logii
Kayıtlı Üye
Sosyal fobi - Test
SOSYAL FOBİ
Hiç düşündünüz mü neden bazı insanlar hep en ön plandadır da, bazıları etliye sütlüye pek karışmaz ve gözlerden uzak kalmaya çalışır? Yada bazılarımız okul hayatımızın başlarından itibaren en ön sırada oturmaya çalışırken, bazılarımız öğretmenin bakışlarından uzak, daha arka sıralarda oturmaya çalışırız
İş hayatımızda kimileri proje, sunum ve yapılacak işler konusunda istekli olurken, kimileri bunlardan kaçınmaya çalışır. Belki de bazılarımız karşı cinsle konuşurken, "keşke ben de rahat konuşup, hareket edebilseydim, oysa böyle bir durumla her karşılaştığımda yüzüm kızarıyor, derdimi ,anlatamıyorum, elimi, ayağımı koyacak yer bulamıyorum. Bu nedenle de beni davet ettiklerinde, bu istemsiz ve bana sıkıntı veren belirtiler tekrarlayacak, ele güne rezil rüsva olacağım diye korkuyorum, Bahaneler üretiyor, kaçırdığım fırsatlar için de kendi durumuma üzülüyorum" şeklinde düşüncelere girebilmekteyiz.
Sosyal fobinin hayat boyu görülme olasılığı %3-13 olarak bulunmuştur. Toplumda 1 yıl içinde %7,9 oranında görülmektedir. Hastaların %70'inin kadın olduğu gözlenmiştir. Sosyal fobinin ortalama başlangıç yaşı 15 olarak belirlenmişse de belirtiler çok daha küçük yaşlarda sinyallerini verebilmektedir. Sürekli olarak bir şeylerden kaçınmak, sorumluluk üstlenmemek, yeterli ilişki kuramamak yada bir eylemi başkalarının varlığında gerçekleştirememek kişinin eğitim hayatını, mesleki durumunu ve ilerleyişini yada çevresindekilerle ilişkilerini olumsuz etkileye*cektir.
Bu kişiler çevrelerindeki kişilerin kendileri hakkında gergin, güçsüz, beceriksiz, aptal, yetersiz şeklinde düşünceler içine gireceklerinden endişe ederler. Çevrelerindekilerce ellerinin titrediğinin, yüzlerinin kızardığının, seslerinin titrediğinin anlaşılacağından korkarlar. Bozuk bir üslup ile şaşırarak konuşup rezil olacakları ve gerilimlerinin anlaşılacağını düşünceleri ile topluluk önünde konuşamaz, başkaları yanında yemek yiyemez, yazı yazamaz hale gelebilirler. Bu durumlardan çeşitli bahanelerle kaçınır, mecburen karşılaşırlarsa da yoğun gerilim, çarpıntı, terleme, sıcak basması, fenalık hissi, mide bulantısı, ishal gibi yakınmalar gösterirler.
Eğer bu tür bir etkinliğe katılacakları önceden belirlenmiş ise, olayın çok öncesinden itibaren, 'bu yakınmaları yaşayacağım ve yine etrafın dikkatini üzerimde toplayacağım' şeklinde bir beklenti içine girerler ve olay öncesi her günü kaygı ile geçirirler. Bunun sonucunda kişinin toplumsal işlevselliği kısıtlanır yada bozulur. Eğer korkulan durumlar ve ortamlar çok sayıda ise yaygın sosyal fobiden bahsedilir. Bu durumda da daha çok yanlış ve kusurlu durumlar sergileyip, ağırlıklı olarak sosyal becerilerde kayıp gösterirler. Bu durumdaki kişilerde başkalarınca eleştirilme, olumsuz bir bakış acısı ile değerlendirilme yada çevrelerince reddedilmeye karşı aşırı bir hassasiyet vardır. Kendi haklarını savunmada çok yetersizdirler ve bunu başkalarının kendi adlarına yapmalarını beklerler. Kendilerini hafife alır, yeterince önemsemezler; benlik saygıları düşük olup, bu durum halk arasında 'aşağılık duygusu' olarak bilinmektedir. Kendi düşünceleri, hisleri ve davranışlarına yönelik, son derece olumsuz bir bakış açıları vardır. Geçmişte yaptıkları ve sorun yaşadıkları davranışların sonuçlarını olumsuz an*lamda abartıp, buna benzeyen durumlarda da genelleştirme yaparak, benzeri olacak şeklinde felaket sonuçlar çıkartırlar. Bunları yaparken de başkalarının kendilerinden çok daha iyi, başarılı ve kabul edilir olduklarını düşünürler.Geçmişte olmuş olan yada olduğu farz edilen küçük düşme, rezil olma anıları daha çok hatırlanırken, olumlu algılar önemsenmemektedir. Geçmişe ait yaşanan başarılarını da şansa yada başkalarının kendilerini kurtarmasına, yan çevresel etkenlere bağlarken, yaşanan başarısızlıklar ve düş kırıklıklarının tüm sebebini kendilerine bağlamaktadırlar. Kişilerde değerlendirmeye tabi tutulacakları için sınav korkuları da görülebilmektedir.Karşılarındakiler ile göz göze gelmeme*ye, ön sırada bulunmamaya çalışırlar. Öğrenciler bildikleri halde parmak kaldıramaz, sözlülerde başarısız olur, etkinliklere katılmaktan kaçınırlar. İş sahipleri gerekli atılımları yapamaz, çalışanlar kendilerini ortaya koyamaz, inisiyatif kullanamaz, fikirler ileri süremez, zam isteyemez, iş değiştiremez, ulaşmaları gereken düzeylerden daha alt düzey işlere razı olup, ilerleyemezler.
