O zamanlar orta okuldaydım. Kardeşimle, arkadaşımın sitesine gidip biraz takılacaktık. Gecenin körüydü. Neyse gittik, takıldık. Birkaç saat sonra arkadaşın evinden ayrıldık. Yol ayrımındaki otobüs durağına geldiğimizde, otobüs durağının arkasında duran, 8-9 yaşlarında bir çocuğun bana pispis baktığını fark ettim. Yani 8-9 yaşındaki bir çocuktan böyle bir bakış beklemezsiniz. Nefret dolu, kin dolu bir bakıştı. Neyse yukarıya doğru uzun yokuştan kardeşimle çıkmaya devam ederken, arkama baktığımda çocuğun peşimizden aynı bakışlarla, hızlı adımlarla geldiğini farkettim. Bu arada çocuğu kardeşimde görüyordu sadece ben değil. Epey korkmuştuk. Kardeşimle korku dolu bir şekilde birbirimize bakıp, hızlı adımlarla yokuşu çıkmaya çalışıyorduk. İçimden bildiğim bütün duaları okumaya başladım. Gerçekten çaresizdik. Çocuk gelmeye devam ediyordu. Yokuşta zorluyordu çünkü gerçekten çok dik bir yokuştu. Hani küçük çocuk ne yapabilir diyebilirsiniz ama belli olmaz cebinde bıçak olur bir şey olur. Öyle düşünerek kaçıyorduk çocuktan. Çünkü bizde o zamanlar çok büyük sayılmayız. Neyse duaları okuduğum vakit, bir anda çocuğun içinden siyah bir araba geçti, gerçekten burayı nedense tam hatırlayamıyorum bir türlü. Yani olayı gayet iyi hatırlarken bu kısımda nedense emin olamıyorum tam olarak ne gördüğüme ama içinden geçtiğine eminim. Araba mıydı yoksa başka bir şey miydi emin değilim ama çok hızlı bir şekilde çocuğun içinden siyah bir arabaya benzer bir şey geçtiğine eminim. Ve çocuktan hafif bir bağırma sesi gibi bir şey çıktı. Ve sonra bir anda gecenin o zifiri sessizliği.. Ortada ne çocuk var ne araba ne de başka bir şey. Kardeşimde gördü aynı şeyleri. Kardeşimle birbirimize şaşkınlıkla bakarak evin yolunu tuttuk. Böyle bir olay geçti başımdan.