aris
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 3 Tem 2008
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 143
Seçilen İnsanlar Nasıl Seçilir?
Burada her şeyden önce sorgulanması gereken, Dünya dışı varlıkların insanlara sahip oldukları bilgileri neden verdikleridir. Bunu anlamak için “Evrensel Bütünlük” ilkesini anlamış olmak gerekmektedir.
Tüm evren tektir. Yani tüm evren tek bir parçadır ve evrendeki her şey bu bütünün parçalarıdır. Bu parçalardan bir kısmı gelişmiş, bazıları ise gelişme aşamasındadır. Gelişim tümüyle düşünsel anlamdadır ve Dünya’nın dışında yaşamlarını sürdüren varlıklar, sahip oldukları görev doğrultusunda sahip oldukları “Evrensel Sırları” insanlarla paylaşmaktadırlar.
Dünya dışı varlıkların Dünya’yı ziyaret etmelerinin en önemli nedeni olan bilgi paylaşımı, yalnızca «önceden belirlenen» insanlarla gerçekleştirilir. Onlar, bu üstün akıl sahibi varlıklarla irtibat kurabilecek akıl kapasitesine sahip olmayan insanlarla vakit kaybetmektense, bu kapasiteye sahip insanları seçerek Dünya’nın gidişatına olumlu yönde müdahale ederler. Bunu da, daha önce de belirttiğimiz gibi, kendi bireysel istekleri ile değil; tümüyle kendilerine verilen «görevler» doğrultusunda gerçekleştirirler.
İlk bakışta bu tüyler ürpertici bir gerçek gibi gözükebilir. Özgür iradesi elinden alınmış insanların Dünya’nın gidişatının yönlendirilmesinde maşa olarak kullanıldıkları düşünülebilir. Ancak, gerçek bu değildir. Nisâ suresinin 28. ayetinde yer alan “Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.” ifadesi ile de insana bildirilen acı gerçek insanın zayıf bir yaratık olduğudur. İnsan, ilkel benliğinin esiri olarak çok fazla hata yapmaya yatkın bir varlıktır. Bu nedenle kendisinden üstün varlıklar tarafından eğitilmeye muhtaçtır. Ayette yer alan yükün hafifletilmesi kavramı da insana her şekilde yardımcı olunduğunu gösterir niteliktedir.
Dünya dışı varlıklar söz konusu olduğunda, toplum, onlarla irtibat kurduğunu söyleyen insanlardan hemen «bunu bilimsel olarak kanıtlamalarını» ister. Fakat başta da belirttiğimiz gibi Dünya dışı varlıklar kesinlikle herkesle iletişim kurmazlar. Ve ortaya çıkıp “Biz X gezegeninden gelen üstün akıl sahipleriyiz.” şeklinde bir basın toplantısı düzenlemezler. Yerine getirmek zorunda oldukları görev doğrultusunda daha önceden çok dikkatli bir elemenin ardından seçilmiş insanlarla irtibat kurarlar. Bu insanlar aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurularak seçilir:
1.Yüksek Zeka Kapasitesi
Dünya dışı varlıklar, iletişim kuracakları insanları seçerken ilk olarak o insanın zeka kapasitesini önemserler. Eğer bireysel amaçlı eğitim söz konusu ise sadece zekanın çok yüksek olması bile bir insanın seçilmesi için yeterli olabilmektedir. Ancak eğitilecek kişi “Yönlendirici” konumunda olacaksa sadece yüksek zekaya sahip olması seçilmesi için yetmemektedir.
2.Düşünsel Olgunluk
En önemli ikinci seçim kriteri ise düşünsel olgunluktur. Yüksek zeka sahibi birçok insan düşünsel olgunluğa erişememiş, kainatın yaradılış amacını anlayamamıştır. İletişim sırasında aktarılacak bilgileri kavrayabilmek için zekanın yanı sıra düşünsel olgunluğa erişmiş olmak da çok önemlidir.
3.Etkileyici İkna Kabiliyeti
Dünya dışı varlıklar,verdikleri bilgilerin, insanlar tarafından diğer insanlara da aktarılmasının gerekliliği nedeniyle, iletişime geçecekleri insanlarda etkileyici bir ikna kabiliyeti bulunmasını isterler. Verdikleri bilgilerin diğer insanlara da öğretilerek o insanların da kurtuluşa doğru ilerlemeleri temel amaç olduğu için ikna kabiliyeti oldukça gerekli bir özelliktir.
