Şans tamamen bizim kontrolümüzde olmasa da, onu lehimize çevirecek yollar her zaman vardır. Birçok insan başarıyı şansa denk gelmek olarak tanımlar; oysa bu şans, çoğu zaman hazırlıklı bir zihnin fırsatla karşılaştığı anda ortaya çıkar. Örneğin bir kişi, tesadüfen bir etkinlikte tanıştığı biri sayesinde iş teklifini alabilir. Bu şansa benzer gibi görünse de, o kişi kendini o alanda geliştirmemiş olsaydı, ne o teklifi alabilirdi ne de değerlendirebilirdi. Bu nedenle bilgi birikimini artırmak, yeni beceriler kazanmak ve daima öğrenmeye açık olmak, şansı tetikleyen en önemli unsurlardandır. Aynı şekilde sosyal çevremizi geniş tutmak, farklı insanlarla tanışmak ve onlarla güçlü ilişkiler kurmak, görünmeyen kapıların açılmasına neden olabilir. Başarıya ulaşmış pek çok insanın hikâyesinde, bir tesadüf gibi başlayan ama doğru zamanda doğru kişilerle kurulan bağlar göze çarpar.
Öte yandan, zihinsel tutum da şansı şekillendiren önemli bir etkendir. Hayata olumlu bakan, zorluklar karşısında yılmayan, pes etmeyen kişiler genellikle şanslı olarak görülür. Oysa onların şansı, çoğu zaman denemekten, risk almaktan ve başarısızlık karşısında vazgeçmemekten gelir. Örneğin bir girişimci, ilk üç denemesinde başarısız olabilir ama dördüncüde büyük bir çıkış yakalayabilir. Dışarıdan bu durum nihayet şansı döndü olarak yorumlansa da, gerçekte bu başarı, azmin ve sürekli çabanın sonucudur. Ayrıca şans, çoğu zaman konfor alanının dışında gizlidir. Yeni fikirlere açık olmak, değişimden korkmamak ve farklı deneyimlere cesaretle yaklaşmak, şansı çeken bir mıknatıs gibidir.
Sonuç olarak, şans sadece beklenen bir hediye değil, aktif bir şekilde inşa edilen bir fırsatlar alanıdır. Her gün yaptığımız tercihler, kurduğumuz ilişkiler, gösterdiğimiz çaba ve sahip olduğumuz tutum, gelecekte karşımıza çıkacak şanslı anların zeminini hazırlar. Kimi zaman küçük bir adım, beklenmedik büyük bir kapının anahtarı olabilir. Önemli olan, o kapıya ulaşabilecek cesareti, bilgiyi ve farkındalığı zamanında edinmiş olmaktır.
Öte yandan, zihinsel tutum da şansı şekillendiren önemli bir etkendir. Hayata olumlu bakan, zorluklar karşısında yılmayan, pes etmeyen kişiler genellikle şanslı olarak görülür. Oysa onların şansı, çoğu zaman denemekten, risk almaktan ve başarısızlık karşısında vazgeçmemekten gelir. Örneğin bir girişimci, ilk üç denemesinde başarısız olabilir ama dördüncüde büyük bir çıkış yakalayabilir. Dışarıdan bu durum nihayet şansı döndü olarak yorumlansa da, gerçekte bu başarı, azmin ve sürekli çabanın sonucudur. Ayrıca şans, çoğu zaman konfor alanının dışında gizlidir. Yeni fikirlere açık olmak, değişimden korkmamak ve farklı deneyimlere cesaretle yaklaşmak, şansı çeken bir mıknatıs gibidir.
Sonuç olarak, şans sadece beklenen bir hediye değil, aktif bir şekilde inşa edilen bir fırsatlar alanıdır. Her gün yaptığımız tercihler, kurduğumuz ilişkiler, gösterdiğimiz çaba ve sahip olduğumuz tutum, gelecekte karşımıza çıkacak şanslı anların zeminini hazırlar. Kimi zaman küçük bir adım, beklenmedik büyük bir kapının anahtarı olabilir. Önemli olan, o kapıya ulaşabilecek cesareti, bilgiyi ve farkındalığı zamanında edinmiş olmaktır.