4) Ben Kastamonudayım Adım Emre 19 yaşındayım.
Kastamonuda Gelin dağı denilen bir dağ var ve gercekten cok urkutucu bir  efsanesi var. Bizde 3 arkadaş bu efsane ne kadar gercekci diye bir şey  yapmaya karar verdik.
Efsaneye göre bir gun gelin arabası o dağın ordan gecerken çok korkunc  bir kaza yapmış ve o arabadan kimse kurtulamamış.Gelinde üzerinde  gelinliğiyle ölmüş ama gelinin cesedi bulunamamış. O günden sonra eğer  saat gece 22:00 dan sonra oradan bir düğün konvoyu veya korna çalarak  bir gelin arabası gecerse ormanın içinden gelinliğiyle alevler içinde  bir gelin görünür ve ağlayan gözlerle arabaya bakarmış. Bizde benim  arabamı düğün arabası şeklinde süsleyerek saat 23:30 civarı Gelin  Dağının oradan kornalarla geciyorduk. Hepimizin gözü dağın içindeydi ama  ben bir şey göremedim arkadaşım mahmut ise birden bağırmaya ve hızlı  gitmemi söylemeye başladı bende ona inanmadım be gülerek arkaya  döndüm.Ama gercekten mahonun suratında inanılmaz bir korku vardı ve  ağlıyordu. Hemen geri dündük bize o konu hakkında hiç bir şey anlatmadı  ve o gunden sonra psikolojik tedavi görmeye başladı. Ailesi bizle  görüşmesini yasakladı. Duyduğuma göre olayın üzerinden yaklaşık 6 ay  gecmesine rağmen hala sinir haplarıyla geceleri uyuyabiliyormuş. 
 
 
 
 
5)  tam iki hafta önce cumartesi akşamı bi arkadaşımızda hep beraber  oturuyorduk.arkadaşın babasıda çok iyidir gittik rica ettik sigortaları  indirip bizi korkutmasını söyledik.çünkü geçen sene aynı şeyi bize  yapmıştı ve çok güzel oluyordu.İşte biz arkadaşın odasında oturmaya  başladık ama ortamı yavaş yavaş hazırlamaya başladık.cinlerden falan  konuşalım dedik onlar zaten hemen atladılar.neyse muhabbet  başladı.herkesin anlatıcak bişwy vardı sonuçta.arkadaşın da odasındaki  spot ışılar bi haftadır bozuktu.bizde gece lambası açtık.bide radyoyu  açtık ki iyice garanti olsun sigrtalar attığında anlayalım diye.benimde  önceden duyduğum bi rivayete göre ruhlar ve cinler konuşulduğu yere  gelirlermiş.bizde bunu iyice dalgaya alarak ey ruh geldiysen...gibi  muhabbetlere başladık.arkadaş şey dedi ey ruh geldiysen gece lambası  sönsün dedi.bende ey ruh geldiysen spotlar yansın dedim.daha bunun gibi  bi çok şey söylendi ama ilk önce gece lambası söndü arkadaş ilk bana  baktı herhalde babam geliyo korkutmaya gibisinden ama ben hala teyibin  açık olduğunu ima edercesine bişiler söyledim.oda biraz tırstı.sonradan  inanmıcaksınız ama odadaki spotlar yandı ve biz direk hep beraber panik  olduk.sonra arkadaş ayağa kalkıp söndürüp açtı spotları.gayet normal  çalışıyordu.hikayenin burdan sonrası gayet normaldi.sigortalar attı ve  babası yan balkondan girip bizi korkuttu.korkanlar ve çok eğlenenler  oldu fakat bizim aklımızı kurcalayan başka şeyler vardı.o spotların  nasıl yandığı ve gece lambasının nasıl söndüğü gibi...?
6) Benim kuzenim Siirt`te askerliğini yapmıştı.Onada orda olan ve  yalan söyleyeceğini düşünmediği bi arkadaşı başına gelen olayı  anlatmış.Zaten hikayeyi anlatır anlatmaz kaçmış askerlikten.O gün  nöbetçi oymuş tam da önünden birisi geçiyormuş.Dur yoksa vururum demiş  adama.Orda da sonuçta doğu kesimi olduğu için kalkıp rahatça  vurabiliyorlarmış adamları.Fakat adam hiç takmamış yürümüş  gitmiş.Sonradan asker giden adamın ayaklarının ters olduğunu farketmiş  ve gidip hemen komutanına anlatmış ve konuşmasını bitirdiğinde komutanı  pis pis sırıtıp kendi ayaklarına bakmış onunda ayakları tersmiş!Ve o da  hemen eşyalarını toplamaya gitmiş o sırada da benim kuzene anlatmış.Ya  ben inandım yine de ama olabilir mi böyle bişey? 
 