İş kayıpları ve okul başarıları azalır ve lise yada üniversiteyi bırakmak durumunda kalabilirler, işsiz kalmak sık görülen bir durumdur. Bazıları karşı cins ile ilişkilerinde benzer durumlar yaşadıklarından, kendi başlarına arkadaş sahibi olamaz, bekar kalabilirler. Bunun önüne geçmek için başkalarının önayak olmasını bekler ve görücü usulü ile evlenme yoluna gidebilirler. Bulundukları ve yetiştikleri ortamı değiştirmek istemez, yakın aile dışındaki kişiler haricindekiler ile iletişimlerini sınırlarlar.
Hastalığın çok sık gözlenmesine karşın, tedaviye başvuru çok daha az olmaktadır. Bunun sebepleri arasında, sosyal fobik davranışları doğal bir insani davranış olarak görmek; bunun psikiyatrik bir sorun olmadığını, tembellik, utangaçlık yada içe kapanıklık olarak düşünmek; gizlemek için akla uygun bahaneler üreterek, bazı ortamlardan kaçınmak sayılabilir.
Çocukluk öykülerinde utangaçlıkları olan, sosyal açıdan baskılanmış kişilerde görüldüğü gözlenmiştir. Arkadaşları yada büyüklerince küçük düşürülme sonucu yada çok üzücü, gerilimli bir olayı izleyerek de gelişebildiği saptanmıştır. Kişi bu tür üzücü deneyimlerle karşılaştıkça, sosyal fobiyi geliştirebilir. Bazı kişilerde de varolan bazı sosyal beceri eksiklikleri, bu türden olumsuz eleştirilerle ilerleyen dönemde sosyal fobiye yol açabilir. Kişinin yetiştiği çevreden aldığı eğitim ve görenekler*le, hissettiği gerilimi katalize ediş şekli önemlidir.Bazı kişilerde az miktardaki gerilim kişiyi daha çok bir aktiviteye yöneltip kamçılarken, yeterli güven ilişkisinin kurulmadığı, düşünce ve hareket serbestisinin verilmediği ailelerde bu durum geri çekilmeye ve aktivitelerde bozulmaya yol açar. Çocuklarımızın ileride kendine güvenen, inisiyatiflerini kullanan kişiler haline gelmelerini, dolayısıyla geleceğin Türkiye'sinin daha sözünü dinletir, sözü dinlenir, güçlü ve karar veren bir ülke olmasını istiyorsak, çocukların konuşmasına, kendisini ifade etmesine izin vermemiz gerekir.
Başkalarının yanında küçük yaştan itibaren "sen küçüksün daha, büyüklerin yanında “konuşma" yada "sen anlamazsın, senin boyun ne, bosun ne" gibi yaklaşımlar ile erkek çocuklarımızı paşa pa*şa, kız çocuklarımızı "hanım hanım" yetiştirir, küçük yaşlarda "burunlarını kırarsak", onlardan geleceğin Türkiye'si için bir şey beklemeye hakkımız olamaz. Her nesil, kendisinden sonraki nesli daha iyi yetiştirmekle görevlidir. Onların bizi geçmeleri utanılacak değil, gurur duyacağımız bir şey olmalıdır. Bir önceki neslin yaptıklarının aynısını yapanlar, üzerine bir şey koymayanlar, tamamen bizim başarısızlığımızın göstergesidir. Sosyal fobik çocuklardan genetik kadar, an*ne, baba ve eğitimciler de sorumludur.
