Eros ( amour ), psykhe (ruh)

MarlaSinger

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2011
Mesajlar
723
Tepkime puanı
147
Konum
fight club
İş
turist
PSYKHE (Ruh) Milet kralının üç kızının en güzeli idi. Gerçekten o kadar güzel, o kadar alımlıydı ki herkes Afrodit’i bırakmış, ona tapınmaya başlamıştı. Afrodit tapınağının sunakları artık bomboştu ve herkes hediyelerini PSYKHE’ye götürüyordu. Bu durumdan aşk tanrıçası Afrodit küplere biniyor, kıskançlığından çatlıyordu. İntikam almak için iş başa düşünce oğlu EROS’a gitti ve dünyanın en çirkin erkeğine aşık ederek PSYKHE’ye cezasını vermesini istedi. EROS annesinin isteğini yerine getirmek için hemen yola koyuldu.
Aşk tanrısı Eros, Ares ve Aphrodite’in oğludur. EROS annesi Aphrodite gibi dünyaya güzellik ve neşe getirir, insanların gönüllerini aşk ateşi ile yakar, insanların mutluluklarını yada sonlarını hazırlardı. Sırtında bir çift kanadı vardı. Bu kanatlarla uçarak dünyayı dolaşır geçtiği yerlere çiçek kokuları saçardı. EROS 'un elinde her zaman okları olurdu. Bu oklarla insanları kalplerinden vurur onları birbirlerine aşık ederdi.


PSYKHE 'yi bulduğunda, çok gururlu olan ve kimseye aşık olmamakla övünen bu genç kızı, dünyanın en çirkin, en kötü erkeğine aşık etmeye niyetliydi ancak kalbini nişan alarak oku atmak üzereyken PSYKHE 'nin güzelliği aklını başından aldı. Onu başkasına aşık etmek isterken kendisi aşık olmuştu. PSYKHE 'yi alıp sihirli bir saraya götürdü. Bu saray uyuyan bir ormanın ortasında kurulmuş, muhteşem fakat ıssız bir saraydı. Kanatlı güzel delikanlı gece karanlık düştükten sonra kendini göstermeden saraya giriyor ve sevdiği ile buluşuyordu. Sihirli sarayda bir insanın isteyebileceği her şey vardı. Fakat PSYKHE 'nin tek istediği kendisini deliler gibi seven bu delikanlının yüzünü görmekti. Fakat Eros bunu kabul etmiyordu, gece hep karanlıkta geliyor ve güneş doğmadan da gidiyordu, akşamları sarayda ateş yada mum yakılmasını yasaklamıştı. PSYKHE ne kadar yalvarsa da fayda etmedi.

"Aşkımızın sırrını kalbinde taşıdığın sürece mutlu olacaksın" dedi EROS "Beni görmeyi aklından bile geçirme, kim olduğumu yada kimin oğlu olduğumu öğrenme, bilmeden tanımadan beni körü körüne sev..senden gizlenen şeyleri öğrenmeye çalışarak mutlu olma fırsatını elinden kaçırma."Ve PSYKHE de bunu kabul etmiş.. EROS 'u görmeden kim olduğunu bilmeden körü körüne sevmişti. Birlikte çok mutluydular…

Gel zaman git zaman, PSYKHE mutsuz olmaya başladı, çünkü kocası onu bu altın kafeste mutlu etse de ailesini özlüyordu, onları görmek için çıldırıyordu. Bir gün kocasına bu isteğinden bahsetti, kocasıysa bir şartla gidip onları görebileceğini söyledi; PSYKHE’den bir şey yapmasını isterlerse onu yapmayacaktı... PSYKHE’nin isteği karşılığında bu, çok kolay bir şarttı..

Ailesinin yanına gittiğinde hepsi onu özlemle karşıladılar. Hepsi birbirini çok özlemişti, onu çok merak etmişlerdi, bir sürü sorular soruyorlardı ve duyduklarıyla dehşete düşüyorlardı. PSYKHE, kocasını sadece geceleri yanında bulduğunu ve asla yüzünü göremediğini ama çok iyi kalpli bir insan olduğunu ve onu çok sevdiğini anlatınca kız kardeşleri kıskançlıktan çatlarken, gayet fesatça bir fikir ürettiler; belki de PSYKHE’nin kocası gerçekleri saklamaya çalışan bir canavardı ya da o kadar çirkindi ki bundan çok utanıyordu... Fesatça fikirlerinin ardından, PSYKHE’nin kafasını bir sürü sorularla doldurdular, ve ona bir gece kocası uyurken bir hançer alıp mum ışığında bakmasını söylediler.

