aris
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 3 Tem 2008
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 143
Kur'an-ı Kerim'de (Bakara,69) SARI renk için; 'bakanların içini açan'
tabirinin kullanılmış olması, Mısırlı göz uzmanı Dr. Mustafa Ahmet Azb'ın
dikkatini çekti ve onun renkler üzerinde bir dizi araştırma yapmasına sebep
oldu. Araştırmalar sırasında, insan gözünün kırmızı rengi görebilmesi için
50 diametrelik, mavi rengi görebilmesi için 150 diametrelik bir enerji
harcarken; sarı rengi görebilmesi için enerji sarfetmediği ortaya çıktı.
Zaten sarı rengin frekans ve dalgaboyu itibarı ile hemen beyaz'dan sonra
gelmesi bunu gösteriyordu.
Avrupa ve Amerika'nın çeşitli üniversitelerinde renkler konusunda yapılan
araştırmalarda da, Kur'an'ın sarı renk için kullandığı ifadeler aynen tasdik
ediliyor.
Kanada'nın Alberta Üniversitesi'nde güzel sanatlar profesörü olan Harry
Wohlfarth, renkler üzerinde bir dizi araştırma yaptı. Araştırmasında, eğitim
araçlarını, sınıf ve okul çevresini --belli zaman aralıklarında--çeşitli
renklere boyadı. Her seferinde öğrencilerin tavrını ve başarı derecelerini
ölçtü ve neticede Sarı ve sarının karışımı olan açık renklerde, öğrencilerin
daha uyumlu ve daha başarılı olduğu ortaya çıktı.
Amerika'daki Biyososyal Araştırma Enstitüsü'nde ise daha değişik bir
araştırma yapdı. Enstitü Müdürü Psikolog Dr. Alexander Schauss, cemiyete
uyumda zorluk çeken ve bu yüzden gözetim altında tutulan suçlular üzerinde
renk deneyleri yaptı. Odalar sarı ve sarının karışımı olan Krem, portakal ve
pembe gibi açık renklere boyandığında, suçluların daha az problem çıkardığı
tesbit edildi. Bu araştırmanın sonuçlarını, Amerika'da yayınlanan Psychomic
Society dergisinde yayınlandı.
California'nın San Bernardino hastanesinde klinikler şefi olan psikiyatrist
Paul Boaumuni, uyuşturucuya bağımlılık kazanmış ruh hastaları üzerinde bir
renk araştırması gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarını şu sözlerle ifade
eder: Daha önce sakinleşmelerini sağlamak için uyuşturucu vermek zorunda
kaldığımız hastalar, odaları SARI ve sarının karışımı olan açık pembe, çağla
yeşili gibi renklere boyandıktan sonra, daha az uyuşturucu talep eder
oldular. Birbirlerini yaralamaya kadar varan eski yoğun olaylar, artık
tek-tük görülüyor.
Psikolog Alexander Schauss, Renklerin insan beyni üzerindeki tesirleri
adıyla ikinci bir araştırma daha yaptı. Araştırma sonuçlarında SARI rengin,
renk algılama merkezi olan Reticular bölgesindeki sinir uçlarını çok düşük
bir biyoelektrik akımı ile uyardığını ortaya çıkardı. Kırmızı, koyu mavi,
siyah gibi sıcak renklerin, sinir uçlarını daha yüksek bir biyoelektrik
akımı ile uyardığını da keşfeden araştırmacı, yüksek akımla uyarılan sinir
uçlarının kan basıncını, ruhsal gerginliği ve kandaki şeker oranını
artırdığını ifade ediyor.
Renkli ışığın çocuk sağlığı üzerindeki tesirlerini araştıran çocuk servisi
uzmanları, sarı ve sarının hâkim olduğu renkli ışıklarla odaları
aydınlatılan bebeklerde, sarılık hastalığının çok daha az görüldüğünü ortaya
çıkarmışlardı.
Renkler konusunda, iş yerleri de kendi çaplarında araştırmalar
yürütmektedir. Hangi renklerin işçilerin dikkatini taze tutacağını, iş
kazalarını azaltacağını ve dolayısıyle verimi artıracağını araştırıyorlar.
Amerika'nın güney bölgesindeki bir gaz tribünleri işletmesinde, daha önce
gri ve siyah renkte olan tribünlerin sarı ve sarının hâkim olduğu açık
renklere boyandığında, iş kazalarının azaldığı gözlenmiştir.
Fransa'da yayınlanan; Sciences Selection adlı bilimsel dergide, Faber Birren
imzası ile yayınlanan başka bir makalede, Renklerle Düşünme adındaki bir
araştırmadan söz ediliyor. Francis Galton'un başlattığı, davranış
bilimleriyle uğraşan Karmoski ve Odbert'in de desteklediği bu araştırmada,
Renklerle gerçekleştirilen beyin faaliyetleri incelenmektedir. Synethesie
adı verilen bu beyin faaliyetinde her rengin bir harf ve rakam karşılığı
vardır.
İddialarında daha da ileri giden Galton, 'renklerle işitme'den de
bahsediyor. Deneylerini beş duyu üzerinde devam ettireceğini söyleyen
araştırmacı, notaları dahi renklerle ifade etmenin mümkün olacağını ileri
sürüyor.
