"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Sihir ve Nazar bozma

Büyü bozabilmenin ilk ilk etaptaki şartı büyünün mutlak güç olmadığını, beyninin sanrı merkezi üzerinden sana sadece birșeyleri zannettirdiğini, dolayısı ile de bu sanal gerçekliği senin isteyerek kabul ettiğini farketmen, büyünün mahiyetini doğru anlaman, gerekirse hayatının bir döneminde büyülenmiş olmandır.

Büyüyü bozmak için onu anlamak, onu anlamak için de büyülenmiș insanların neler yaşadığını içeriden bilmek gerekir.

Bir kere büyü bozan kişi eğer büyünün iç yüzünü doğru idrak ettiyse zaten evren ona ruhani bağışıklık ta verir.

Doğru algı eşiğinde kalarak anlamak lazım büyüyü : ne gerektiğinden fazla itibarsızlaștırmak, ne de onu fazla hafife almamak gerek. Çünkü algı ile yakalanabiliyor büyü etkisi ve algılarınız eğer gafil kalırsa büyüden değil de büyünün hedef gösterdiği kişi ve olaylardan şüphe etmeye başlarsınız.
 
Doğru algı eşiğinde kalarak anlamak lazım büyüyü : ne gerektiğinden fazla itibarsızlaștırmak, ne de onu fazla hafife almamak gerek.
Edit özelliği de kalkmış :
Ne büyüyü fazla itibarsızlaștırmak ne de gözünde mutlak güç misali fazla büyütmemek gerek*


Itibarsızlaștıran kişi, ola ki kendisine yapılan basit bir büyünün etkisi ile hareket ettiğini anlayamayacak kadar kendinden emin ama gaflet içinde hareket ederken, büyüyü gözünde fazlaca büyüten kişi ise kendi öz șifa gücüne ve hatta fabrika ayarlarına kolayca ulașımını perdelemeye bașlar. Yani diğer kutuptaki gaflete düşer.
 
Kur'an ayetleri insana yeni bir algı kazandırır zaten.Seni etkileyen içini daraltan şey artık senin için bir şeyi ifade etmez.Hz.Musa 70 bin büyücü yendi.Çünkü algısı o kadar yüksek ve kozmikti ki onu artık etkilemiyorlardi.
 
Hz.Musa 70 bin büyücü yendi.Çünkü algısı o kadar yüksek ve kozmikti ki onu artık etkilemiyorlardi.

Yendi, hatta yemekle de kalmadı ve onları kendi safına çekerek firavuna karşı bir firewall olarak ta kullanmıș oldu.

Ama firavun tanrı bilincinde öyle yüksek bir dirayete sahipti ki, kendi algı evreni üzerinden bir süre daha ortak evreni manipüle etmeye de devam etti.

Said Nursi buna "ihlasin sırrı" diyor.

"Kafirler dahi kendi zanlarında gösterdikleri ihlas (yani duru inanmışlık, kuşku duymama hali) nispetince birçok ecirlere kavușurlar". Imtihanın sırrı gereği isteklerin, Allaha dua edip etmemene göre değil, içindeki şüphe duymadan kabullendiğin kalıplara göre işler.

O halde büyüden emin olmak için doğru algı biçimini akılla belirlemek yetmez, o algıda samimi ve içten kalabilmeliyiz. İhlasın sırrı denmiș buna. Evren bizi içimizdeki saklı, hatta kendimizden bile saklı olabilen kabullerimiz üzerinden değerlendirmeye programlıdır.

Buradan da en başa dönüyoruz: ilim kendini bilmektir (keșvetmektir anlamı ile söylenmiștir)
 
Herşey içerde iç âlem diş âlemi yaratır.İçini değiştiremeyen dışarısi için uğraşmasin...Sen bir Evrensin ve kendi Evrenini iyi bilmelisin.
 
Edit özelliği de kalkmış :
Ne büyüyü fazla itibarsızlaștırmak ne de gözünde mutlak güç misali fazla büyütmemek gerek*


Itibarsızlaștıran kişi, ola ki kendisine yapılan basit bir büyünün etkisi ile hareket ettiğini anlayamayacak kadar kendinden emin ama gaflet içinde hareket ederken, büyüyü gözünde fazlaca büyüten kişi ise kendi öz șifa gücüne ve hatta fabrika ayarlarına kolayca ulașımını perdelemeye bașlar. Yani diğer kutuptaki gaflete düşer.
Peki ölüm vb büyülerde ne yapmak lazım bela seni ıskalasa da yanlış zaman yanlış yerde bulunan o an çevrenizde bulunan insanlar zarar görebiliyor.
 
