embriyo
Elit Üye
. Zihni Arındırmak
Zihinsel arınmayı sağlamak için kendinizle konuşun ve ta kalbinizden tanrıyla konuşmayı deneyin. Ona şikâyette ya da taleplerde bulunmayın. Zihninizin huzurlu olmasına izin verin ve beden bilincinin ötesine geçin. Tanrının bedensiz olduğu gibi siz de bedensiz (sübtil) olun, o zaman O’nunla diyalog kurabileceksiniz ve O, sizin kalpten gelen sesinizi duyarak, size yanıt verebilecektir.
∙ Çevrenize Mutluluk Verin
Ötekileri mutlu edeceğiniz şekilde onlara hizmet edin. “Bu senin”, “bu benim” şeklindeki sınırlarınızdan tümüyle özgürleşin. Başkalarının özelliklerinden (değerler ya da yetenekler kapsamında) etkilenmeyi bırakarak, onları o özellikleriyle takdir etmeyi öğrenin. Kendinizin ya da diğerlerinin zayıflıklarını görmek sizi umutsuzluğa düşürmesin ve asla kibre de kapılmayın. Başkalarına mutluluk verdiğiniz sürece ne kadar kolay mutlu olunabileceğini ve öyle de kalınabileceğini göreceksiniz.
∙ Hoşnut Olun
Hoşnutluk bir erdemdir ve bütün erdemler içerisinde en yüce olanıdır. Sürekli hoşnutluk içinde olabilmeniz, “şunu istiyorum, bunu istiyorum” şeklindeki düşüncelerinizden kurtulmayı öğrenmekle mümkündür. Tam ve bütün olduğunuzu hissedin ve düşünceleriniz dâhil, sahip olduğunuz her şeyi hakkını vererek kullanın ve görün; yaşamda gerçekten çok mutlu olmak nasıl bir şeymiş.
∙ Hafif ve Sade Olun
Buyurganlık, kıskançlık gibi huyları temizlemeyi öğrendikçe öfkeniz de ortaya çıkmamaya başlayacaktır ve işte o zaman hafiflersiniz. Ötekilerin bazı olayları/durumları iyi yönetemediğini gördüğünüz zaman bunu bir problem olarak addetmeyin; sükûnetle karşılayıp, kendiniz halletmeyi deneyin. Böylelikle iç huzurunuzu ve ilişkilerinizi de tehlikeye atmamış olursunuz. Kendiniz için doğru zamanlama yapmayı öğrenin ki; bu da size, ötekilere ilham olacak şekilde, düşünceleriniz, sözleriniz ve eylemlerinizin doğru zaman ve koşullarda ortaya çıkması özelliğini sağlayacaktır.
∙ Engelleri Önemsemeyin
Dikkatsizlik ve tembellik engellere (bahanelere) gereksinim duyar. Küçük şeyleri büyütmekten kaçının, ayrıca büyük olayları da küçük görerek, kendinizden uzaklaştırmaya çalışın. Kalbinizin kolay incinmesine ve üzüntülü düşüncelerin hemen yüzünüze yerleşmesine izin vermeyin. Kendinizi ruhsal sevgiyle “tam ve bütün” hale getirerek engel tanımayan (bahanesiz) birisi olabilirsiniz.
∙ Sabırlı Olun
‘Her ne olmuşsa iyidir, şu an ne olmaktaysa daha iyidir, her ne olacaksa çok daha iyi olacaktır’. Bu sözü aklınızın bir kenarında tutarsanız, size sabretmeniz konusunda yardımcı olacaktır. Zihninizi aşırı kullanmamayı öğrenin. Her şeye bir cevap bulmaktansa sadece gülümsemeyi deneyin. Bu, endişe ve gerginlikle kendinizi hasta etmekten kurtulmanın da yoludur.
∙ Dürüst ve Açık Sözlü Olun
Asla gerçeği dile getirmekten korkmayın. Korkusuz olun ve kinden, nefretten uzak durun. Yüreğinizde hiçbir şeyi saklamadan, bastırmadan sevgi ve alçakgönüllülükle her şeyi ifade edebilirsiniz. Kötü bir şey yaptığınızı düşünseniz bile onu gizleme ya da kötü hissetmekten kendinizi özgür kılın. Hatanızı kabullenme yönünde dürüst olmak, gelecekte aynı hatayı tekrarlamama noktasında dikkatli olmayı da sağlar. Böyle davranmak sizi hem kendinize hem başkalarına üzüntü verecek davranışlarda bulunmaktan koruyacaktır.
∙ Sürekli Huzurda Kalmayı Seçin
Huzur içindeki birisi, gülümseyen, neşeli bir yüzle, sade bir görünüşe sahiptir. Huzurlu kalabilme kapasitesini geliştirmek için, gerçek huzurun verdiği güce ve yoğunlaşma yeteneğine ihtiyacınız olacak. Gereksiz düşüncelerden özgürleşmeyi öğrenin ve zihninizi “gerçeğin ne olduğu” konusunda odaklanmaya yönlendirin; o zaman huzur halinde kalmanın kolaylığını göreceksiniz ve o zaman “gerçek huzur”u da tanımış olacaksınız.
