Wellness, Beslenme ve bağışıklık arasındaki ilişki

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,099
Tepkime puanı
4,983
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Wellness, Beslenme ve bağışıklık arasındaki ilişki:
Beslenme girift bağışıklık, enfeksiyonların riski ve şiddeti ile bağlantılı olduğunu uzun zamandır bilinmektedir. Kötü beslenme alışkanlığına sahip bireyle; çeşitli bakteriyel, viral enfeksiyonların a yakalanma konusunda daha büyük bir risk altındadırlar.
Aynı zamanda , kronik veya ciddi enfeksiyonlar beslenme bozukluklarına yol açar veya etkilenen insanların beslenme durumunu kötüleştirir. Bu nedenle hastalığa yakalanmadan önce önleyici tedavi unsuru olarak beslenme şeklimizi düzenlemeli aynı zamanda, bağışıklık sistemimizi etkileyen hastalıklar ile birlikte oluşan sağlıksız beslenme düzenini kontrol altına almalıyız.
Bu nedenle, devam eden covid-19 pandemi sırasında hepimizin diyetimize ve beslenme durumumuza dikkat etmesi zorunludur. Ayrıca, covid-19 hastalığının klinik seyri yaşlı bireyler arasında ve kısmen beslenme ile ilgili diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi kronik rahatsızlıkları olan insanlar arasında daha şiddetli olma eğilimindedir.
Veriler henüz mevcut olmasa da, HIV / AIDS gibi eş enfeksiyonlar da daha ciddi sonuçlarla ilişkili olabilir ve optimal beslenme, bu tür enfeksiyonları olan insanlar arasında sağlığın korunmasında önemli bir rol oynar.

Gerçekten de, kaliteli bir diyet her zaman arzu edilir. Diyet kelimesi burada kilo kontrol için bazı besin ögelerinden uzak durmak ya da ölçülü miktarda yemek yemek anlamında kullanılmamıştır. Diyet sağlıklı beslenme düzeni oluşturmak demektir ve tamamen kişiye özel olarak hazırlanmalıdır.
Özellikle covid-19 pandemi sırasında daha da önemli bir hala gelmiştir. Sağlıklı beslenme tabağı ya da sağlıklı bir diyet, meyve, sebze, kepekli tahıllar, baklagiller ve çiğ kuruyemişler, orta derecede balık tüketimi, süt ürünleri ve kümes hayvanları, sınırlı kırmızı ve işlenmiş et, rafine karbonhidrat ve şeker alımını vurgular. Eklenen yağlar öncelikle zeytin, kanola veya soya fasulyesi yağı gibi sıvı yağlar olmalıdır. Böyle bir diyet, uygun miktarda sağlıklı makro besin maddeleri ve temel mineraller ve vitaminler sağlayacaktır. Yüksek kaliteli protein , yağ ve karbonhidrat kaynakları yemek sağlıklı bir kilo ve iyi metabolik durumu korumaya yardımcı olabilir; bu son derece kısıtlayıcı, bir diyet değildir. Birisi bir COVİD-19 enfeksiyonu geliştirirse, istenmeyen kilo kaybını önlemek için bu sağlıklı kalorilerden yeterince yemek önemlidir. Sağlıklı bir diyet tarafından sağlanan yeterli miktarda mineral ve vitamin, vücudun enfeksiyonlara tepki vermesi nedeniyle önemli olan yeterli sayıda bağışıklık hücresi ve antikorun sağlanmasına yardımcı olur.
Bu konuda en doğru araştırmayı sporcu beslenmesi olarak yapabilirsiniz. Spor, bedeni yıkmak ve yeniden inşa etme üzerine kuruludur. Spor esnasında kas hücreleri parçalanır. Yeniden inşa sırasında ise daha güçlenir. Yağ ve kas dengemizin daha sağlıklı ve güçlü olması için de doğru besin ögeleri tüketmek gerekir. Başka yazılarda fiziksel egzersizleri ve diğer önemli konuları da paylaşacağım. Bütünsel yaklaşım her zaman daha doğru bir şekilde ilerlememizi sağlar. Basit bir beslenme programı ile yazımı tamamlayayım.

