Şans Hakkında Düşünceleriniz Nelerdir?

BuKaLeMuN0

Kayıtlı Üye
Herkese Selam Dostlar,
Ben BuKaLeMuN0,

Öncelikle Şans Nedir? bundan başlayalım.
Senin çok istediğin bir şeyin gerçekleşmeyip, başkası tarafından gerçekleşmesi olayına şans diyoruz.
Örnek: Arkadaşınla PlayStation'da PES oynuyorsun ve çok kazanmak istiyordun kazanamadın. Karşıdaki kişinin şanslı olduğunu düşündün.

Şans ile ilgili sayısız video izledim, makale okudum.
Hepsinde şansın doğuştan varolmadığı, şansın sadece belirli bir zaman dilimine bakarak değerlendirilmemesi gerektiğini öğrendim.

Yukarıda verdiğim PlayStation örneğinde olduğu gibi, 15dakikalık bir maçtı ve kazanan karşı taraf oldu. Onu şanslı gördün. Fakat oyunu oynadığın kişinin geçmişte nasıl şanssızlıklar yaşadığını bilmiyorsun. Ya da gelecekte nasıl şanssızlıklar yaşayacağını... Senin şans değerlendirmen sadece 15 dakika içindi...

Peki tüm bu izlediğim videoları ve okuduğum makaleleri geriye bırakalım.

Ben bazı insanların gerçekten çok şanslı olduğuna inanıyorum. Bunun bilimde bir açıklaması olup olmaması çok da önemli değil açıkcası.

Mesela bazıları elini hangi işe atsa başarılı oluyor. Hayretler içerisinde kalıyorum.

Benim böyle bir arkadaşım vardı. Ben defalarca işletme açıp batmışken, arkadaşım tek açtığı işletmeden kısa zamanda zengin oldu ve zincir şirketler haline getirdi. Yine aynı arkadaşım kiminle oyun oynarsa oynasın hep kendisi kazanır. Yani 10 maç atıyorsanız 8'ini garanti kendisi kazanır. Sadece sanal ortamda da değil, yanlış anlamayın. Gidip futbol ya da basketbol oynarsanız da kazanıyor. Kendisi çok çok güzel bir evlilik yaptı. Ben hala bekarım.

Şimdi sadece 1 kişi üzerinden örnek veriyor olmam onu kıskanmışım gibi bir izlenim oluşmasın. Sadece böyle şanslı kişilerin olduğunu bildiğim için aynı kişiden örnek veriyorum.

Yok mu sizin etrafınızda elini neye atsa hep başarılı olan insanlar?

Ben bazı insanların belirli tılsımlı kelimeler, cümleler ya da muska tarzı şeyler kullandığını düşünüyorum. Böyle şeylerin var olduğuna inanıyorum. Birçok devletin gizli kasasında eski el yazması tılsımlı kitapların olduğunu da duydum. Bilmiyorum ne kadar doğru. Onları kullanan insanların olduğunu düşünüyorum.

Sorun şuradaki internette dolaşan bilgilerin hepsi yalan ve yanlış. Çünkü insanlar çiğ süt emmiştir. Kendisi başarılı olduğu zaman başkasının başarılı olmasını istemez. Bu tarz tılsımlı kelime veya cümleleri bulan insanlar da başkalarıyla paylaşmaz.

Siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz lütfen aşağıya yazın.
 
Benim tanıdığım şanslı insanlar hep fesat :) Görünümde çok hak adalet gözeten çok inançlı kişiler :D
Bir tanesinde dikkat ettim yakınımdayken başıma ağrı saplanıyor, kendi şansı için bir şeyler taşıyor olabilir, belki de başkalarının pozitif enerjisini çekip kendi negatif enerjisini dağıtıyordur, ama emin olduğum şey onların kesinlikle kurnaz oldukları.
 
Benim tanıdığım şanslı insanlar hep fesat :) Görünümde çok hak adalet gözeten çok inançlı kişiler :D
Bir tanesinde dikkat ettim yakınımdayken başıma ağrı saplanıyor, kendi şansı için bir şeyler taşıyor olabilir, belki de başkalarının pozitif enerjisini çekip kendi negatif enerjisini dağıtıyordur, ama emin olduğum şey onların kesinlikle kurnaz oldukları.

vay be, bu baş ağrısı olayı sadece bende oluyor sanıyordum. Şaşırdım.
Çevremde sadece 2 arkadaşımın yanında başım ağrır.
 
Evet onu yapınca kendi oflayıp puflamaya başlıyor.
Biz o kişileri şanslı gibi görüyoruz ama bazı şeyleri de kendi kurnazlıklarıyla elde ediyorlar. Mesela sorumluluk verip, yetki vermiyor, kendi ayağını kaydırır diye. Kendini olduğundan daha iyi göstermeye çalışıyor filan.

Teşekkür ederim. Deneyeceğim.
Bazıları ne kadar şanslı ise ben de bir o kadar şanssızım. Elimi neye atsam kuruturum. Bir işletme açıyorum batırıyorum. Başka bir işletme daha açıyorum o da batıyor. Hadi diyelim yöneticilik vasfım yok. Beceremiyorum işletme işini diyelim.
Herhangi biriyle PlayStation oynuyorum diyelim. Bir insan hep mi kaybeder? Yok kazanamıyorum. 10 maç atıyorsak en az 7 kere kaybetmişimdir. :)
Hadi oyunu da bir kenara bırakalım. Farklı yüzlerce konuda hep başarısızlıklar bana denk geliyor.

Bu okuduğum makale ve videolarda belirli bir zamana odaklanmamak gerektiği bilimsel olarak açıklanmış.
Fakat hayatımın çok büyük bir bölümü şanssızlık ile geçiyorsa?
 
