Ekli dosyayı görüntüle 7639
Endonezya’nın Sumatra açıklarında seyreden Hollanda bandıralı kargo gemisinin 1947 Haziran’ında tehlike mesajları gelmeye başlar. Bu geminin adı “SS Ourang Medan”dır. SS Ourang Medan gemisinden gönderilen acil mesajlarda yardım istenmesiyle başlayan ve “Kaptan dahil tüm mürettebatımız öldü!” denilen mesajın hemen ardından “Ölüyorum!..” diye ikinci mesaj radyoyla gönderilmiştir. Mesajı alan “Silver Star”isimli gemi hemen koordinatları tespit edip “Ourang Medan”ın yanına gitmiş; gemiden bir cevap alamayınca küçük bir birlik filikayla gemiye yanaşmıştır.Ancak, gemide bir tane köpek de dahil olmak üzere sadece cesetlerle karşılaşılmıştır. Mesajları gönderen personel de haberleşme odasında ölü bulunmuştur.
Bu gemideki olayı tuhaf yapan şey ise, tüm cesetlerin elleriyle işaret ederek güneşe baktıklarının belirtilmesidir. Ağızları sonuna kadar açılmış, suratlarında korku ifadesi ve dişlerini sıkmış bir şekilde duran cesetler vardır. Diğer bir ilginçlik ise, ölenlerin vücutlarında darbe veya yaralanma belirtisinin görülmemiş olmasıdır. Kazan dairesindeki cesetlere yaklaştıklarında sıcaklığı 110° F (yaklaşık 44 ° C)’ye yakın olmasına rağmen, kurtarma ekipleri bir ürperti hissettiklerini iletmişlerdir.Bu durum, gemiye hayaletlerin saldırmış olabileceğine dair birçok spekülasyona sebep olmuştur.
Bu garip gemiyi bulan ve en yakın limana götürmek için yedeğe alan “Silver Star” isimli geminin mürettebatı, geminin kargo bölümüne girmeye çalışırken “SS Ourang Medan”dan dumanlar çıkmaya başladığını fark edince hemen gemiyi terk edip “Silver Star”a dönerek iki gemiyi ayırırlar. “Silver Star”ın ayrılmasının ardından bugün bile nedeni anlaşılamamış olan bir patlama gerçekleşir ve saniyeler sonra “SS Ourang Medan”, sulara gömülür.
Uzun yıllar sonra olayla ilgili açılan dava tam kapatılmak üzereyken geminin kaptanından kargosuna kadar ne taşıdığını anlatan 1954’te yazılmış 32 sayfalık bir kitapçık bulunur. Kitapçıkta geminin kargosunda potasyum siyanür ve nitrogliserin bulunduğu yazılıdır. Bundan sonrasında konu, biyolojik silah düşüncesiyle Japonlar’ın meşhur biyolojik ve kimyasal silahlar üzerine araştırmalar yapan birimine kadar uzanmıştır.
Bu olayla ilgi bir iddiaya göre bu olaya kazan dairesindeki karbon monoksit sızıntısının neden olduğu ve mürettebatın ölüm nedeninin de bu gazı solumuş oldukları için olduğu belirtiliyor. Fakat bu durumda da akla şu soru geliyor: O halde güvertedeki denizciler neden hayatta değildi? Çünkü taze deniz havası, onları kurtarabilirdi.[5]
“SS Ourang Medan” isimli gemi, tüm mürettebatının şüpheli şekilde ölümleri yüzünden bir “hayalet” gemi olarak anılmıştır. Geminin mürettebatına ne olduğuna dair esrar perdesi hala sürmektedir. Bazıları okyanus dibindeki yarıklardan çıkan metan veya başka bir kimyasalın mürettebatı zehirlemiş olabileceğini düşünmektedir. Bazılarına göre ise, uzaylıların ya da hayaletlerin saldırısına uğramışlardır. Olay, zamanla bir şehir efsanesi haline gelmiştir.
