Benim deneyimlerim oldu ve açıkcası benzer şeyleri yaşamış birilerinin yazdıklarıma yorum yapmasını çok istiyorum; malum, cevapları bulmak zor...
Bir sürü küçük şeyler hissetmişimdir; bir yere yakınlık, birini daha önce tanışmış gibilik, bir anda bilmediğim bir yerdeymişim gibi enerjiler alma... Ama size sadece elle tutulur iki şeyden bahsedeceğim; "anı" diyemediğim için "şey" diyorum. İkisini de internetten bulduğum bir "kendi kendine hipnoz (ya da regresyon mu desem)" kaydını dinlereyek gördüm.
İlk elle tutulur deneyimim... Annemle çok kavga ederdik, hala da arada ediyoruz. Bir gün yine bir kavga sonrası evde kimse yok. Açtım regresyonu, uzandım koltuğa... Söylenenleri dinliyor ve uyguluyorum, sonra geçmişe gitme kısmına geldik, "istersen yaşadığın bir sorunun nedenini de düşünebilirsin" diyor telkini veren kişi... Ben de öyle yaptım, annemle yaşadığım sorunların nedenini görmek istedim. Ve bir an içinde gördüklerim:
Aklıma gelen tarih ve mekan 1409, Fransa... (Fransa'ya da hiç merakım yoktur, "seni götürelim" deseler üşenirim, o derece...

)
Kale gibi bir yerin içindeyim; bomboş bir odadayım, yani boş gözüküyor. Odanın duvarlarını, çevre odalarında neler olduğunu, bahçeye nasıl çıkacağımı, bahçenin yeşil kırlarını, hepsini görüyorum (zihnimin içinde biliyorum). Sadece önümde kocaman bir sepet var, hasır gibi... İçinde yeşil, kırmızı elmalar var. Sonra içeri bir kadın giriyor, 25 yaş civarlarında, kısa boylu... Elinde yine elma dolu bir sepet var, kolunda da yanılmıyorsam bir havlu... Bana gelip kızgın ve kıskanç bir şekilde ters ters konuşuyor. Erkek miyim, kadın mıyım bilemiyorum bu arada... Ben de "ne diye kıskançlık yapıyor ki bu kadın, ne var kıskanacak" diyorum. Annem olarak gördüğüm kadınla da pek yakın değiliz. Daha çok bir yerin iki çalışanı gibiyiz... O iç işlere, bense dış işlere bakıyorum gibi... Sonra fark ediyorum; hasta biri var, hatta bizim bulunduğumuz odadan onun kaldığı odaya çıkan dönen merdivenli, dar, kule gibi bir yer var. Bu kadın bana olan kıskançlığını o kişi yüzünden yapıyor ve ben bunu fark ettiğimde de yine "ne var ki kıskanacak?" diyorum... Bu bahsettiğim hasta kişiyi düşündüğümde de bu hayatımdaki kardeşim geldi aklıma. İlginçtir ama annemle aramızda şu yaşadığımız gün bile aynı bu durum var. Sürekli olduk olmadık nedenlere kardeşimi korur, onu kıskandığımı düşünür falan... Üstelik 25 yaşında da bir insanım, kardeş kıskançlığı yaşlarımı çoktan geçtim. Ve bugün bile annemin bu yaptıklarına aynen geçmişteki gibi yaklaşıyorum, anlayamıyorum; tavırları bana çok gereksiz geliyor. Hiç umrumda da değil açıkcası; bu gördüklerim gerçekse, burda dersini alması gereken kişi ben değilim, orası kesin... Ama bugün yaşananlara bu kadar paralel bir sözde geçmiş görmek kafamı karıştırıyor, zihnimin oyunu olması muhtemel geliyor bana...
Gelelim ikinci ve beni en dumura uğratan deneyimime... Bu anlatacağım regresyondan birkaç gece önce mi bir gece önce mi ne rüya gördüm. Gayet sıradan bir köyde, gayet sıradan bir kadınım... Hemen arkamda evim olduğunu biliyorum ama görmüyorum. Önümde insanlar bir telaş içinde hızlı hızlı yürüyorlar. Bir ata binmek üzere olan bir adam var. (Bundan sonra yazacağım kısımları rüyamda görmem bir an sürdü, yani aslında görmedim ama öyle olduğunu biliyorum) Adamın yanına gittim; gideceği yere gitmemesi için onu ikna etmeye çalıştım. Hiç umrunda olmadı, yüzüme bile bakmadı... Uyandığım zaman gördüğüm aşağı yukarı 10 rüya arasında (çok rüya görürüm) son sıradaydı bu rüya benim için. Hatta hiç bir önemi olmayan "nerden girmiş bilinçaltıma" dediğim bir şey... Çünkü rüyalarım fantastiktir, günlük, sıradan bir hayatı hiç denecek kadar az görürüm.
Sonra yine bir regresyona yattım. Benim içimde nedenini bilmediğim bir yara vardır; insanlarının görünüşüyle, aksanıyla, meşhur ensturmanıyla... İskoçya... O gün de bunu soru olarak seçtim kendime, regresyonu dinledim, geçmiş hayatları göreceğim yere gelince "Neden gayda sesi duyunca çok üzülüyorum?" dedim. (Bu arada bugünlerimde yaşadığım gerçek bir olay var, onu da yazının sonunda yazacağım sizlere) Ve ondan sonra bir vizyon gördüm; gördüğüm rüyanın aynısı, arkamda yine evim var (evde tek yaşıyorum sanırım, yaşımda 30 civarı). Bu defa farklı bir açıda duruyorum, önümde hafif bir tepe var, o tepede dört tane adam gördüm. Biri resmi kıyafetli takım elbiseli bir adam, arabayla gelmiş. Adamın kafasında Charlie Chaplin'in giydiği şapkalar gibi bir şapka var (adını bilmiyorum). Karşısında üç tane adam var, bulunduğum köyden... Ortada duran adam, rüyamda gördüğüm adam ve onu görür görmez şunu düşündüm. Yani bugün sahip olduğum beynimin içinde düşündüm ama ben düşünmedim...

