Siyah kedi

düşünen ve inanan

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
702
Tepkime puanı
1,221
Beni yanlış anlamışsınız 🙂 kedi benim değil...dün postaneye gittim. Müdürün kedisiymiş. Bana taktı kedi. Benden gözlerini ayırmadı hiç ve devamlı, hiç kesintisiz miyavladı...karşıya geçti yattı miyavladı. Yanıma geldi gözlerini dikti miyavladı...başkalarının dikkatini de çekti. Yani çok sıra dışı birşey. Gel bakayım bana ne anlatmaya çalışıyorsun dedim, elimi uzattım ürktü ve geri çekildi ama gözlerimin içine bakarak miyavlamaya devam etti. Çok sıra dışıydı halleri...kendimi vicdanen kötü hissettim, ama aç susuz olması imkansız, oranın kedisiydi. Simsiyah dı. ...oradaki görevlinin bile merakını çekti.defalarca, ordan çıkıncaya kadar aynı, gözleri bende,bana yaklasiyor ve devamlı miyav miyav. Elimi uzatıyorum hafif dokunmak icin, sıra dışı ürküyor ve hafif geriliyor....isimi bitirdim ve postaneden çıktım durağa yöneldim; arkamdan bir ses duydum. " bayanın arkasından gidiyor" dönüp baktım ve kapı önünde esnaf ve yanında görevli adam bize bakıyordu. Kedi peşime geliyor. Köpek olsa neyse, ama müdürün kedisi. Postaneden çıkarken yattığı yerden kalkıp kapıdan çıkarken o arada oda çıkmış arkamdan. Görevlide onun arkasından endişelenip cıkmış. Mecbur oldum geri dönüp potaneye girmeye. Girdim, oda arkamdan girdi ve hemen çıktım kaçtım. Durağa hızlıca yürüyüp uzaklaştım...yıllar önce okuduğum birsey gelmişti aklıma, açıkca merak ettim. Hala da kedinin hali aklımda...
Evet benim üslup hatam var. Sizin çevrenizde diye öyle konuştum. Bir anda sizin kediniz oldu. :) Kedilere baktığım için yaramaz bir velet olarak gördüğümden kime yaranacaklarını bilirler diye hiç aklıma musallat gelmedi. Garip rüyalar, kötü şans, kişisel özelliklerde ani değişim, unutkanlık, konuşma bozukluğu, vs durumlar yaşıyor musunuz?
 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Evet benim üslup hatam var. Sizin çevrenizde diye öyle konuştum. Bir anda sizin kediniz oldu. :) Kedilere baktığım için yaramaz bir velet olarak gördüğümden kime yaranacaklarını bilirler diye hiç aklıma musallat gelmedi. Garip rüyalar, kötü şans, kişisel özelliklerde ani değişim, unutkanlık, konuşma bozukluğu, vs durumlar yaşıyor musunuz?
Enteresan bir soru😊 Hayır hiç birini yaşamıyorum ve aksine,..diyeyim ve orada bırakayım...siz yaşıyormusunuz ?
 

İshtar (inanna)

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Haz 2021
Mesajlar
39
Tepkime puanı
72
Yaş
23
Konum
Antalya
İş
Öğrenci
Ben de bunun yaklaşık 10 11 tanesine maruz kalmıştım. Yanından geçerken hiçbir şey yoktu. Robot gibi döndüler ve kovalamaya başladılar. Anormal karınca istilaları da böyledir. Tabi bunun yanında diğer belirtiler de olmalı. Korkutulma, rüyalar, diksiyon bozukluğu, hafıza kaybı, ölümden dönme, kötü olaylar vs.
Geçmiş olsun... Evet bu belirtilerin diksiyon bozukluğu ve hafıza kaybının dışında olanları bende bolca vardı, nereye gitsem bela çekiyordum resmen, Allahtan geçti o kötü günler :)
 

AuroraBorealis

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Eyl 2017
Mesajlar
38
Tepkime puanı
73
Hekate ay tanrıçalarından ay=dişil enerji, kedi=dişil enerji nedense yok saydığınız birşeyler var bence bakış açısı açısından. Birde tanrıçaları kızdırmamak gerek ;) Hiçbir varlığı sefil görmem anlayamadım o yüzden hatta bana göre kediler insanlara benzer .

