Kur-an ı Kerim in tabiriyle sen nankör bir kul oluyorsun.
Şöyle izah edeyim.
İstemiyorum demek bile bir nimettir. Yaratıcıyı inkâr etmekte. Bu nimetlere halen yokluk içinde bir hiç olsaydın kavuşamazdın. Varlık sahnesine çıktığın için yani seni Yaradan, yoktan var ettigi için bugün inkâr edebiliyorsun.
Yokken nasıl inkâr edecektin?
Büyüdün ve akıl nimetini kullanarak bu tercihi dile getiriyorsun. Yani yine sana verilen nimetlerle konuşuyor, düşünüyor, yazıyor, izah ediyorsun.
Ama sen "ben kendimi yok edeceğim" diye yola çıkarsan artık cehennemi hak etmekten başka çaren kalmaz. Bu senin hakettigi dir, Allah kimseyi yakmayı murad etmez. Herkes kendi kendini yaktırır.
İntihar eden kendini Tanrı yerine koymuş oluyor. Bu acib bir iştir. Direk yaratıcıya başkaldırı, isyan.
İnkâr etmekte başkaldırıdır fakat kendini iğfal etmekten daha yeğdir. En azından dünyanı mamur etme fırsatını ve ileride belki fıtratında doğuştan bulunan Allah ı bulma yetini kullanabilme imkanını ortadan kaldırmamış olursun.
Çünkü gelecek mahfuzdur. Bilemezsin ileride ne isteyeceğini.
Ziya Paşa nın bir sözü var;
Dünyanın rengine pek aldanma, dünya yine eski dünyadır,
Çünkü dünyanın uygunsuz tabiatı dönektir.
İnsan da küçük bir dünyadır ve dönektir. Bir kararı olmaz. Aciz olan bizlerin bir kararı yoktur. Zaten bir karar üzere sabit kadem durmak için ibadetler ihtiyaç duyan yine bizleriz. Allah ibadetimize muhtaç değil. Kaymayalım diye namaz kılar, oruç tutarız. Vs vs.
Şunu da eklemek istiyorum. Yine tercih senin. İntihar etmek isteyen bir yolunu bulur eder. Kimse tutamaz. Sonuçta bu da bir tercih fakat sonu hüsranla biten bir tercih. Sebebini izah ettim.
Şu ince noktayı yinelemek istiyorum. Yaratıcı yoktan var ediyor ancak biz kendimizin farkına vardıktan sonra "ben" demeye başlarız. Burada Tanrı seni özellikle sensin diye yaratmıyor. Sen gibi bir sürü varlık söz konusu. Hepimiz ben, ben, ben diyoruz. İlk ben diyen İblis idi ve baş kaldırdı.
Ben diye bir şey yok.
Bir mutasavvıf olan Hallac ı Mansur u duydun mu hiç?
Kalbin masivadan arınarak Hakk'ın esma, sıfat ve zılâl nûrlarına ayna olması sonucu meydana gelen şiddetli sevgi ve aşk sebebiyle Hallac ı Mansur, akis ve gölgeleri Hakk'ın kendisi zanneder ve "Ene'l-Hak" der. Bu sözün anlamı, Ben Hakk'ım, demek ise de, (Haktan başka hiç kimse yok) demektir.
Elini ateşe sokan kişinin yandığında can havliyle: "Yandım, ateş oldum." demesi nasıl mecazi bir hakikati ifade ediyorsa ve bu söz; söyleyenin gerçekten ateş olduğunu göstermiyorsa "Ene'l-Hak" sözü de böyle bir mecazi idraktir. Kulun kendi fiil ve davranışlarını görmez olup kendisinde olan fillerin Allah'a aid olduğunu idrak etmesidir.
"Sen çekilince aradan- Kalır seni Yaradan"
Kendi tanıman lazım. Zira Kendini bilen Rabbini bilir.
Kendindeki mucizeleri gör, nimetlerin farkına var kardeşim.