"Onun çalışını seviyorum." Tabi bu düşüncenin şokunun üzerine hemen ayıldım "Ne oldu öyle, ne düşündüm, ben mi düşündüm..." Sonra gördüklerimin devamını görmek için yine yattım, zorladım kendimi, zorladım, zorladım... Baktım bir şey göremeyeceğim, "Bari rahatlayayım, sakin bir şekilde bitireyim seansı" dedim. Ve rahatladığım gibi yine bir görüntü... Gece, hava karanlık... Bir evin önündeyim, 2-3 merdiven basamağı var, adam da önümde... Basamaklara oturmuş birbirimize bakıyoruz (sanırım öncesinde bir şey konuşuyorduk). Eliyle yanağımı okşuyor, ben de avucunda bir yeri öpüyorum. İşte ne olduysa o an oldu... Yattığım yerden beynime sanki bilgiler hücum etti; müthiş bir enerji hissettim. İçimde bir taraf "Tabi ya... Nasıl unuturum?" diyordu. Onun elini öpmeyi severdim, çok sık da tekrarlardım. Dudaklarımda bıraktığı hissi bile hatırlıyorum, elinin yüzeyini hatırlıyordum. Birkaç gün boyunca bu gördüklerimin gerçek bir anı olduğuna inandım. Sonra zaman geçtikçe emin olamamaya başladım...
Bugünümden bir olay anlatacağım demiştim sizlere... Birkaç sene önce bir arkadaşımla Yerebatan Sarayı'na gittik... Biz o caddede yürürken bir adam gayda çalmaya başladı. Anlatamam yaşadıklarımı; öyle bir üzüldüm ki... Titremeye başladım, yerimde duracak gücüm yoktu, duvara yaslandım, ağlayacak gibiydim... Hatta caddenin karşısındakiler bile dönmüş bana bakıyordu...

O gün bugündür ara sıra hep giderim o taraflara ama o gaydacıyı bir daha görebilmişliğim yok. Hayatımda dinlediğim ilk ve tek canlı gayda oldu.
Bu arada bir şey daha anlatayım (bayağı da bir yaşadığım varmış bu konuda...

)
Bir gün, bu anlattığım regresyondan daha önce bir gün gece yatağımda yatıyorum; görünüşte uyuyorum. Ama beynim harıl harıl çalışıyor. İskoç Galcesinden İngilizceye çeviri yapıyorum. Cümleler uçuşuyor... Sonra bir yerde bir hata yaptım çeviride... "Bir dakika yahu, orası o şekilde olmaz." dedim ve o dikkat dağılması ile uyandım. Uyandığımda aval aval yatakta oturdum; hatırladığım kelimeler arasında Türkçe bir şey arıyordum ve dehşete düşerek Türkçeye değil, İngilizceye çeviri yaptığımı fark ettim... (Normal de tabi ki İskoç Galce'si bilmiyorum.)
Sonra yine o gün, bir önceki gün müydü hatırlayamıyorum... Rüyamda yine bu uyur-düşünür haldeyim... Aklımdaki başlık "İngiltere ve Biz..." İşlerin gerçekte ne kadar farklı yürüdüğünü ama bir yandan da aynı ülke olduğumuzu düşünüyorum... Hukuksal işler sanki komple farklı gibi... Açıkcası İngiltere bana çok da uzaktı, ama aynı ülke olduğumuz için bir o kadar da yakın... Sonra yine uyandım, orda da dikkatimi bir şey dağıttığı için uyanmıştım ama onun ne olduğunu artık hatırlamıyorum. Tabi yine dehşet içinde uyandım,
"İngiltere ve Biz" mi? Biz İngiltere ile ne zaman aynı ülke olduk, arada koskoca bir Avrupa kıtası var diye şok içinde düşünüyorum. Kendime gelmem ve "biz" den kastımın Türkiye olmadığını anlamam birkaç saniye sürdü...
Daha anlatacak başka şeyler de vardır ama en önemlileri bunlar... Fikirlerinizi benimle paylaşırsanız gerçekten çok sevirim, başkalarının yorumlarına ihtiyacım var. Gerçek hayatımda bunları çok az kişiye anlatabildim, onlardan da iyi ya da kötü tatmin edici bir yorum alamadım. Gerçeğin ne olduğunu bilmeye ihtiyacım var, hayatın perde ötesini bilmeye... Arayış içinde biriyim, evet ama bu arayış kelimesini lütfen kötü anlamda değerlendirmeyin. Herkesin inançları birbirinden farklı olabilir. Benim inancım sizinkine uymayabilir. Ben emin olma peşindeyim. Bulacağım şey her ne olursa olsun; ister bu hayatın ötesi olmasın, ister olsun. Öğretilenlere ya da ezberletilenlere inanmayı 8 yıl önce bıraktım. Doğruluğunu kendim bilebileceğim şeyin peşindeyim. O yüzden olumlu olumsuz her bir yorumunuz çok önemli benim için. Anlattıklarım hakkında ne düşünüyorsunuz?