 
 
7)  Yıllar once toroslarda geciyo olay..1970 ler felan..Babamın bir  arkadası kangren oluyor kaza sonucu hastaneye goturuyorlar bacak  kesilecek deniyor fakat ne babamlar ne de kangren olan arkadaşı buna  musade etmek istemiyorlar. O bolgenin yerlileri (bolgenin adı bende  kalsın) torosların eteklerinde bir koyde birisinin oldugunu soyluyorlar.  Babam boyle seylere hic inanmadigi halde arkadasinin son sansini  denemesini istiyor ve arabaya binip koye gidiyorlar. Koylulere bu kadını  soruyorlar onlar da yerini gosteriyorlar ve uyarıyorlar aman ha sakın  para teklif etmeyin arkadasınız canından olur!! Yukarı araba cıkmadıgı  icin arkadaslarını sırtlıyorlar ve yukarı dogru yurumeye  baslıyorlar..Kadın babamları gorur gormez kufrederek yukarıdan taş  atmaya başlıyor fakat bizimkiler inatla yukarı yanına  cıkıyorlar..Kadınla biraz konustuktan sonra obur arkadaslarını dısarıda  bırakıyor ve babamla kangren olan arkadasını yanına cagırıyor. Babama  arkadasını oradaki sedirin uzerine yatırmasını soyluyor o da oyle  yapıyor. Babam etrafı gozlemeye basliyor (hep yapar meslek icabı)  etrafta bir suru degisik ikon var ve bunlarin hicbirisi bilinen hicbir  dine ait degil..Duvarda ise tuaf yazılar var..ne arapca, ne ibranice,ne  latince..artık kadının ilahi dinlerden birine inanmadigini anliyor..  Tekrar arkadasina donuyor babam, kadin biseyler mirildanarak kangrenli  bacagi ovuyor 15 dakika kadar ovduktan sonra bütün iltahapı ayagında  topluyor ve ayagı bir futbol topu kadar sisiyor.. Kadın mırıldanmalarını  ve ovma islemini bitirdikten sonra ayak bas parmagi ile yanındaki  parmagın arasına tırnagıyla bir centik atıyor ve o iltahap ordan  fiskirmaya basliyor.. 2-3 dakika sonra kangren olan, acıdan kendini  kaybetmis, yukarıya srtta tasinan adam ayaga kalkiyor ve yuruyerek  iniyor asagiya..ve kadın da onlarla birlikte iniyor.. Babamlar tesekkur  ediyorlar kadına da sinirlenecegini bildiklerinden bisey teklif  etmiyorlar ve arabaya dogru yuruyorlar.. Yururken ucu birden akaya donme  istegi geciriyo icinden ve donuyorlar..ve ucu de hala kadının  ayaklarının yere basmadigina yemin ediyorlar... 
 
 
 
8)  UFO`lar hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bu olaydan sonra inaniyorum .  Şimdi anLatacağım oLay gerçekten inandığım bir insanın başının altından  geçti ki o insan 19 ağustos depremi ile ilgili kitap dahi yazdı ... Bu  insan çok yakın aile dostumuz , Kadın her geceki gibi yatağına yatmış  ama tek farkı o gece kocasıyla ufoların gerçekliği hakkında sohbet  etmesi , kocasına ufoların gerçeğini kabullendirmek istemesi , o gece  kadın uyuduğunda yatağına ufo gelmiş kadın basmış çığlığı herkes uyanmış  o bir kaç salise ufo kadına kafasından geçenleri telepati yoluyla mı  dır nedir ? elbet bi adı vardır aktarmış ... Kadıncağız`a göre ufo ona "  Sen bizim dünyayla iletişim kurmamızı sağlıyacaksın sana güveniyoruz "  demiş .. Hiç birinizi inandığınızı sanmiyorum ama gerçekten olduğunu  saniyorum bende , Yorum sizin .. 
 
