yüksek majiye giriş.

şemhamforas

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
ilkin herkese selamlar.bu forumda yazacağım ilk makaledir.ve burdaki atmosfere ayak uyduracağımı hisetiğim için üye oldum.bu nedenle forum yöneticieri ve moderatörlere şimdiden sevgi ve saygı diliyoreum.



yüksek maji adlı birinci makalem gerektiği gibi kapsamlı bilgi ve kavrayışla sınırlıdır.bu bilgilerlede sanatsal yeteneği olan,ilham perileri çalışan kişiler bu devasa bilgi mazemelerle istedikeri kadar güzel şeyleri kendilerine çekebilirler..yani şunu demek istiyorum,size mercimek,yağ,tuz,baharat,ve mercimek göstereceğim.sizde bu malzemelerden güzel bir çorba çıkartmaya çalışacaksınız.çünkü bir işe duygu girmedimi tadı olmaz.sanat duyguların ilham perilerinden aynaklı olduğunu mitolojerden öğreniyoruz.böylece işe hayal ve gerçeği bireştirerek girmenizi tavsiye ederim.

maji unsurları 4 tanedir.
ilk adım:irade gücü...bilindiği gibi irade bir yerden bir yere gitmenin istenç gücüdür.ve irade vasfı aracıdır,iletişimi simgeler.ve merküre tayin ederim..altın şafak majisyenlerinden birinin kitabında, iradeyi marsa atfetiğini görürüz,bence bu kökten yanlıştır...dediğim gibi irade hareket eden bir ruhsal güçtür,ve irade uyandıktan sonra eyleme geçer.irade arzu ile yüklü ise hedefine er yada geç ulaşacaktır.ulaştığında "irade+ulaştı"buda iletişim demektir.iletişim küresi merkürdür..böylece iradenin hangi gezegene atfediğini gördük.

şimdi ikinci aşama

imgelem:bilindiği gibi imgelem sabit olmayan kaygan bir mazemedir...bulunduğumuz andan geçmişe ve, geleceğe doğru heryerde hayali imgelem kurabilir yaşabilirzi.bunuda isteyerek,bazanda istem dışı yaşarız..
ve imgelemi biz kulanrken üzerine mantığı yükeyerek aaca ulaşmayı ümit ederiz..benim iddam şudur,entellektüel olan bir birey bu imgelem konusunda ustadır...çünkü o imgesini gerçekler üzerine inşa etdip soyuttan somuta ulaşmıştır..



tekamül:din bilgisinde tekamülün tarifi evrimsel mutasyumdur.yani ruhsal araştırmalarda "acı'nın" biberde,kırmızıda,bir dayakta,bir küfürde,bir kayıpta,vb şeylerde saklandığını biliriz.bunlara bakarak acıyı yıldızlardan yer yüzüne doğru bir çok nesne ve canlıda görebilirz.bu acı katagorisine girenlerin tamamı marsın küresine verilir.çünkü mars parçalayan enerjetik bir küredir..ve genelde şidet içeriklidr..
böylece birbirine benzemeyen ama aynı amacı güden ruhsal tekamülleri bu şekilde buluruz.

manyetik kuvet:bilindiği gibi tüm majisyener manetik kuvet olmadan hiç bir başarı sağlayamazlar..

manyetik ilahi kuvete "E.levi" astral ışık der.manyetik kuvet(astral şık)(akaşa)bilindiği gibi evreni bir arada tutan gizli bir akışkan maddedr..kimileri ona tanrı der,kimileri ise ona evrensel enerji vs der.bu madde bir çok zıt kutbu bir arada tutan şeydir.. kutupları sanki rehin almışçasına bir arada tutar.örnek insanda su ve ateş bir arada mevcuttur.bunların ikisi bir birine zt iken onları bir arada tutan şey bu akaşadır..akaşadaki en yüksek kuvet imandır.en alçak seviyeside iç güdü nefistir..ortada ise evrenbulunur..

...3lü yasa:kimileri üçlü yasayı cadılara atfederler,bu kökten yanlıştır.hiç bir yasa hiç bir kültürede bağlı değildir..o evrenseldir..ve herşey doğar yaşar ve ölür..bilinen bilinmeyen ve yok olan..bu madedeki 3boyutun algılarına tekamül eden bir sistemdir..böylece paganların doğa tanrıları tamamı ile psikoljinin arketpleridir..bundan daha fazlasını bize vermezler..ama boyutların üzerinde bir çok alemi inceleyen majisyen en sonunda mutlağın kendisine ulaştığında evrende tanrılar vs şeylerin zihninde arattığı şeyler olduğunu anlar..evet kuantum meanik felsefeyi incelemenizi tavsiye ederim..


gerçek şey içimzde saklı.buraya varan majisyen artık nefsinden arınır ve saf melekler grubuna iştirak eder..

ben uygulamacıdan çok bir araştırmacıyım ve insanlık için bişiler yaarım..bir çok felsefik ve bilimsel kantlarla bir şeylere ulaşmaya çalışırım..ve aklıma şöyle bir soru gelir..madem herşey bendedir o zamn dışarısı makro alem yalandır ve böylece biz tanrıyız biz yaratanız gibisinden şeyler peyda olur bizde..

eyer ben doğadan geldi isem,ozamn doğa tanrının ta kendisidir..çünkü ben beni yaratmadı,beni başkası yarattı.oda ilk köken doğanın atomarı elementleri vs dir..ama başka bir sistemde ise herşey haaldir ve bedenin bile bir haaldir..sadece bir gerçek var oda ruhun..bu ruhta büyük ruhun bölüntüsünden müteşekildir..bu bölünmede kabaladaki gelenekten yöntemsel ve sistemsel tekniklerle oluştuğumuzu öğreniriz.

