Geçmiş-Gelecek-Şimdi/Zaman Tüneli

Mefetseger

Moderator
Katılım
17 Ağu 2010
Mesajlar
856
Tepkime puanı
291
Konum
Ankara
İş
Uzman Biyolog
Bugünün teknolojik olanakları ile zamanda yolculuk yapmak hayal gibi gözükse de; bulunduğumuz zamana gelecekten veya geçmişten gelen birilerinin olmadığını bilemiyoruz tabi.

Yanı başınızda duran adamın gelecekten ya da geçmişten gelmediğini nereden biliyorsunuz?

Bilmiyorsunuz değil mi?

Günümüzde zaman yolcuğu teorisini geliştirmek ve gerçek hale dönüştürmek için bilim adamları yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Şahsen sadece ışınlanma yeterli olurdu. Benim için geleceği yada geçmişi görmek çokta merak ettiğim bir şey değil.

Zamanda yolculuk dendiğinde aklıma hep ünlü bilim adamı Stephen Hawking’in yaklaşımı gelir.

‘’Eğer zamanda yolculuk mümkün olsaydı, neden bugün gelecekten gelmiş zaman yolcularıyla karşılaşmıyoruz?’’

Karşılaşmadığımızı nereden biliyoruz? Diye bende Stephen Hawking’e soruyorum o halde yazımın başında sizlere sorduğum gibi.

Wells’in Romanı ve ‘Warp’ Fikri

Zamanda yolculuk üzerine en tanınmış yazılı roman, ünlü yazar H.G.Wells tarafından kaleme alınmıştır. Romanda zaman makinası geçmişe ve geleceğe tek bir çizgi üzerinde hareket ederken, bugün zamanda yolculuğun gerçekleşeceğine inanan birçok bilim adamı, bazı zorlukları yok etmek için ‘warp’ fikrini ortaya atmaktadır.

‘Warp’ı basit bir örnekle açıklayacak olursak, bir kağıdın sol alt köşesine (X), sol üst köşesine (Y) yazalım. X’den (şimdiki zaman) Y’ye (geçmiş zaman) bir çizgi çekelim. Wells’in modelinde, zaman makinasını bu çizgi üzerinde hareket etmektedir. Ama, harflerin yazılı olduğu iki köşeyi kağıdı kaldırıp ortası sarkacak şekilde biraraya getirirsek, bu iki farklı nokta arasında hareket etmek için varolan çizgiyi takip etmek yerine direkt atlama yapabileceğimizi görürüz. ‘Warp’ budur.

Her ne kadar bu imkansız gibi düşünülse de, bugün doğadaki formlara baktığımızda, mükemmel bir kare veya dikdörtgen benzeri bir form göremeyiz. Doğa, bizim ’3.5 boyut’ ismini verdiğimiz mevcut form cetvelleriyle tanımlanamayan ‘fraktal’lerden oluşur.

Albert Einstein’nın izafiyet teorisine göre; Eğer bir cisim ışık hızında ilerliyorsa, yanından geçen zaman yavaşlayacaktır. Yani başka bir değişle, cisim ışık hızına ulaştığı zaman, içinde bulunduğu zaman kavramı duracak ve bir zamansızlık boyutunda yer alacaktır. Bunun oluşması için cismin saniyede 300,000 km. hızla gitmesi gerekmektedir. Böylece zamanın ilerisine ve gerisine yolculuk mümkün hale gelecektir.

Çok kolaymış. Hadi ışık hızında koşalım.

Günümüzde ışık hızı aşıldı. Daha doğrusu ışık hızından daha hızlı hareket eden yeni bir molekül bulundu. Peki bu molekül zaman yolculuğu yapabileceğinin bir kanıtı mı? Yoksa sadece ışık hızı aşıldı ve öyle kaldı mı?

İzafiyet teorisini de kabaca anlatalım.İzafiyet Teorisi nedir?