PSYKHE eve döndüğünde aklını bu sorular kemiriyordu ve akşam merakına yenik düştü, kocası uyumuşken eline bir mum, bir de canavarsa ve uyanıp saldırırsa diye hançer alıp kocasının yüzüne doğru eğildi. Güllerle kaplı bir yatakta yatan dünyanın en yakışıklı, en mükemmel erkeğini, kocaman beyaz kanatlarını ve yanında duran bir okla yayları gördü. Kocası aşk tanrısı, EROS’tu. PSYKHE adeta büyülenmişti ve kocasına bir kez daha aşık olmuştu. Bakarken, elindeki mumu unuttu, ve dalgınlığından mumdan kızgın bir damla EROS’un kanatlarına damladı. Damlanın verdiği sıcaklıkla uyanan EROS, ondan istediği tek şeyi de yapmayan PSYKHE’yi görünce hayal kırıklığına uğradı ve pencereden uçarak onu terk etti.

Psyche ne yapacağını şaşırdı, teker teker tüm tanrılara gidip Eros’u ona geri dönmesi için ikna etmelerine yalvardı, fakat EROS Olimpos Dağı’nın tepesinden PSYKHE’yi sadece seyrediyordu, onu hala çok seviyordu fakat yaşattığı hayal kırıklığını unutamıyordu. Psyche, son şansı olarak kendisinden nefret ettiğini bildiği Afrodit’e yalvarmaya gitti. Afrodit ise onu soğuk ve düşmanca bir gülümseyişle karşıladı, ve onun iyi bir eş olup olamayacağını test edeceğini söyledi (kaynana). PSYKHE’ye yapmadığını bırakmadı, önce bir sürü tahılın içinden tane buğdayları ayırttı (neyse ki karıncalar yardımına koştu), sonra da gidip altın koyunların tüylerini kırpmasını istedi (bu vahşi koyunları kırpması ve yünlerini eğirmesi için çoban yardımcı oldu ve öğlen hepsini kavalıyla uyuttu), son olarak da Hades’in karısı Persephone’den büyülü makyaj kutusunu almasını ama ne olursa olsun kutunun içine bakmamasını söyledi. Maalesef PSYKHE bir kez daha merakının gazabına uğradı ve zor da olsa alabildiği kutunun içini açıp baktı, kutunun içindeyse gözle görülebilir bir şey yoktu; sadece ölüm uykusu...

PSYKHE orada uyuyakaldı ve nefes alışı durdu. Bunu gören Zeus daha fazla dayanamadı, EROS’u yanına çağırdı ve buna bir son vermesini, artık onu affetmesini söyledi. EROS, gidip PSYKHE’yi alıp Olimpos Dağı’na getirdi. Zeus’un önünde PSYKHE’ye önce ambrosia içirip ölümsüzlüğe kavuşturdular, sonra da PSYKHE ile Eros evlendi. Tanrı ve tanrıçaların arasında sonsuza dek mutlu yaşadılar.

Alıntı
 

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Rahmetli anneannem sağlıklı bir evlilik için kendi ailene, ne de eşinin ailesine fazla yakın olmaman lazım derdi hep, haklıymış ;)
 

mucahit_X

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ara 2010
Mesajlar
51
Tepkime puanı
1
Gerçekten güzeldi hikayelere bak tam bir efsane.
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Mitolojik hikayeler hakikaten etkileyici ama çok acımasız olabiliyor kahramanları ve bu hikayeler..
 

MarlaSinger

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2011
Mesajlar
723
Tepkime puanı
147
Konum
fight club
İş
turist
Mitolojik Hikayeler hakikaten etkileyici ama çok acımasız olabiliyor kahramanları ve bu hikayeler..

Etkileyici ve acımasız mı buldunuz?

Aslında bu hikayelerden yapılan çıkarımlar, bakan kişinin psikolojisi ve bakış açısı ile çok ilgili...
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Etkileyici ve acımasız mı buldunuz?