Sosyal Fobi ile Görülen Psikiyatrik durumlar
Bu kişilerde bazen panik bozuklu*ğu tabloları gözlenebilmektedir. Aniden gelen çarpıntı, nefes darlığı, sıcak basması, titreme, terleme, baş dönmeleri ve o esnada ölüm, bayılma, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkuları bulunabilir.
Obsesif kompülsif bozukluk da bu hastalığa eşlik edebilmektedir. Sürekli kirlendiği düşüncesi ile el yıkama, kapatmadığı düşüncesi ile ocağı, kapıyı vs sık sık defalarca kontrol, yanlış yaptım diye hesaplarını ya da faaliyetlerini tekrar tekrar kontrol, sürekli bir şeyleri defalarca sayma, başkalarına onaylatma sorunları içine girebilirler. Sosyal fobi hastalan somatoform bozukluklar da yaşayabilmektedirler. Bu durumlarda kişilerde sürekli olarak ağrılar, midebarsak sorunları, cinsel sorunlar yada baş dönmesi, uyuşma gibi nörolojik bozukluğa benzeyen belirtiler görülebilmektedir.
Depresif bozukluklar da sosyal fo*bide çok sık gözlenmektedir. Sosyal fobiklerde majör depresyon riski, genel topluma göre üç kat daha yüksek bulunmuştur. Depresyonlarda kişi kendisini en az 2 hafta müddetle mutsuz, isteksiz hissetmekte, uyku, iştah, enerji ve bir konuya odaklanabilme boztılabilmektedir. Kişilerin hareketleri yavaşlayabilmekte, kendilerini değersiz görüp suçlayabilmekte, bazen intihar girişimlerinde bulunabilmektedirler. Sosyal fobide kişiler kendi kendilerini sözde tedavi amacı ile alkol yada madde kullanımına başvurarak, bu tür ortamlara girmeye çalışır, sonrasında da alkolizm ve madde bağımlılığının pençesine düşebilmekledir. Sosyal lobiklerde alkol bağımlılığı toplum ortalamasından iki kat daha sık bulunmuştur.
Bulimi de sosyal fobiklerde gözlenebilmektedir. Bu bozuklukla kişiler önüne geçemedikleri bir şekilde tıkanırcasına yemekte, sonra yoğun bir pişmanlık hissi ile yediklerini ya is*temli olarak kusarak, yada asın fiziksel egzersiz yada müshil kullanmaya çalışarak kilo alımlarını önlemeye çalışmaktadırlar
Sosyal Fobinin Nedenleri
Yapılan araştırmalara göre sosyal fobik davranışların sinir sisteminin dopamin ve serotonin sistemleri ile de ilişkili olduğu görülmüştür.
Bir araştırmaya göre sosyal fobik kişiler ailelerini daha az ihtimam gösteren, daha reddedici ve anormal derecede fazla koruyucu, kollayıcı olarak algıladıklarım belirtmişlerdir.
Bu kişilerin I. Derece yakınlarında toplum ortalamasına göre 3 kat sosyal fobiye rastlanmış; birinci derece yakınlarının soylarında 10 kal daha çok yaygın özellikli sosyal fobiye yada kaçıngan kişilik özelliklerine rastlanmışım Ayrıca yakın akrabalarda majör depresyona da daha fazla rastlanmıştır
Sosyal Fobinin Çocuklardaki Görünümü
Çocuklar tanıdık olmadıkları ortamlarda aşırı ürkek, sessiz, hareket*siz, utangaç bir tavır sergileyebilirler. Bazen de böyle bir durumda ağlama, anne-babaya yapışırçasına sarılma, onlara dokunma, yanlarından ayrılamama, huysuzca davranışlar içine girme görülebilir. Toplulukla oynanan oyunlara katılmaz, uzaktan bakmakla yetinir hatta bir köşeye sinip, kendilerini gizleyerek olanları izlerler. Oyunlara katılsalar bile diğerlerinin sözleri doğrultusunda ve önemli roller almadan hareket eder, oyun kuruculuk yapamazlar. Oynanan oyunlarda geri planda kalırlar. Okula gitmek istemeyip, türlü yakınmalarla evde kalmak isterler.
TEDAVİ
Eğer sosyal fobi 11 yaş sonrası başlamışsa, hastalığa aynı zamanda başka bir psikiyatrik bozukluk (depresyon, alkol bağımlılığı gibi) eşlik etmiyorsa ve kişinin eğitim düzeyi yüksekse daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. İlaç tedavisi yanında bilişsel-davranışçı tedavi uygulanır. Psikoterapide daha aktif başetme mekanizmalarının kazandırılması ve kişinin kendine bakışındaki olumsuz düşünce yapılarının düzeltilmesi üzerine çalışılır.
