Sevgili gümüs, ben Sizi yargilamadim,Siz bir soru sordunuz ben cevap verdim.Kusura bakmayin yanlis anlasilma olmus...
Seytan Adem den önce cennette idi. Allah ona orada görev veriyor hatta emri altinda melekler dahi var.Yani bazi meleklerden üstün idi.
Ama bu konum onun bir kazanci degil di, nasil Cebrail Allah tarafindan yüce bir görev ile görevlendiriliyor..
seytanin görevide (konumu) Allah'in bir ikrami idi.
Bu konuda elimizde kazanılmış bir makam olduğunu ifade eden bir kaynak olmadığı için katılıyorum.
Tehvid olayi ise bu ancak Insanoglu icindir, cünki tehvit Esma ve Ruh ile olur.
Mutmainne dedik, bu bir insanin gönlünün 4. mertebesidir bu daha acik bir ifade ile insanin gönlünden 40.bin perdenin kalkmasidir, Ve velayettir...Allah'a dostlugun ilk adimi
Seytan ise cennette idi oradan kovuldu, ona verilmis bedava bir nimet var iken o razi gelmedi.Düsünün Allah ile konus görüs vsa vsa daha öte bir konum olabilirmi ?
Ama bu konumdan ziyade Allah'in muradi idi öyle yaratti izin verdi, bu guzellikte seytanin bir payi yok...
Oysa insan dünyada o yukselisi yapar yani Cennete... Ey mutmaine olmus nefis...Gir cennetime (fecr)
Ve bu insanin guzelliginden ona verilen bir nimettir, insan ve seytan o kadar farkliki, seytan onu göremedi ne sahib oldugu nimetin kiymetini bildi nede ademin hakikatini...
Seytanin konumu ikramdi, insanin varabilecegi konum ise kendi arzusu cabasi ile olur.
Bu satırda itiraz edeceğim nokta, yanlış biliyor isem lütfen düzeltin, Adem'in de akıbeti Şeytan'ınkinden çok farklı olmadı. Şeytan emri uygulamadı ve kovuldu. Adem de kendisine ikram edilen mevkii -ki secde emrinden diğerlerinden üstün yaratılmış olduğunu anlıyoruz, ve yerinin önemini farketmedi, emri uygulamadı ve kovuldu?? (açıklaması aşağıda). Ancak çaba ile geri dönme olasılığının açık tutulması kovulma dediğimiz olayı uzaklaştırma şekline soktu, ama bu istisnai davranış şeytan için geçerli olmadı ve şeytan lanetlendi.
Ve o basamaklar arasi bahsi gecen tehvid-efal vardir..ve ötesi.
Ve bu basamaklar Insan icin vardir, cünki yukselmesi gereken odur, seytan yuksekten indi zaten, varsa bir görmüslügü vsa melekler nisbetindedir, Allah onlari cennette bulundurdugu icin.. Ama insan cennetten gelmedi,onun cikmasi lazim..
Adem ve Havva'dan türediğimizi gerçek kabul edersek biz köken olarak cennetten çıkma olmuyor muyuz?
Ha sunuda söylim,seytan o basamaklari bir daha cikabilirmi ? Hayir
Zira Allah sözünden dönmez...Akibeti ne olur bilmem Sahibi bilir...
Sayın La-Edri,
Önce kelimeleri anlamlarıyla açıklayan yazınız için teşekkür ederim, çok naziksiniz. Okurken de dinlerken de kendi gözlük ve kulaklıkarımızla okur/ dinleriz ve bundan dolayı anlamalar ve yorumlamalarda cıkacak - çıkabilecek farklılıklar olabileceğinin farkındayım. her zaman katılmasam da, her zaman katılınmasam da gerek siz gerekse diğer buradaki insanlar düşünceleriniz ve bakışlarınızla zenginleştirdiniz beni, herseyden önce bunun için teşekkür ederim
Yukarıda ki alıntılı mesajınız hakkında
Katılmadığım , ama katılmama nedenimi de yine Kur'an'a dayandırdığım noktaları yukarıdaki alıntıladığım mesajınız içerisine mavi ile yazdım.
Referans olarak aldığım ayetler aşağıdakiler
Bakara Suresi, ayet 31: "Allah Adem'e her şeyin ismini öğretti."
Bakara Suresi, ayet 32: "'Ey Adem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat' dedi."
Bakara Suresi, ayet 35-37: "'Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada olanlardan istediğiniz yerden bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz' dedik. Şeytan orada ikisini.de ayarttı, onları bulundukları yerden çıkarttı. Onlara 'birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet içip yerleşip geçineceksiniz' dedik. Adem Rabbinden emirler aldı, onları yerine getirdi, Rabbi de bunun üzerine tövbesini kabul etti."
