Tuğçe ısınsu kıtap kapağı

Arkadaşlar merhaba Googleladım ama bulamadım Tuğçe ısınsu hiçlikten gelen güç kitap kapağındaki tılsım nedır?bılen varsa acıklayabılır mı?

Sorularınızı sorular bölümüne sorun

Lilitschild' Alıntı:

Arkadaşlar merhaba Googleladım ama bulamadım Tuğçe ısınsu hiçlikten gelen güç kitap kapağındaki tılsım nedır?bılen varsa acıklayabılır mı?

Genişletmek için tıkla ...

Kendisi güç tılsımı olduğunu söylemişti hatta youtube kanalında da paylaştı yakın zamanda, isterseniz oradan da dinleyebilirsiniz. Kitaptaki tılsımlar ve kullanımlarını anlattığı bir videosu var kanalında.

Bulaşmayın

Saçmalık.

Hayır hatemi ile işlenmiş güç tılsımı. Büyük güç elde etmek için kullanılır.

Tabi bu şekilde değil. Yazar bu konulara olan merakı biliyor doğal olarak da kitap yazmak istemiş.

Lakin havvas geleneğinden gelmeyen ve bir kaç kitaptan çalıntı yaparak tılsım oluşturabileceğini düşünen her cahilin durumuna düşmüş kendisi de. Kitabında bir kaç tılsımı inceledim. Lakin hazır ve basma kalıp olan yani bizlerin öncelikle çalışmak el alıştırmak ve öğrenmek için kullandığımız çizimleri alkış bir kaç kuantum düşünce tekniği ( ki bana Kuantum fiziğini alıp eğitip büyük bir pazar yaratılmış bir konu) bir kaç islam bileğisi ve bolca Umut tacirliği ile sunulmuş bir kitap.

Havvası öğrenmek çok zaman ister. 20 senedir havvas çalışıyorum ve öğretiyorum ben kendim Havas üzerine bir kitap çıkarabilecek cesareti kendim de göremedim. Yazmış olduğum iki kitap var bu konu da lakin eğitim verdiğim kişilere başlangıç olması açısından veriyorum. Bu tılsım bu işe yarar diye Havas öğretmeyiz. Nasıl tılsım yapılır onu öğretiriz. Daha sonra o tılsım nasıl kullanılır diye öğretiriz ki sadece Havas içinde harflerin sırrını sıkıştırılmış bir eğitimle 8 ay da anca öğretebilirim.

Havvas bilmek yetmez bir de havvas gibi yaşamak lazım. Yazar da havvas a göre yaşamıyor. Ben de Havas eğitimi aldım ve hala öğrenmeye devam ediyorum lakin kendime havvas demiyorum.

Havvas ile alakası olmayan bir kişinin çalıntı bilgilerle yapacağı iş bu kadar olur zaten.


En acısı ise kitabının Tılsımlı olduğunu idea ediyor. Bir kitap okunduktan sonra başkasına hediye edilemez ve başkası tarafından okunamaz. Bir kere alan kendine alır, arkadaşı eşi vs okumak isterse bir tane daha alması gerekir. Satış politikası bile o kadar çirkin ki.

Uzattım biraz konuyu lakin eğer bir tılsım olsaydı kapağındaki resim güç için olabilirdi. Tabi onlarca eksiği ile sadece bir çizim.

URUMHAMATAHAYİL' Alıntı:

Hayır hatemi ile işlenmiş güç tılsımı. Büyük güç elde etmek için kullanılır.

Tabi bu şekilde değil. Yazar bu konulara olan merakı biliyor doğal olarak da kitap yazmak istemiş.

Lakin havvas geleneğinden gelmeyen ve bir kaç kitaptan çalıntı yaparak tılsım oluşturabileceğini düşünen her cahilin durumuna düşmüş kendisi de. Kitabında bir kaç tılsımı inceledim. Lakin hazır ve basma kalıp olan yani bizlerin öncelikle çalışmak el alıştırmak ve öğrenmek için kullandığımız çizimleri alkış bir kaç kuantum düşünce tekniği ( ki bana Kuantum fiziğini alıp eğitip büyük bir pazar yaratılmış bir konu) bir kaç islam bileğisi ve bolca Umut tacirliği ile sunulmuş bir kitap.