Teşekkür ederim. Deneyeceğim.
Bazıları ne kadar şanslı ise ben de bir o kadar şanssızım. Elimi neye atsam kuruturum. Bir işletme açıyorum batırıyorum. Başka bir işletme daha açıyorum o da batıyor. Hadi diyelim yöneticilik vasfım yok. Beceremiyorum işletme işini diyelim.
Herhangi biriyle PlayStation oynuyorum diyelim. Bir insan hep mi kaybeder? Yok kazanamıyorum. 10 maç atıyorsak en az 7 kere kaybetmişimdir. :)
Hadi oyunu da bir kenara bırakalım. Farklı yüzlerce konuda hep başarısızlıklar bana denk geliyor.

Bu okuduğum makale ve videolarda belirli bir zamana odaklanmamak gerektiği bilimsel olarak açıklanmış.
Fakat hayatımın çok büyük bir bölümü şanssızlık ile geçiyorsa?


:D Benim de öyle, otobüsü metroyu bile birkaç sn ile kaçırıyorum, altı üstü toplu taşıma aracına bineceğim anlamadım ben de inan.
Kalabalık içinde çok daralıyorum sanırım başkalarının negatif enerjisini çekiyorum, sende de bu olabilir.
 
:D Benim de öyle, otobüsü metroyu bile birkaç sn ile kaçırıyorum, altı üstü toplu taşıma aracına bineceğim anlamadım ben de inan.
Kalabalık içinde çok daralıyorum sanırım başkalarının negatif enerjisini çekiyorum, sende de bu olabilir.

Ben o konuda ortadayım. 10 kere toplu taşıma aracı kullanacağım diyelim. 5 kere kaçırıyorsam 5 kere de tam zamanında yetişip biniyorum.
O yüzden ona şanssızım ya da şanslıyım demem doğru değil. Ortadayım :-)

Fakat bir işletme ya da oyundur vb. gibi konularda şanssız olduğumu açık yüreklilikle söyleyebilirim. :-D
 
Kalabalık içinde çok daralıyorum sanırım başkalarının negatif enerjisini çekiyorum

Beynin büyür gibi basınç yapıyor mu ? Birde güneş battıktan sonra aynı etki oluyor mu ?

Kalabalık ortam benimde sorunum, o yüzden sormak istedim. Eminönü gibi kalabalık yerlere, gün içinde gidemiyorum. Başımda felaket basınç oluyor. Pompa ile şişirmeye çalışır gibi.. Güneş battıktan sonra daha rahatım.
 
Beynin büyür gibi basınç yapıyor mu ? Birde güneş battıktan sonra aynı etki oluyor mu ?

Kalabalık ortam benimde sorunum, o yüzden sormak istedim. Eminönü gibi kalabalık yerlere, gün içinde gidemiyorum. Başımda felaket basınç oluyor. Pompa ile şişirmeye çalışır gibi.. Güneş battıktan sonra daha rahatım.

Güneşli havalarda da daralırım :) Sevmem ben güneş sıcak filan, gölge serin yerde rahatım. Yani evet kafam kazan gibi oluyor, kalabalık gürültülü ortamlarda.
 
Otobüsü ya son anda yakalıyorum,
ya son anda kaçırıyorum ve arabayı üstüme süren bir tanıdık beni alıp götürüyor.
ya da otobüsü kaçırınca bi sonrakini beklerken oradaki emeklilerle konuşarak onlara şaka yapıyorum.

Bi tane emekli amca duruyordu her Allahın günü. Durağa gitmesem bile onu durakta görüyordum. Bi gün sordum. Torununu okula gönderirmiş her sabah. Bir gün torununa araba çarpmış ve oracıkta can vermiş. Bu amca da her sabah torununu son uğurladığı yere geliyor ve kim bilir belki de ani gelen ölüm şahadet makamı olduğu için (yani aynı tabakadayız onlarla) orada bir telepatik iletişim kuruyorlardır.

Kisacasi otobusu bi kere daha kacirirsam nolcak bilmiyorum. Ama bisey olacagi kesin.
 
Valla çevremde biri varki( benim tanıdığım en sevimsiz insan) hayatı hepmi herşey istediği gibi gider.Hatta kendi arkadaşları bile der onun için kimin duasını aldıysa bu.
ama özünü anlatmaya vaktim yetmez.Gerçekten bazen sinir oluyorum.nasıl oluyo diye
(valla fesat biri deilimdir):)

Yalnız değilmişim. Ne yapalım. Biz de şanssız insanlarız. :-D
 
Otobüsü ya son anda yakalıyorum,
ya son anda kaçırıyorum ve arabayı üstüme süren bir tanıdık beni alıp götürüyor.
ya da otobüsü kaçırınca bi sonrakini beklerken oradaki emeklilerle konuşarak onlara şaka yapıyorum.

Bi tane emekli amca duruyordu her Allahın günü. Durağa gitmesem bile onu durakta görüyordum. Bi gün sordum. Torununu okula gönderirmiş her sabah. Bir gün torununa araba çarpmış ve oracıkta can vermiş. Bu amca da her sabah torununu son uğurladığı yere geliyor ve kim bilir belki de ani gelen ölüm şahadet makamı olduğu için (yani aynı tabakadayız onlarla) orada bir telepatik iletişim kuruyorlardır.

Kisacasi otobusu bi kere daha kacirirsam nolcak bilmiyorum. Ama bisey olacagi kesin.

"arabayı üstüme süren bir tanıdık beni alıp götürüyor." buraya gülüyordum ama sonrasında yazdıklarınızı okurken duygulandım.
 
Geri
Üst