"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Yaşlanmak Güzeldir :)

şinçeyank

Kayıtlı Üye
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, insanlar 50 yaşından itibaren stresten kurtuluyor, 85’te en mutlu dönemi yaşıyorlar

Londra Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre mutluluk 80'li yaşlarda başlıyor. Kişilerin yaşlandıkça olaylara ve kişilere karşı daha olumlu bir bakış açısı geliştirdiğini söyleyen Prof. Lewis Wolpert, "50'li yaşlardan itibaren kişiler, sorumluluklarından kurtulmaya başlıyor ve hayatlarındaki stres kaynakları azalıyor. Bu durum 80'li yaşlarda zirveye ulaşıyor. Kişilerin en mutlu oldukları yaşsa 85." diyor. En zorlu yaşların 20'li yaşlar olduğunu söyleyen Wolpert, kariyer ve gelecek planlarının kişiyi mutsuz ve stresli yaptığını anlatıyor. 40'lı yaşlarda insanların hayatlarına yeni bir bakış açısı katmaya çalıştıklarını söyleyen Wolpert, "Bu yaşlarda kişiler daha önce ısrarcı oldukları fikirlerinden vazgeçebiliyor, kişiliklerinde büyük değişimler olabiliyor." diyor.


Bu bir anlamda 50 yaşında bir insanın daha önce olduğu insandan tamamen farklı biri haline gelmesi demek. Amerikan Bilim Akademisi'nin katkılarıyla 341 bin kişiyle yapılan araştırmada mutluluk yaşının 85 olduğu ortaya çıktı. "Bu yaş, mutlulukta zirve noktası ancak insan 85 yaşının dinginliği ve huzurunu daha önce de yakalayabilir." diyen Wolpert, insan ömrünün uzadığını ve insanların sağlıklarına dikkat ettikleri sürece 85 yaşında da iyi görünebileceklerini söylüyor.



ALINTI: Radikal
 
''ölmeden önce ölün'' diye bir söz var ve ona ithafen ''yaşlanmadan önce yaşlanın'' diyorum :)
 
Benim etrafımda çok var mutlu olanlar. :) Herkes bir olmayabilir tabiki , birde bizim bakış açımızla ilgili olabildiğini düşünüyorum
 
85 yaşındaki insanlar ununu elemiş, eleğini asmışlardır artık.
Ailesinin geleceği için kaygılanması gerekmez, çocukları artık yetişkin olmuş ve kendi ailelerini kurmuşlardır.
Muhtemelen, emekli maaşıyla ayağını yorganına göre uzatmayı çoktan öğrenmiş, o yaşta yeni bir iş başvurusu yapamayacağından dolayı maddi hırslarından da arınmışlardır.
Bence o yaştakilerin en büyük isteği, kalan ömrünü sağlıklı geçirmek, ailesinin sağlık ve mutluluk haberlerini almak, torunlarını hatta onların da çocuklarını sevgiyle kucaklayabilmektir.
En önemlisi de zamanın kıymetini anlamış olmaları ve yaşadıkları her ana şükretmeleridir.

İstisnalar kaideyi bozmazmış, elbette böyle olmayanlar da vardır.

Bir şeylere yetişmeye çalışırken ( ister fiziksel olsun, ister zihinsel) bizim için biçilmiş zamanı hızla tüketiyoruz. Yaşam enerjimizi boşuna ziyan edip, ömrümüzü kısaltıp, kalitesini azaltıyoruz. Alzheimer olan kişiler de buna örnek. Ayrıca, geçmişteki unutmak istedikleri olayları hastalık sayesinde zihinlerinden siliyorlar.
 
Araştırma ingilterede yapılmış,yani avrupa standartlarında bir araştırma.Onlar 65 yaşlarında emekli oluyor ve ekonomik anlamda oldukça iyi gelire sahipler.Sistem bize göre daha iyi oturmuş bir durumda ve 65 yaşından sonra hayatlarını yaşamaya başlıyorlar.Genelde turist kafilelerinde yaşları 70 üzerinde,dinç bir şekilde dünya turlarına katılıyorlar.Benim annem ise bastonla 2 tane merdiveni zor çıkıyor,65 yaşından beri bu böyle,Bizim yaşlılarımız hala ataerkil düzeni devama çalışıyor,bizimkiler birazdaha mutsuz,torununa üzülüyor ah şu öss denen neyse kazanamamış diye,mutluluk avrupada daha doğru bir tespit,bizle mukayese etmemek lazım.
 
Sayın SoNoL, yazdıklarınıza katılıyorum, aynı zamanda dediğiniz gibi özellikle çocuk ve torunları için kaygılanıyorlar. Ülkemizde hayat şartları erken yıpratıyor, geçim derdi ömür boyu sürüyor ancak gelecek için maddi hırslardan kurtulup, maneviyata daha çok yöneliyorlar.
 
Benim yaşlandığımda kulaklarım duymaz sanırım, yüksek sesle müzik dinlemekten... Eğer yaşlılığımı görebilirsem tabi. Allah kimseyi düşkün yapıp kimseye muhtaj etmesin :(
 
Yaşlanmayı sözde modern dünyanın dayatmasıyla kötü olarak algılıyoruz.. Eskilerin hiçbiri yaşlanmaktan korkmazdı... İnsanın ait olduğu aleme gün be gün yaklaşması kadar güzel birşey olabilir mi....
 
Bu araştırmalar sanırım huzurevlerinde her geçen gün eriyen ve yaşlanıp oğullarının kızlarının yüzlerini 5 ay da bir gören ve yalnızlık içinde ölen kişileri hesaba katmamış.
 
Geri
Üst