Kaynak: Popüler psikiyatri dergisi: Tarih 05.04.2004
--------------------
SOSYAL FOBİ TESTİ
Bu Test’te, çağımızın önemli ruhsal problemlerinden sosyal fobi ile ilgili Lebovvitz değerlendirme ölçeğinden yararlanılarak hazırlanmış bir testimiz var. Açıklamaları okuduktan sonra, uyguladığınız testin sonuçlarını, değerlendirme ölçeğinden karşılaştırabilirsiniz.
Lütfen Açıklamaları dikkatlice okuyunuz
*Tüm maddeleri, geçen haftayı da içine alacak süreyi, dikkate alarak değerlendirin. Eğer durumlardan biri geçen
hafta içerisinde oluşmadıysa, karşılaşsaydınız ne yapardınız, bunu düşünerek cevaplayın
*Her bir (yaşanmış olan yada yaşanmış olduğu varsayılan) durum için, hem korku yada kaygının (anksiyete) derecesini, hem de kaçınma sıklığını değerlendiriniz. (Örnek: Bir toplantıda konuşmaktan ne kadar sıkıntı duyduğunuz korku yada kaygı bölümüne işaretlenecek; böyle durumlarla karşılaşmamak için kaçınma olup olmadığı ise kaçınma bölümüne işaretlenecek.)
1) Topluluk içerisinde telefon etmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
2) Küçük bir grup aktivitesine katılmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
3) Topluluk içinde yemek yemek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
4) Topluluk içinde içki içmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
5) Otorite konumunda biri ile konuşmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
6) Seyirci önünde rol yapmak, oynamak ya da konuşmak.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
7) Bir eğlence partisine gitmek.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
8) Biri ya da birileri tarafından izlenirken çalışmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
9) Biri ya da birileri tarafından izlenirken yazı yazmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
10) Çok iyi tanımadığınız birine telefon etmek.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
11) Çok iyi tanımadığınız biri ile yüz yüze konuşmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
12) Yabancılarla tanışmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
13) Genel bir tuvalette idrar yapmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
14) Başkalarının oturuyor olduğu bir odaya girmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
15) İlgi merkezi olmak Korku ya da kaygı (anksiyete):
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
16) On hazırlıksız toplantıda konuşmak Korku ya da kaygı (anksiyete);
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
17) Bir sınava girmek (Yetenek, bilgi beceri
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
18) Çok iyi tanımadığınız birine karşı görüş bildirmek ya da onu onaylamamak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
19) Çok iyi tanımadığınız birinin doğrudan gözlerinin içine bakmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
20) Bir gruba sözlü rapor vermek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
22) Aldığınız bir malı parası iade edilmek üzere geri götürmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
23) Bir parti vermek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
24) Israrlı bir satıcıyı reddetmek Korku ya da kaygı (anksiyete):
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Değerlendirme Ölçeği:
0-35 arası: Sorun yok diyebiliriz. Puan arttıkça sıkıntılar artıyor demektir. Arada bir testi tekrarlayın.
36-47 arası: Orta derecede sosyal anksiyeteniz bulunmaktadır. Toplum içinde kısmen bulunabilir, bazı kaygı ve kaçınmaları yaşamakla beraber "idare ediyorsunuz" demektir. Ancak yine de bazı durumlarda sorunlar yaşayabilmektesiniz. Kaçındığınız konular ile yoğun olarak karşılaşmakta iseniz, o konularda psikiyatrik tedavi gerekebilir, İlaç tedavisi yada terapi yapılabilir.
48-60 arası: Belirgin derecede sosyal anksiyeteniz bulunmaktadır. Bir önceki duruma göre, korku duyulan durumlar ve kaçınma çabalan benzer yada daha çok olabilir, ama ortaya çıkan belirtiler daha çok ve hayatı daha kısıtlayıcı niteliktedir. Psikiyatrik tedavi gerekli olabilir, ilaç tedavisi yada terapi faydalıdır.
61-79 arası: Aşırı derecede sosyal anksiyete bulunmaktadır. Belirtiler hayatı etkilemekte ve kısıtlamaktadır. Tedaviden uzun sürede fayda görürler.Tedavi gereklidir.
80 üstü: Çok aşın sosyal anksiyete mevcuttur. Genel olarak pek çok sosyal durumda sosyal kaygı ve kaçınma durumu bulunmaktadır. Hastanın doktora bile gelmesi zor olmasına karşın, tedaviden; uzun süreli olmak üzere fayda görürler, psikiyatrik tedavi mutlaka gereklidir.
