"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Zihin Seyahati

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan logii
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Zihin seyahatine sizin ilk başlangıç adımınız nasıl olmuştu?Paylaşabilirmisiniz?

Sanırım uygulama yöntemimi soruyorsunuz.Bana göre herkesin uygulama tekniği kendi içinde farklılıklar gösterir.Hem Astralde hem zihin seyahatinde çocukluktan beri uyguladığım,tabi o zamanlar farkında olmadan yapıyordum.Şimdi ise bilinçli bir şekilde uyguluyorum.Kodlama yöntemini kullanıyorum.Ben şu gün şu saatte vs gibi astral yada zihin seyahati yapacağım gibi olumlama cümleleri kullanıyorum. Tabi sadece bu da yeterli olmuyor ,çünkü zihnen bedenen ruhen de rahat olacaksınız,bunun içinde öncesi meditasyon uygulaması kişinin faydasına; benim için çok işe yarıyordu..Sevgiler..
 
:(:(Ben bu zihin seyahatini kaç zamandır çozemedim.İnceledim farklı bilgiler aradım ,okudum.Ben bunu denediğimde sanki düşünmeden ve hayâl kurmadan öteye gitmiyorum.Yapan arkadaşlar ruhen ve fiziksel olarak ne hissediyorsunuz zihin seyahatinde?Anlayan ve deneyen varsa bu anlamamış olan zâta bi anlatsa sevabına:):):):nopity:
 
bu işlerde yeni olduğum için soruyorum lütfen yanlış anlamayın bunun dinle bir etkisi varmıdır yani yaparsak günah olurmu vs ?
 
bu işlerde yeni olduğum için soruyorum lütfen yanlış anlamayın bunun dinle bir etkisi varmıdır yani yaparsak günah olurmu vs ?
Dinle bir ilgisi yok benim bildiğim.

Bir keresinde gözümü kapattığımda birini gördüm ormanlık bir alanda yol arıyordu hemen aradım üstündeki kıyafete kadar tarif ettim çıkış yolunu söyledim. Otel yapılacak büyük bir ormanlık alandan bu sayede çıktılar. Bu da mı zihin seyehati?
Hımmm bu da enteresan.Konunun ehli arkadaşları ve moderatörlerimizi bekliyoruz,kafamızdaki deli sorular adına:)
 
Bizzat o kişinin ne yaptığını, nerede olduğunu görmek için odaklandıysanız bu Zihin Seyahatidir.
 
Denildiği gibi; öncelikle pratikler yapılmalıdır. Ben genellikle arkadaşlarımın neler yaptıklarını, o an ne giydiklerini, nerede olduklarını, bulundukları yeri tarif ediyordum. Onlardan gelen cevaplara göre anlıyordum başarılı olup olmadığımı.
 
Bu tür uygulamalar görünüşte pratik ve kolay. İnsanı ümitlendiriyor ama hiç de göründüğü gibi değil. Kişiye göre değişir ama ben astralden daha zor olduğunu düşünüyorum. Bunu yapabilmek için cam gibi bir zihin gerekiyor ve sürekli çalışmak lazım. Daha önce hiç zihin çalışması yapmamış birisinin önce daha basit çalışmalarla başlaması gerekiyor.. Ne diyeyim, yapanlara helal olsun..
 
Kesinlikle kişiye göre değişeceğine ve çalışmak ,pratik yapmak gerektiğine katılıyorum.Ben ne kadar denediysem hayâl kurmaktan öteye geçemedim.:(Önce sanırım bunu aşmak gerek,yapılan ön çalışma hayâl olmamali,zihin aktarımına gidebilecek yolda ilerlemeyi sağlamalı.Bu nasıl aşılır bunu kavrayıp çözmek herhalde öncelik.
 