Şifa verecek kimse yok mu dünyada? Keşke olsada öyle bir dünyada yaşaşak değil mi . Önce kendini şifalandırmalı zaten insan durmaksızın.

Bu tarz olaylar kişinin neye yorduğu ve hangi frekansı çalıştırdığına göre degişir. Doğru frekanstaki insana zaten hiçbir varlık vs zarar veremez.Ne ektiğine dikkat etmeli.

"Nereye dogru yol alacağımızdan kendimizce çok emin oluyoruz. Hayat bize birşey göstermeye çalışırken ve aslında bütün olanla birlikte yaşam başla bir şekilde yeşerirken, yaşamın bize sunabileceklerine güvenmediğimizden direnç uygluyoruz." (Alıntı)
Direnmemek dileğiyle diyelim..
 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Hekate ay tanrıçalarından ay=dişil enerji, kedi=dişil enerji nedense yok saydığınız birşeyler var bence bakış açısı açısından. Birde tanrıçaları kızdırmamak gerek ;) Hiçbir varlığı sefil görmem anlayamadım o yüzden hatta bana göre kediler insanlara benzer .

Şifa verecek kimse yok mu dünyada? Keşke olsada öyle bir dünyada yaşaşak değil mi . Önce kendini şifalandırmalı zaten insan durmaksızın.

Bu tarz olaylar kişinin neye yorduğu ve hangi frekansı çalıştırdığına göre degişir. Doğru frekanstaki insana zaten hiçbir varlık vs zarar veremez.Ne ektiğine dikkat etmeli.

"Nereye dogru yol alacağımızdan kendimizce çok emin oluyoruz. Hayat bize birşey göstermeye çalışırken ve aslında bütün olanla birlikte yaşam başla bir şekilde yeşerirken, yaşamın bize sunabileceklerine güvenmediğimizden direnç uygluyoruz." (Alıntı)
Direnmemek dileğiyle diyelim..
Devamlı şifa beklentileri içinde
olanların artik kendilerini sayfalandırma zamanları ne zaman gelecek? Bir bebeğin anne memesini emme süreci gibi düşünelim. Her bir varlığın anne memesinden aldığı besin değerinin bile bir zamanı ve süresi vardır...Şifa verilirken, alanın ( tabi alabiliyorsa kendisini kapatmadıysa) kendisine verilen uygulamayı da almasi gerekir. Başkasından isteyeceği şifa ne zamana kadar sürebilir? Kendi üzerine hiç çalışmayan, sadece verilen şifayı anlık kullanan kişiler benim gözümde asalaktır...gerisi boş laf, ki şifacı gönüllü dur genelde. ...Konu hakkında bir şey bilmeyen yorumlarında herşeyi bilir oluyor birden; söz meclis dışı yanlış anlamayın. Bu çalışmalarda bağzı sivriliklerle karşılaştım; inanmayanlar ve elinden birşey gelemeyen acizlerden...farklı tipler vardır. Bir betona dokunur gibi olursunuz ve kolay çözülmezler . Ona vicdanen daha çok çalışırım demeyeceğim çünkü şifacidan gider ama onun ustunde biraz saha dururum. Çözüldü, ve birkaç iyi öneriler tamam. O kadar, gerisi kendi gayretlerine kalır, kimse ücret karşılığı gibi kimsenin psikiyatrisi olma zorunluğu yoktur...Üstelik insanın çoğu nankördür ve özellikle gelişememiş bir cahilse...zaman değişiyor, farklı bilgiler açılıyor ama o bilgiler bile sanki sadece süzmüş gibi kalıyor bazı çevrelerde; çünkü ego devreye giriyor.