Kaynak: Popüler Psikiyatri Dergisi
Hazırlayan: Dr. Mustafa GÜVELİ / Psikiyatri Uzmanı
Hiç düşündünüz mü neden bazı insanlar hep en ön plandadır da, bazıları etliye sütlüye pek karışmaz ve gözlerden uzak kalmaya çalışır? Yada bazılarımız okul hayatımızın başlarından itibaren en ön sırada oturmaya çalışırken, bazılarımız öğretmenin bakışlarından uzak, daha arka sıralarda oturmaya çalışırız
İş hayatımızda kimileri proje, sunum ve yapılacak işler konusunda istekli olurken, kimileri bunlardan kaçınmaya çalışır. Belki de bazılarımız karşı cinsle konuşurken, "keşke ben de rahat konuşup, hareket edebilseydim, oysa böyle bir durumla her karşılaştığımda yüzüm kızarıyor, derdimi ,anlatamıyorum, elimi, ayağımı koyacak yer bulamıyorum. Bu nedenle de beni davet ettiklerinde, bu istemsiz ve bana sıkıntı veren belirtiler tekrarlayacak, ele güne rezil rüsva olacağım diye korkuyorum, Bahaneler üretiyor, kaçırdığım fırsatlar için de kendi durumuma üzülüyorum" şeklinde düşüncelere girebilmekteyiz.
Sosyal fobinin hayat boyu görülme olasılığı %3-13 olarak bulunmuştur. Toplumda 1 yıl içinde %7,9 oranında görülmektedir. Hastaların %70'inin kadın olduğu gözlenmiştir. Sosyal fobinin ortalama başlangıç yaşı 15 olarak belirlenmişse de belirtiler çok daha küçük yaşlarda sinyallerini verebilmektedir. Sürekli olarak bir şeylerden kaçınmak, sorumluluk üstlenmemek, yeterli ilişki kuramamak yada bir eylemi başkalarının varlığında gerçekleştirememek kişinin eğitim hayatını, mesleki durumunu ve ilerleyişini yada çevresindekilerle ilişkilerini olumsuz etkileye*cektir.
Bu kişiler çevrelerindeki kişilerin kendileri hakkında gergin, güçsüz, beceriksiz, aptal, yetersiz şeklinde düşünceler içine gireceklerinden endişe ederler. Çevrelerindekilerce ellerinin titrediğinin, yüzlerinin kızardığının, seslerinin titrediğinin anlaşılacağından korkarlar. Bozuk bir üslup ile şaşırarak konuşup rezil olacakları ve gerilimlerinin anlaşılacağını düşünceleri ile topluluk önünde konuşamaz, başkaları yanında yemek yiyemez, yazı yazamaz hale gelebilirler. Bu durumlardan çeşitli bahanelerle kaçınır, mecburen karşılaşırlarsa da yoğun gerilim, çarpıntı, terleme, sıcak basması, fenalık hissi, mide bulantısı, ishal gibi yakınmalar gösterirler.
Eğer bu tür bir etkinliğe katılacakları önceden belirlenmiş ise, olayın çok öncesinden itibaren, 'bu yakınmaları yaşayacağım ve yine etrafın dikkatini üzerimde toplayacağım' şeklinde bir beklenti içine girerler ve olay öncesi her günü kaygı ile geçirirler. Bunun sonucunda kişinin toplumsal işlevselliği kısıtlanır yada bozulur. Eğer korkulan durumlar ve ortamlar çok sayıda ise yaygın sosyal fobiden bahsedilir. Bu durumda da daha çok yanlış ve kusurlu durumlar sergileyip, ağırlıklı olarak sosyal becerilerde kayıp gösterirler. Bu durumdaki kişilerde başkalarınca eleştirilme, olumsuz bir bakış acısı ile değerlendirilme yada çevrelerince reddedilmeye karşı aşırı bir hassasiyet vardır. Kendi haklarını savunmada çok yetersizdirler ve bunu başkalarının kendi adlarına yapmalarını beklerler. Kendilerini hafife alır, yeterince önemsemezler; benlik saygıları düşük olup, bu durum halk arasında 'aşağılık duygusu' olarak bilinmektedir. Kendi düşünceleri, hisleri ve davranışlarına yönelik, son derece olumsuz bir bakış açıları vardır. Geçmişte yaptıkları ve sorun yaşadıkları davranışların sonuçlarını olumsuz an*lamda abartıp, buna benzeyen durumlarda da genelleştirme yaparak, benzeri olacak şeklinde felaket sonuçlar çıkartırlar. Bunları yaparken de başkalarının kendilerinden çok daha iyi, başarılı ve kabul edilir olduklarını düşünürler.Geçmişte olmuş olan yada olduğu farz edilen küçük düşme, rezil olma anıları daha çok hatırlanırken, olumlu algılar önemsenmemektedir. Geçmişe ait yaşanan başarılarını da şansa yada başkalarının kendilerini kurtarmasına, yan çevresel etkenlere bağlarken, yaşanan başarısızlıklar ve düş kırıklıklarının tüm sebebini kendilerine bağlamaktadırlar. Kişilerde değerlendirmeye tabi tutulacakları için sınav korkuları da görülebilmektedir.Karşılarındakiler ile göz göze gelmeme*ye, ön sırada bulunmamaya çalışırlar. Öğrenciler bildikleri halde parmak kaldıramaz, sözlülerde başarısız olur, etkinliklere katılmaktan kaçınırlar. İş sahipleri gerekli atılımları yapamaz, çalışanlar kendilerini ortaya koyamaz, inisiyatif kullanamaz, fikirler ileri süremez, zam isteyemez, iş değiştiremez, ulaşmaları gereken düzeylerden daha alt düzey işlere razı olup, ilerleyemezler.
