Eğer sanat sanat içinse ,
O sanatın adaleti yok. Vallahi de yok.
5 parasız ölüp, ölümünden bilmem kaç yıl sonra kıymete binen sanatçılar da, hakettiğinin çok üstünde paralar kazanan ve ilk fırsatta halktan izole olan sanatçılar da zaten aynı adaletsizliği ispat niteliğindedirler. Rhea'ya katılıyorum ve ekliyorum : Bizdeki sanatçılar geneli itibari ile satılmış tipler. Kartel oluşmuş artık aralarında. 
Sanatın adaleti yok.
Güzeli çirkin, çirkini güzel gösterebilen bir büyü etkisinden bahsediyoruz. Kırmızı çizgilerle çevrelenmedikçe bu işin adaleti madaleti de kalmaz.
Çirkini öyle bir anlatır ki kalplere sokar. Güzeli öyle bir yerer ki, alışageldiğin güzelden kalbini soğutur.
Bu süreç o kadar yavaş işler ki etkilerini kendinde değil ama torununda görmeye başlarsın..
Sanatın adaleti yok. Pornagrafi de sanat yönetmenleri ile çekilebilir, soykırım hikayeleri de..
***
İşin asıl vurucu kısmı, sanat tabiatta doğal halde bulunan bir şeyi kopyalamaktan doğar. Kıvanç'ın canlardırdığı Kuzey karakterinin yanında bulunsanız mideniz bulanır cehaletinden de, hanzoluğundan da, hanzoluğundan da. Ama adam yapınca sanatçı oluyor.
Sanatın kavramsal olarak derinini inince bana göre tek bir sanatçı var o da yaratıcının kendisi. İyisiyle kötüsüyle tüm kainat bana göre bir sanat eseri. Gerisi taklit etme, sentezlerle katmanlama yani alt simülasyonlar oluşturma çabasından ibaret.