Evet Hekate, dişildir ve sol sütundur ( sanırım bir hekate konusu ağırlık kazandı şu sıra 🙂)
Ay'ın üç evresi vardır. Onun enerjisinin yoğunluğunu kazanır bazı dişiller; doğum anları ile ilişkilidir, nadirdir. Öyle derler.
Ama kadınları etkiler. Belki bundan dolayı eril gibi hayata düz bakmaz kadın. Detaycı, ayrıntıcı ve daha değişkendir. Insalar Makrokozmosun, kötü taklitcileri olan mikrokozmosdur. Tabi ki, onun eneji alanına girmiş çok nadir kişilikler vardır; vs.vs.....dünya buna hazır değil, söylemler kifayetsiz kalır genelde,kifayetsiz ve boş. Tanrı , Tanrıca yere inse bile yüzde 99 ifla olmayız. Ama yüzde bir bile bir kazançtır 99 içinde.
 

AuroraBorealis

Kayıtlı Üye
Katılım
6 Eyl 2017
Mesajlar
38
Tepkime puanı
73
Devamlı şifa beklentileri içinde
olanların artik kendilerini sayfalandırma zamanları ne zaman gelecek? Bir bebeğin anne memesini emme süreci gibi düşünelim. Her bir varlığın anne memesinden aldığı besin değerinin bile bir zamanı ve süresi vardır...Şifa verilirken, alanın ( tabi alabiliyorsa kendisini kapatmadıysa) kendisine verilen uygulamayı da almasi gerekir. Başkasından isteyeceği şifa ne zamana kadar sürebilir? Kendi üzerine hiç çalışmayan, sadece verilen şifayı anlık kullanan kişiler benim gözümde asalaktır...gerisi boş laf, ki şifacı gönüllü dur genelde. ...Konu hakkında bir şey bilmeyen yorumlarında herşeyi bilir oluyor birden; söz meclis dışı yanlış anlamayın. Bu çalışmalarda bağzı sivriliklerle karşılaştım; inanmayanlar ve elinden birşey gelemeyen acizlerden...farklı tipler vardır. Bir betona dokunur gibi olursunuz ve kolay çözülmezler . Ona vicdanen daha çok çalışırım demeyeceğim çünkü şifacidan gider ama onun ustunde biraz saha dururum. Çözüldü, ve birkaç iyi öneriler tamam. O kadar, gerisi kendi gayretlerine kalır,
Şimdi işin aslı dediklerine katıldığım için karşıt bir hipotez oluşturamayacağım.

Kendilerini şifalandırma zamanları ne zaman bilemem ama görmek çok isterim.Süreç muhteşemdir.
Her insanın süreci bambaşka olduğundan buna verilecek herhangi bir cevap somut olmayacak.Kendi süreçlerinde kendilerince bilinçsizce gerçekleştirdiklerini düşünüyorum..

İnsanın çoğu nankördür. Evet bu sebeble onları kedilere benzetiyorum.Ama kediler aynı zamanda içlerindeki kutsallığı da muazzam bir şekilde taşıyorlar, insanların aksine bunu yansıtmaktan kaçınmıyorlar.
Ben bu bakış açısını insanlar üzerinde yansıtmaya çalışıyorum diyelim.Kendimce delice çözümüm. :D Çünkü sosyal yaşamda yargılarıma yenik düşüp kutsalıklarını yok sayma eğilimi oluyor, eriller çatışıyor.Yoksa katlanılmaz oluyor egolarının sesleri yada egolarının kendi egomuzla çarpışması. Bahsettiğim gibi düşününce umursamıyorum.

Zaman değişiyor, farklı bilgiler açılıyor ama o bilgiler bile sanki sadece süzmüş gibi kalıyor bazı çevrelerde demişsin ya inkar etmekte insanlığın getirdiği bir yük ve iradesine karışamayız. Dünya var olduğundan beri kaç mucize gerçekleşti. Mucize kelimesi bile ulaşılmazlık oluşturmuyor mu beyinlerde? Kaç peygamberin mucizesini gözleriyle görmesine rağmen insanlar inkar etti inanmadı.Bunlar yeni değil.

