Rüyanı anlat

Bir apartmanın en üstünde oturuorum. Daireme Yağmur yağıyor diye kontrole geliyorum Ve İçerde zor kurtulduğum eski sevgilim var.
- ne işin var burada diyorum.
Ya erkek arkadaşım burada olsaydı, ya başka birisi gelseydi diyorum.
- Ben gelirim diyor.
Kapı çalıyor,sevdiğim ve ayrılmış olduğum eski sevgilimin babası tuz almak için geliyor. Yanında iki tane çocuk. Asansör olmadığı için merdivenlerde çok yorulmuş. Ve eve girip koltuğa uzandı. O sırada beni görmemesi için banyoya kaçıyorum. Evde tuz olmadığını söylüyor ve ben çıkıp tuz almaya gidiyorum.
Kurtulduğum sevmediğim eski sevgilim elinde kuranla evimin şifresini değiştirmek istiyor. kurandan seçmek için kitabı açmış. Buradan seçicem diyor. Banyoya kuranla girilirmi diyip dışarı atıyorum.
- Neyse değiştirsin ben sonra değiştiririm diyorum.
Dışarı çıkıp tuz almaya gidiyorum. Hızlı koşarken yere döküyorum çok az.
Apartmanln oraya geldiğimde herkes toplanmış haberleri izliyor.
Haberlerde ise; Hapiste olan bir kadın halı flex ipiyle kendini ameliyat yapacağını anlatıyor.
Tam apartmana çıkıcam ayak sesleri duyuyorum. Tuz almaya gelen adamla karşılaşcam ama bu sefer kaçmıyorum. Dışarıda yağmur devam ediyor. Sonra çok uzaktan kardeşimi göruyorum yanıma geliyor.

esimle 2 haftadir ayriyiz bosanmak istiyo gelelim ruyaya ruyamda esimle birlikte yatakta yatiyoruz o normaldede yastik niyetine beni kullanir ruyamda da gercekteki gibi ustume uzanarak yatiyo bende ona sariliyorum annemde bizle ayni odada yatiyo yuzume bakiyo ne yapiyoruz diye sonra kayinvalidemde gelip yatcakmis esime yatak yok diyorum oda yere serersin ben yerde yatarim diyo bende hayir senden ayri yatmam diyorum sonra

tezikizi' Alıntı:

esimle 2 haftadir ayriyiz bosanmak istiyo gelelim ruyaya ruyamda esimle birlikte yatakta yatiyoruz o normaldede yastik niyetine beni kullanir ruyamda da gercekteki gibi ustume uzanarak yatiyo bende ona sariliyorum annemde bizle ayni odada yatiyo yuzume bakiyo ne yapiyoruz diye sonra kayinvalidemde gelip yatcakmis esime yatak yok diyorum oda yere serersin ben yerde yatarim diyo bende hayir senden ayri yatmam diyorum sonra

Genişletmek için tıkla ...

MErhaba
Bosanma olur mu bilemem de buna sebep ailelerin cok fazla evliliginize mudahalede bulunmalari ve esinizin de sizden fazla annesinin etkisi altinda oldugu goruluyor .. Anneniz artik sizden ya da evliliginizde ters giden birseylerden supelenmeye baslamis ve aklini sizin gelecek meseleniz yormaya baslamis

Birikim ve servet olarak sizin ailenizin, esinizin ailesinden daha onde oldugunuzu ya da olacagina da isaretler var. Esiniz maddi ya da manevi baski altinda oldugu ve evliliginizi kurtarmak icin esinizin derinlerine islemis dusunceleriyle savasmayi seciyorsunuz ve ruya orada mesajini bitiriyor