Tam Türkçesi ”Görecelik Teorisi” olan izafiyet teorisi üç bölüme ayrılır.Bir bölümü çeşitli hızlardaki aralar veya maddelerde geçen zamanın, uzay-zaman içinde değişik konumlarda bulunan gözlemcilere göre ”göreceli” olduğunu varsayan bir teoridir. Ünlü fizikçi Einstein, sonlu ve eğrisel olduğunu düşündüğü evrenin dört boyutlu olduğunu, dördüncü boyutun zaman olduğunu ileri sürmüştü. Mesela ışık hızına yakın bir süratle giden bir uzay gemisini, dünyada ikizi bulunan birinin kullandığını varsayalım. 10 yıllık bir seyahate çıkıp dünyaya geri döndüğünde, uzay gemisini kullanan ikiz, dünyada kendisini bekleyen ikizinden daha genç olarak dünyaya ayak basacaktır. Uzay gemisini kullanan ikiz ışık hızına yakın bir süratle hareket ettiği için, onun saatiyle on yıl, dünyadaki kardeşinin saatiyle 15-20 yıl olabilecektir.

Gerçekten ilginç ve merak uyandırıcı değil mi?

KOZMİK SİCİMLER

Zaman yolculuğuyla ilgili bir başka teori de Süpersicim Teorisi. Sürekli genişleyen bir evrene boylu boyunca yayılmış ince enerji tüplerine süpersicim adı veriliyor. Evrenin oluşumundaki ilk evrelerinden kalan bu enerji alanlarının fazlasıyla kütle barındırdığı ve zaman-mekan boyutuna ağırlık yaparak eğrileştirdiği tahmin ediliyor.

“Time Traveller in Einstein’s Universe” adlı kitabın yazarı Princeton Üniversitesi astrofizik profesörü Richard Gott’a göre sicimler ya spiral şeklinde, ya da sonsuz uzunlukta. Gott sicimlerin bu yüzden “spagetti gibi” olduklarını söylüyor. Bu teoriye göre iki sicimin birbirine yaklaşması sayesinde zaman-mekan boyutu eğilebilir ve zamanda yolculuk gerçekleşebilir. Fakat Gott bunun ancak “ileri medeniyetlerin projesi” olabileceğini söylüyor. Çünkü ona göre biz henüz kendi gezegenimizin enerji kaynaklarını bile doğru kullanmayı beceremiyoruz.

Geçmişe dönebilmek mümkün olsaydı ve geçmişe gidip müdahalede bulunarak bütün her şeyi etkileyebilseydik. Dünya şu andaki durumuna gelebilir miydi sorusunun cevabını arayanlarda var.

Bazı bilim adamları bu durumu çoklu evren modeli ile açıklıyorlar. Yani bir evrenin geçmişini başkasının geleceğini etkilemeden etkilemek olanaklıdır. Zaman içinde yolculuk evrenler arasında yolculuk demek olduğuna göre; geçmişe dönüp müdahale edilip geleceği değiştirilen bir hayatın başka bir evrende müdahale edilmemiş bir şekilde olması gerektiği gibi bugüne gelmesini olanaklı kılar. Kısacası bir evrende geçmişe dönüp öldürülseniz dahi; başka bir evrende hayatınıza devam ediyor olacaksınız. Çoklu evrende hiçbir paradoks yoktur.

Zaman yolculuğu yaptığını iddia eden bir borsacı. Federal güvenlik görevlileri, içeriden bilgi sızdırma suçlaması yüzünden bir Wall Street borsacısını tutuklayıp sorgulamaya başladılar. Tutuklanan borsa dâhisi, 2256 yılından günümüze zaman yolculuğu yaptığını iddia ediyor!