Sen Evrenin işleyişine hatalı bir yaşam sürdüysen.Sistem mutlaka intikamını alacaktir.Sebepler sonuçları oluşturur.Eğer sen Evrenle uyumlandiysan.O zaman bütün insanlar toplansa seni öldurmek için yine bişey yapamazlar. @Rhea
 
Sen Evrenin işleyişine hatalı bir yaşam sürdüysen.Sistem mutlaka intikamını alacaktir.Sebepler sonuçları oluşturur.Eğer sen Evrenle uyumlandiysan.O zaman bütün insanlar toplansa seni öldurmek için yine bişey yapamazlar. @Rhea
Çok korkuyordum sorma beni büyüyle öte tarafa göndercekler diye :)
Sorun kaza anında alakasız kişilere zarar gelmesi..
 
Peki ölüm vb büyülerde ne yapmak lazım

Evvela muhakememizi temiz tutmak lazım. Evrenle işbirliği içinde olmanın tek şartı olan İlahi bilinç düzeyinden uzaklaștıkça, sprituel satanizmin tüm hünerleri sana kaderine yön veren ana etken unsur gibi gözükmeye başlar.

Böylece hakikatin özünü de ıskalayarak totemlere saplanırsın. Totemlere göre şekil alan kişi evrenin real-time desteğinden de kovulmuştur. Alt gerçekliğe, düşük bilinçli cinnilerin gerçekliğine kadar geriler. Yolu bu bilinçlerle kesişir.

Muhakemesini tevhidin kıstaslarına göre gütmeyen kişi zaten kendini hedef haline getirir.

bela seni ıskalasa da yanlış zaman yanlış yerde bulunan o an çevrenizde bulunan insanlar zarar görebiliyor.

Anlamamakta ısrar ettiğimiz bir şey de şu :

Bir insanı hayatımıza alırken aslında onun bize olan ilgi ve sevgisini değil, karmik döngülerini, tamamlanmamıș duygularını ve hakedișlerinden oluşan bir gelecek paketini de alıyoruz.

Yani hayatına giren kişinin (özellikle evlilikte) tüm karmik kazanımlarına da, ödeyeceği bedellerine de talip oluyorsun.


Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim demişler.
 
Bir insanı hayatımıza alırken aslında onun bize olan ilgi ve sevgisini değil, karmik döngülerini, tamamlanmamıș duygularını ve hakedișlerinden oluşan bir gelecek paketini de alıyoruz.

Yani hayatına giren kişinin (özellikle evlilikte) tüm karmik kazanımlarına da, ödeyeceği bedellerine de talip oluyorsun.
Hayatına aldığın için değil, tesadüfen bir arada bulunduğun insanlar..
 
Hayatına aldığın için değil, tesadüfen bir arada bulunduğun insanlar..


O kişiler dolayısı ile sana gelmekte olan bir bela askıya da alınabilir. Ama orada bulunan herkesin bu beladan nasibi varsa da musibet daha hızlı ulaşabilir.

Hersey ortak kullandığımız evrendeki kendi bakiyelerimizin eșleșmelerine göre hesaplanır. Bu hesap, "kader" denen bir ince hesaplamaya sistemine göre otomatik gerçekleșse de, real-time koruyucularımız her daim korumaya devam ederler. Yani sistem asla otopilotta kendi haline terkedilmiș değildir. Kızımızı telefon ve ilahi el her daim müdahale edebilir.


Zaten "kader", "kadar" kelimesinden gelir. Kadar ise ölçü demektir. Ne kadar? Şu kadar. Tüm fiziksel girdilerin ayrı, niyetlerin ayrı, manevi kazanımların, birinin sana olan duası ve bedduası ayrı ayrı girdiler oluşturur. Bu çok katmanlı girdiler herseyi son ana kadar değiştirebilme averajına sahiptirler.
 
Bir insanı hayatımıza alırken aslında onun bize olan ilgi ve sevgisini değil, karmik döngülerini, tamamlanmamıș duygularını ve hakedișlerinden oluşan bir gelecek paketini de alıyoruz.
Benzer, benzerini seçer. Frekans uyduysa, yaşanmışlıklarda kesişen noktalar vardır. Seçimimiz ne olursa olsun durumu hayrımıza çevirmemiz mümkün. Hayat akışımızda ortak noktaları bularak kendi karmik sürecimizi tespit edebiliriz.
 
Aslında genel çıkarım olarak katılıyorum.
Bununla birlikte benzer benzerle sadece otomatik eșleșir. Seçimler ise bilinçli olatak yapılır.

Yani düşük frekanstaki değersiz, suçlu, desteğe muhtaç halimizle eșleșen birileri de, yüksek frekanstaki alfa, güven veren, ihya eden halimizle eșleșen biri de aynı anda hayatımıza bir offer olarak girebilir.