Aslında olması gereken birebir şifa degil bence çünkü insan hep hazıra konmak ister.Yapısı bu kim kısa yoldan gitmek istemez ki :) . Aslında olması gereken örneğin burda yapılan bu konuşmayla belkide bir kanal oldun ve okuyanların bakış açısı değişti. Herkes kendine göre bir çıkarım yaptı, kendine göre ihtiyacı olanı aldı ve gitti. Farkında olmadan şifa yolu açtın. Sende tahammülünü zorlayan durumları paylaştın.Belkide içini döktün.
Bu sebeple her ne konuda olursa daha çok ve daha çok konuşulmalı.

Evet Hekate ilgi çekici hangi dişi degil ki :) Böyle bilgileri okumak keyifli .
 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Şimdi işin aslı dediklerine katıldığım için karşıt bir hipotez oluşturamayacağım.

Kendilerini şifalandırma zamanları ne zaman bilemem ama görmek çok isterim.Süreç muhteşemdir.
Her insanın süreci bambaşka olduğundan buna verilecek herhangi bir cevap somut olmayacak.Kendi süreçlerinde kendilerince bilinçsizce gerçekleştirdiklerini düşünüyorum..

İnsanın çoğu nankördür. Evet bu sebeble onları kedilere benzetiyorum.Ama kediler aynı zamanda içlerindeki kutsallığı da muazzam bir şekilde taşıyorlar, insanların aksine bunu yansıtmaktan kaçınmıyorlar.
Ben bu bakış açısını insanlar üzerinde yansıtmaya çalışıyorum diyelim.Kendimce delice çözümüm. :D Çünkü sosyal yaşamda yargılarıma yenik düşüp kutsalıklarını yok sayma eğilimi oluyor, eriller çatışıyor.Yoksa katlanılmaz oluyor egolarının sesleri yada egolarının kendi egomuzla çarpışması. Bahsettiğim gibi düşününce umursamıyorum.

Zaman değişiyor, farklı bilgiler açılıyor ama o bilgiler bile sanki sadece süzmüş gibi kalıyor bazı çevrelerde demişsin ya inkar etmekte insanlığın getirdiği bir yük ve iradesine karışamayız. Dünya var olduğundan beri kaç mucize gerçekleşti. Mucize kelimesi bile ulaşılmazlık oluşturmuyor mu beyinlerde? Kaç peygamberin mucizesini gözleriyle görmesine rağmen insanlar inkar etti inanmadı.Bunlar yeni değil.

Aslında olması gereken birebir şifa degil bence çünkü insan hep hazıra konmak ister.Yapısı bu kim kısa yoldan gitmek istemez ki :) . Aslında olması gereken örneğin burda yapılan bu konuşmayla belkide bir kanal oldun ve okuyanların bakış açısı değişti. Herkes kendine göre bir çıkarım yaptı, kendine göre ihtiyacı olanı aldı ve gitti. Farkında olmadan şifa yolu açtın. Sende tahammülünü zorlayan durumları paylaştın.Belkide içini döktün.
Bu sebeple her ne konuda olursa daha çok ve daha çok konuşulmalı.

Evet Hekate ilgi çekici hangi dişi degil ki :) Böyle bilgileri okumak keyifli .
Sözlerinize katılıyorum, atlayacağım satır yok , küçük de olsa bunu egoma biçerim...
Bir siyah kedicik; bir tesadüf olmadığını anlamış olduk ve yarattığı etkiyi şu an düşündüm. Köpeği severim. Kediden onu daha fazla sevgi boyutunda düşünürüm ve aslında her ikisinin arasında bir denge söz konusu olduğunu da...kafamda bunun denklemini vs yapmışımdır küçük bir misal olarak verdim.