 
9) sanırım hepiniz elm  sokağı serisini izlediniz.ona benzer bir olay bnim başıma  geldi.arkadaşlarla gece 12 gibi hayaletlerden falan bahsediyorduk.bi  baktık saat 4 olmuş(abartısız,tam 4 saat geçmişti)sonra eve gittim.hemen  yattım.valide çok kızdı o gece.neyse.derken yattım.rüyamda bir şey  vardı.birgün senin karşına çıkıcam diyordu.doğal olarak bu kabustan çok  etkilendim.herkese şüphe ile bakmaya başladım.aradan 1 yıl geçti.gene  rüyama girdi.(bu 1 yıl içinde onu unutamadım.)gene rüyama girdi.senin  karşına çıkıcam dedi.5 ay geçti gene çıkmadı.5 ay sonra gene girdi.senin  karşına çıkıcam dedi.eğer önüne yolda beyaz bir güvercin düşerse bilki  benim dedi.o gün önüme beyaz güvercin düştü.çok korktum.kuşu öldürdüm.o  gece gene rüyama girdi.lağım faresi olarak karşına çıkıcam dedi.2 hafta  sonra sokakta kediden büyük bir fare üstüme atladı.onu zorda olsa  öldürdüm.sonra gene rüyama girdi.doktor olarak karşına çıkıcam  dedi.sonra annemle psikoloğa gittik.gece gittik.adam bana ucu sivri bir  cisimle saldırdı.kolumu kesti.kendimi tutamayıp adamı öldürdüm.sonra  olduğum yerde bayıldım.sabah başımda polis vardı.ne oldu dedi?doktor  bana saldırdı dedim.polis bana burada doktor yok dedi.anneme sorun  dedim.annem o geceyi evde geçirmiş.ben gelmeyince polise gitmiş.geceden  beri beni arıyorlarmış.doktor yoksa kolumdaki kesik izi neydi?polis,bu  olayı 4 yıldır araştırıyor! 
 
 
10)ben korkuyu seven  biriyim. cok korku filmi izler, kitap okurum.. artık bunlar beynimi  kazıdı. birgece evde kardesimle bir korku filmi izledik. yatagıma  yattıgımda sanki cok pismişim gibi vücudumdan koku geldi ve kaşınmaya  başladım .. dayanamayıp gecenin o vaktinde duş almak için banyoya  girdim. soyundum ve suyun altına geçtim ama tam o sırada kolumdan biri  çekti. etrafıma baktım ... kimse yoktu. üstelik banyonun kapısı  kapalıydı.. içime bi şüphe düşmüştü ama yinede duşuma devam ettim .  birden üç elin vücudumda dolandıgını hissettim. ama hiç birşey  gözükmüyordu. birden yere düştüm. korkmaya baslamıstım.. " yardım edin"  "anne baba" diye seslendim. ama sanki sesim cıkmıyormus gibi kimse  yardım çıglıklarımı duymadı. sabah kendimi banyoda cıplak buldum. fakat  banyonun kapısı acıktı.. 				
11) 17 Kasım 2001 Cumartesi
 
 
...................................... 
 
 
şu anda odamda kendimle beraberim. Eroin almış gibi uçuyorum R.E.M.  dinliyorum ve hayatımda hiç gevşemediğim kadar gevşedim az önce yemeğimi  yedim ailemle aynı masada çok alışıktım buna...! masadan bir ölü gibi  kalkıp odama çıktım bilgisayarımı açmayı düşünürken bilgisayarı açık  buldum sanki birileri benim bir şeyler yazmamı istiyormuş gibi hissettim  belki de...!koltuğuma yığılıp yazmaya başladım neler yazdığımı inanın  bende bilmiyordum sadece anlamsız şekiller olan bir kaç tuşa basıp bir  kelime oluşturuyordum peki bu kelimede ne anlatıyordum? Neler geçiyordu o  hiç durmadan çalışan beynimden ne yazmak ne anlatmak istiyordum  kendime. Şarkıların içince zaman geçtikçe daha çok kayboluyordum sanki o  kuyudan birdaha çıkamayacaktım zaten çıkmakta istemiyordum insanlar ne  kadar beni arasallarda kuyunun yanından binlerce kez geçmiş olsalar bile  hiç birisi kafasını o kuyuya uzatıp bakmadı bakmamaları daha iyi oldu  belki de orda bir kaç saat kalmam bana çok yaradı kendimi tanıdım orda  kaybolmuş olan beni buldum birisini daha buldum o sonu olamayan kuyuda  ama kimdi? Yüzü nasıldı? Erkemiydi? Annem miydi? Çok karanlıktı  hatırlamıyorum yüzünü derken tuşların sesi ile uyandım uykumdan çok  iğrenç bir sesi vardı tuşların bu sesi çok sevmeme rağmen şimdi bundan  nefret ediyordum o kadar sessiz ve boştu ki odam tuşların sesi  yankılanıyordu ve başım ağrımaya başlamıştı evet evet şimdi hatırladım  kuyunun içinde kimi gördüğümü o bendim tabi ya onu izledim bütün  davranışlarını izledim ne yapmaya çalışıyordu 
 