Havvası öğrenmek çok zaman ister. 20 senedir havvas çalışıyorum ve öğretiyorum ben kendim Havas üzerine bir kitap çıkarabilecek cesareti kendim de göremedim. Yazmış olduğum iki kitap var bu konu da lakin eğitim verdiğim kişilere başlangıç olması açısından veriyorum. Bu tılsım bu işe yarar diye Havas öğretmeyiz. Nasıl tılsım yapılır onu öğretiriz. Daha sonra o tılsım nasıl kullanılır diye öğretiriz ki sadece Havas içinde harflerin sırrını sıkıştırılmış bir eğitimle 8 ay da anca öğretebilirim.

Havvas bilmek yetmez bir de havvas gibi yaşamak lazım. Yazar da havvas a göre yaşamıyor. Ben de Havas eğitimi aldım ve hala öğrenmeye devam ediyorum lakin kendime havvas demiyorum.

Havvas ile alakası olmayan bir kişinin çalıntı bilgilerle yapacağı iş bu kadar olur zaten.


En acısı ise kitabının Tılsımlı olduğunu idea ediyor. Bir kitap okunduktan sonra başkasına hediye edilemez ve başkası tarafından okunamaz. Bir kere alan kendine alır, arkadaşı eşi vs okumak isterse bir tane daha alması gerekir. Satış politikası bile o kadar çirkin ki.

Uzattım biraz konuyu lakin eğer bir tılsım olsaydı kapağındaki resim güç için olabilirdi. Tabi onlarca eksiği ile sadece bir çizim.

Genişletmek için tıkla ...

Peki sizce tilsimlarla şeytanın arasında bir bag kurulabilirmi al gülüm ver gülüm misali ?

Seuta' Alıntı:

Peki sizce tilsimlarla şeytanın arasında bir bag kurulabilirmi al gülüm ver gülüm misali ?

Genişletmek için tıkla ...

Havvas ilmin de şeytan ile anlaşma yoktur. Şeytanın sihir gücü üzerine de atıf da bulunulmaz. Süleyman peygamber ile ilgili ayetler cinlerin emir alarak dünya işlerinde yardımcı olduğuna dair ayetler vardır. Lakin cinlerin de sihir gücünden bahsedilmez. Cin ( gizlenmiş saklanmış, bilinmeyen varlık anlamına gelir) aslında bir isim değildir. Bir tür olup olmadığına dair de Bilgi yoktur. İfrit kelimesi ise bir defa geçer ve anlamı pis, kurnaz demektir. İsim değildir yani bir türden bahsetmez bir karekter betimlemesi yani kötüleme sözcüğüdür.

Süleyman peygamber ile ilgili ayetleden yola çıkarak o Cinin ideası üzerine söylediğini yapmasından dolayı bazı alimler ifriti en güçlü cin ya da cinlerin lideri olarak anlatmıştır lakin kuran da böyle bir ifade geçmez. İfrit kelimesinin kelime anlamı nedeni ile de şeytana da ifrit denmektedir. Kuran da şeytana ifrit denmemiştir. Alimler ve halk ifadeleri nedeniyle. Şeytan en başta tüm cinleri yönetir, cinlerin lideri de ifrittir algısından dolayı bir hiyerarşi sistemi oluşturmuş ve kötü sihirlerde onlara atfedilmiştir.

Mezopotamya dinleri arasında olan üç din içinde melekler ve şeytanlar ile anlatılan hikayeler birbirine girmiş ve bir dinde olan diğer dinde de varmış gibi algılanmış ve o bölgenin bu inç dinden önceki kültürel ve dini inançları da bunları beslemiştir. Özellikle hristiyan inanç sisteminde pagan kültüre açılan savaş nedeniyle, pagan kültürüne ait herşey şeytanlaştırmış ve kötücül olarak gösterilmiştir. Cadıların şeytanla anlaşma yaparak bu gücü elde ettiği inancı nedeniyle şeytanın sihir gücüne sahip olduğu ve bunu anlaşma yaparak insanlara verdiği iddia edilmiştir. Şeytan bu güç karşında ise insandan ruhunu ister. Şeytan ve Tanrı arasında yapılan anlaşma da şeytanın insanı Tanrı yolundan ayırması olduğu için bu anlaşmanın ruhu alma ( Tanrı’ya ait olanı isteme) şeklinde yorumlanmıştır.

