Güzel sorular..
İlla bir söz, yazı, varlık vs. gerekmez. Evet kendi kendiniz de yetersiniz.
Zaten söz, malzeme, yazı, varlık (bazı türler hariç) mecburen kendi enerjinizle harekete geçirmeniz lazım.
Yazı dediğin yazıdır öyle orada durur. Ta ki sen seslendirip titreşim yaratana kadar işlemez.
Malzeme dediğin doğada yığınla var, sen onları karıştırıp kendi enerjinle yoğurmazsan öyle malzeme olarak kalır.
Varlık dediğin olduğu yerde duruyor geziyor ne yapıyorsa yapıyor, sen onu çağırıp da şunu yapalım veya yap veya yapar mısın demezsen, kendi enerjinle bu boyutta vize almasını sağlamazsan öyle kendi kendine durur.
Yani anlaşılacağı üzere zaten mesele bizzat sensin. Senin enerjin. Senin beynin.
Saydığımız şeyler etki arttırıcı, kıvam verici, lezzet arttırıcıdır.
Sormadan da ben söyleyeyim, dini konularda da bir dinin tahrif edilip edilmediğini, bazı yetki ve kabul edilme durumlarının senden ne kadar alınıp ruhban sınıfına verildiğiyle de anlayabilirsin. Olay senin öz enerjin (her inanış buna farklı ad verir) ve ''bütün olanla'' (her inanış buna farklı ad verir) ne kadar bilinçli bir bağ kurduğunla alakalıdır, her şeyin temeli de budur.
Ben elden geldiğince genel tarifleri herhangi bir inanç sistemine yaklaşmadan yazmaya çalışırım ki asıl anlatılmak istenen anlatılsın.
Ben baştan önünü alayım dedim, tartışma çıkıyor yoksa. Benzer şeyler epey konuşuldu.