 
şimdi yanındayım ayaktayım beni kuyudan ta buraya kadar getirdiğini  bilse bana da bir sandalye getirirdi belki bir şeyler yazıyor anlamsız  belki ama o bundan çok memnun yazı yazmaktan düşüncelerini o siyah  sayfaya dökmekten peki neden bu yazdıklarının hakkında konuşmuyordu  neden konuşamıyordu? Konuş saydı eğer çok büyük bir karanlıkta  kaybolurdu en iyisiydi aslında yaptığı... durup durup düşünüyordu sonra  tekrar yazıyordu o çirkin bakımsız elleri klavyenin üstünde bir esinti  gibi kayıyordu ışık gittikçe azalmaya başladı neler oluyordu gözlerimi  açtığımda o karanlık kuyudaydım gene sağıma döndüğümde onu da buraya  getirmiş olduğumu anladım ama o daha bunu anlayamamıştı hala düşünüp bir  şeyler yazıyordu evet şimdi durdu daha yeni fark etti galiba o içinde  kaybolduğu sandalyeden kalkıp bir kör gibi elini öne uzatarak bir  şeylere deymeye çalışıyordu neden bu kadar gerçekçi olmasını istiyordu  bu anlamsız, saçma, gereksiz rüyanın? En sonunda vazgeçip ileri doğru  yürümeye başladı o siyah gözleri bu zeminin karanlığına alıştı ilerledi  nerede olduğunu anlama çalışıyordu ilerledi ilerledi ilerledi ve en  sonunda anladı o en çok korktuğu rüyasındaydı ağlamaya başladı küçük,  zavallı,çaresiz kız! Hep onu bir şeyin çalacağından korkuyordu ben ne  yapabilirim ki ona o benim kendime zarar verecek kadar salak mıydım?  Neden korkuyordu bu kadar yemekten beri ilk defa azını açıp bir şeyler  fısıldıyordu kendi kulağına dediği şeyi anlama için yanına gittim 
 
‘ korkuyorum bu boş yerde,
sanki hep bir şeyler beni izliyor tepemde
yeter artık yeter bu kadar
adrenalin oldu yüzde bin
gitgide soğuyor bu zemin
ama artık hissetmek istemiyorum
biran önce ailem gelsin
yoksa beni alıp götürecek
lütfen bana yardım edin.’
 
Diyordu sanki içindeki o korkmuş kıza bir masal anlatır gibi. Aslında bu  onun uyanmak içi söylediği bir şeydi uyanmak istiyordu ama ne gerek  vardı ne olurdu benimle kalsa tekrar bilgisayarının olduğu yere gidip  kendini koltuğa attı ve gene o masalı anlatmaya başladı başını tutuyordu  ve ağlıyordu ne kadar çok ağlamıştı gözleri o karanlıkta o kadar  kırmızıydı ki kendimden korkmuştum... onu artık yalnız bırakmalıydım  anlaşılan ona gitmesi için izin verdim ve kafasını kaldırdığında gene o  soğuk ve boş odasındaydı ağlaması durdu sanki o odayı ilk defa görmüş  gibi meraklı ve korkak bir şekilde odasını inceledi sadece bir rüyaydı  diyip yazısına geri döndü ama yazacak bir şey gelmiyordu aklına beyni  ilk defa durmuştu aptal aptal ekrana bakıp yazması için sabırsızlıktan  yanıp sönen çizgiyi izliyordu artık canımı sıkmaya başlamıştı son bir  saat tir açık olan müziği tekrar duydu evinde olduğunu benimsedi ve  yazmaya başladı hayatını yazmak için düşünüyordu nereden bavlıyacağını  bilmiyordu en sonunda bir nokta bulup yazmaya başladı şöyle bir dikkat  ettim de hayatını değil de hayallerini yazıyordu kendini mi  kandırıyordu? Öylesine boştu ki aklı yazdıklarını durmadan silip yeni  şeyler yazıyordu gene beğenmeyip siliyordu tıpkı hayatı gibi hep tekrar  başlıyordu çoğu insan gibi kaybolmamıştı o kuyuda kendinden emin di  kaybolmayacaktı yapması gereken tek şeyin beklemek olduğunu nereden  biliyordu yoksa daha önce buraya gelmiş miydi? Siz buraya hiç geldiniz  mi ? gelmek ister miydiniz? O karanlık kuyunun içinde kendinizi görmeyi  ister miydiniz? Buna hazır mısınız? Kendinizi görmekten korkuyor  musunuz? Hala bir şansınız var ama sadece kendinizseniz. Eğer başka  birinin kişiliği altında ezilip kendinizi küçültmüşseniz bunu sakın  yapmayın çünkü kendiniz size o kuyuda öyle şeyler gösterecek ki  pişmanlıktan, korkudan, acizlikten, perişanlıktan ve utançtan o kuyudan  hiç çıkmak istemeyeceksiniz güneşin ışığının sizi aydınlatmasından  kaçacaksınız ve hayatınız sonuna kadar o pis ve karanlık kuyunun yani  hayatınızın içinde bir fare gibi saklanıp ölmeyi bekleyeceksiniz! Görmek  istemeseniz bile hissetmekten korksanız bile bu benim ve yanınızdayım  kendinizden bu kadar korkmayın... evet tam ordayım gözünüzün takıldığı o  karanlıktayım ve yanınıza geliyorum sakın korkmayın çünkü ben SİZİM!
 