Evcil heyvanları insanlara benzetirim ve aklıma kuranda geçen " istersek biz sizleri maymun da yaparız " diye bir ayet geçer , hangisi unuttum ama bazı şeyler bilinç rafınmda daima kalır . Deriz ya bazı kişiler için , tabi karakter olarak "şuna bak, maymun gibi" ... kadınlar ilginç değildir, enerjisel boyutta dişil enerjiyi alması gerektiği şekilde almışsa ilginçtir. Onun dışın da nankör ve arsızdır; buna kızacaklar çıkacaktır ve umurumda da değil...kendimi dışta tutmuyorum ama arsız degilim, biraz nankör olabilirim emin değilim. Tabi tüm kadınları kapsamıyor yazdıklarım ama yüzde doksanı kesin😏
Şimdi işin aslı dediklerine katıldığım için karşıt bir hipotez oluşturamayacağım.

Kendilerini şifalandırma zamanları ne zaman bilemem ama görmek çok isterim.Süreç muhteşemdir.
Her insanın süreci bambaşka olduğundan buna verilecek herhangi bir cevap somut olmayacak.Kendi süreçlerinde kendilerince bilinçsizce gerçekleştirdiklerini düşünüyorum..

İnsanın çoğu nankördür. Evet bu sebeble onları kedilere benzetiyorum.Ama kediler aynı zamanda içlerindeki kutsallığı da muazzam bir şekilde taşıyorlar, insanların aksine bunu yansıtmaktan kaçınmıyorlar.
Ben bu bakış açısını insanlar üzerinde yansıtmaya çalışıyorum diyelim.Kendimce delice çözümüm. :D Çünkü sosyal yaşamda yargılarıma yenik düşüp kutsalıklarını yok sayma eğilimi oluyor, eriller çatışıyor.Yoksa katlanılmaz oluyor egolarının sesleri yada egolarının kendi egomuzla çarpışması. Bahsettiğim gibi düşününce umursamıyorum.

Zaman değişiyor, farklı bilgiler açılıyor ama o bilgiler bile sanki sadece süzmüş gibi kalıyor bazı çevrelerde demişsin ya inkar etmekte insanlığın getirdiği bir yük ve iradesine karışamayız. Dünya var olduğundan beri kaç mucize gerçekleşti. Mucize kelimesi bile ulaşılmazlık oluşturmuyor mu beyinlerde? Kaç peygamberin mucizesini gözleriyle görmesine rağmen insanlar inkar etti inanmadı.Bunlar yeni değil.

Aslında olması gereken birebir şifa degil bence çünkü insan hep hazıra konmak ister.Yapısı bu kim kısa yoldan gitmek istemez ki :) . Aslında olması gereken örneğin burda yapılan bu konuşmayla belkide bir kanal oldun ve okuyanların bakış açısı değişti. Herkes kendine göre bir çıkarım yaptı, kendine göre ihtiyacı olanı aldı ve gitti. Farkında olmadan şifa yolu açtın. Sende tahammülünü zorlayan durumları paylaştın.Belkide içini döktün.
Bu sebeple her ne konuda olursa daha çok ve daha çok konuşulmalı.

Evet Hekate ilgi çekici hangi dişi degil ki :) Böyle bilgileri

Şimdi işin aslı dediklerine katıldığım için karşıt bir hipotez oluşturamayacağım.

Kendilerini şifalandırma zamanları ne zaman bilemem ama görmek çok isterim.Süreç muhteşemdir.
Her insanın süreci bambaşka olduğundan buna verilecek herhangi bir cevap somut olmayacak.Kendi süreçlerinde kendilerince bilinçsizce gerçekleştirdiklerini düşünüyorum..

