OneRepublic
Kayıtlı Üye
Daima gülümsemeniz dileklerimle. 
Öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir.
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına girdi. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna inanıyordu.
Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 5, 867, 900, 20003, 4293, 8, 183 gibi birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü, fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilge kişisine gitti, ona sordu:
“Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına” dedi. 'Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır, yıl mıdır, saat midir?”
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı:
“Biz, bebeklerimiz doğduğu zaman bellerine bir ip bağlarız” dedi. “Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra, bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezar taşına yazarız.”
Bilge kişi, karşısındaki keşişin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü:
“Böylece onun, ne kadar YAŞAMIŞ olduğunu anlarız.”
ALINTIDIR.

Öykü, yüzyıllar önce gözlemlenen bir olayı nakletmektedir.
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce o köyün mezarlığına girdi. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğuna inanıyordu.
Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 5, 867, 900, 20003, 4293, 8, 183 gibi birbiriyle hiç de bağlantısı olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü, fakat bu rakamların anlamını çözemedi. Köyün en bilge kişisine gitti, ona sordu:
“Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına” dedi. 'Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır, yıl mıdır, saat midir?”
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı:
“Biz, bebeklerimiz doğduğu zaman bellerine bir ip bağlarız” dedi. “Yaşamı boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra, bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezar taşına yazarız.”
Bilge kişi, karşısındaki keşişin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü:
“Böylece onun, ne kadar YAŞAMIŞ olduğunu anlarız.”
ALINTIDIR.