Aslında bu hikayelerden yapılan çıkarımlar, bakan kişinin psikolojisi ve bakış açısı ile çok ilgili...

Aslında yukarıdaki hikaye bene mitolojik hikayelerin en güzellerinden.Herşeyden önce asil yaklaşımları var kahramanların ve asil ve güzel bir sonla bitiyor ayrıca.Ysni ben yukarıdaki Mitolojik Hikayeyi sevdim aslında.

Ama dediğim gibi bunun ve birçok hikayenin içinde çok acımasız ve bana itici gelen unsurlar var.Mesela yukarıdaki hikayede acımasız unsur yok diyemez kimse.Bunun psikolojik bir bakışla da ilgisi yok bence..Kaynana Afrodit'in yaptıkları ve kıskanç kızkardeşlerinin tutumu çok acımasız bence.Bu arada Afrodit karajkterini sevmiyorum ben:) Venüs'lüleri sevemedim gitti.Ama çok sevdiğim Venüs'lü insanlar da var aslında.Neyse bu Venüs uzun hikaye.Hiç girmeyim.Hem pek yeri değil öyle değil mi?:)
 

Little Tin Goddess

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2011
Mesajlar
65
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
İş
GSF
Okumuştum bu hikayeyi ve çok beğenmiştim paylaştığın için ellerine sağlık :) yalnız psyche ruh eros ise aşk aslında bu isimlerden olan açılım bize aşkın şifresini vermekte, aşkda ruhun ayrılmaz bir ögesi, enerjisini besleyen bir çekirdek.
 

MarlaSinger

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2011
Mesajlar
723
Tepkime puanı
147
Konum
fight club
İş
turist
Okumuştum bu hikayeyi ve çok beğenmiştim paylaştığın için ellerine sağlık :) yalnız psyche ruh eros ise aşk aslında bu isimlerden olan açılım bize aşkın şifresini vermekte, aşkda ruhun ayrılmaz bir ögesi, enerjisini besleyen bir çekirdek.


Teşekkür ederim...

Evet bütün mitolojik hikayeler bir takım şifreler veriyor zaten :)
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Okumuştum bu hikayeyi ve çok beğenmiştim paylaştığın için ellerine sağlık :) yalnız psyche ruh eros ise aşk aslında bu isimlerden olan açılım bize aşkın şifresini vermekte, aşkda ruhun ayrılmaz bir ögesi, enerjisini besleyen bir çekirdek.

Tanımlama ve hikaye ile bütünleştirme isabetli olmuş bence.Aşk ruhu beslemeseydi bu kadar insan o tehlikleli,acı dolu,çoğu zaman incitici ve belkide gerçek olmayan bir şeyin peşinden gider miydi?
 

Little Tin Goddess

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2011
Mesajlar
65
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
İş
GSF
Bu mitler bazı insanlara 'saçma' gibi de gelse aslında onların içinde hep saklı bir şifre var önemli olan görmek ve analiz etmektir :)
 

Little Tin Goddess

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2011
Mesajlar
65
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
İş
GSF
Perinacığım önemli olan 'aşk' kavramına aşık olmaktır insana değil.Ruh o zaman aç kalmaz, zarar görmez :) İstediğin gibi bir elbise diktiğini düşün rengi, kumaşı, modeli... ama o elbiseye öyle birini sokmalısın ki ne elbisen ona bol gelecek ne de dar :) o zaman acı çekmessin yaptığın elbiseye tam gelen kişi haz yaşatır sana :) ve şunu da unutma aşk ölmez sadece kılık değiştirir hepsi bu :)
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Perinacığım önemli olan 'aşk' kavramına aşık olmaktır insana değil.Ruh o zaman aç kalmaz, zarar görmez :) İstediğin gibi bir elbise diktiğini düşün rengi, kumaşı, modeli... ama o elbiseye öyle birini sokmalısın ki ne elbisen ona bol gelecek ne de dar :) o zaman acı çekmessin yaptığın elbiseye tam gelen kişi haz yaşatır sana :) ve şunu da unutma aşk ölmez sadece kılık değiştirir hepsi bu :)

O zaman diyebilirim ki ben hiç iyi bir terzi değilim ve olamayacağım:) Ben de aşka aşık olanlardanım malesef:( Yani bir zamanlar aşksız hayat olmaz sanıryordum.O derece yani:( Ne büyük bir hata.Hayır aşka aşık olmak değil aşksız hayat olmaz sanmam yalnışmış..Ve evet insan aşk yetisini kaybetmemeli.Çünkü hayatın diğer adıdır aşk öyle değil mi?Aşk sadece bir kişiye dayulmaz,herşeye duyulur öyle değil mi?
 