Konu havas ( havvas) olduğu için islam inanç sitemi üzerinden gidersek, kuran da şeytanla anlaşma yoktur ve şeytanın insana verebileceği bir sihir gücü ya da insanla anlaşma yolu ile insanlara istedikleri sunma ile ilgili bir Bilgi yer almaz.

Kuran da sihiri insanlara öğreten iki melekten bahsedilir ve o halkın da yok edildiği anlatılır ve başka Bilgi verilmez. Peygamberlerin dışında ise sihir yapanların aslında gerçek sihir yapmadığı ( ilizyon yaptığı ) ifade edilir.

İnsan doğasının özde iyi lakin şeytanın kışkırtması ile kötü şeyler yaptığı inancı olduğu ve sihrin kötü olduğu inancı olduğu için de sahte sihir yaparak insanları kandırmak da şeytan işi olarak kabul edilmiştir.


Havvas ilminde ise ( islam inancı temeli üzerinde metafizik çalışmalar yapılan sistem olarak basitçe açıklayabiliriz) Şeytan ve Cin ile anlaşma yoktur. Hadim adı verilen görevli varlıkların yardımı istenir. Bu varlıklar insana yardımcı olur. Bu varlıkların ise melek olduğu ifade edilir.

Cinlerle ise Süleyman peygamberin yaptığı gibi emir verilerek işler yaptırılır. Bir anlaşma yoktur. Basitçe anlatıyorum yoksa üzerine günlerce konuşabiliriz.

Sonuç olarak, havvas ve islam inancında şeytanla anlaşma yoktur. Zaten yapılmasına için bir gerekçe de yoktur en önemlisi de şeytanın insana verebileceği herhangi bir şey de yoktur inancı vardır.

Şeytan ile anlaşma kavramı hristiyanlık inanıncandan gelmektedir. Daha sonra da değiştirilmiş bozulmuş satan inançlarında benzer ifadeleri görürüz.

Düşmüş melek, lucifer, lilith, kavramları ise başlı başına başka bir sohbet konusu,

Kabala sisteminde yer olan 72 melek bazılarına göre cin, şeytan olan sistem ise yine başka bir konu. Şeytanla anlaşma kavramının nasıl ortaya çıktığını anlamak için bilinmesi gereken konular lakin özleri yine şeytanla anlaşma değildir. Yine orta çağ kilisesi dönemine şeytanlaştırılmış ifadelerdir.

Pagan kültüründe ise şeytan diye bir varlık yoktur. Pagan inanç sistemleri içinde yer alan sihir ilmi içerisinde incelediğimiz de şeytan olarak isimlendirme kilise tarafından yapılmıştır bugün bazı neo paganlar şeytan kelimesini kullanır onunla ilgili anlaşmalardan bahseder lakin bu pagan inanç sistemlerinin değiştirilmesi sonucu günümüz dünyasında uydurulmuş bilgilerdir.

Tuğçe Ișınsu ne yazık ki karma biriktiriyor zannımca. Umarım sonu hepimiz için ibretlik olmaz.

İslamin lanetlediği konuları dolaylı yoldan empoze ediyor yer yer. Mesela şirk gibi.

Gizli ilimler tamam vardır havas gibi ama o ilimlere ulaşmak için gereken iman eșiklerini geçmek için murid murșid ilişkisi gerekir. El almak gerekir.

Sahabe Hz Peygamberden (sav) öyle ilimler öğrendiklerini itiraf ediyorlar ki, avama bunu direkt olarak aktarsalar şeriat kılıcı ile kellelerinin bir anda kesileceğini de beraber aktariyorlar. Yani avam bu işe bir kere bulașırsa içinden çıkamaz ve öz aklını bile kaçırır demeye getiriyorlar.

Şimdi hal böyleyken Tuğçe Ișınsu belli yerlerden eșelemeye devam ediyor.