Security and Exchange Commission` kaynaklarına göre 44 yaşındaki Andrew Carlssin, 28 Ocak tarihindeki tutuklanmasına yol açan şüphe uyandırıcı olağanüstü borsa başarısını yukarıdaki gibi garip bir şekilde açıklamakla yetiniyor. Bir SEC görevlisi şöyle diyor: `Bu adamın palavralarına inanmıyoruz, ya delinin teki ya da patolojik bir yalan söyleme vakası.`Ancak bir de şöyle bir gerçek var elimizde: Adam 800$`lık bir yatırım ile başlamış ve 2 hafta içinde sahip olduğu portföy 350 milyon doların üzerinde! Borsa üzerinden gerçekleştirdiği tüm alışlar ve satışlar beklenmedik gelişmelerin bilgisine dayanıyor, bunu şans faktörü ile açıklamak mümkün değil. Bu bilgilere sahip olmasının tek bir yolu ver, işlem yaptığı şirketlerle ilgili içeriden bilgi sızdırmış olması ki bu da yasadışı. Bize bilgi kaynaklarını söyleyene kadar onu Rikers Adası`ndaki bir hücrede tutmayı düşünüyoruz.

Geçen yılki borsa dalgalanmaları pek çok yatırımcıyı beş parasız bırakmıştı. Aynı esnada Carlss’in 126 çok riskli işlem gerçekleştirip hepsinden de yüksek kazançlar elde edince gözler bir anda bu borsacıya dönmüştü.Carlss’in, 200 yıl ileriki bir tarihten, yani gelecekten günümüze geldiğini iddia ediyor ve tabii o zamanki tarih ve istatistik kayıtlarında da günümüzdeki borsa dalgalanmaları detaylı olarak yazıyormuş.

Carlss’in`e göre: “Bu fırsata karşı koymak çok zordu. Aslında her şeyin sıradan ve doğal görünmesini planlamıştım. Bilirsiniz işte, sağda solda birkaç doları bile bile kaybedecek ve böylece normal bir borsacı görüntüsü çizecektim ancak son anda yakalandım.”

Üzerine gidilen Carlss’in, Usame Bin Ladin`in akıbeti ve AIDS`in çaresi gibi tarihi gerçekleri de açıklayabileceğini söyledi, tek ihtiyacı olan zaman makinesine binmesine izin verilmesi. Ancak Carlss’in, makinanın nerede olduğunu bir türlü söylemediği gibi nasıl çalıştığını açıklamayı da reddediyor, sebebi ise ‘’bu teknoloji kötü güçlerin eline geçebilir.’’

Yetkililer bu adamın iddialarının palavra olduğu konusunda hemfikir ancak bir SEC yetkilisi şunu itiraf ediyor. ‘’Elimizdeki tüm federal kayıtları taradık, Andrew Carlss’in isimli biriyle ilgili olarak, böyle bir adamın yaşadığını, bir şeyler yaptığını gösteren Aralık 2002 tarihinden önce hiçbir kayıt yok.

Tüylerim diken diken oldu. =)

Zaman yolculuğu gerçek mi oluyor?

İnsanoğlunun en büyük düşlerinden biri olan zamanda yolculuk 3 ay içinde gerçek olabilir.

Rus bilim adamları İsviçre’de yapılacak ve evrenin oluşumunu inceleyecek olan 9 milyar dolarlık deneyin bir zaman tüneline yol açacağını iddia etti.

Canlı kopyalama, ısmarlama organlar, aya seyahat derken, iki Rus matematikçi, dün bilim gündemine damgasını vuracak bir açıklama yaptı ve “Mayıs ayında gelecekten gelen misafirler için hazırlanın” dedi. İşin aslı ise, fizik biliminin gizemli ayrıntılarında gizli. İsviçre’nin Cenevre kentindeki Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN), mayıs ayında bugüne kadar yapılmış en büyük fizik deneyini gerçekleştirecek. 4 milyar dolara malolan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider, LHG) ilk kez denenecek. Bu deneyde, atomlar birbirlerine ışık hızına yakın bir hızla çarpışıtırılacak. Ortaya evrenin varolmasına neden olan “Büyük Patlama”nın ilk saniyelerinin küçük bir örneği çıkması bekleniyor. Böylece evrenin kökeniyle ilgili bilgi elde edilecek.