 
 
12)  Yıl 1999 bir yıl bası gecesi.Milenyuma girmemize 15-16 dk var. kısacası  egleniyoruz.Kardeşim şerife (sherry) çatıdan sesler geldigini  söyledi.Tabii ben saka-maka yapıyor sanıyorum.Sözünü bitirdiginde o  sesleri bende duydum.Korkusuzca (bina 7 katlı çatıya başka çıkıs yok,ve  asagı giris kapısı otamatik kapanıyor.) çatıya çıktım. (niye bende  bilmiyorum) İLK baktıgımda kiseyi goremedim.Sonra arkamdan bir takım  sesler gelince arkama döndüm.Yaslı baslı bir nine.Kim oldugunu  anlayamadım.Sonradan onun 1989 yılında ben 2 yasımdayken ölen anneannem  oldugunu anladım.Ben şok içindeyim.O ise bana nasılsın,anan-baban nasıl  gibi sorular soruyor.Tekrardan arkamdan sesler geldi.Ben arkamı dönüp  sonra önüme dönünceye kadar geçen sürede (1-2 sn) o kaybolmustu.Asagıya  indiğimde kimse yoktu...SAAT: 23.59.59 milenyuma girmişiz tabii tek  basıma.Saat 02.20 gibi yattım.Sabah kalktıgımda annem aksam nereye  gittiğimi sordu.Ben gidicince yıl basını bensiz kutladıklarını  söyledi.Ama ben yıl başını evde girmiştim..... 
 
 
 
13)  selam dostlar, bundan 7 sene önce cok sevdiğim dedemizi kaybetmiştik.  acımı size anlatamam. evimizde akvaryumumuz vardı ve dedem balıklarla  ilgilenmeyi cok severdi. hastalığından dolayı uzun süre bizde akvaryumun  bakımıyla ilgilenememiştik ve akvaryum gerçekten baya pislenmiş  balıklar yaşama savaşı veriyordu. anlatmak istediğim dedemin öldüğü gün  gece yattık ve sabah cok erken kalkmıştım. inanmıyacaksınız akvaryum  sanki çeşmeden akan gibi tertemiz ve balıklar çok hareketliydi. hemen  ailemide uyandırdım ve onlarda çok şaşırdılar. BUNUN BİR AÇIKLAMASI  VARDIR MUTLAKA!!! 
 
 
 
