MarlaSinger
Kayıtlı Üye
R harfi ingilizce reptile kelimesinden geliyor: Yani sürüngen.
İnsanoğlunun beyninin altında yer alan "beyin sapı", sürüngen dönemimizden genetik izler taşımakta.
Hiyerarşi ve sahip olma duygularımızın kaynağı burada. Aynen dinozorlardaki ya da timsahlardaki gibi Ben senden üstünüm!" kavgaları ve "Burası benim çöplüğüm!" mücadeleleri veriliyor.
Belalı bir dünyada yaşıyoruz.
İnsanlar durmadan birbirini öldürüyor, savaşlarda kitleler imha ediliyor, kafalar koparılıyor, çoluk çocuk paramparça ediliyor.
İnsanlık tarihimiz şimdiden iki büyük dünya savaşı, ölüm kampları, atom bombalan gördü
Arthur Köstler, "modern tarihin miladını 6 Ağustos 1945 olarak belirlemeliyiz" diye yazmıştı. çünkü bu tarihte insanoğlu ilk defa bir kitleyi imha etti!"
Köstler, atom bombasının ilk kullanımını, modern barbarlığın miladı olarak belirliyor ve bundan son derece acı duyuyordu.
Zaten vicdan acısı yüzünden ve insanoğlunun delirdiğine inandığı için de yaşamına son verdi.
Bu dünyanın ve insanoğlunun saçmalığına daha çok dayanamadı.
İnsanlık tarihi hayvanları canlı canlı yemekle kahramanlık gösterdiğini sanan canavarlar da gördü; ki bu bir "tür bozulması dır.
Demek ki insanoğlu Köstler'in inandığı gibi, beynindeki bir gelişme bozukluğu yüzünden delirmiş durumda.
Bir de sürüngenlikten kurtulma mücadelesi verenler var.
İnsanoğlu, beyin sapındaki ilkel sürüngen içgüdülerini, hiyerarşi ve sahip çıkma mücadelelerini, neo cortex denilen, gelişmiş beyin yapısındaki bilgiyle, kültürle, inançla aşmaya çaba gösteriyor.
Bilim, kültür, felsefe ve inanç tarihi, aslında bu çabanın görkemli geçmişini oluşturuyor.
Bir anlamda insanın insan olma mücadelesi.
Tasavvuftaki "nefsi yenme, benlikten kurtulma" kavramını böyle anlamak mümkün.
Bu çağda da sürüngen ya da insan olma arasında tercih yapmak zorundayız.
Carl Sagan
İnsanoğlunun beyninin altında yer alan "beyin sapı", sürüngen dönemimizden genetik izler taşımakta.
Hiyerarşi ve sahip olma duygularımızın kaynağı burada. Aynen dinozorlardaki ya da timsahlardaki gibi Ben senden üstünüm!" kavgaları ve "Burası benim çöplüğüm!" mücadeleleri veriliyor.
Belalı bir dünyada yaşıyoruz.
İnsanlar durmadan birbirini öldürüyor, savaşlarda kitleler imha ediliyor, kafalar koparılıyor, çoluk çocuk paramparça ediliyor.
İnsanlık tarihimiz şimdiden iki büyük dünya savaşı, ölüm kampları, atom bombalan gördü
Arthur Köstler, "modern tarihin miladını 6 Ağustos 1945 olarak belirlemeliyiz" diye yazmıştı. çünkü bu tarihte insanoğlu ilk defa bir kitleyi imha etti!"
Köstler, atom bombasının ilk kullanımını, modern barbarlığın miladı olarak belirliyor ve bundan son derece acı duyuyordu.
Zaten vicdan acısı yüzünden ve insanoğlunun delirdiğine inandığı için de yaşamına son verdi.
Bu dünyanın ve insanoğlunun saçmalığına daha çok dayanamadı.
İnsanlık tarihi hayvanları canlı canlı yemekle kahramanlık gösterdiğini sanan canavarlar da gördü; ki bu bir "tür bozulması dır.
Demek ki insanoğlu Köstler'in inandığı gibi, beynindeki bir gelişme bozukluğu yüzünden delirmiş durumda.
Bir de sürüngenlikten kurtulma mücadelesi verenler var.
İnsanoğlu, beyin sapındaki ilkel sürüngen içgüdülerini, hiyerarşi ve sahip çıkma mücadelelerini, neo cortex denilen, gelişmiş beyin yapısındaki bilgiyle, kültürle, inançla aşmaya çaba gösteriyor.
Bilim, kültür, felsefe ve inanç tarihi, aslında bu çabanın görkemli geçmişini oluşturuyor.
Bir anlamda insanın insan olma mücadelesi.
Tasavvuftaki "nefsi yenme, benlikten kurtulma" kavramını böyle anlamak mümkün.
Bu çağda da sürüngen ya da insan olma arasında tercih yapmak zorundayız.
Carl Sagan