Saklı Tanrıça Kalypso

dexter

Elit Üye
Katılım
6 Eyl 2012
Mesajlar
473
Tepkime puanı
30
Konum
Spain
Kalypso.

Ekli dosyayı görüntüle 5036

"
Odysseia'nın en sevimli kişilerinden Kalypso'yu bir gizem perdesi örter. Adı da öyle: Yunanca saklamak, gizlemek anlamına •gelen "kalyptein" fiilinden türeme. Saklı tanrıça mı, saklayan tanrıça mı demeli Odysseus'u, eşi Penelope'den sonra en çok seven bu kadına? Tanrıçalıgı da bir tuhaf, Homeros ona Olympos tanrıçalarının en büyüklerine verdiği "dia theaon" (yüce tanrıça, tanrıçaların yücesi) unvanını verir, öte yandan da bir nympha olduğunu söyler. Başka mythos yazarları, Atlas'la Pleione'nin kızı, yani Pleiad'ların biri olduğunu ileri sürerler, kimi de der ki güneş tanrı Helios'la Perseis'in kızıymış. Hiç önemi yok, Kalypso öyle kanlı canlı olarak karşımıza çıkar ki, kimin nesi olduğunu araştırmak aklımızdan bile geçmez. Nausikaa, Penelopeia, Andromakhe gibi Homeros'un yarattığı ölümsüz, unutulmaz kadın tiplerinden biridir.

Odysseia'nın ilk dizelerinden şöyle tanıtılır bize (Od. I, 11 vd.):

Ölüm uçurumundan kurtulanlar
kurtulmuştu,
savaştan ve denizden dönenler dönmüştü,
bir Odysseus kavuşmamıştı yurduna ve
karısına,
oyuk mağaralarda alıkoymuştu onu
Kalypso yüce tanrıça,
yanıp tutuşuyordu, güzel peri, kocası olsun
diye.

Ama Odysseus yurduna özlem çekmektedir (Od.V, 151 vd.):

Kıyıda oturur buldu (Kalypso) onu,
boyuna gözyaşı akıyordu gözlerinden,
tüketiyordu tatlı ömrünü, dönüşünü özleye
öz leye,
Nymphe'den hoşlanmıyordu artık o,
İsteksiz uzanıyordu geceleri mağarada onun
yanma.
Gündüzleri kayalarda, kumsallarda yer
bitirirdi kendini
gözyaşları, hıçkırıklar, iniltilerle
bakardı boyuna hasat vermez engine,
bakardı iki gözü iki çeşme.
Sonunda tanrılar acır Odysseus'a, Zeus
Hermes'i buyruklarla gönderir Kalypso'ya.

Haberci tanrı Ogygie adasında güzel perinin oturduğu mağaraya uçup gelir, gördüğü manzara şudur (Od. V, 55 vd.):

Varınca ta uzaklardaki adaya,
çıktı karaya menekşe rengi denizden,
yürüdü, gitti koca mağaraya doğru,
o mağarada güzel örgülü Nymphe
otururdu.
Buldu onu İçinde mağaranın.
Kocaman bir ateş vardı ocakta,
kokusu uzaklara yayılıyor, sarıyordu odayı
çatır çatır yanan dağ servisinin, mazı
ağacının.
Kalypso içerde altın mekikle tezgâhına gide
gele.

Hermes Kalypso'ya Odysseus'u yurduna göndermesi gerektiğini söyleyince, yüce Nympha'nın ilk tepkisi öfke olur, tanrılara çatar kendisinin ölümlü bir erkekle sevişmesini kıskanıyorlar diye, ama sonra da Odysseus'a tanrıların kararını bildirir ve ona bir sal yapmasında yardım edip şöyle uğurlar sevgilisini (Od. V, 263 vd.):

Kalypso uğurladı Odysseus'u adadan
beşinci günü,
onu yıkamış, urbalar giydirmişti güzel
kokulu
Bir tulum siyah şarap vermişti yanımı,
daha büyük bir tulum dolusu da su,
kopmuştu kumanyayı bir meşin torbaya,
her türlü yiyecek vermiş bol bol.
Ardından uğurlu, tatlı bir yel saldı,
Odysseus da sevinç içinde açtı rüzgâra
yelkeni.

Kalypso'nun başkaca da adı geçmez destanda. Şimdi bakalım, tanrılardan uzak, denizle çevrili ıssız bir adada oturan ve Olympos'luları hor görmese de, onlardan ayrı bir biçimde yaşayan, onlara baş kaldırmayı göz alan bu saklı tanrıça kim? Odysseia'ya yazdığımız önsözde bu soruya cevap vermeye çalıştık: Bilginler uzun araştırmalardan sonar Kalypso'nun Ogygie adasının Malta olduğu sonucuna vardılar. Malta müzesinde bizim Anadolu kazılarından bol bol çıkan Ana Tanrıça heykelcikleri gibi geniş kalçalı figürinler bulunmaktadır, Malta adasına ise çok eski zamanlarda Fenikelilerin ayak bastığı ve oraya Maleth, yani saklı liman, saklı koy adını verdikleri anlaşılmıştır. Kalypso bu Maleth adının Yunanca çevirisi olsa gerek. Olympos tanrı dünyasından uzakta, başka bir tanrı düzenini simgeleyen kadının egemen olduğu anaerkil bir düzenin tanrıçası olan Kalypso, Kybele'nin, yani Anadolu'nun Ana Tanrıçasının bir benzeri, başka adla bir tıpkısı olmasın? Odysseus, serüvenleri sırasında iki kez • biri Kirke, öteki Kalypso - kadın eline düşer, kurtulamaz onların etkisinden. Bu iki kadın tanrıça tipik Ana Tanrıça nitelikleri taşır."

Ekli dosyayı görüntüle 5037


Alıntı; Azra Erhat(ONK).(1996).Mitoloji Sözlüğü.İstanbul.Remzi Kitabevi
 
Üst