İş kayıpları ve okul başarıları azalır ve lise yada üniversiteyi bırakmak durumunda kalabilirler, işsiz kalmak sık görülen bir durumdur. Bazıları karşı cins ile ilişkilerinde benzer durumlar yaşadıklarından, kendi başlarına arkadaş sahibi olamaz, bekar kalabilirler. Bunun önüne geçmek için başkalarının önayak olmasını bekler ve görücü usulü ile evlenme yoluna gidebilirler. Bulundukları ve yetiştikleri ortamı değiştirmek istemez, yakın aile dışındaki kişiler haricindekiler ile iletişimlerini sınırlarlar.
Hastalığın çok sık gözlenmesine karşın, tedaviye başvuru çok daha az olmaktadır. Bunun sebepleri arasında, sosyal fobik davranışları doğal bir insani davranış olarak görmek; bunun psikiyatrik bir sorun olmadığını, tembellik, utangaçlık yada içe kapanıklık olarak düşünmek; gizlemek için akla uygun bahaneler üreterek, bazı ortamlardan kaçınmak sayılabilir.
Çocukluk öykülerinde utangaçlıkları olan, sosyal açıdan baskılanmış kişilerde görüldüğü gözlenmiştir. Arkadaşları yada büyüklerince küçük düşürülme sonucu yada çok üzücü, gerilimli bir olayı izleyerek de gelişebildiği saptanmıştır. Kişi bu tür üzücü deneyimlerle karşılaştıkça, sosyal fobiyi geliştirebilir. Bazı kişilerde de varolan bazı sosyal beceri eksiklikleri, bu türden olumsuz eleştirilerle ilerleyen dönemde sosyal fobiye yol açabilir. Kişinin yetiştiği çevreden aldığı eğitim ve görenekler*le, hissettiği gerilimi katalize ediş şekli önemlidir.Bazı kişilerde az miktardaki gerilim kişiyi daha çok bir aktiviteye yöneltip kamçılarken, yeterli güven ilişkisinin kurulmadığı, düşünce ve hareket serbestisinin verilmediği ailelerde bu durum geri çekilmeye ve aktivitelerde bozulmaya yol açar. Çocuklarımızın ileride kendine güvenen, inisiyatiflerini kullanan kişiler haline gelmelerini, dolayısıyla geleceğin Türkiye'sinin daha sözünü dinletir, sözü dinlenir, güçlü ve karar veren bir ülke olmasını istiyorsak, çocukların konuşmasına, kendisini ifade etmesine izin vermemiz gerekir.
Başkalarının yanında küçük yaştan itibaren "sen küçüksün daha, büyüklerin yanında “konuşma" yada "sen anlamazsın, senin boyun ne, bosun ne" gibi yaklaşımlar ile erkek çocuklarımızı paşa pa*şa, kız çocuklarımızı "hanım hanım" yetiştirir, küçük yaşlarda "burunlarını kırarsak", onlardan geleceğin Türkiye'si için bir şey beklemeye hakkımız olamaz. Her nesil, kendisinden sonraki nesli daha iyi yetiştirmekle görevlidir. Onların bizi geçmeleri utanılacak değil, gurur duyacağımız bir şey olmalıdır. Bir önceki neslin yaptıklarının aynısını yapanlar, üzerine bir şey koymayanlar, tamamen bizim başarısızlığımızın göstergesidir. Sosyal fobik çocuklardan genetik kadar, an*ne, baba ve eğitimciler de sorumludur.
Sosyal Fobi ile Görülen Psikiyatrik durumlar
Bu kişilerde bazen panik bozuklu*ğu tabloları gözlenebilmektedir. Aniden gelen çarpıntı, nefes darlığı, sıcak basması, titreme, terleme, baş dönmeleri ve o esnada ölüm, bayılma, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkuları bulunabilir.