ozamn ben hakkaten tanrının bir suretiyim..allah bana yaratığı şeylerden yaratma gücü verdi.ama yoktan var etme gücünü vermedi.

bunu biraz daha açalım..zihne giren şeyler vardır,zihnin dışnda olanlar ise yoktur..o zamn zihnin dışında olanı zihne almak mümkün değil.ama zihnin algılar ve kavramar alemine giren herşeyi lehinimize çevirme yeteneğini "sanatımızla" gerçekleştirdiğimize göre,o zamn biz aratılan şeyleri mutasyuma evirip değişik bir şey yapabiliyoruz..aksi taktirde yok olan bir eyden bir ey yapamayız..

böylece majisyen somut bir şeyi inşa ederken bunlara dikkat edip adımlarını sağlam atmaıdr..ve sistemden çok gördüğü gibi yöntemlerle uğraşmalıdr.
 

Amethyst

Banlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2010
Mesajlar
416
Tepkime puanı
3
Paylaşım için teşekkür ederim...Yazdıklarınız baya düşündürüyor beni...okumayı bittridikten sonra hafif bir meditasyon hali aldım sanki..
Satırların arasında güzel mesajlar buldum...belki de bugün okumam gerek mesajlarıdır bunlar
Emeğinize sağlık
 

şemhamforas

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Ben teşekür ederim. Bu arada ortalıkta bir sürü bilgi ve kitap dolaşıyor ama bunları okuyup kendi lehine evirip çevirecek çok az yetenekli kişi var.
 

şemhamforas

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Mar 2010
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
ben teşekür ederim size;açtığım konuya devam ediyorum .

bilindiği gibi tanrıyı bilimsel olarak kavramak 3 aşamalı ve görecelidir..ama gerçekte allahı kavramak için(düşüncenin düşüncesini bile düşünmemekle olur..buda haliyle bilime ve düşünmeye ,hatta kavramlara-algılamalara ters düşen bir görüştür..

allah bizim zihinsel kavramlamızın dışındaysa,ozamn onu anlamanın tek yolu

sanatsal ilham,anlamlar,sevgi,şer,güzelik,hayal,bilgi,sağlamlık,ve fiziksel olanları unutup başka bir düşünme alanı ve metodu aramalıyız,bu şekilde soyutlandıkça ona varırız. bu yöntemde,düşündüğünün düşüncesini bile düşünmemekle olur!.

mu uygarlığından kadim mısıra,ordan doğu ve batı ezoterik cemiyeterine kadarki gizli bilimler serüveni adında binlerce yıl saklı olan tanrının gerçek temsili "0" olarak tasfir edilmiştir..

arapça karşılığı huve(0)anlamına gelir;bu telafuz terim ve kelime anlamı olarak var olan ama algıların dışında olan birinin varlığını kabul eden bir harf ve kelimedir....

diğer uygarlıklar yartıcıyı gözlemci göz,nokta,daire,tac,beyaz renk,nur(ışık),saf ruh,kutsal ruh,vs olarak tasfir edilmiştir..

böylece verdiğim semboleri tefekür yolu ile düşünen birey ebette bir şekilde sezgisel alnını açığa çıkararak kendine bir gizli hortum vasıtası ile sezgiseliğe ulaşacaktır.

evet gördüğümüz gibi yaratıcıyı algılama alanların dışında aramak lazım..ve algıları durdurarak sezgisel gücün artması için gizli semboler kulanmak lazımdır..

gerçi bir sembol kendi başına çok az şey verir..bu yüzden bir birine takmül eden özelikleri gökten yere doğru bir uyum senkronizesi ile bağdaştırıp bir gzel nota çevirmekle dineyici kapasitemizi artırabiliriz...bunun içinde santçı ruhlu olmak lazım..


hermesin bir sözü vardır..bu sözün gizli olarak elinde tutuğu zümrüt tabletinde saklamıştır "yerdeki gökteki gibidir" rüyasında(astral) vücuduna iğne battığını ve bu yüzden canı yandığını gören bir kişi,birde fizk (yalan dünya)hayatında bir iğne vücuduna batığını ve acıyı bu alemde'de çektiğini görecektir..her alem içinde barındırdığı temel yasalar bunlardır..her yerde acı vardır.bir tek orda yoktur(orasınıda yazılarımı okudukça anlıacak bir çok kardeşim vardır).


algılar alanına giren bir negatif acıya neden olur.algılardan dışarı atılan bir negatif size zarar veremez..o zamn iyi düşünün ve ararınızı o yönde verin..ben acıylamı yoksa mutluluklarlamı uğraşıyorum?.

hiç bir ilke ve yasa yoktur ki uğraştığı şeyin karşılığın almasın..bu şeyde tıpkı şu ata sözünde saklı gibidir(ne ekersen onu biçersin)evet biz ne ekiyoruz?.

arkadaşlar ilerledikçe ruhsal olgunaşmalara yarayan tekamülleri sırası ile vereceğim..bunu unutmayın ,asla iyi bilmediğiniz,güvenmediğiniz bir yolda yürümeyin! çünkü oralarda bir sürü negatif ve pozitf doğa ruharı vardır. bunların hangisi neye takamül eder onu iyi bilmele istenilen yolda sağlam adımlar atmak mükündür..devamı gelecektir.kib
 

ışıldak

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Nis 2010
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
konu ilgnç ve güzel olduğu kadar,arı ve duru anlatımının da bunda katkısı gözardı edilemez...paylaşmın için teşekkrler.

her ne kadar sabır iyi bişeyse de ben konunun devamını sabırsızlıkla bekliyor olacağım.
 
Üst