Rüyamda karanlık zindanların altında bir tüneldeyim. Büyük dişleri olan bir solucana dönüşüp diğerlerini yiyorum. Hepsini yiyip aralarında en büyükleri oluyorum. Sonra tünellerden zindanlara çıkıyorum. Yanımda birileri de var. Yürüyerek bir çok yaratığı mağlup ediyorum. Her tarafı temizleyip kalenin sahibi oluyorum. Sonra dışarı çıkıp ejderhaya dönüşüyorum. Tünellerdeki en büyük solucan ben olduğumdan en büyük ejderha oluyorum. Ama emin değilim. Tünelde bir tane daha solucan vardı benim ebatlarımda galiba. Arayıp bulamıyordum. Benden kaçıyor gibiydi. Dışarıdaki düşmanımın yanında da birileri vardı. Uzun bir savaşa giriyorduk. Onu da yendiğimde mutlak hakim oluyordum ama ölmüyordu. Sadece hakimiyetimi kabul edip kendi kalesine çekiliyordu. Zindanın karanlık köşelerine girip yanımdakileri 2 kere daha kurtarıyordum. 3. seferinde artık onları karanlığa bırakıyordum. Çünkü sürekli aşağı inmeme sebep oluyorlardı. Daha yeni gördüm bu rüyayı. Başlığı görmesem yazmayacaktım galiba.

yağmurlu bir havada kapıyı dayım çalıyor. Evimiz hala tek katlı - şuanda 2. katta oturuyoruz- Dayım annemle babamın nerede olduğunu soruyor. Ben de " yukarıda gözleme yapıyorlar " diyorum. Yukarı çıkıyoruz birlikte. Yağmur sağanak halinde yağıyor. Annemle babam da -bazılarımızın bildiği- asmalık sundurmanın altında sac üstü gözleme yapıyor. Çay bardaklarından birine dikkatlice bakınca babamın olduğunu fark edip bırakıyorum. Babam da " ben burada sizin için uğraşayım. Siz benim bardağımdan çay bile içmeyin, helal olsun " diyor. Ben de cevaben " zaten sadece 4 tanesini yedim " diyorum.

Rüya detaylı aklımda değil ama çok anlamlı bir mesaj verdiğine inanıyorum.

Böyle bir konu açıldığı çok iyi olmuş


Uzay boşluğundan Dünyaya bakıyorum. Çok güzel bir manzara. Eşlik eden yıldızlar da cabası. Uzun bir süre orada kalıp izliyorum...
Sonra aya bakıyorum. Sarı renkte ve hilal. Canım sıkılmaya başlıyor ve Dünyaya geliyorum. Okyanusa düşüyorum. Hafifim, hiç ağırlığım yok. Ayaklarım tabana deyene kadar kendimi aşağı bırakıyorum. Saniyesinde tekrar yüzeye çıkıyorum ama bu kez sarı renk tüyleri olan bir kuş oluyorum,durmadan gök yüzüne doğru uçuyorum. Ilk geldiğim yere geri dönüyorum. Bu kez farklılık var. Gök yüzünde asılı duran teraslar ve evler var. Bir süre terastan terasa konuyorum. Yine aya bakıyorum. Bembeyaz dolunay.
Ondan sonra onlarca kez gök yüzü ile Dünya arasında gidip geliyorum. Gökteki evler dikkatimi çekiyor. Terasa konar konmaz yine kendim oluyorum. Bu evin yabancı olmadığını babaannemin evi olduğunu hatırlıyorum. Içeri girmek istiyorum ama kapı kilitli pencereler demir parmaklıklı.
Pencereden içeri bakmaya devam ediyorum. Karanlık mum alevi ile bölünüyor. Kim olduğunu görmek istiyorum....

Ve uyanıyorum.

rüyamı anlatmadan önce bu rüyayı yorumlayabilicek yada bana herhangi birisi tavsiye verirse çok ama çok mutlu olurum,rüya hatırladığım kadarıyla şöyleydi bi gece vakti yaşaadığım köyde bi mahallede düğün vardı yani ortam kalabalık biraz da karışıktı,sürekli abla dediğim bi kadın ve eşi beni yemeğe davet etmişti(ama aslında bu insanları hiç görmedim tanımıyorum) herşey çok güzel giderken dışarı evin önüne çıktık düğüne gitmek için ama bi anda adamın gözleri simsiyah olmaya başladı kadın eşinden uzaklaştı bende yanına gidip abla cin falan değildir korkma gel yanına gidelim dedim kadınsa yüzüme bakıp cin değil kabilelerinin efendisi o dedi ve rüyamda korkudan titrediğimi hissettim bütün halk adamın başına toplanmış onu zapt etmeye çalışıorlardı sürekli kalın bi sesle bağırıyodu bense onları uzaktan izliyordum daha sonra adamı sedye tarzı bişeyle evin önünden çıkardılar ama o adam sokağın başına çıktığında öyle pis bi koku yayıldı ki etrafa anlatamam herkes olduğu yerde elleriyle ağızlarını kapatmaya çalışmıştı rüyamda bile o kokuyu algıladım sonra sokağın başına doğru koşmaya başladım benzer bi sedyede elleri ayakları kesik baştan aşağı yanmış biri vardı onu da atlatıp olabildiğince hızlı koştum bu kadar.