Obsesif kompülsif bozukluk da bu hastalığa eşlik edebilmektedir. Sürekli kirlendiği düşüncesi ile el yıkama, kapatmadığı düşüncesi ile ocağı, kapıyı vs sık sık defalarca kontrol, yanlış yaptım diye hesaplarını ya da faaliyetlerini tekrar tekrar kontrol, sürekli bir şeyleri defalarca sayma, başkalarına onaylatma sorunları içine girebilirler. Sosyal fobi hastalan somatoform bozukluklar da yaşayabilmektedirler. Bu durumlarda kişilerde sürekli olarak ağrılar, midebarsak sorunları, cinsel sorunlar yada baş dönmesi, uyuşma gibi nörolojik bozukluğa benzeyen belirtiler görülebilmektedir.
Depresif bozukluklar da sosyal fo*bide çok sık gözlenmektedir. Sosyal fobiklerde majör depresyon riski, genel topluma göre üç kat daha yüksek bulunmuştur. Depresyonlarda kişi kendisini en az 2 hafta müddetle mutsuz, isteksiz hissetmekte, uyku, iştah, enerji ve bir konuya odaklanabilme boztılabilmektedir. Kişilerin hareketleri yavaşlayabilmekte, kendilerini değersiz görüp suçlayabilmekte, bazen intihar girişimlerinde bulunabilmektedirler. Sosyal fobide kişiler kendi kendilerini sözde tedavi amacı ile alkol yada madde kullanımına başvurarak, bu tür ortamlara girmeye çalışır, sonrasında da alkolizm ve madde bağımlılığının pençesine düşebilmekledir. Sosyal lobiklerde alkol bağımlılığı toplum ortalamasından iki kat daha sık bulunmuştur.
Bulimi de sosyal fobiklerde gözlenebilmektedir. Bu bozuklukla kişiler önüne geçemedikleri bir şekilde tıkanırcasına yemekte, sonra yoğun bir pişmanlık hissi ile yediklerini ya is*temli olarak kusarak, yada asın fiziksel egzersiz yada müshil kullanmaya çalışarak kilo alımlarını önlemeye çalışmaktadırlar
Sosyal Fobinin Nedenleri
Yapılan araştırmalara göre sosyal fobik davranışların sinir sisteminin dopamin ve serotonin sistemleri ile de ilişkili olduğu görülmüştür.
Bir araştırmaya göre sosyal fobik kişiler ailelerini daha az ihtimam gösteren, daha reddedici ve anormal derecede fazla koruyucu, kollayıcı olarak algıladıklarım belirtmişlerdir.
Bu kişilerin I. Derece yakınlarında toplum ortalamasına göre 3 kat sosyal fobiye rastlanmış; birinci derece yakınlarının soylarında 10 kal daha çok yaygın özellikli sosyal fobiye yada kaçıngan kişilik özelliklerine rastlanmışım Ayrıca yakın akrabalarda majör depresyona da daha fazla rastlanmıştır
Sosyal Fobinin Çocuklardaki Görünümü
Çocuklar tanıdık olmadıkları ortamlarda aşırı ürkek, sessiz, hareket*siz, utangaç bir tavır sergileyebilirler. Bazen de böyle bir durumda ağlama, anne-babaya yapışırçasına sarılma, onlara dokunma, yanlarından ayrılamama, huysuzca davranışlar içine girme görülebilir. Toplulukla oynanan oyunlara katılmaz, uzaktan bakmakla yetinir hatta bir köşeye sinip, kendilerini gizleyerek olanları izlerler. Oyunlara katılsalar bile diğerlerinin sözleri doğrultusunda ve önemli roller almadan hareket eder, oyun kuruculuk yapamazlar. Oynanan oyunlarda geri planda kalırlar. Okula gitmek istemeyip, türlü yakınmalarla evde kalmak isterler.
TEDAVİ
Eğer sosyal fobi 11 yaş sonrası başlamışsa, hastalığa aynı zamanda başka bir psikiyatrik bozukluk (depresyon, alkol bağımlılığı gibi) eşlik etmiyorsa ve kişinin eğitim düzeyi yüksekse daha iyi sonuçlar alınabilmektedir. İlaç tedavisi yanında bilişsel-davranışçı tedavi uygulanır. Psikoterapide daha aktif başetme mekanizmalarının kazandırılması ve kişinin kendine bakışındaki olumsuz düşünce yapılarının düzeltilmesi üzerine çalışılır.