14) Başımdan gecen ve hala  benimde etkisinde olduğum bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen  sene yani ben 18 yaşımdayken bir arkadaşın evinde toplanıp içki içmeye  karar verdik. Arkadaşın babasıda vefat etmişti ve öleli daha 4 - 5 ay  oluyordu. Arkadaşımın babası haluk amca hacca gidip gelmiş hacı bir  adamdı. Oğlu ilker ise hiç ona çekmemişti. Neyse biz o gece içkileri  aldık ve onlara gittik. Bize yatacağımız odaları gösterdi. Yer yetmemiş  ve bir kanepede 2 kişi yatmak zorunda kalmıştık. Neyse akşam oldu bende  evi gezerken bir oda gördüm. Bomboş iki kişilik bir yatak vardı. İlkere  "Burda niye yatmıyoruz" dedim... O da "orası babamın öldükten sonra hiç  kimse yatmadı öyle düzeltilmiş şekilde durur" dedi.
Neyse saat 1 civarı falan evde içkimiz bitti ilker - metin ve apo içki  almaya otogara gitti bende evde yanlız kaldım. Sadece bir şişe viskimiz  kalmıştı. Bi ara sızmışım 4 - 5dk sonra bir kapı çarpmasıyla  uyandım.Heralde ilkerler geldi diye düşündüm. Ama kimse yoktu evde.  Önümde duran viski şişesi ise kayıptı. Evin içinde acaba nereye koydum  diye aramaya başladım ama yoktu. En sonunda babasının odasının kapısını  zorladım ama açamadım. Sonra ilkerle geldi. Bende şişeyi kaybettiğimi ve  sesler duyduğumu söyledim ve babasının odasını neden kilitlediğini  sordum. O da " ben bir şey yapmadım oğlum açıktır" dedi. Sonra kapıyı  açmayı çalıştı ama o da yapamadı. Neyse biz tornavidalarla kapıyı açtık.  Ve o şok edici sahne gözlerimizin önündeydi. Yatak bozulmuştu sanki  içine biri yatıp çıkmıştı ve yerde kırık bir viski şişesi vardı. Ben  hemen 2 adım geri çekildim. İlker sadece 1 cümle söyleyebildi."ÖZÜR  DİLERİM BABA"
 
 
 
15) Geçen hafta arkadaşımla oturmuş  exorcist filmini izliyor , birbirimizle bu film hakkında şakalaşıyorduk.  Saat 24:35 sularıydı. Güzel geçen gecemiz benim tavana monte edilmiş  kablonun yerinden çıkmış sallandığını görmemle başladı. Kablonun  çıkmayacağından kesinlikle emin olduğumuz için biraz toparlanıp  irkildik. Birkaç dakika sonra arkadaşım bana birşeyler söylemek için  dönerken arkamdaki cama donuk bakışlar atıp dili tutulmasıyla eğlencemiz  tamamen bozulmuş oldu. Bana sakin bir sesle arkandaki camda ateş içinde  bi adam var demesiyle çığlığı basması bir oldu ve arkamı dönüp aynı  görüntüyü gördüğümde aynı anda fırlayıp aşağıya çığlıklar içinde indik.  Soluklanmak istedim, arkamı döndüğümde yukarıdaki ışıklar birkaç kez  yanıp sönüp sonra tamamen gitti. Aşağıda çalışan kadını gördüğümüzde  arkadaşımla olan olayları konuşuyorduk. Çalışan kadın saçmaladığımızı  bizi yukarı çıkartacağını söyledi. Önde o arkada titreyen bizler yukarı  çıkmaya başladık.. Sönen ışıkların hiç biri yanmadı . Tavandaki kablo  boylu boyunca yerdeydi. Ve kilitli olan camı üstünde adam gördüğümüz  balkon kapısı sonuna kadar açıktı. Lütfen yorumlarınızda psikolog yada  tatillerden bahsetmeyin. Olayı mantıklı sonuçlara bağlamaya çalıştık ama  birini bağlayabilsek diğeri bağlanmıyordu. 				
Kusura bakmayın arkadaşlar 2 gün ara verdim. Çok yoğun günler geçiriyorum. Neyse devam edelim..
 
 
16 )Merhaba millet. Ben size bana çok garip gelen bir özelliğimden bahsedicem.
Ekim ayı.. Marmaris halen sıcak bir vaziyetteydi.Ama ayrı bir bunaltı  vardı havada. Aynı zamanda hasta da olduğum için belkide diye  düşünüyordum. Saat gece 2 den sonra yattım. Çok ateşim vardı ve rüyamda  beyaz elbiseli bir kız eroin çekmiş gibi bir hali vardı (gözlerinin altı  mordu) ve bana bağırmaya çalışıyordu. Bir şey anlatmaya çalışıyordu. Ve  o anda irkilerek uyandım. Korkmuştum. Hemen gidip su içeyim dedim ve  ben ayağa kalkar kalkmaz yer sallanmaya başladı ve o gece Marmaris 5.8  şiddetinde sallandı. Dışarıya çıktık ve bir kaldırıma oturdum. Biraz  düşündükten sonra o kızın uyuşturucudan ölen kız arkım olduğu aklıma  geldi ve sinirden ağlamaya başladım. Bu olay beni gerçekten çok kötü  etkilemişti ve her depremden 3-4 dk once uyandığımı farkettim. Ama artık  beni kız ark.ım değil bir sıkıntı uyandırıyor...Hatta artık normal  uyansam bile paranoya haline geldi.. Yorumlarınızı bekliyorum... 
 