Bahsi geçen iki davranış bilimi uzmanı Karmoski ve Odbert, bazı gönüllüler
üzerinde yürüttükleri bir araştırmada onlardan renk tercihi yapmalarını
istemişler ve onları renk tercihlerine göre bir sıralamaya tâbi
tutmuşlardır. Araştırmacılar, sarı rengi tercih edenlerin uyumlu ve yumuşak
mizaçlı kimseler olduğunu; buna karşılık koyu renkleri tercih edenlerin
sinirli, kavgaya hazır, uyumsuz tipler olduğunu görmüşlerdi.
Karakter tahlilinde, renklerden faydalanan bir başka araştırmacı da
psikiyatr Dr. Kurt Goldstain'dir. Goldstain, beyin hastalığına müptelâ bir
kadın üzerinde araştırma yapar. Kadına, sıra ile çeşitli renkten kumaşlarla
dikilmiş elbiseler giydirir. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi koyu renkteki
kumaşlarla dikilen elbiseleri giydiğinde, kadın, sarsak adımlarla yürür;
düşmemek için doktorun yardımına ihtiyaç duyar. Sarı ve sarının hâkim olduğu
açık renk elbiseler giydiğinde, kadının yürüyüşleri normale döner. Doktorun
yardımına ihtiyaç duymadığı gibi, kendisini daha iyi hissettiğini ifade
eder.
Dr. Gilbert Brighouse adındaki bir araştırmacı, daha enteresan bir deney
gerçekleştirir. Renkler ve Ağırlık adını verdiği bu deney, bir spor
kompleksinde, halterciler üzerinde yürütülür. Halterciler, kırmızıya
boyandığında kaldıramadıkları aynı ağırlığı, sarıya boyandığında
kaldırabilmişlerdir.
Haltercilere, aynı ağırlığın kullanıldığı söylenmemiş ve niçin kırmızıya
boyalı ağırlığı kaldıramadıkları sorulduğunda; "Daha ağır olduğu için"
cevabını vermişlerdir. Araştırmacı bu deneyden sonra, haklı olarak, koyu
renkler için "ağır renkler" açık renkler için de "hafif renkler" tabirlerini
kullanmıştır.
Buraya kadar konu edilen renkler üzerindeki araştırmalar Kur'an'ın bir
mucizesini daha ortaya çıkarmış bulunuyor. Renkler de kendi dili ile,
Kur'an'ın her yönü ile mucize olduğu gerçeğini bir kere daha Dünyaya ilân
ediyor.
alıntı
tabirinin kullanılmış olması, Mısırlı göz uzmanı Dr. Mustafa Ahmet Azb'ın
dikkatini çekti ve onun renkler üzerinde bir dizi araştırma yapmasına sebep
oldu. Araştırmalar sırasında, insan gözünün kırmızı rengi görebilmesi için
50 diametrelik, mavi rengi görebilmesi için 150 diametrelik bir enerji
harcarken; sarı rengi görebilmesi için enerji sarfetmediği ortaya çıktı.
Zaten sarı rengin frekans ve dalgaboyu itibarı ile hemen beyaz'dan sonra
gelmesi bunu gösteriyordu.
Avrupa ve Amerika'nın çeşitli üniversitelerinde renkler konusunda yapılan
araştırmalarda da, Kur'an'ın sarı renk için kullandığı ifadeler aynen tasdik
ediliyor.
Kanada'nın Alberta Üniversitesi'nde güzel sanatlar profesörü olan Harry
Wohlfarth, renkler üzerinde bir dizi araştırma yaptı. Araştırmasında, eğitim
araçlarını, sınıf ve okul çevresini --belli zaman aralıklarında--çeşitli
renklere boyadı. Her seferinde öğrencilerin tavrını ve başarı derecelerini
ölçtü ve neticede Sarı ve sarının karışımı olan açık renklerde, öğrencilerin
daha uyumlu ve daha başarılı olduğu ortaya çıktı.
Amerika'daki Biyososyal Araştırma Enstitüsü'nde ise daha değişik bir
araştırma yapdı. Enstitü Müdürü Psikolog Dr. Alexander Schauss, cemiyete
uyumda zorluk çeken ve bu yüzden gözetim altında tutulan suçlular üzerinde
renk deneyleri yaptı. Odalar sarı ve sarının karışımı olan Krem, portakal ve
pembe gibi açık renklere boyandığında, suçluların daha az problem çıkardığı
tesbit edildi. Bu araştırmanın sonuçlarını, Amerika'da yayınlanan Psychomic
Society dergisinde yayınlandı.
California'nın San Bernardino hastanesinde klinikler şefi olan psikiyatrist
Paul Boaumuni, uyuşturucuya bağımlılık kazanmış ruh hastaları üzerinde bir
renk araştırması gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarını şu sözlerle ifade
eder: Daha önce sakinleşmelerini sağlamak için uyuşturucu vermek zorunda
kaldığımız hastalar, odaları SARI ve sarının karışımı olan açık pembe, çağla
yeşili gibi renklere boyandıktan sonra, daha az uyuşturucu talep eder
oldular. Birbirlerini yaralamaya kadar varan eski yoğun olaylar, artık
tek-tük görülüyor.