Kaynak: Popüler psikiyatri dergisi: Tarih 05.04.2004
--------------------
SOSYAL FOBİ TESTİ
Bu Test’te, çağımızın önemli ruhsal problemlerinden sosyal fobi ile ilgili Lebovvitz değerlendirme ölçeğinden yararlanılarak hazırlanmış bir testimiz var. Açıklamaları okuduktan sonra, uyguladığınız testin sonuçlarını, değerlendirme ölçeğinden karşılaştırabilirsiniz.
Lütfen Açıklamaları dikkatlice okuyunuz
*Tüm maddeleri, geçen haftayı da içine alacak süreyi, dikkate alarak değerlendirin. Eğer durumlardan biri geçen
hafta içerisinde oluşmadıysa, karşılaşsaydınız ne yapardınız, bunu düşünerek cevaplayın
*Her bir (yaşanmış olan yada yaşanmış olduğu varsayılan) durum için, hem korku yada kaygının (anksiyete) derecesini, hem de kaçınma sıklığını değerlendiriniz. (Örnek: Bir toplantıda konuşmaktan ne kadar sıkıntı duyduğunuz korku yada kaygı bölümüne işaretlenecek; böyle durumlarla karşılaşmamak için kaçınma olup olmadığı ise kaçınma bölümüne işaretlenecek.)
1) Topluluk içerisinde telefon etmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
2) Küçük bir grup aktivitesine katılmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
3) Topluluk içinde yemek yemek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
4) Topluluk içinde içki içmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
5) Otorite konumunda biri ile konuşmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
6) Seyirci önünde rol yapmak, oynamak ya da konuşmak.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
7) Bir eğlence partisine gitmek.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
8) Biri ya da birileri tarafından izlenirken çalışmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
9) Biri ya da birileri tarafından izlenirken yazı yazmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
10) Çok iyi tanımadığınız birine telefon etmek.
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
11) Çok iyi tanımadığınız biri ile yüz yüze konuşmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
12) Yabancılarla tanışmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
13) Genel bir tuvalette idrar yapmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
14) Başkalarının oturuyor olduğu bir odaya girmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
15) İlgi merkezi olmak Korku ya da kaygı (anksiyete):
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
16) On hazırlıksız toplantıda konuşmak Korku ya da kaygı (anksiyete);
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
17) Bir sınava girmek (Yetenek, bilgi beceri
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
18) Çok iyi tanımadığınız birine karşı görüş bildirmek ya da onu onaylamamak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
19) Çok iyi tanımadığınız birinin doğrudan gözlerinin içine bakmak
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
20) Bir gruba sözlü rapor vermek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
22) Aldığınız bir malı parası iade edilmek üzere geri götürmek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
23) Bir parti vermek
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
24) Israrlı bir satıcıyı reddetmek Korku ya da kaygı (anksiyete):
Korku ya da kaygı (anksiyete):
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Kaçınma :
Yok ( 0 )
Hafif ( 1 )
Orta Şiddetli ( 2 )
Değerlendirme Ölçeği:
0-35 arası: Sorun yok diyebiliriz. Puan arttıkça sıkıntılar artıyor demektir. Arada bir testi tekrarlayın.
36-47 arası: Orta derecede sosyal anksiyeteniz bulunmaktadır. Toplum içinde kısmen bulunabilir, bazı kaygı ve kaçınmaları yaşamakla beraber "idare ediyorsunuz" demektir. Ancak yine de bazı durumlarda sorunlar yaşayabilmektesiniz. Kaçındığınız konular ile yoğun olarak karşılaşmakta iseniz, o konularda psikiyatrik tedavi gerekebilir, İlaç tedavisi yada terapi yapılabilir.
48-60 arası: Belirgin derecede sosyal anksiyeteniz bulunmaktadır. Bir önceki duruma göre, korku duyulan durumlar ve kaçınma çabalan benzer yada daha çok olabilir, ama ortaya çıkan belirtiler daha çok ve hayatı daha kısıtlayıcı niteliktedir. Psikiyatrik tedavi gerekli olabilir, ilaç tedavisi yada terapi faydalıdır.
61-79 arası: Aşırı derecede sosyal anksiyete bulunmaktadır. Belirtiler hayatı etkilemekte ve kısıtlamaktadır. Tedaviden uzun sürede fayda görürler.Tedavi gereklidir.
80 üstü: Çok aşın sosyal anksiyete mevcuttur. Genel olarak pek çok sosyal durumda sosyal kaygı ve kaçınma durumu bulunmaktadır. Hastanın doktora bile gelmesi zor olmasına karşın, tedaviden; uzun süreli olmak üzere fayda görürler, psikiyatrik tedavi mutlaka gereklidir.
Kaynak: Popüler Psikiyatri Dergisi
Hazırlayan: Dr. Mustafa GÜVELİ / Psikiyatri Uzmanı