Benzer enerjilerin birbirini çekmesi meselesi son derece sadeleștirilmiș bir tabirdir aslında. Çünkü içimizde kararsız enerjiler, nöbetçi enerjiler, emanet enerjiler, tanımlanamamıș ve tarifi mümkün olmayan olarak etiketli enerjiler, bulanık enerjiler, hatta Toxic enerjiler de var. Birilerini hayatımıza hangi enerji bilinci ile çektiğimizi genellikle çok sonradan anlarız.

Yani kendimizi analiz etmekte zorlanıyorsak, hayatımıza giren kişilere bakarak ta kendimizin ne olduğunu anlayabilmek isabet oranını arttırır.
 
Benim hayatımda hiçbir şey yokmuş buna diğer insanlar neden oluyormuş.Sonra hepsinin teker teker sildim.Ayni fikirde olmadığım.Benim gördümüğü görmeyen.Kendini aşağalik kompleks davranışlara kilitlemiş.Tek derdi ego savaşi olan.Egosu için başka insanların hayallerini düşlerini yok sayan insanlar.
 
Büyü bozabilmenin ilk ilk etaptaki şartı büyünün mutlak güç olmadığını, beyninin sanrı merkezi üzerinden sana sadece birșeyleri zannettirdiğini, dolayısı ile de bu sanal gerçekliği senin isteyerek kabul ettiğini farketmen, büyünün mahiyetini doğru anlaman, gerekirse hayatının bir döneminde büyülenmiş olmandır.

Büyüyü bozmak için onu anlamak, onu anlamak için de büyülenmiș insanların neler yaşadığını içeriden bilmek gerekir.

Bir kere büyü bozan kişi eğer büyünün iç yüzünü doğru idrak ettiyse zaten evren ona ruhani bağışıklık ta verir.

Doğru algı eşiğinde kalarak anlamak lazım büyüyü : ne gerektiğinden fazla itibarsızlaștırmak, ne de onu fazla hafife almamak gerek. Çünkü algı ile yakalanabiliyor büyü etkisi ve algılarınız eğer gafil kalırsa büyüden değil de büyünün hedef gösterdiği kişi ve olaylardan şüphe etmeye başlarsınız.
Böyle birşey yok baya farklı bir düşünce kişi büyüyü kendi kendine bozamaz yardım almalı işin ehlinden
Vede materyal bulunmadan,gelen varlık gönderilmeden yada yakılmadan asla hiç bir büyü bozulmaz bozulamaz a materyal işte muska işte tılsım hop denize attım bitti gitti olmaz

kişi kendi kendinede bozamaz
Eğer bozmaya teşebbüs eder ve ayet yada sure okursa o niyetle muhakkak gelen varlık canı yanınca ona zarar verecektir/helak eder…
 
O zaman hiçbir şey yapayalim.Kuran okumayilim zikir cekmeyelim.Neden çünkü büyü ile gelen varlık zarar görecek.Ehil kişi nasıl bozuyormuş büyü.O da Kur'an la yapıyor.Başka bir şeyle mi bozuyor.Soylediniz şey o Cini o büyüyü gözünüzde büyütmekten başka bir şey değil.Zaten o da bunu istiyor.Peygamber Efendimize büyü yapılınca Nas Felak Ayetelerini okudu.Kuran Kerim bir çok şifreleri var.Ayetleri şifreleri göre zikir ederseniz hadım gelir zaten haceti nedir diye sorar.Büyü her yerde var.Etkisinden kurtulmak tamamen iradeye bağlı.Yüksek bir enerji ortaya çıkarsa sizi yonetemezler zaten.
 
O zaman hiçbir şey yapayalim.Kuran okumayilim zikir cekmeyelim.Neden çünkü büyü ile gelen varlık zarar görecek.Ehil kişi nasıl bozuyormuş büyü.O da Kur'an la yapıyor.Başka bir şeyle mi bozuyor.Soylediniz şey o Cini o büyüyü gözünüzde büyütmekten başka bir şey değil.Zaten o da bunu istiyor.Peygamber Efendimize büyü yapılınca Nas Felak Ayetelerini okudu.Kuran Kerim bir çok şifreleri var.Ayetleri şifreleri göre zikir ederseniz hadım gelir zaten haceti nedir diye sorar.Büyü her yerde var.Etkisinden kurtulmak tamamen iradeye bağlı.Yüksek bir enerji ortaya çıkarsa sizi yonetemezler zaten.
Evet ben de bir dönem çok okuma yapıyordum işe yaramıyor sanıyordum. Yaptırdığım bakımlardan birinde çıkmıştı, aslında ayet surelerle büyüyü bozuyormuşum ama yeniden yapıyormuş.
 
Geri
Üst