Yaşadığımız hayatın sahte olması beni yıktı

TravisBickle

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Şub 2014
Mesajlar
105
Tepkime puanı
67
Yaş
28
Konum
Angara
Böyle şeyleri düşünün. Düşünün ama hobi olarak düşünün. Hayatınızı algıladığınız gerçekliğin arkasındaki ihtimalleri düşünerek ve bu ihtimale göre şekillendirmeyin bence. Gerçekliği en rasyonel şekilde bilim açıklıyor. Bilim, herkese gösterilebilecek olan gerçektir. Teori oluşur, ölçülür, keşfedilir, bir şekilde en doğru sonuca ulaşılır. Üzerine bir şeyler konulur, sonuçlar uyuşmadığında en doğru geçmiş yanıttan tekrar bir şeyler konularak gidilir. İnsan beyni, kimyası, algılar, zaman, kader, madde, enerji gibi hala tam olarak çözemediğimiz ve dünya düzenini üzerine oturttuğumuz şeyler varken ve bunları en azından biraz bilirken, bunun da üzerinde olan sadece teoriden ibaret olacak ve hiç kanıtlanamayacak şeyleri düşünüyorsanız kendi içinizde bir çıkmaz sokakta debelenmekten öteye geçemezsiniz. Bu tam olarak çözemediğimiz, dünya düzenini üzerine oturttuğumuz şeylerdeki en ufak bir değişiklik bütün düşüncelerimizi yıkabilir. Varoluşu tam olarak anlamak, tek bir mutlak doğruyu seçerek bu ilkel halimizle mümkün değil. Üşengeç bir insan olup düşünmekten veya öğrenmekten vazgeçerseniz ve sorularınızın tek cevabı olduğunu düşünürseniz o bulduğunu sandığınız cevaplar farklı etkenlerden dolayı her yıkıldığında siz de o cevaplarla yıkılıp yıkılıp tekrar kendinizi toplamak zorunda kalabilirsiniz.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Cen Oyum kitabını okuyun,matriksi görün.
 

Lords Of The Shadows

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Ocak 2016
Mesajlar
604
Tepkime puanı
1,091
İş
Teacher
Merhaba,
Bir Türk Dili Edebiyatı & Tarih Öğretmeni olarak öğrendiğim ve öğrencilerime anlattığım bir çok bilginin kurmaca (yalan) olduğunun elbette farkındayım. İçinde yaşadığımız bu dünya algılarımızın, zihnimizin ve sahip olduğumuzu sandığımız bir çok şeyin ötesinde, derin sırlar barındırıyor. Geçmişten günümüze kadar bir çok düşünür, filozof ve bilim adamı dünyayı ve yaradılışlarını sorgulamalarından dolayı haksızca yargılandı ve en kötü şekilde ölüme mahkum edildiler. Geçmişin ve geleceğin buluşları sandığımız şeyler aslında zihnimizin ve beynimizin tam olarak kullanılmamasını amaçlayan araçlardı. Yaşadığımız dünyanın mutlak bir güç tarafından yaratıldığına inanma isteğimiz geçmişten günümüze kadar varlığını hep devam ettirdi ve zamanla bu istek "Din" adını aldı. "Din" dediğimiz olgu "sorgulama, yaratana şirk koşma, onun kudreti sorgulanmaz" şeklinde korkularla kapladı ne yazık ki içimizi. Din var evet ama insan zihnini, aklını ve algılarını uyutmaya dayalı bir din olduğuna inanmıyorum şahsen. Yaratılmış en yüce varlığın insan olduğu bildiriliyor ancak körü körüne bağlı olmamız ve hiç bir şeyi tam anlamıyla sorgulamamız söylenmekte. Halbuki "Felsefe" dediğimiz bu bilim sorgulamamış olsaydı Matematik, Tarih, Edebiyatı, Tıp, Biyoloji, Fizik ve Kimya gibi bilimler ortaya çıkmayacaktı. Anıtkabir Kütüphanesi, Vatikan Arşivleri ve Büyük Britanya Antik Kütüphanesinde yer alan ve saklanan bilgileri burada paylaşmak istemiyorum ancak şu kadarını söylemek istiyorum; Yaptıklarımızın yapamadıklarımızı telafi ettiği bir dünya da yaşıyoruz.

Saygılarımla.
 