Sporcu beslenmesi, bağışıklık sistemini geliştiren beslenme programı, covid -19 için beslenme çizelgesi:

1. Şeker tüketimini tamamen bırakın. Doğal gıdaların içindeki şeker ihtiyacınız olanı karşılayacaktır. Hurma, keçiboynuzu, muz gibi gıdaları tüketin ve tatlı yapımında bunları kullanın. Stevia bitkisini de yine şeker yerine kullanabilirsiniz. Şeker pancarından yapışmış şeker doğal değildir. İşlenmiş bir gıdadır. Şeker pancarını yiyebilir veya tatlılarda kullanabilirsiniz.
2. Haftada iki öğünü geçmeyecek şekilde balık tüketin. Tüm deniz canlıları için geçerlidir.
3. Kırmızı et ürünlerinin tamamını sakat da dahil olmak üzere haftada iki öğünü geçmeyecek şekilde tüketebilirsiniz.
4. Kümes hayvalarını günde bir öğün haftada 7 gün tüketebilirsiniz. Oluşturduğunuz beslenme programında 1 gün kırmızı et var ise o gün kümes hayvanı eti tüketmeyeceksiniz. Hayvansal protein alımını kontrollü bir şekilde uygulayacaksınız.
5. Süt tamamen yasak. Süt ürünleri, yoğurt, peynir, kefir, lor ise mutlaka tüketilmeli. Gün içinde istediğiniz zaman tüketebilirsiniz. Gece yatmadan yemek alışkanlığınız var ise sadece süt ürünlerini tercih edin.
6. Tüm sebzeler ve meyveleri tüketebilirsiniz.

Püf noktaları:

1. Kızarma kesinlikle yasak.
2. Acıktığınız zaman yemek yiyin. Türk alışkanlığında olan belli saatte yemek yemek söz konusu ise ve aç değilseniz itiraz hakkınızı kullanın, aileniz ile sofraya oturun lakin aç değilseniz yemek yemeyin.
3. Buğday, arpa, yulaf gibi başak veren tüm tahılları hayatınızdan çıkarın. Siyez bulguru ve karabuğday ve bunlardan yapılan un hariç.
4. Margarini ve ayçiçeği yağını tamamen hayatınızdan çıkarın.
5. Süt bir zehirdir. Bitki sütleri hariç süt içmeyin, kahvaltılık gevrek gibi gıdalar ile de birlikte kullanmayın.
6. Çikolata (şüt ve şeker ilavesiz) çok sağlıklıdır.
7. Kahve tüketin. (çözülebilir kahveler değil çekirdek kahveler)
8. Su miktarını, idrar testine göre belirleyin. İdrar renginiz koyu sarı ise su için.
9. Yediğinizde hazımsızlık, şişkinlik, ishal, kabızlık gibi sorunlara yol açan gıdaları tespit edin, bedeninizi dinleyin ve onları tüketmeyin.

Hazırlayan: Urum
 

CLOUD

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ocak 2017
Mesajlar
55
Tepkime puanı
154
“Intermittent Fasting” Aralıklı Oruç

Aralıklı oruç en basit anlamıyla günlük yeme aralıklarınızı düzenlemek, sınırlamak anlamına geliyor ve temelde iki çeşidi var diyebiliriz. Biri günün belli zaman aralığında yemek yiyip kalan saatlerde hiçbir gıda tüketmemek, diğeri ise günün istenen saatinde daha düşük kalori alacak şekilde beslenmek.
Beslenme uzmanları bu konuda ikiye ayrılmış durumdalar. Bazıları metabolizmayı hızlandırdığı ve sağlıklı bir şekilde kilo kaybını desteklediği için aralıklı yeme sistemini öneriyorlar. Fakat bazıları da uzun vadede sonuçlarının ne olacağının henüz belirsiz olması nedeniyle bu konuda net fikirler bildirmekten kaçınıyor. Bazı öğünleri atlama ve yenilen miktarı kısıtlamanın sağlığı nasıl etkileyeceğiyle ilgili bilimsel veriler henüz netleşmiş değil. Bu yeni beslenme biçimini ve sonuçlarını hep birlikte deneyimliyoruz.
Dünya genelinde oldukça popüler olmuş bu beslenme trendi, en çok şu 5 farklı şekilde uygulanıyor:

16:8 Metodu: En yaygın aralıklı oruç uygulaması olan bu metotta günün 8 saatinde yemek yiyip, geri kalan 16 saatinde ise herhangi bir gıda tüketilmiyor.

5:2 Metodu: 5:2 düzeninde ise haftanın 5 günü normal yeme alışkanlıklarınıza devam ederken, 2 gün ise yemek için kendinizi saatlerle sınırlamak yerine aldığınız enerjiyi 500-600 kalori aralığında sınırlıyorsunuz.

Ye-Dur-Ye Metodu: 5:2 metoduna benzeyen Ye-Dur-Ye düzeninin farkı, haftada 1 ya da 2 gün su, kahve ve kalorisiz içecekler dışında hiçbir katı gıda tüketilmiyor oluşu.