Aslında "Bunu yapmak çok zor" derken bile bir düşünceyi kabul etmiş oluyorsunuz, oysa ki o yalnızca bir düşünce, bunun farkına varmalıyız. O düşünceyi kabul etmek zorunda değiliz, fakat eğer onu kendi benliğimizle birleştirirsek yani o düşünceyi kabul edersek o zaman ego meydana gelir ve bugün spiritüel alanda gelişmemize engel olan en büyük şey de bana göre egodur. O yüzden kendimizi zihnimizle özdeşleştirmediğimiz zaman biz istemesek de mucizeler hayatımıza çekilmeye başlar. Düşünceler her zaman gelir, zihni susturmak imkansızdır, ancak ölülerin zihni suskundur fakat zihin demek biz demek değildir, zaten tek anlamamız gereken de budur. Zihin yalnızca bir düşünce makinesidir, o biz değildir, biz çok daha kutsal bir varlığız, yalnızca zihinden ibaret değiliz. "Çok şişmanım" "Çok zayıfım" "Hiçbir zaman Astral Projeksiyon yapamayacağım." vesaire vesaire...Bunların hepsi size gelen düşünceler ve siz onları kabul ettiğiniz için şu an hayattalar. Fakat gelen düşünceleri bizden ayrı görmekten kastım "Gelen düşünceleri dışlayın,onları bastırın" demek de değil çünkü böyle yaparsanız yine onları umursamış olursunuz ve bu sefer daha çok düşünmenize yol açar, gelen düşünceyi yalnızca fark edin, uğraşmayın engellemeyin ya da onu daha fazla kurcalamayın, yalnızca geldiğini görün ve sizden ayrı bir şey olduğunu anlayın, onu kabul ettiğiniz anda ego meydana gelir. Fark edeceksiniz ki o düşünce yok olmaya başlayacak ve sizin üzerinizde etki meydana getirmeyecek, işte o an zihniniz susacak ve muhteşem ötesi bir hisse kapılacaksınız, bu his yokluğun hissidir, "Sen şöylesin" "Sen böylesin." diyen zihniniz bir anda susar ve siz kendinizi bir hiç olarak hissedersiniz, o anda her şeyle bir olduğunuzun farkına varırsınız. Onun kadar mükemmel bir şey daha yoktur ve bence fenomenlerin de fenomenidir bu his :) Neyse çok yazdım sanırım kusura bakmayın, tek diyebileceğim; deneyin ve görün. Düşünceleriniz siz demek değildir, onlar yalnızca birer düşünce.
 
Aslında "Bunu yapmak çok zor" derken bile bir düşünceyi kabul etmiş oluyorsunuz, oysa ki o yalnızca bir düşünce, bunun farkına varmalıyız. O düşünceyi kabul etmek zorunda değiliz, fakat eğer onu kendi benliğimizle birleştirirsek yani o düşünceyi kabul edersek o zaman ego meydana gelir ve bugün spiritüel alanda gelişmemize engel olan en büyük şey de bana göre egodur. O yüzden kendimizi zihnimizle özdeşleştirmediğimiz zaman biz istemesek de mucizeler hayatımıza çekilmeye başlar. Düşünceler her zaman gelir, zihni susturmak imkansızdır, ancak ölülerin zihni suskundur fakat zihin demek biz demek değildir, zaten tek anlamamız gereken de budur. Zihin yalnızca bir düşünce makinesidir, o biz değildir, biz çok daha kutsal bir varlığız, yalnızca zihinden ibaret değiliz. "Çok şişmanım" "Çok zayıfım" "Hiçbir zaman Astral Projeksiyon yapamayacağım." vesaire vesaire...Bunların hepsi size gelen düşünceler ve siz onları kabul ettiğiniz için şu an hayattalar. Fakat gelen düşünceleri bizden ayrı görmekten kastım "Gelen düşünceleri dışlayın,onları bastırın" demek de değil çünkü böyle yaparsanız yine onları umursamış olursunuz ve bu sefer daha çok düşünmenize yol açar, gelen düşünceyi yalnızca fark edin, uğraşmayın engellemeyin ya da onu daha fazla kurcalamayın, yalnızca geldiğini görün ve sizden ayrı bir şey olduğunu anlayın, onu kabul ettiğiniz anda ego meydana gelir. Fark edeceksiniz ki o düşünce yok olmaya başlayacak ve sizin üzerinizde etki meydana getirmeyecek, işte o an zihniniz susacak ve muhteşem ötesi bir hisse kapılacaksınız, bu his yokluğun hissidir, "Sen şöylesin" "Sen böylesin." diyen zihniniz bir anda susar ve siz kendinizi bir hiç olarak hissedersiniz, o anda her şeyle bir olduğunuzun farkına varırsınız. Onun kadar mükemmel bir şey daha yoktur ve bence fenomenlerin de fenomenidir bu his :) Neyse çok yazdım sanırım kusura bakmayın, tek diyebileceğim; deneyin ve görün. Düşünceleriniz siz demek değildir, onlar yalnızca birer düşünce.