İnsanın çoğu nankördür. Evet bu sebeble onları kedilere benzetiyorum.Ama kediler aynı zamanda içlerindeki kutsallığı da muazzam bir şekilde taşıyorlar, insanların aksine bunu yansıtmaktan kaçınmıyorlar.
Ben bu bakış açısını insanlar üzerinde yansıtmaya çalışıyorum diyelim.Kendimce delice çözümüm. :D Çünkü sosyal yaşamda yargılarıma yenik düşüp kutsalıklarını yok sayma eğilimi oluyor, eriller çatışıyor.Yoksa katlanılmaz oluyor egolarının sesleri yada egolarının kendi egomuzla çarpışması. Bahsettiğim gibi düşününce umursamıyorum.

Zaman değişiyor, farklı bilgiler açılıyor ama o bilgiler bile sanki sadece süzmüş gibi kalıyor bazı çevrelerde demişsin ya inkar etmekte insanlığın getirdiği bir yük ve iradesine karışamayız. Dünya var olduğundan beri kaç mucize gerçekleşti. Mucize kelimesi bile ulaşılmazlık oluşturmuyor mu beyinlerde? Kaç peygamberin mucizesini gözleriyle görmesine rağmen insanlar inkar etti inanmadı.Bunlar yeni değil.

Aslında olması gereken birebir şifa degil bence çünkü insan hep hazıra konmak ister.Yapısı bu kim kısa yoldan gitmek istemez ki :) . Aslında olması gereken örneğin burda yapılan bu konuşmayla belkide bir kanal oldun ve okuyanların bakış açısı değişti. Herkes kendine göre bir çıkarım yaptı, kendine göre ihtiyacı olanı aldı ve gitti. Farkında olmadan şifa yolu açtın. Sende tahammülünü zorlayan durumları paylaştın.Belkide içini döktün.
Bu sebeple her ne konuda olursa daha çok ve daha çok konuşulmalı.

Evet Hekate ilgi çekici hangi dişi degil ki :) Böyle bilgileri okumak keyifli .
Maalesef bu ikinci ve sil baştan bir cevap oldu, gelen bir telefon sebebiyle... Yazdıklarınızın her satırını doğru buluyorum atlamadan. Anca küçük bir karşı da olsa bunu egomla çatışmaya tutarım. Mükemmeli severim her ne kadar kendimin de mukemmel olmadığımı bilirim...

Siyah bir kediciğin vesile olduğu bu diyolog hiçbir şeyin tesadüf olmadığının bir kanıtıdır. Ben bazen kelebeğin dokunuşu derim...Kuranda bir zamanlar unuttuğum bir ayet aklıma geldi. "Biz istersek sizi maymun olarak da yaratırız " ben sunu şöyle aldım. Kimi insanların fiziksel değil de huyları hususunda bazı hayvanlara benzetirim, benzetiriz. Misal: Aslan gibi adam ya da kadın . Maymun gibi bir öyle bir böyle adam yada kadın. Kedi nankör ve arsız. Köpek gibi hırlamaya hazır vs....Kadın nankör ve arsızdır genelde bakın hepsi demiyorum, yüzde doksan bir geneli var, arsız ve nankör. Bazılarınız belki kızacaktır ve umurumda değil. Kendimi de dışta bırakmıyorum ama kesin arsız degilim çünkü arsız insana pek tahammülüm yok. Nankörmyüm? emin değilim.

Kadın ilginç değildir. Dişil enerjinin etiksel yoğunluğunu almayan kadın ilginç olamaz; erkek de öyle ki bu çok nadirdir. Yüzde oranı çok düşük... Köpeği daha çok severim. Ama kedi ve köpeğin zıtlığı daima aklıma dengeyi getirir. Köpek kediye göre daha sevgi boyutlu düşünürüm; sevgi ve sadakat...