Bu 3 temel özelliğin haricinde verilecek olan eğitime ve seçilen insanın Dünya’daki görevlerine göre farklı birçok seçim kriteri vardır. Ancak bu 3 özelliği aynı anda barındıran insanları topladığınızda bile Dünya nüfusunun sadece %0,1’ini geçmeyecektir. Bu, aynı zamanda, neden tüm halkla iletişim kurmadıklarının da cevabıdır. Normal halk kitleleri ile kurmaya kalkışacakları bir iletişim çok büyük bir ihtimalle halk üzerinde «dehşet verici» bir paniğe neden olacaktır. Dünya dışı varlıkların amacı, insanları paniğe sürükleyerek herkesi korkutmak ve Dünya’yı ele geçirmek değildir. Bu sadece ilkellikten bir türlü kurtulamamış insanların isteği olabilir. Bu nedenle, Dünya dışı varlıklar seçmiş oldukları insanlara «Evrensel Bilgiler» verirler ve bu bilgileri verdikleri insanları da bu bilgilerin bir bölümünü diğer insanlara açıklamakla görevlendirirler. Böylece, doğrudan Dünya dışı varlıklar ile iletişim kurmak için yetersiz seviyede olan insanlar da bu bilginin bir kısmından da olsa faydalanabilirler.
Bunların dışında, insanların daha iyi yaşamlara kavuşabilmesi için Dünya’da çoğu zaman önemli değişimler gerekmektedir.Dünya dışı varlıklar, Dünya’nın gidişatına kesinlikle doğrudan müdahale etmezler. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere seçilen insanların en yeteneklilerini ayırarak onlara Dünya’nın gidişatını etkileyebilecek bilgiler verirler. Dünya tarihi bu şekilde gerçekleşmiş birçok olaya tanıklık etmiştir. Bir anda ortaya çıkan basit insanlar, bir anda Dünya’nın tüm gidişatını değiştirirler. Acaba bunu kendi kişisel bilgi ve becerileri ile mi yaparlar yoksa Dünya dışı varlıkların kendilerine verdiği bilgileri kullanarak mı? Sorunun cevabını görmek isteyenler, Dünya tarihine göz atmalıdır. Geçmişte,insan bilgi ve yeteneğini fazlasıyla aşan birçok “insan” Dünya’nın kaderini değiştirmiştir.
alıntı
Burada her şeyden önce sorgulanması gereken, Dünya dışı varlıkların insanlara sahip oldukları bilgileri neden verdikleridir. Bunu anlamak için “Evrensel Bütünlük” ilkesini anlamış olmak gerekmektedir.
Tüm evren tektir. Yani tüm evren tek bir parçadır ve evrendeki her şey bu bütünün parçalarıdır. Bu parçalardan bir kısmı gelişmiş, bazıları ise gelişme aşamasındadır. Gelişim tümüyle düşünsel anlamdadır ve Dünya’nın dışında yaşamlarını sürdüren varlıklar, sahip oldukları görev doğrultusunda sahip oldukları “Evrensel Sırları” insanlarla paylaşmaktadırlar.
Dünya dışı varlıkların Dünya’yı ziyaret etmelerinin en önemli nedeni olan bilgi paylaşımı, yalnızca «önceden belirlenen» insanlarla gerçekleştirilir. Onlar, bu üstün akıl sahibi varlıklarla irtibat kurabilecek akıl kapasitesine sahip olmayan insanlarla vakit kaybetmektense, bu kapasiteye sahip insanları seçerek Dünya’nın gidişatına olumlu yönde müdahale ederler. Bunu da, daha önce de belirttiğimiz gibi, kendi bireysel istekleri ile değil; tümüyle kendilerine verilen «görevler» doğrultusunda gerçekleştirirler.
İlk bakışta bu tüyler ürpertici bir gerçek gibi gözükebilir. Özgür iradesi elinden alınmış insanların Dünya’nın gidişatının yönlendirilmesinde maşa olarak kullanıldıkları düşünülebilir. Ancak, gerçek bu değildir. Nisâ suresinin 28. ayetinde yer alan “Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.” ifadesi ile de insana bildirilen acı gerçek insanın zayıf bir yaratık olduğudur. İnsan, ilkel benliğinin esiri olarak çok fazla hata yapmaya yatkın bir varlıktır. Bu nedenle kendisinden üstün varlıklar tarafından eğitilmeye muhtaçtır. Ayette yer alan yükün hafifletilmesi kavramı da insana her şekilde yardımcı olunduğunu gösterir niteliktedir.
