"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Şiir

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan 19luadam
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

19luadam

Kayıtlı Üye
Şiir yazmak aslında içten gelen bir ilhamla oluyor. Ismarlama şiirler kişinin hayatıyla uyuşmadığı için yapmacık duruyor. Gerçekte şiir yazabilen kişiler muazzam eserler ortaya koyabiliyor çünkü o şiirdeki kelimeleri gerçek hayatta bir karşılığı var. Askere gittiğimde telefon yasak olduğu için sürekli yazardım, bölükteki çocuklar çok severdi yazılarımı ve herkes bana da yaz diyerek sürekli beni sıkıştırırdı. Hatta cahil köylü diye küçümseyeceğiniz çocuklar yazdıklarımı saklayıp evine götürdüler, bu beni çok şaşırtmıştı çünkü kendimin o kadar da iyi olduğunu düşünmüyordum. Düşünsenize hayatında kitap okumamış insanlar kendilerine yazdığım şiirleri okuyup çocuklar gibi mutlu oluyorlardı. Hiç düşünmeden doğaçlama bir şekilde istenilen şekilde her türlü şiiri üstelik anlamlı olacak şekilde yazabiliyorum. Şairin ilhamı içindeki ışıktan gelir. Büyük şair Nazım Hikmet'e selam olsun.
 
Şiir yazmak aslında içten gelen bir ilhamla oluyor. Ismarlama şiirler kişinin hayatıyla uyuşmadığı için yapmacık duruyor. Gerçekte şiir yazabilen kişiler muazzam eserler ortaya koyabiliyor çünkü o şiirdeki kelimeleri gerçek hayatta bir karşılığı var. Askere gittiğimde telefon yasak olduğu için sürekli yazardım, bölükteki çocuklar çok severdi yazılarımı ve herkes bana da yaz diyerek sürekli beni sıkıştırırdı. Hatta cahil köylü diye küçümseyeceğiniz çocuklar yazdıklarımı saklayıp evine götürdüler, bu beni çok şaşırtmıştı çünkü kendimin o kadar da iyi olduğunu düşünmüyordum. Düşünsenize hayatında kitap okumamış insanlar kendilerine yazdığım şiirleri okuyup çocuklar gibi mutlu oluyorlardı. Hiç düşünmeden doğaçlama bir şekilde istenilen şekilde her türlü şiiri üstelik anlamlı olacak şekilde yazabiliyorum. Şairin ilhamı içindeki ışıktan gelir. Büyük şair Nazım Hikmet'e selam olsun.
Nüksetti yine şiir yazma hastalığım.
Orhan Veli gibiyim bu aralar.
Yazmadan duramıyorum.
Kalbim dur,
Aklım yaz diyor...

Haziran ayının son günlerinde,
Sıcaklılığın deminde
Hasret ateşinde
Yandıkça yanıyorum.

Yanacak dünya yakında
Barut kokusu sızlatacak
Burunları...
Kan kokusu, vahşet, ızdırap
Neden sorusu hapsedecek zihinleri...

Kapılar kapalı, perdeler çekik!
Kötülük yapacak pik.
Bir elde kitap,
Bir elde tespih 📿.
Gözlerde sel olacak yaşlar...
O zaman anlaşılacak
Anlaşılmayanlar...
Her gecenin gündüzü
Her gündüzün gecesi
Vardır evlat...
Zifiri karanlıkta, kara taşın
Üstündeki karınca
Hakkını alır, Hakkın divanına varınca....

Tokotoyu vurur sazın teline
Bir dörtlük ile cevap bekler
Bu şiirine....
 
Tokotoyu vurur sazın teline
Bir dörtlük ile cevap bekler
Bu şiirine....
Aşıklar atışması gibi olmuş.. 👻

Yiğitler çıktı meydane
Hepsi birbirinden merdane
Altta kaldım diye erinme
Üste çıktım diye gerinme!
“Bu meydan er meydanı “
yenilmek de var yenmekte!

Yalnız @19luadam bu şairane naif kişiliğine şeytan gibi bakan o göz resmi hiç olmamış reptillere benziyor :sick:
 
Yiğitler çıktı meydane
Hepsi birbirinden merdane
Altta kaldım diye erinme
Üste çıktım diye gerinme!
“Bu meydan er meydanı “
Temmuz 'a çeyrek kala...
Beyninde kopuyor fırtına 🌪.
Sabahları uyanınca
Gardropunda siyah elbise
Duruyor hâlâ.
Giymeden çıkıyorsun.
Üç gündür aynı kıyafet.
Dudaklarda kırmızı ruj.
Ellerde Fransız oje.
Aklında ise geçen gün kü
Fondeten muhabbeti...