Yazdıklarınız bana bir kitapta okuduklarımı anımsattı:)Bu düşünce tekniğiyle zihnine sen sahip oluyorsun, başkası değil. Ego yok oluyor ve dediğiniz gibi sadece siz kalıyorsunuz. Bu his ve odaklanma şifada da kullanılıyor, son zamanlarda yaygınlaştı. İsim olarak kuantum tekniği, harika bir olay, hem zihnini hem sağlığını etkiliyor. Bu ayrıca bir konu olur. Ve evet, dediğiniz gibi bu da sadece bir düşünce. Tabuları yıkmalıyız..
 
Bi yapamadık şu zihin seyahatini canımızı dişimize takıyoruz yapalım diye sonuç olarak ne görüyoruz olur olmadık kişilerin bi taraflarını görüntü olarak alıyoruz.Gel de sinirin bozulmasın şimdi. Yok arkadaşlar biz zihin seyahati falan değil normal seyahat yapalım valla ne güzel akbilimiz de var. Cidden sinirlerim bozuldu bu işe. Daha ne yapmalıyım bunun için ?
 
Zihin seyahati herkesin bir dereceye kadar yapabileceği bir durum. Çünkü mesele önce beyindeki elektrik akımlarından geçiyor. Bu konuda o kadar ileri dereceleri görebilirsiniz ki, o kadar uçuk deneyimler yaşayabilirsiniz ki, bir bilseniz beyninizde nasıl bir potansiyel olduğunu..
 
Zihin seyahati herkesin bir dereceye kadar yapabileceği bir durum. Çünkü mesele önce beyindeki elektrik akımlarından geçiyor. Bu konuda o kadar ileri dereceleri görebilirsiniz ki, o kadar uçuk deneyimler yaşayabilirsiniz ki, bir bilseniz beyninizde nasıl bir potansiyel olduğunu..

Öyle bir anlatıyorsunuz ki bütün her şeyimi bırakıp bunları deneyesim geliyo bi an heyacanlanıyorum eminim sizin de böyle bir deneyimleriniz olmuştur çok merak ediyorum lütfen Chillout anlatır mısınız ?
 
Öyle bir anlatıyorsunuz ki bütün her şeyimi bırakıp bunları deneyesim geliyo bi an heyacanlanıyorum eminim sizin de böyle bir deneyimleriniz olmuştur çok merak ediyorum lütfen Chillout anlatır mısınız ?
Deneyin neden duruyorsunuz? Denemek için neye ihtiyacınız var? Harekete geçin hangi konu olursa olsun, düşüncede kalmasın. Elbette oldu bu deneyimlerim ve olmakla kalmadı ilerlettim. Siz de yapabilirsiniz, kendinizi zorlamadan, her şeyi bırakmadan sadece istemeniz yeterli. Yüzme bilmeyen birinin su altına dalıp sakince gözlerini açıp izlemesi gibi bir şeyden bahsediyorum.
Aslında herkes yüzmeyi bilir. O kadar basittir ki yüzmek, doğar doğmaz yürüyemeyiz ama yüzebiliriz bu da başka bir gerçek. :) Hal böyleyken ''yüzme bilmiyorum, yüzemiyorum'' demek sadece bazı korkuların veya yanlış inançların sonucudur. Doğru değildir. Oysa yüzme bilmiyorum diyen kişi bir rahatlasa, kendini bıraksa, doğal olanı yaşasa bir süre sonra nefesini zorlanmadan da tutup, su altındaki muhteşem dünyayı keşfedebilir.
Mesele aynı mesele.. Yüzün, dalın, korkmayın. Bu sizin doğalınız. Ne zaman yapamayacağınızı düşünseniz, yüzme bilmiyorum diyen bir kişiyi gözünüzün önüne getirin. (siz de yüzme bilmiyorum diyorsanız gidin önce yüzün dalın sonra bu çalışmalara başlayın, mantığın aynı olduğunu göreceksiniz)
 