Little Tin Goddess

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Kas 2011
Mesajlar
65
Tepkime puanı
11
Konum
İstanbul
İş
GSF
Aşk doğada gördüğün her şey de var uzaklarda değil kendinde bul onu. biz insanları yaratırken Tanrı ruhumuzu üflerken bir annenin merhameti kadar saf bir aşkla üfledi ve var olduk.doğaya, evrene, sanata vs aşık olabilirsin.kılık değiştirmesinden kastım aşk bugün onun kılığına girer 'aşk' olur, yarın bir başkasının kılığına girerek gelir karşına ama kanıtlar bize yaşadığını hep tatlım :)
 

Perina

Banlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2011
Mesajlar
795
Tepkime puanı
64
Yaş
51
Aşk doğada gördüğün her şey de var uzaklarda değil kendinde bul onu. biz insanları yaratırken Tanrı ruhumuzu üflerken bir annenin merhameti kadar saf bir aşkla üfledi ve var olduk.doğaya, evrene, sanata vs aşık olabilirsin.kılık değiştirmesinden kastım aşk bugün onun kılığına girer 'aşk' olur, yarın bir başkasının kılığına girerek gelir karşına ama kanıtlar bize yaşadığını hep tatlım :)

Evet bu yetimi kaybetmemeliyim.Evet aşkın tanımı bir tane değil evet..

Ve imzanız ve oradaki ağlayan oyuncak bebek tasvirinin birarada kulanılmasını çok sevdim. :)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Etkileyici ve acımasız mı buldunuz?

Aslında bu hikayelerden yapılan çıkarımlar, bakan kişinin psikolojisi ve bakış açısı ile çok ilgili...

Bakış açısı tamam da kişinin psikolojik detayını vermez. Zaten gına geldi, şuna şöyle cevap verirsen busun, şöyle söylersen busun diyen genellemelerden. Moda oldu bunlar. İnsan psikolojisi ve bilinçaltı öyle kolay ortaya çıkmıyor ne yazık ki. Öyle olsa bir çok sektöre gerek kalmaz. Hazırlanır üç beş tane yazı, test vesaire bunlar dağıtılır bitti. Hani genel ve herkeste tamamen öyle ya hiç uzmanlara gerek yok zaten. :)
 

MarlaSinger

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ağu 2011
Mesajlar
723
Tepkime puanı
147
Konum
fight club
İş
turist
Bakış açısı tamam da kişinin psikolojik detayını vermez. Zaten gına geldi, şuna şöyle cevap verirsen busun, şöyle söylersen busun diyen genellemelerden. Moda oldu bunlar. İnsan psikolojisi ve bilinçaltı öyle kolay ortaya çıkmıyor ne yazık ki. Öyle olsa bir çok sektöre gerek kalmaz. Hazırlanır üç beş tane yazı, test vesaire bunlar dağıtılır bitti. Hani genel ve herkeste tamamen öyle ya hiç uzmanlara gerek yok zaten. :)

Çok keskin bir ifade kullandığımı sanmıyorum Sir Chillout, belki de size "gına" geldiği için öyle algılıyorsunuz :) Sadece bir olasılıktan bahsettim, bilinçaltının öyle kolay ortaya çıkmadığını biliyorum...
İkincisi gördüğüm birşey olmasa böyle bir varsayımda bulunmam :)
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Çok keskin bir ifade kullandığımı sanmıyorum Sir Chillout, belki de size "gına" geldiği için öyle algılıyorsunuz :) Sadece bir olasılıktan bahsettim, bilinçaltının öyle kolay ortaya çıkmadığını biliyorum...
İkincisi gördüğüm birşey olmasa böyle bir varsayımda bulunmam :)

Ben genel için yazmıştım Sevgili MarlaSinger gına geldi diye. :)
 
Üst