∙ İlahi Işığın Temsilcisi Olun
İlahi olanı hatırladığımız, ışığın temsilcisi olduğumuz anda artık zihnimizde boş ve negatif düşüncelere yer yok demektir. Gereksiz, boş ve olumsuz düşünceler karanlığı çağırır; oysa güçlü ve olumlu düşünceler, ışığın taşıyıcısıdır. Ne yaparsak/ne ekersek, onun meyvesini yiyeceğiz. O zaman bize en çok meyveyi kazandıracak davranışlarda/eylemlerde bulunalım. Kendi dışımızdaki insanların da kendi iyi tutumları sonucundaki kazançlarını (meyvelerini) görmelerine yardım ederek, onları coşkulandırmanın yolunu öğrenelim. Kısaca, dalları taşıdığı meyvelerin ağırlığıyla eğilmiş ve ihtiyacı olan herkesi gölgesinden yararlandıran meyve dolu bir ağaç olalım.
∙ Tüm Haklarınıza Sahip Çıkın
Ruh, eylemlerini sergilemek için beden alır. Bununla birlikte, şimdi biz duyu organlarına (gördüklerimize, duyduklarımıza, hissettiklerimize, vb.) tabi olmuş durumdayız. Oysa onlar üzerindeki haklarımızı yeniden talep etmenin ve onların sınırlı arzularını devre dışı bırakmanın zamanı gelmiştir. Bağımlılıklar sizi yanlış eylemlere sürükleyecektir. Beden bilincinden kurtulun, tekrar “ruh bilinci”ne dönün, o zaman asla düşüncelerinizde zaaf yaşamayacaksınız. Sizi saygın yapacak olan budur.
Herkes için bu tür bir saygı duyarak, böylesi saf duygulara sahip olmanın özsaygınızı da nasıl geliştirdiğine tanık olacaksınız. Bu ruh bilincinin de gelişimidir. Kuruntular ve nefret size sevgi, saygı ve birlik duygusunu kaybettirecektir. O halde birisinin size bir kuyu kazdığını bilseniz bile dürüstlüğünüzü ve safiyane duygularınızı korumaya devam edin ve görün; Tanrı da sizi koruyacaktır.
Brahma Kumaris
Çeviri: Tuncay Sürücü
Zihinsel arınmayı sağlamak için kendinizle konuşun ve ta kalbinizden tanrıyla konuşmayı deneyin. Ona şikâyette ya da taleplerde bulunmayın. Zihninizin huzurlu olmasına izin verin ve beden bilincinin ötesine geçin. Tanrının bedensiz olduğu gibi siz de bedensiz (sübtil) olun, o zaman O’nunla diyalog kurabileceksiniz ve O, sizin kalpten gelen sesinizi duyarak, size yanıt verebilecektir.
∙ Çevrenize Mutluluk Verin
Ötekileri mutlu edeceğiniz şekilde onlara hizmet edin. “Bu senin”, “bu benim” şeklindeki sınırlarınızdan tümüyle özgürleşin. Başkalarının özelliklerinden (değerler ya da yetenekler kapsamında) etkilenmeyi bırakarak, onları o özellikleriyle takdir etmeyi öğrenin. Kendinizin ya da diğerlerinin zayıflıklarını görmek sizi umutsuzluğa düşürmesin ve asla kibre de kapılmayın. Başkalarına mutluluk verdiğiniz sürece ne kadar kolay mutlu olunabileceğini ve öyle de kalınabileceğini göreceksiniz.
∙ Hoşnut Olun
Hoşnutluk bir erdemdir ve bütün erdemler içerisinde en yüce olanıdır. Sürekli hoşnutluk içinde olabilmeniz, “şunu istiyorum, bunu istiyorum” şeklindeki düşüncelerinizden kurtulmayı öğrenmekle mümkündür. Tam ve bütün olduğunuzu hissedin ve düşünceleriniz dâhil, sahip olduğunuz her şeyi hakkını vererek kullanın ve görün; yaşamda gerçekten çok mutlu olmak nasıl bir şeymiş.
∙ Hafif ve Sade Olun
Buyurganlık, kıskançlık gibi huyları temizlemeyi öğrendikçe öfkeniz de ortaya çıkmamaya başlayacaktır ve işte o zaman hafiflersiniz. Ötekilerin bazı olayları/durumları iyi yönetemediğini gördüğünüz zaman bunu bir problem olarak addetmeyin; sükûnetle karşılayıp, kendiniz halletmeyi deneyin. Böylelikle iç huzurunuzu ve ilişkilerinizi de tehlikeye atmamış olursunuz. Kendiniz için doğru zamanlama yapmayı öğrenin ki; bu da size, ötekilere ilham olacak şekilde, düşünceleriniz, sözleriniz ve eylemlerinizin doğru zaman ve koşullarda ortaya çıkması özelliğini sağlayacaktır.