Dünya dışı varlıklar söz konusu olduğunda, toplum, onlarla irtibat kurduğunu söyleyen insanlardan hemen «bunu bilimsel olarak kanıtlamalarını» ister. Fakat başta da belirttiğimiz gibi Dünya dışı varlıklar kesinlikle herkesle iletişim kurmazlar. Ve ortaya çıkıp “Biz X gezegeninden gelen üstün akıl sahipleriyiz.” şeklinde bir basın toplantısı düzenlemezler. Yerine getirmek zorunda oldukları görev doğrultusunda daha önceden çok dikkatli bir elemenin ardından seçilmiş insanlarla irtibat kurarlar. Bu insanlar aşağıdaki kriterler göz önünde bulundurularak seçilir:
1.Yüksek Zeka Kapasitesi
Dünya dışı varlıklar, iletişim kuracakları insanları seçerken ilk olarak o insanın zeka kapasitesini önemserler. Eğer bireysel amaçlı eğitim söz konusu ise sadece zekanın çok yüksek olması bile bir insanın seçilmesi için yeterli olabilmektedir. Ancak eğitilecek kişi “Yönlendirici” konumunda olacaksa sadece yüksek zekaya sahip olması seçilmesi için yetmemektedir.
2.Düşünsel Olgunluk
En önemli ikinci seçim kriteri ise düşünsel olgunluktur. Yüksek zeka sahibi birçok insan düşünsel olgunluğa erişememiş, kainatın yaradılış amacını anlayamamıştır. İletişim sırasında aktarılacak bilgileri kavrayabilmek için zekanın yanı sıra düşünsel olgunluğa erişmiş olmak da çok önemlidir.
3.Etkileyici İkna Kabiliyeti
Dünya dışı varlıklar,verdikleri bilgilerin, insanlar tarafından diğer insanlara da aktarılmasının gerekliliği nedeniyle, iletişime geçecekleri insanlarda etkileyici bir ikna kabiliyeti bulunmasını isterler. Verdikleri bilgilerin diğer insanlara da öğretilerek o insanların da kurtuluşa doğru ilerlemeleri temel amaç olduğu için ikna kabiliyeti oldukça gerekli bir özelliktir.
Bu 3 temel özelliğin haricinde verilecek olan eğitime ve seçilen insanın Dünya’daki görevlerine göre farklı birçok seçim kriteri vardır. Ancak bu 3 özelliği aynı anda barındıran insanları topladığınızda bile Dünya nüfusunun sadece %0,1’ini geçmeyecektir. Bu, aynı zamanda, neden tüm halkla iletişim kurmadıklarının da cevabıdır. Normal halk kitleleri ile kurmaya kalkışacakları bir iletişim çok büyük bir ihtimalle halk üzerinde «dehşet verici» bir paniğe neden olacaktır. Dünya dışı varlıkların amacı, insanları paniğe sürükleyerek herkesi korkutmak ve Dünya’yı ele geçirmek değildir. Bu sadece ilkellikten bir türlü kurtulamamış insanların isteği olabilir. Bu nedenle, Dünya dışı varlıklar seçmiş oldukları insanlara «Evrensel Bilgiler» verirler ve bu bilgileri verdikleri insanları da bu bilgilerin bir bölümünü diğer insanlara açıklamakla görevlendirirler. Böylece, doğrudan Dünya dışı varlıklar ile iletişim kurmak için yetersiz seviyede olan insanlar da bu bilginin bir kısmından da olsa faydalanabilirler.
Bunların dışında, insanların daha iyi yaşamlara kavuşabilmesi için Dünya’da çoğu zaman önemli değişimler gerekmektedir.Dünya dışı varlıklar, Dünya’nın gidişatına kesinlikle doğrudan müdahale etmezler. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere seçilen insanların en yeteneklilerini ayırarak onlara Dünya’nın gidişatını etkileyebilecek bilgiler verirler. Dünya tarihi bu şekilde gerçekleşmiş birçok olaya tanıklık etmiştir. Bir anda ortaya çıkan basit insanlar, bir anda Dünya’nın tüm gidişatını değiştirirler. Acaba bunu kendi kişisel bilgi ve becerileri ile mi yaparlar yoksa Dünya dışı varlıkların kendilerine verdiği bilgileri kullanarak mı? Sorunun cevabını görmek isteyenler, Dünya tarihine göz atmalıdır. Geçmişte,insan bilgi ve yeteneğini fazlasıyla aşan birçok “insan” Dünya’nın kaderini değiştirmiştir.
alıntı