Yine söylene söylene
Giriyorsun ofise.
Tavanda spot ışıklar
Vuruyor kafana.
Eller klavyede,
Gözler 👀 ekranda.
Çaycı Hacer abla,
Günaydın diyerek
Bırakıyor bardağı.

Sağ köşedeki
Kesiyor seni durmadan.
Sen işe gidip geliyorsun.
Hiç anlamadan.

Saat onaltı on beş,
Pelin ismini duyuyor kulakların.
Yüzünde şaşkınlık ifadesi.
Elin gidiyor telefona...
Yine bir kriz var ofiste.
Herkes telaş içinde.
Neyse diyorsun.
Kim bu sorgusu
İçinde Daralırken
Çaycı giriyor ofise.
Bir maden suyu istiyorsun.

Ne zaman sonra
Aklına geliyor bu şiir..
Bir ses bölüyor düşüncelerini.
Bu şiiri yaşıyorsun.
Dinleme bu sesi
Dinledikçe kendini yıpratıyorsun.

Saat on sekiz
Siyah çantanı alıp
Çıkıyorsun.
Yürüyorsun
 
Estağfurullah.

***

Yaşım genç derken daha yaşlanıcam da, ahirete intikal edicem de, değerim 100 sene sonra anlaşılacak ta, Nazım Hikmet gibi, Aşık Veysel gibi gıyabımda meşhur olucam da.. Süreç bir bütün ise, ben daha çok gencim 😀
Sizi de kendi kadar genç sandı henüz yirmi yaşında 😂
 
Nazım Hikmet gibi
"Senin adını saatimin kayışına kazıdım Piraye" diyen Nazım'ın kol saatinde Vera yazıyordu.ve o gün aşk öldü. Hatırlarsınız belki Nazım Hikmet hayranı olarak Vera'nın kollarında ölen Nazım, karısına ne yalanlar sıralıyordu. :

Nazım Hikmet karısı Piraye'ye şöyle yazıyordu mektuplarının birinde; “Seni nasıl seviyorum biliyor musun? Ot yağmuru nasıl severse, ayna ışığı nasıl severse, balık suyu ve insan ekmeği nasıl severse, sarhoşun şarabı, şarabın billur kadehi sevdiği gibi, annenin çocukları, çocukların anneleri sevdikleri gibi, Lenin’in inkılâbı ve inkılâbın Marx’ı sevdiği kadar…”​

 
Şiir yazmak aslında içten gelen bir ilhamla oluyor.

Eskiden peygamberlere şair derlermiş, çünkü şairlerin şiirlerini vahiyle yazdıkları düşünülüyormuş sanırım. Peygamber efendimiz kâfirlere taşlama şeklinde şiirler yazan bir şaire "Sen onları taşlamaya devam et, Cebrail as de seninle beraber,"demiş.

Hatta cahil köylü diye küçümseyeceğiniz çocuklar

Biz hiçkimseyi küçümsemiyoruz, hatta köylü milletin efendisidir. Kimin cahil olduğunu da Allah daha iyi bilir.

Şairin ilhamı içindeki ışıktan gelir.

Az önce okuduğum bir yazıda şu deyime denk geldim, paylaşmak istedim.

Üslûbu beyan, aynıyla insan.


 
Eskiden peygamberlere şair derlermiş, çünkü şairlerin şiirlerini vahiyle yazdıkları düşünülüyormuş sanırım. Peygamber efendimiz kâfirlere taşlama şeklinde şiirler yazan bir şaire "Sen onları taşlamaya devam et, Cebrail as de seninle beraber,"demiş.



Biz hiçkimseyi küçümsemiyoruz, hatta köylü milletin efendisidir. Kimin cahil olduğunu da Allah daha iyi bilir.



Az önce okuduğum bir yazıda şu deyime denk geldim, paylaşmak istedim.

Üslûbu beyan, aynıyla insan.


Akran zorbalığı ile söylenen sözler veya herkesin eksikliğini hissetmesiyle bir sinirle hareket etmemek lazım.Hayata her türlü devam etmekte yarar var.

Bu arada çok pozitif insanlar var.Tartışma keskin çizgilerle ayrılmadığı sürece. .d
 
Kendini cadı diye tanımlayan birini ciddiye alamam. Bu işler ısmarlama olma. Bir şey öğrenmek istiyorsanız gerçekten bile insanlara saygı gösterin. Evet cahil ve köylü insanlar vardır bu da bir seviyedir ben de eskiden cahildim ve köyüm de bellidir. Kendinizi geliştirin, buradaki çoğu kişi bizim seviyemizde değil.
 
Geri
Üst