Alternatif Gün Metodu: Beslenme uzmanları aralıklı oruç yöntemleri içinde en zorlayıcı olanı “Alternatif Gün Metodu”nu birçok danışanlarına tavsiye etmediklerini söylüyor. Haftanın her günü aldığınız kalori miktarını 500-600 kalori ile sınırlayan bu düzeni deneyimlemek istiyorsanız, öncesinde kesinlikle bir doktora danışmanız gerekiyor.

Savaşçı Metodu: Savaşçı diyetinde gün içinde çiğ sebze ve meyve dışında hiçbir şey yemiyor, gece ise büyük bir porsiyon yemek yiyebiliyorsunuz. İşlenmiş gıda olmadığı sürece ne yediğiniz fark etmiyor, istediğiniz her şeyi tüketebiliyorsunuz.

Aralıklı orucu deneyen birçok kişi ilk gözlemlediği değişikliğin kısa vadede kilo kaybı olduğunu söylüyor. Bu da aslında gün içinde tükettiğiniz yemek miktarının ve yiyebileceğiniz zaman aralığının sınırlanıyor olmasının doğal bir sonucu denilebilir. Ancak uzun vadedeki pozitif ya da negatif etkilerini ortaya koyacak, derinlikli bilimsel çalışmalar henüz yapılmış değil.

Sonuç olarak aralıklı oruç bazı kişiler için oldukça olumlu sonuçlar doğursa da, bu tamamen kişisel bir deneyim ve sizde aynı etkileri yaratacağına ilişkin bir garantisi yok. Ancak şunu söyleyebiliriz, eğer bunu denemek istiyorsanız bir beslenme uzmanı kontrolünde yapmak en doğru seçenek. Böylece vücudunuzu, yediklerinizin doğrudan etkilerini sağlıklı bir şekilde kontrol altında gözlemleyebilirsiniz.
Alıntı
 

Retro

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Ocak 2023
Mesajlar
2,224
Tepkime puanı
4,974
Aralıklı oruc ve özellikle de öğün atlamak tabiatta da var.


Avını 2 kere arka arkaya başarılı bir şekilde yakalayan bir kaplan bile sonraki günlere daha hantal olarak uyanır ve avlanmadaki hızını ve çevikliğini bir süre için yitirir. Acıkmasına yine acıkır, avlanmaya karar verir ama avının peşinden uzun süre koşamaz ve her seferinde son anda avını elinden kaçırır. Avlanmada başarısız olur yani. Bu durum bir süre devam eder ve doğal olarak ta metabolizmasında kalori açığı oluşur. Bu kalori açığı da onu bir süre sonra optimum gücüne kavuşturur ve eski patlayıcı kuvveti ve enerjisi ile yeniden buluşmuş olur. Bunun devamında da çok daha kolay avlanarak hayatta kalacaktır. Yani öğün atladı ve aralıklı oruç yaparak depolarından yedi.. En önemlisi de hareket etmeye devam etti.

Hayvanat bahçelerindeki kaplanlar hantaldırlar, diyabettirler ve 7 yıl yaşarlar. Tabiattaki ömürleri ise bunun iki katıdır.
Biz bu yüzyılda hayvanat bahçesindeki bir kaplan gibi olduk artık. Buzdolabı icat edildi ve av peşinden koşma ortadan kalktı. Yani alma verme dengesi bozuldu. Sabah erkenden tarlaya da gitmez olduk. Geriye de bize sadece sabah sporu ve aralıklı oruç yaparak açlık yapmak kalıyor...

Sonuç : her acıkmamız bedenimizin enerjiye ihtiyacı olduğu anlamına gelmiyor. Metabolik tokluk üzerinden de karnımız acıkabilir. Açlık yapmak survivor içgüdülerini canlandırır. Öğün atlamak ve aralıklı oruç ta dahil tüm oruç tipleri yaşamı uzatır. Yaşama direncini ve yaşama olan bağlılığı arttırır.


Gerçek anlamda sağlıklı olmak sadece açlık direnci ile ölçülebilir. 3 Gün arka arkaya oruç tutabilecek kadar bünyelerine güvenmeyen kişilerin metabolizmaları ciddi ihmale uğramıştır, umurlarında değildir ama hastadırlar. Sağlıklı yaş alma yaşları 50'lere hatta 40'lara kadar düşmüş demektir bu. İlk bağışıklık kaybında birsürü hastalıkların semptomlarını bastırmakla uğraşacaklardır.
 
Son düzenleme:
Üst