Bundan önceki yazdıklarımın özeti gibi oldu ama açıkca üşendim.
Anlatılacak çok şey olduğu gibi anlatılmayacak çok şeyde var. Yargilama ve egoda tavan yapmış bir toplumuz. Ben artık insanlara karşı bu kaygıyı duymuyorum, bunu öğrendim. Çok maymun laştık. Ben kendime karşı kaygı duymama yolundayım ve her olmaması ve olması gereken insanla kendimi tanımaya çalışıyorum...umarım evrensel doğruluğu bulurum, buluruz.
 

hekate22

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Nis 2022
Mesajlar
439
Tepkime puanı
298
Sözlerinize katılıyorum, atlayacağım satır yok , küçük de olsa bunu egoma biçerim...
Bir siyah kedicik; bir tesadüf olmadığını anlamış olduk ve yarattığı etkiyi şu an düşündüm. Köpeği severim. Kediden onu daha fazla sevgi boyutunda düşünürüm ve aslında her ikisinin arasında bir denge söz konusu olduğunu da...kafamda bunun denklemini vs yapmışımdır küçük bir misal olarak verdim.

Evcil heyvanları insanlara benzetirim ve aklıma kuranda geçen " istersek biz sizleri maymun da yaparız " diye bir ayet geçer , hangisi unuttum ama bazı şeyler bilinç rafınmda daima kalır . Deriz ya bazı kişiler için , tabi karakter olarak "şuna bak, maymun gibi" ... kadınlar ilginç değildir, enerjisel boyutta dişil enerjiyi alması gerektiği şekilde almışsa ilginçtir. Onun dışın da nankör ve arsızdır; buna kızacaklar çıkacaktır ve umurumda da değil...kendimi dışta tutmuyorum ama arsız degilim, biraz nankör olabilirim emin değilim. Tabi tüm kadınları kapsamıyor yazdıklarım ama yüzde doksanı kesin😏



Maalesef bu ikinci ve sil baştan bir cevap oldu, gelen bir telefon sebebiyle... Yazdıklarınızın her satırını doğru buluyorum atlamadan. Anca küçük bir karşı da olsa bunu egomla çatışmaya tutarım. Mükemmeli severim her ne kadar kendimin de mukemmel olmadığımı bilirim...

Siyah bir kediciğin vesile olduğu bu diyolog hiçbir şeyin tesadüf olmadığının bir kanıtıdır. Ben bazen kelebeğin dokunuşu derim...Kuranda bir zamanlar unuttuğum bir ayet aklıma geldi. "Biz istersek sizi maymun olarak da yaratırız " ben sunu şöyle aldım. Kimi insanların fiziksel değil de huyları hususunda bazı hayvanlara benzetirim, benzetiriz. Misal: Aslan gibi adam ya da kadın . Maymun gibi bir öyle bir böyle adam yada kadın. Kedi nankör ve arsız. Köpek gibi hırlamaya hazır vs....Kadın nankör ve arsızdır genelde bakın hepsi demiyorum, yüzde doksan bir geneli var, arsız ve nankör. Bazılarınız belki kızacaktır ve umurumda değil. Kendimi de dışta bırakmıyorum ama kesin arsız degilim çünkü arsız insana pek tahammülüm yok. Nankörmyüm? emin değilim.

Kadın ilginç değildir. Dişil enerjinin etiksel yoğunluğunu almayan kadın ilginç olamaz; erkek de öyle ki bu çok nadirdir. Yüzde oranı çok düşük... Köpeği daha çok severim. Ama kedi ve köpeğin zıtlığı daima aklıma dengeyi getirir. Köpek kediye göre daha sevgi boyutlu düşünürüm; sevgi ve sadakat...

Bundan önceki yazdıklarımın özeti gibi oldu ama açıkca üşendim.
Anlatılacak çok şey olduğu gibi anlatılmayacak çok şeyde var. Yargilama ve egoda tavan yapmış bir toplumuz. Ben artık insanlara karşı bu kaygıyı duymuyorum, bunu öğrendim. Çok maymun laştık. Ben kendime karşı kaygı duymama yolundayım ve her olmaması ve olması gereken insanla kendimi tanımaya çalışıyorum...umarım evrensel doğruluğu bulurum, buluruz.
Pardon. Ilki gelmiş silindi zannetmiştim.
 
Üst