Psikolog Alexander Schauss, Renklerin insan beyni üzerindeki tesirleri
adıyla ikinci bir araştırma daha yaptı. Araştırma sonuçlarında SARI rengin,
renk algılama merkezi olan Reticular bölgesindeki sinir uçlarını çok düşük
bir biyoelektrik akımı ile uyardığını ortaya çıkardı. Kırmızı, koyu mavi,
siyah gibi sıcak renklerin, sinir uçlarını daha yüksek bir biyoelektrik
akımı ile uyardığını da keşfeden araştırmacı, yüksek akımla uyarılan sinir
uçlarının kan basıncını, ruhsal gerginliği ve kandaki şeker oranını
artırdığını ifade ediyor.
Renkli ışığın çocuk sağlığı üzerindeki tesirlerini araştıran çocuk servisi
uzmanları, sarı ve sarının hâkim olduğu renkli ışıklarla odaları
aydınlatılan bebeklerde, sarılık hastalığının çok daha az görüldüğünü ortaya
çıkarmışlardı.
Renkler konusunda, iş yerleri de kendi çaplarında araştırmalar
yürütmektedir. Hangi renklerin işçilerin dikkatini taze tutacağını, iş
kazalarını azaltacağını ve dolayısıyle verimi artıracağını araştırıyorlar.
Amerika'nın güney bölgesindeki bir gaz tribünleri işletmesinde, daha önce
gri ve siyah renkte olan tribünlerin sarı ve sarının hâkim olduğu açık
renklere boyandığında, iş kazalarının azaldığı gözlenmiştir.
Fransa'da yayınlanan; Sciences Selection adlı bilimsel dergide, Faber Birren
imzası ile yayınlanan başka bir makalede, Renklerle Düşünme adındaki bir
araştırmadan söz ediliyor. Francis Galton'un başlattığı, davranış
bilimleriyle uğraşan Karmoski ve Odbert'in de desteklediği bu araştırmada,
Renklerle gerçekleştirilen beyin faaliyetleri incelenmektedir. Synethesie
adı verilen bu beyin faaliyetinde her rengin bir harf ve rakam karşılığı
vardır.
İddialarında daha da ileri giden Galton, 'renklerle işitme'den de
bahsediyor. Deneylerini beş duyu üzerinde devam ettireceğini söyleyen
araştırmacı, notaları dahi renklerle ifade etmenin mümkün olacağını ileri
sürüyor.
Bahsi geçen iki davranış bilimi uzmanı Karmoski ve Odbert, bazı gönüllüler
üzerinde yürüttükleri bir araştırmada onlardan renk tercihi yapmalarını
istemişler ve onları renk tercihlerine göre bir sıralamaya tâbi
tutmuşlardır. Araştırmacılar, sarı rengi tercih edenlerin uyumlu ve yumuşak
mizaçlı kimseler olduğunu; buna karşılık koyu renkleri tercih edenlerin
sinirli, kavgaya hazır, uyumsuz tipler olduğunu görmüşlerdi.
Karakter tahlilinde, renklerden faydalanan bir başka araştırmacı da
psikiyatr Dr. Kurt Goldstain'dir. Goldstain, beyin hastalığına müptelâ bir
kadın üzerinde araştırma yapar. Kadına, sıra ile çeşitli renkten kumaşlarla
dikilmiş elbiseler giydirir. Kırmızı, koyu mavi, siyah gibi koyu renkteki
kumaşlarla dikilen elbiseleri giydiğinde, kadın, sarsak adımlarla yürür;
düşmemek için doktorun yardımına ihtiyaç duyar. Sarı ve sarının hâkim olduğu
açık renk elbiseler giydiğinde, kadının yürüyüşleri normale döner. Doktorun
yardımına ihtiyaç duymadığı gibi, kendisini daha iyi hissettiğini ifade
eder.
Dr. Gilbert Brighouse adındaki bir araştırmacı, daha enteresan bir deney
gerçekleştirir. Renkler ve Ağırlık adını verdiği bu deney, bir spor
kompleksinde, halterciler üzerinde yürütülür. Halterciler, kırmızıya
boyandığında kaldıramadıkları aynı ağırlığı, sarıya boyandığında
kaldırabilmişlerdir.
Haltercilere, aynı ağırlığın kullanıldığı söylenmemiş ve niçin kırmızıya
boyalı ağırlığı kaldıramadıkları sorulduğunda; "Daha ağır olduğu için"
cevabını vermişlerdir. Araştırmacı bu deneyden sonra, haklı olarak, koyu
renkler için "ağır renkler" açık renkler için de "hafif renkler" tabirlerini
kullanmıştır.
Buraya kadar konu edilen renkler üzerindeki araştırmalar Kur'an'ın bir
mucizesini daha ortaya çıkarmış bulunuyor. Renkler de kendi dili ile,
Kur'an'ın her yönü ile mucize olduğu gerçeğini bir kere daha Dünyaya ilân
ediyor.
alıntı