Deneyin neden duruyorsunuz? Denemek için neye ihtiyacınız var? Harekete geçin hangi konu olursa olsun, düşüncede kalmasın. Elbette oldu bu deneyimlerim ve olmakla kalmadı ilerlettim. Siz de yapabilirsiniz, kendinizi zorlamadan, her şeyi bırakmadan sadece istemeniz yeterli. Yüzme bilmeyen birinin su altına dalıp sakince gözlerini açıp izlemesi gibi bir şeyden bahsediyorum.
Aslında herkes yüzmeyi bilir. O kadar basittir ki yüzmek, doğar doğmaz yürüyemeyiz ama yüzebiliriz bu da başka bir gerçek. :) Hal böyleyken ''yüzme bilmiyorum, yüzemiyorum'' demek sadece bazı korkuların veya yanlış inançların sonucudur. Doğru değildir. Oysa yüzme bilmiyorum diyen kişi bir rahatlasa, kendini bıraksa, doğal olanı yaşasa bir süre sonra nefesini zorlanmadan da tutup, su altındaki muhteşem dünyayı keşfedebilir.
Mesele aynı mesele.. Yüzün, dalın, korkmayın. Bu sizin doğalınız. Ne zaman yapamayacağınızı düşünseniz, yüzme bilmiyorum diyen bir kişiyi gözünüzün önüne getirin. (siz de yüzme bilmiyorum diyorsanız gidin önce yüzün dalın sonra bu çalışmalara başlayın, mantığın aynı olduğunu göreceksiniz)

Çok teşekkür ederim :) Peki ekstrem olarak neler yaşayabilirim mesela her şeyi hd kalitesinde izlemek dışında o kadar mükemmel olarak neler var aman Allahım inanamıyorum vs dediğiniz ne özellikler keşfettiniz şu ana kadar ?
 
Çok teşekkür ederim :) Peki ekstrem olarak neler yaşayabilirim mesela her şeyi hd kalitesinde izlemek dışında o kadar mükemmel olarak neler var aman Allahım inanamıyorum vs dediğiniz ne özellikler keşfettiniz şu ana kadar ?
Henüz öyle bir özellik keşfetmedim. Ben biraz duygusuzum bu konularda. Yapabiliyorsam, yapabiliyorum diyedir diye düşündüğümden bu güne kadar yapabildiğim hiçbir şeye şaşırmadım. Yani belki başkası için ''aman Allah'ım'' diye nitelendirilen şeyler yapıyorumdur ama kendi içimde öyle bir durum yok açıkçası. Bilmiyorum belki de bu rahatlığımdan geliyordur genelin yapamadığını (aslında yapmayı düşünmediği veya yapamayacağını düşündüğü şeyleri, yoksa üstün insan falan değilim) yapmak.
 
Henüz öyle bir özellik keşfetmedim. Ben biraz duygusuzum bu konularda. Yapabiliyorsam, yapabiliyorum diyedir diye düşündüğümden bu güne kadar yapabildiğim hiçbir şeye şaşırmadım. Yani belki başkası için ''aman Allah'ım'' diye nitelendirilen şeyler yapıyorumdur ama kendi içimde öyle bir durum yok açıkçası. Bilmiyorum belki de bu rahatlığımdan geliyordur genelin yapamadığını (aslında yapmayı düşünmediği veya yapamayacağını düşündüğü şeyleri, yoksa üstün insan falan değilim) yapmak.

İşte ben sizin ne yeteneklere sahip olduğunuzu merak ediyorum başından beri sormak istediğim buydu.
 
İşte ben sizin ne yeteneklere sahip olduğunuzu merak ediyorum başından beri sormak istediğim buydu.
Paylaşabileceğim ve paylaşamayacağım şeyler var. Paylaşabileceklerimi zaten bir buraya bir oraya yazıyorum farklı konularda. Bazı durumlarda donanımları açık etmek fayda değil zarar getirir. Bırakın internete yazmayı insanlarla bir araya geldiğimde bile açık açık konuşabileceğim kişi sayısı 10 kişiyi geçmez. Hatta yeri geliyor o 10 kişiyle bile açık açık konuşamıyorum. Çok katı kurallar var bazı durumlarda.
 
Geri
Üst