rüyada azarlanmak görüyorum.camı mınaresı gıbı ınce uzun kuleye bazı renklı değerlı taşları bırakıyorum.

Bundan 6 ay önce bir kızdan hoşlanıyordum onunda benden hoşlandığını biliyordum ,Ona açıldım fakat beni kabul etmeyip başka biri ile nişanlandı,nisanlandiktan sonra iki kez rüyamda gördüm,İlk rüyamda ben karanlık bir yerde yürüyorum bu kız arkamdan benim yanıma gelip sağ elindeki nisan yüzüğünü çıkarıp yine sağ eli ile benim sol elimi tutuyor ,Sonra elimi bırakıp ileri doğru koşarak sahne gibi bir yere çıkıyor,İkinci rüyamda bu kız başka bir erkeğe kaçmış ve annesi bizim evde anneme dert yanıyor....yorumlayacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler ederim.

Rüyamda yağmurda ıslanmış bir sokaktayım ve hava kararmak üzere. Üzerimde kapşonlu bir kıyafet var ve kapşonuyla kafamı örtmüş şekildeyim. Yere eğilip ıslak zeminden bir anahtar alıyorum ( kendi evimin anahtarıymış.) anahtarı havaya kaldırıyorum ve anahtar parlıyor. Öyle bir parlama ki fener gibi etrafı aydınlatmaya başlıyor. Bütün sokak aydınlanıyor. Bu rüyayı gördükten birkaç gün sonra yine rüyamda, gördüğüm rüyayı hatırlıyor ve birilerine anlatıyordum.

Rüyamda asfalt yolda yürüyordum, yanımdan arabalar geçiyordu. Bir bakıyordum başka birileri daha benim gibi yolun ortasında yürüyordu.

Rüyam film senaryosu gibi, sabah namazından önce gördüm, pek anlam veremedim fakat yorumlanmasını isterdim. Rüyamda çok güzel bir kız var, teni beyaz, saçları açık kumral, biblo gibi, gitmiş bir vampir adamla evlenmiş. Küçük bir kasaba gibi bir yerde oturuyor. Yabancı uyruklu insanlar sanki. Kasabada dev bir defter var, o deftere insanların imza atmaları lazım fakat vakitleri az. Bu kız onlara imza attırmaya çalışıyor. Sonra zaman yetmeyince sırayla insanlara o kitabın yaprağına parmakları ile dokunmalarını istiyor. Walkin dead kıvamında bir rüyaydı ya.

Rüyamda yüzü yanık gibi simsiyah duran, gözleri kehribar renkli, beyaz gecelikli bir kadın vardı. Biraz korkunçtu açıkçası.
Onu "tulpar" denen varlık ile yenebileceğimi söylediler. "Bir hayale karşılık, bir hayal var etmelisin." dediler. "Bir melek olsun dedim. Tulpar'imı hayal ettim. Pembe yanaklı, kumral, uzun boylu, beyaz tenli muhteşem güzel bir kadındı. Sonra görüntü değişti, o çirkin kadının görüntüsüde. Normal bir kadın görünümüne kavuştu. Ama gözleri... İnsanlarda o çeşit bir göz yoktur. Ceylan gözü gibiydi. Sonra, Tulparımı kullandım. Kadın çığlık atmaya başladı. Onu ilk gördüğüm görüntüsüne kavuştu. Üst kısmı insansı, yalnızca ayakları insan ayağıydı. Tulpar ordan çekildiğinde o yaratık- kadının sol bacağı kırılmış ve tuhaf bir açıyla öne doğru bükülmüştü. Çığlık atıyordu.

Yanlış yazmışım tulpar değil, yalnızca tulpa. Türk mitolojisindeki varlık türüne gitti aklım.