Al-Hazret

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Mar 2019
Mesajlar
29
Tepkime puanı
18
Yaş
37
Konum
Saturn BZ-212
İş
Serbest
Sen dünyadan tüm arıları kaldırırsan, 2 sene içinde hayat bitermiş...
Senin elinden sana verilmiş bu üst zeka ile, arıları yok etme kapasitede isen... ki bunu da beceriyorsun, simülasyon olmaması gerek bu evren.
Çünkü bir matrix , bir algoritma, bir simülasyon ne kadarda yazılıp çizilmiş olsada, bunu sen kırıyorsun..
Sonra kendine Tanrı diyorsun, ama zamanı kavrayamıyorsun, zaman beyinde mi bitiyor yoksa Evren’de mi?
Ki, ahiretteki hayatımız söz konusu olduğunda...Orada 1 gün, dünya zaman kavramında ki 1000 yıl gibi ise....

Herşey simülatör ve simülasyon dan ötürü olması gerek...
Simülatör gidişatı sayılara ve tahminlere, oysa ki Yüce rabbimiz... Noksansız!!!

Saygılar
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
128
Tepkime puanı
127
Ben artık dinlere ve tanrının varlığına kesinlikle inanıyorum. Allah'ın varlığına ve dinlere inanmak beni bu düşünceden kurtardı. Paralel evrenler, koskaca evrende bir toz zerresi kadar olmak, simülasyon, antik uzaylılar tarafından maymundan insan yapılması, evrim teorisi, yıldız tozu olmak vs beni değersiz hissettirdi. Allah' a ve dinlerine inanmak beni depresyondan kurtardı. İbadetlerime yavaş yavaş başladım ve ibadet ettikçe iyileşiyorum.
Dinlerin neden var olduğunun özeti burada işte :) insan değersiz olduğunu kabullenemiyor..
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Evrenin bir yaratıcısı var ama monteist inançlarda olduğu gibi orada duran ayrı bir şahsiyet değil insanlara tehditler savuran rüşvetler veren böyle bir tanrı olamaz böyle bir tanrı bu evreni yönetemez var edemez,dinler ve insanların yarattığı tanrıları gerçeğin yerine koymaya çalışıyoruz,Bir insanın tanrı ve din anlayışı ruhsal gelişmişlik seviyesi kadar olabilir bu yüzden dinler tarihi var ,ilkokula giden çocuğa üneversitenin yüksek fiziğini anlatamazsınız.Evreni yaratan bir bilinç ve zeka var düzen var bunu görmezden gelemeyiz,semavi dinler denen aslı yeryüzü dinleri ,dinler saçmalıklarla dolu,yüzlerce din var her birinin kendince yaratıcı anlayışı var hangisi doğru ,hepsi tek gerçeğn kendilerinde olduğunu savunur ne kadar egosal ve insani bir durum,PK filmini izlemdiyseniz izleyin lütfen.

Deniz kenarında oturuyoruz ay ışığı denize yansıyor yakamozlar oluşuyor yok oluyor,bir tane parıltıyı düşünün yarım saniye içinde oluşup yok oluyor bu yakamoza var diyebilirmisiniz gerçek diyebilirmisiniz,işte bizde ahmet mehmet olarak bu dünyaya doğup ölmemiz bir yakamoz tanesinini yarım saniyelik çakması kadar gerçek,öz varlığımız dışındaki tüm şeyler böyle . Bir milyar yıl sonrasını düşünün kim kalacak hangi öğretiler hangi binalar,hangi inançalar ...? zamanın mekanın olmadığı bir boyutta biz varız orada sonsuz coşku ışık varoluş var .Siz O'sunuz daha azı değil.


Mistik metafizik konularla ilgilenen bu konuda değerli çalışmalar yapmış bir çok kişi hep aynı şeyi söylüyor bu dünya gerçek gibi görünmesine rağmen gerçek değildir kendinizin bir rüyada olduğunu farzedebilirsiniz,eğer böyleyse biz de gerçek değiliz bu dünyanın içinde doğup büyüyüp ölüyoruz,üstatlar "evet siz de gerçek değilsiniz diyor",Maharaj Ben O'yum kitabında bunu ele alıyor siz gerçek değilsiniz,sizin gerçek olan yanınız bu dünyada bulunmuyor eğer bulunsaydı siz mucizeler yaratan ermiş bir kişi gibi olurdunuz sizin öz varlığınız paketlenmiş bir kutunun içinde gibi üzeri dünyasal benlik ego denen zihin ve anılar tarafından örülmüş sahte bir benlikle kaplı ve gerçek olan öz varlığımız bu dünyada tezahür edemiyor sıkıntı ve mücadele içinde savrulup duruyor ölüp gidiyoruz.
Fizksel et bedeniniz adınız soyadınız etiketleriniz kişiliğiniz..sayısız şey hepsi sahte geçici var olan aslında varlığı olmayan boş olan yok olup gidecek olanlar,öz varlığımız zamansız mekansız doğmamış ve ölmeyecek olan bir ışık parçacığı onu bulmalyız içimizde duruyor.
 
Son düzenleme:
Üst