 
17 )Almanya`ya  hep giderim. Geçen yaz başında yine ordaydım. Bir arkaşımla beraber  mistik şeylere çok merakımız vardır. Aslında başlarken meraktı artık  normal şiylir bunlar bizim için (büyü..vs). Bigün bana çok değişik bir  olay anlattı, bi tane kız vardı tam bi manyaktı, saçma sapan ürpertici  şeyler yapıyordu. Ruh çağırmış ve ruh ona bişeyler anlatmış daha sonra  gitmeyeceğini söylemis. O da çağırdığı kişinin mezarına gidip  yalvarıcaktı sanırım gitsin diye.. Bu arada kızlar almandı. Onların  ısrarlarıyla ilginç olacağını düsünüp toplandık yanımıza birkaç erkek  alarak gittik. 4 kız üç erkektik. Gittik, saatte 11 buçuk gibiydi gece.  Mezarlığın yanında birde bebek mezarlığı vardı ve demir uzun çürümüs  kapıları vardı zincirliydi.. Neyse yanımızdaki salak 2 erkek gidip oraya  bi sekilde girdiler bizde onları geri gelmelerini söylemek için  peslerinden gittik. Onları gördüğümüzde sessiz duruyorlardı. Açıkçası  korkmustum biraz. Yanlarına gittik. Heryer mikin mezaryarla doluydu  çoğunun tasları kırılmıstı ve mezarların üstlerin çamlar düşmüstü. Biz  vay be suraya bak falan diye konusurken çocuk "susun" dedi sessizce  sonrada "duyuyomusunuz sesleri dedi. Arkadasım çok korkmustu ve dua  etmeye baslamıstı (bu hali komikti ama kesinlikle gülemiyordum) . İnce  ince bebek ağlamaları geliyordu. Bu sefer bizde sessizce ve hızlı  sekilde ordan deli gibi kaçtık. Hala rüyama giriyo bazen bu olay,  sinirime dokunuyo. Bu arada ruha dua etmek için bizi oraya götüren  kızıda bi güzel pataklamıstık.. 
 
 
18 )şimdi anlatacagım  olaydan sonra işi bırakmamın doruu olduguna inanacaksınız. bu hikayeyi  yazmak için siteye girdim direkt bilgisayar beni tanıdı,ve ekranda  `hoşgeldiniz telef`... felan yazdı. her neyse hikayeye geçiyorum. ben 17  yasında denizlide muhasebeciliğe staj yapıyorum.her zaman oldugu gibi  saat 12`de öğle molası verdik.ben moladan sonra vergi dairesine  beyanname kestirmeye gittim.saat 14 gibi geldim(büroya).geldiğimde  arkadasım ebru`nun bağ-kur`a para yatırmaya gittiğini öğrendim.hava çok  sıcak oldugu için işhanının lavabosuna gittim.elimi yüzümü yıkadım...  tam lavabodan çıktım uzun koridordan dönüyordum elektrikler  kesildi.karanlıkta geri dönüyorum..arkadaşım ebru`yu gördüm.yüzünü  görebildiğim kadar endişeli bir hal vardı,ve bana `beni kurtar ne  olursun beni kurtar diyordu.bende merak ederek kimden diye sordum.o da  ^^patrondan^^ dedi,ve koridorda koşmaya basladı köşeyi döndü hemen bende  arkasından bende koşturdum.ama yetişememedim.soluklanmam için  çömdüm.hemen ardından ambulans sesi geldi.bende balkona  hareketlendim.bir sürü insan yerde yatan birinin başına  toplanmıştı.bende aşağıya indim.o yerde yatan kişinin ebru olduğunu  anladığımda olduğum yere çöktüm.saatlerce ağladım.aradan yarım saat  gaçmiş beni bir masanın üstüne yatırmışlar.kendime geldiğimde bana diğer  arkadaşlarımın anlattığına göre ebru`nun bağ-kur`a yatırmaya gittiği  parayı kaybettiği ,bu parayı (323.251.900) ödeyemeyeceği içinde intihar  ettiğini öğrendim.niye onu koridorda benden yardım isterken  gördüm.{uyumadığıma,alkol almadığıma eminim** 
 