A'râf Suresi, ayet 19-26: "Ey Adem! Sen ve eşin cennette kalın ve istediğiniz yerden yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.' Şeytan ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: 'Rabbinizin sizi bu ağaçtan men etmesi, melek olmanız veya burada temelli kalmanızı önlemek içindir.' 'Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim' diye ikisine yemin etti. Böylece onların yanılmalarını sağladı. Ağaçtan meyve tattıklannda kendileıinin ayıp yerlerini gördüler. Cennnet yapraklanndan onlan örtmeye koyuldular. Rabbi onlara, 'Ben sizi o ağaçtan men etmemiş miydim? Şeytanın size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?' diye seslendi. Her ikisi, 'Rabbimiz kendimize yazık ettik, bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz' dediler. 'Birbirize düşman olarak inin, siz yeryüzünde bir müddet için yerleşip geçineceksiniz, orada yaşar, orada ölürsünüz, orada dirilirsiniz' dedi."
Tâhâ Suresi, ayet 115-122:
VE GERÇEK ŞU Kİ, biz Âdem'e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık;102 ne var ki o bunu unuttu; o'nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.
116 [Şöyle ki:] Biz meleklere, “Âdem'in önünde yere kapanın!” dediğimiz zaman, İblis'in dışında, onların hepsi yere kapandı; (İblis bunu yapmaya) yanaşmadı;
117 ve bunun üzerine Âdem'e: “Ey Âdem!” dedik, “Gerçek şu ki, bu senin ve eşinin düşmanıdır; öyleyse, dikkat edin, sizi (bu) hasbahçeden çıkarıp da seni bedbaht kılmasın.
118 (O hasbahçe ki,) orada acıkmaman ve kendini çıplak hissetmemen sağlanmıştır;
119 keza, orada susamaman ve güneşin sıcaklığından etkilenmemen de sağlanmıştır”.
120 Ne var ki, Şeytan o'na sinsice fısıldayarak: “Ey Âdem!” dedi, “Sana sonsuzluk ağacını ve (dolayısıyla) hiç çökmeyecek bir hükümranlığı(n yolunu) göstereyim mi?”
121 Ve böylece her ikisi de o ağac[ın meyvesin]den yediler; bunun üzerine çıplaklıklarının farkına vardılar ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini örtmeye çalıştılar. Ve [böylece] Âdem Rabbine karşı geldi ve dolayısıyla ciddî bir hataya düşmüş oldu
122 Ama sonra Rabbi [yine de] o'nu [Rahmetiyle] seçip ayırdı; o'nun tevbesini kabul etti ve o'na doğru yolu gösterdi;
Ancak bu ayetlerde Adem'in yaratıldığı yer cennettir sonucu çıkmıyor ama yerleştirildiği yer olarak veriliyor. Bunu da eklemem zaruriyet.
Demek istediğim Ayetlere göre nerede yaratılmış olurlarsa olsunlar sonuçta Şeytan da Adem de Cennet'te yer ve makam verilmiş iki yaratılmıştı. Secde emrinden yola çıkarak hatta Adem mevkiice Şeytandan üstündü bile diyebiliyoruz / bahsettiğiniz ikram mevkii bu pencereden bakarsak sadece şeytan değil, Adem için de geçerliydi yani.
Sizin söylediğiniz insanın o mevki yi tekrar edinmesi için çaba göstermesi gerekmesi ise Adem'in cennetten uzaklaştırılması ile başlıyor. Yani 2. ayırac dönemle.
Kovulma kelimesini yukarıda mavilerle kullandığım halde burada özellikle kullanmıyorum çünkü tevbe etmeden evvel hakkında verili bir hüküm var mıydı onu bilmiyorum. Kovulmuş olabileceğini varsayıyorum. Ancak aşağıdaki ayette tekrarladığım gibi Adem şeytandan farklı olarak tevbe ediyor ve muhtemelen daha büyük bir ceza almak yerine olan yerinden aşağıya gönderiliyor ve geri dönüşü çabaya bağlanıyor ki burada da sizin söylediğiniz o basamakları çaba ile çıkmak gereği devreye giriyor.
İlgili ayetler aşağıda ( Ta Ha suresi)
122 Ama sonra Rabbi [yine de] o'nu [Rahmetiyle] seçip ayırdı; o'nun tevbesini kabul etti ve o'na doğru yolu gösterdi;
123 [yani onlara şöyle] dedi: “Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca108 inin bu [safiyet/arınmışlık] makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru-yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru-yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.
124 Ama kim ki Beni anmaktan yüz çevirirse, bilsin ki, onun dar bir hayat alanı olacaktır; ve Kıyamet Günü onu kör olarak kaldıracağız”.
125 [Böyle biri, Kıyamet Günü'nde:] “Rabbim, ben gören biriyken beni niçin kör olarak kaldırdın?” diye soracak.
126 [Allah da ona:] “Şunun için,” diye cevap verecek, “sana mesajlarımız gelmişti de sen onları gözardı etmiştin; ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!”
düşüncesindeyim.
Esenlikle