Buraya kadar her şey kuantum yani parçacık fiziğinin alanı olarak gözüküyor. Ancak Moskova Steklov Matematik Enstitüsü’nden iki matematikçi Irinia Arefava ve Igor Volovich’e göre bu deney sırasında ortaya çıkan yüksek enerji, zamanda bir kırılma yaratacak. Atom düzeyinde bile olsa bir zaman tüneli oluşacak. Dünyanın sayılı matematikçilerinden Volovich’in bu iddiası bilim dünyasında “rüya ya da bilim kurgu” olarak değil ciddiyetle karşılandı. İddiayı dünyanın sayılı bilim dergilerinden İngiliz NewScientist, kapağına taşıdı.


Tarihe Geçecek Deney


LHC’deki çarpışmada 7 teraelektronvolt (TeV) miktarında enerji açığa çıkaracak. 1 TeV, bir sivrisineğin uçarken çevresine yaydığı kinetik enerjiye eşit. Ancak bu enerjinin, sivrisineğin 1 trilyonda biri küçüklükte bir alanda ortaya çıktığı düşünüldüğünde, enerjinin büyüklüğü ortaya çıkıyor. Ünlü Alman fizikçi Einstein’in teorisine göre uzay en, boy, yükseklik ve zaman olarak 4 boyuttan oluşuyor. Ve zaman uzayı bir örtü gibi çevreliyor. Yüksek bir enerji, uzayda bozulmaya neden olarak, zamanda bir “tünel” yaratabiliyor.

Bu zaman tüneliyle teoride, geçmişe yolculuk mümkün. Volovich’e göre yüzyıllar veya bin yıl sonra, torunlarımız tarih kitaplarında, CERN’deki deneyi okuyacak. Deneyin ne zaman, kaçta ve nerede yapıldığı hakkında bilgi sahibi olacaklar. Ve o zamanki teknolojiyi kullanarak, açılmış olan “zaman tünellerinden” bizi ziyaret edecekler.

E=mc2

Dünyanın en ünlü formüllerinden biri olan Einstein’in görecelik teorisine göre yeterince ağırlıkta bir kütle veya yeterince büyük bir enerji, uzayda ve onu çevreleyen zamanda bir bozulmaya neden olabilir. Bilim adamlarına göre CERN’deki deney, Einstein’in teorisinde belirttiği kadar bir enerji açığa çıkaracak.

Türkiye de katılıyor;

* CERN Enstitüsü’nde yapılacak olan deneyde 2 tonluk dev bir mıknatıs Fransa-İsviçre sınırının 100 metre altındaki 27 km’lik tünele yerleştirilecek.

* 16 metre yüksekliğinde, 17 metre genişliğinde ve 13 metre boyundaki mıknatıs yer altındaki 15 parça ile birleştirilecek.

* 13 yıldan beri hazırlıkları devam eden deneyin maliyeti 9 milyar dolar.

* 36 ülke ve 2 binden fazla fizikçinin yer aldığı projeye Türkiye’den Boğaziçi, Çukurova ve ODTÜ fizik bölümlerinden öğretim görevlileri katılıyor.

Alıntıdır.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Paralel evrenler teorisi ve zaman solucanları hala birer teoridir. Geçmişe yolculuk olabilir. Zira yaşanmış bir zamandır ama gelecek pek kolay değildir. Yaşanmamış oluşmamış zaman yolculuk belki de imkansızdır. Bu arada bir insan teorik olarak sadece yaşayabildiği zaman kadar geriye seyahat edebilir. Benim görüşüm olarak daha gerilere yani hiç olmadığı hiç doğmadığı zamana geri gitmesi de pek olasılık dahilinde değildir sonuçta teorik olarak...
 
Üst