Yapısal olarak kimimiz daha kin tutmaya meyilliyiz, kimimiz daha kolay olaylardan ders kısmını alıp, affetme kısmına geçebiliyoruz. Yalnız kimi olaylar, insanı affetmekte zorlayabiliyor. Affetmediğimiz tek kişi bile kaldığında, kendimizde oluşan yükün yaydığı negatif enerji, bizi içten içe kemiriyor. Arada egonun oyunları, içten içe bizi sıkıştırsa da affedebilmek, önümüze bakabilmek, doğru pozitif enerjiyi kalan hayatımıza yansıtabilmek, ilk önce bizim için bulunmaz nimet. Bu durum aynı kişilere, aynı hakları tanımakla karıştırıldığından belki de affetmeye olumsuz bakılabiliyor.Aksine onlar için değil, kendimize çok önemli ve gerekli bir iyilik yapmış olacağımızı düşünerek, affetmenin hafifliğini yaşamalıyız.