ALıntı<<
Endonezya’nın Sumatra açıklarında seyreden Hollanda bandıralı kargo gemisinin 1947 Haziran’ında tehlike mesajları gelmeye başlar. Bu geminin adı “SS Ourang Medan”dır. SS Ourang Medan gemisinden gönderilen acil mesajlarda yardım istenmesiyle başlayan ve “Kaptan dahil tüm mürettebatımız öldü!” denilen mesajın hemen ardından “Ölüyorum!..” diye ikinci mesaj radyoyla gönderilmiştir. Mesajı alan “Silver Star”isimli gemi hemen koordinatları tespit edip “Ourang Medan”ın yanına gitmiş; gemiden bir cevap alamayınca küçük bir birlik filikayla gemiye yanaşmıştır.Ancak, gemide bir tane köpek de dahil olmak üzere sadece cesetlerle karşılaşılmıştır. Mesajları gönderen personel de haberleşme odasında ölü bulunmuştur.
Bu gemideki olayı tuhaf yapan şey ise, tüm cesetlerin elleriyle işaret ederek güneşe baktıklarının belirtilmesidir. Ağızları sonuna kadar açılmış, suratlarında korku ifadesi ve dişlerini sıkmış bir şekilde duran cesetler vardır. Diğer bir ilginçlik ise, ölenlerin vücutlarında darbe veya yaralanma belirtisinin görülmemiş olmasıdır. Kazan dairesindeki cesetlere yaklaştıklarında sıcaklığı 110° F (yaklaşık 44 ° C)’ye yakın olmasına rağmen, kurtarma ekipleri bir ürperti hissettiklerini iletmişlerdir.Bu durum, gemiye hayaletlerin saldırmış olabileceğine dair birçok spekülasyona sebep olmuştur.
Bu garip gemiyi bulan ve en yakın limana götürmek için yedeğe alan “Silver Star” isimli geminin mürettebatı, geminin kargo bölümüne girmeye çalışırken “SS Ourang Medan”dan dumanlar çıkmaya başladığını fark edince hemen gemiyi terk edip “Silver Star”a dönerek iki gemiyi ayırırlar. “Silver Star”ın ayrılmasının ardından bugün bile nedeni anlaşılamamış olan bir patlama gerçekleşir ve saniyeler sonra “SS Ourang Medan”, sulara gömülür.
Uzun yıllar sonra olayla ilgili açılan dava tam kapatılmak üzereyken geminin kaptanından kargosuna kadar ne taşıdığını anlatan 1954’te yazılmış 32 sayfalık bir kitapçık bulunur. Kitapçıkta geminin kargosunda potasyum siyanür ve nitrogliserin bulunduğu yazılıdır. Bundan sonrasında konu, biyolojik silah düşüncesiyle Japonlar’ın meşhur biyolojik ve kimyasal silahlar üzerine araştırmalar yapan birimine kadar uzanmıştır.
Bu olayla ilgi bir iddiaya göre bu olaya kazan dairesindeki karbon monoksit sızıntısının neden olduğu ve mürettebatın ölüm nedeninin de bu gazı solumuş oldukları için olduğu belirtiliyor. Fakat bu durumda da akla şu soru geliyor: O halde güvertedeki denizciler neden hayatta değildi? Çünkü taze deniz havası, onları kurtarabilirdi.[5]
“SS Ourang Medan” isimli gemi, tüm mürettebatının şüpheli şekilde ölümleri yüzünden bir “hayalet” gemi olarak anılmıştır. Geminin mürettebatına ne olduğuna dair esrar perdesi hala sürmektedir. Bazıları okyanus dibindeki yarıklardan çıkan metan veya başka bir kimyasalın mürettebatı zehirlemiş olabileceğini düşünmektedir. Bazılarına göre ise, uzaylıların ya da hayaletlerin saldırısına uğramışlardır. Olay, zamanla bir şehir efsanesi haline gelmiştir.
ALıntı<<