 
19 )karabasanlar  insanı uykuda yakalarmış diye duymuştum gerçi pek öylede inanmazdım.  basımdan gecen bu olay 1 sene önce gercekleşti.o sıralar cok stres  altındaydım bir gece erkenden yataga girdim ve bir süre sonra kapı  arkasında birini gördüm hareket etmemeye karar verdim o kişi gittikce  yakına geliyordu en sonunda yüzüme deyecek kadar yaklastı kafasını  görüyordum ama gözleri ve burnu yoktu kalkmaya calıştım.ölmüş gibi  kaskatı kesilmiştim kalkmak neyse kolumu bile kaldıramıyordum. hareket  edemiyordum ama herseyi görüyordum. sabah oldu hersey eskisi gibiydi ama  o aksam yattıktan sonra gene onu gördüm gene dibime kadar geldi kendimi  kalkmak için o kadar cok zorladım ki kalkmamla o kişinin kapıya  fırlaması bir oldu uzanıp masa ışıgını yaktım ve onun sadece elektrik  süpürgesi oldugunu anladım süpürgenin sapı döndüğü için onu adamın  kafası olarak görmüşüm ama eger o gün uyanmasaydım basımdan gectiği için  herseye inanacaktım.yanlız bunu gördüğümde gercek korkunun ne oldugunu  hissettim yani size anlatamam filmlerde hissettiklerime hiç benzemiyordu.
 
20 )sene 1996
 
Hareket etmek üzere olan bir trenden inmek üzere idim. kot montumun  kolluğu katlamış olduğum için tren kapısına takılı kaldı. biraz  sürükledikten sonra trenin altına doğru savruldum. tren üzerimden  geçmeye başladı. saliseler boyunca hayatım film şeridi gibi gözlerimin  önünden geçti. bir beyaz-sarımsı ışık gördüm. ondan sonra  haykırmlar-kefenim-sakat kalmam-arkamdan ağlamalar filan duydum. sonra  treni durdurmuşlar bir kaç çizik ile atlatmıştım.
 
sene 1999-2000
 
yatağa yattığımda kırbaç yemeye başladım. kalktığımda vücudumda izler  yoktu ama yatağımda nevresim ince kıvrımlar alıyordu. nas suresi okumamı  söylediler. ondan sonra bir kez daha oldu. başkada olmadı. sadece zaman  zaman sıçrıyorum
 
sene 2000
 
şirketi yeni açmıştım. acil serviste birini gördüm iradesiz biçimde  kafamı salladım ve 15dk sonra o gözlerine bakarak kafamı salladığım adam  ölmüştü. ve 1 ay sonra geçici felç geçirdim.
 
sene 2001
 
Arabam ile işlek bir caddede giderken anlamadığım bir şekilde araba sağa  sola yattı ve sonra 2 tekerlek üzerine çıktı 100mt öyle gittim. bir  açıklama yapamadılar servistekiler.
 
sene2002
Canımdan çok sevdiğim bebişim(kız arkadaşım)in rüyası
bir odada yemek yeniyor. karşısında ben ve bababm oturuyor. ben  yanımdaki adama bir şey vermek yada bir şey demek için kalkıyorum. babam  beni uyarıyormuş kaş göz işaretleri ile. sonra ben gidiyormuşum. yanına  gittiğim adam aşkıma dönüyormuş. yüzünün yarısı yara ve yanık içinde ve  ona doğru yürümeye başlıyormuş . aşkım çığlık atıyormuş ve başka bir  odada kızkardeşine sığınıyormuş . adam yine onu takip ediyormuş.  ellerini boğmak üzere açmış kız arkadaşımda son bir kez çığlık atmış  adam uzaklaşmış ve kızrkadaşım uyanmış.
 
 
sene 2002
 
Rüyamda bir pikniteyiz. su almak yada ona benzer bişe için yerimden  kalkıyorum. daha önce görmediğim bir büyüklükte bir yılan beni izliyor.  kaçmaya çalışıyorum ama başaramıyorum. en sonunda onu öldürmek için  üzerine gidiyorum. boğuyorum ama o ölmüyor. en sonunda kayboluyor.
 
sene 2002.
Bazı şeyleri tekrar yaşıyorum. ve kendimi birşeyler için seçilmiş biri  olarak görmeye başladım. hiç tasvip etmediğim halde kurşun döktüler 
		
		
	
	
. çok nazar varmış bende. Allah`ü teale sevdiği insanları bu yollarla uyarırmış. yaşım 22. sizce ne olabilir ...!