∙ Engelleri Önemsemeyin
Dikkatsizlik ve tembellik engellere (bahanelere) gereksinim duyar. Küçük şeyleri büyütmekten kaçının, ayrıca büyük olayları da küçük görerek, kendinizden uzaklaştırmaya çalışın. Kalbinizin kolay incinmesine ve üzüntülü düşüncelerin hemen yüzünüze yerleşmesine izin vermeyin. Kendinizi ruhsal sevgiyle “tam ve bütün” hale getirerek engel tanımayan (bahanesiz) birisi olabilirsiniz.
∙ Sabırlı Olun
‘Her ne olmuşsa iyidir, şu an ne olmaktaysa daha iyidir, her ne olacaksa çok daha iyi olacaktır’. Bu sözü aklınızın bir kenarında tutarsanız, size sabretmeniz konusunda yardımcı olacaktır. Zihninizi aşırı kullanmamayı öğrenin. Her şeye bir cevap bulmaktansa sadece gülümsemeyi deneyin. Bu, endişe ve gerginlikle kendinizi hasta etmekten kurtulmanın da yoludur.
∙ Dürüst ve Açık Sözlü Olun
Asla gerçeği dile getirmekten korkmayın. Korkusuz olun ve kinden, nefretten uzak durun. Yüreğinizde hiçbir şeyi saklamadan, bastırmadan sevgi ve alçakgönüllülükle her şeyi ifade edebilirsiniz. Kötü bir şey yaptığınızı düşünseniz bile onu gizleme ya da kötü hissetmekten kendinizi özgür kılın. Hatanızı kabullenme yönünde dürüst olmak, gelecekte aynı hatayı tekrarlamama noktasında dikkatli olmayı da sağlar. Böyle davranmak sizi hem kendinize hem başkalarına üzüntü verecek davranışlarda bulunmaktan koruyacaktır.
∙ Sürekli Huzurda Kalmayı Seçin
Huzur içindeki birisi, gülümseyen, neşeli bir yüzle, sade bir görünüşe sahiptir. Huzurlu kalabilme kapasitesini geliştirmek için, gerçek huzurun verdiği güce ve yoğunlaşma yeteneğine ihtiyacınız olacak. Gereksiz düşüncelerden özgürleşmeyi öğrenin ve zihninizi “gerçeğin ne olduğu” konusunda odaklanmaya yönlendirin; o zaman huzur halinde kalmanın kolaylığını göreceksiniz ve o zaman “gerçek huzur”u da tanımış olacaksınız.
∙ İlahi Işığın Temsilcisi Olun
İlahi olanı hatırladığımız, ışığın temsilcisi olduğumuz anda artık zihnimizde boş ve negatif düşüncelere yer yok demektir. Gereksiz, boş ve olumsuz düşünceler karanlığı çağırır; oysa güçlü ve olumlu düşünceler, ışığın taşıyıcısıdır. Ne yaparsak/ne ekersek, onun meyvesini yiyeceğiz. O zaman bize en çok meyveyi kazandıracak davranışlarda/eylemlerde bulunalım. Kendi dışımızdaki insanların da kendi iyi tutumları sonucundaki kazançlarını (meyvelerini) görmelerine yardım ederek, onları coşkulandırmanın yolunu öğrenelim. Kısaca, dalları taşıdığı meyvelerin ağırlığıyla eğilmiş ve ihtiyacı olan herkesi gölgesinden yararlandıran meyve dolu bir ağaç olalım.
∙ Tüm Haklarınıza Sahip Çıkın
Ruh, eylemlerini sergilemek için beden alır. Bununla birlikte, şimdi biz duyu organlarına (gördüklerimize, duyduklarımıza, hissettiklerimize, vb.) tabi olmuş durumdayız. Oysa onlar üzerindeki haklarımızı yeniden talep etmenin ve onların sınırlı arzularını devre dışı bırakmanın zamanı gelmiştir. Bağımlılıklar sizi yanlış eylemlere sürükleyecektir. Beden bilincinden kurtulun, tekrar “ruh bilinci”ne dönün, o zaman asla düşüncelerinizde zaaf yaşamayacaksınız. Sizi saygın yapacak olan budur.
Herkes için bu tür bir saygı duyarak, böylesi saf duygulara sahip olmanın özsaygınızı da nasıl geliştirdiğine tanık olacaksınız. Bu ruh bilincinin de gelişimidir. Kuruntular ve nefret size sevgi, saygı ve birlik duygusunu kaybettirecektir. O halde birisinin size bir kuyu kazdığını bilseniz bile dürüstlüğünüzü ve safiyane duygularınızı korumaya devam edin ve görün; Tanrı da sizi koruyacaktır.
Brahma Kumaris
Çeviri: Tuncay Sürücü