Daima merak konusu olan ve tamamen açıklanmadıkça olacak olan Piramitlerin Gerçekte ne amaçla kullanıldığını merak ediyorsanız bu başlığı mutlaka okumanızı tavsiye ederim .
Piramitlerin En büyüğü olan 'Keops' piramidi İlk yapıldığında ve bizim Antik dediğimiz çağlarda Çok kullanışlı bir 'elektirik' üreticisiydi.
Keops Piramidinin en uçunda Süper iletken olan Altın bir kaplama bulunuyordu.En iyi iletken olan altın piramidin en uçunda elektriği sorunsuz bir şekilde iletmek için kaplıydı. Piramitlerin yapımında kullanılan Granit taşı ise iletken olup içindeki maddelerde radyoaktif özellikler taşır.
Granit tabakasının altında kireç taşı adı verilen tabaka bulunmaktadır Kireç taşıbilindiği üzere iletken bir maddedir ara tabakalardaysa yalıtkan olan harçlar kullanılmıştır.Ve piramidin altında derin su kanalları bulunur bu su kanalları Nil nehrine kadar uzayıp giderdi.Ve en önemli noktalardan biri olan "Ahit Sandığı" piramidin tam ortasına sukanallarının üzerine yerleştirilmiştir. Ahit sandık piramidin en uç noktasına kadar uzanacak şekilde dik bir açı ile yerleştirilmiştir.Bu sandığın içini ancak O altın çağ adı verilen dönemde piramitte yaşayan büyük firavun tarafından özel giysiler giyip açabilirdi.Temizlemek için dahi olsa Ahit sandığın bulunduğu odaya hiç kimse özel kıyafet giymeden yaklaşamazdı .Ahit sandığın içinde ne olduğu da bilinmemektedir .
Sandığın kendisi yüksek derecede radyasyon sağlıyordu.
Ahit sandık daha sonra Kaçırılmış ve kaçıran kişilere hastalık ve ölüm getirmişti.Çünkü onlar çıplak eller ve vucutlarda onu taşımaya çalışmış ve onun yanında fazla duruşlardı . Sandığa yaklaşanlar bir iki saatte hastalanıyor ağır ağrılar çekiyor vucutlarının her yerinde büyük yaralar çıkıyor ve derhal ölüyorlardı.Sandığı geri yollayarak bu durumdan kurtuldular Ancak onu lânetli ilan ettiler Çünkü asıl sebebin 'radyasyon'oldugunu asla bilemezlerdi.
Şuan Ahit sandık tam anlamıyla kayıptır.Vatikan Kilisesi'nde olduğu söylenen sandık aslında kayıptır.Zaten kayıp olmasaydı büyük felaketler getirebilirdi.Ancak kaybolduğu zamana kadar olan sürede sandığı incelemişler ve nasıl bu sekilde elektrik sağladığını bulmuşlar ise o zaman muhtemelen teknolojinin bu denli ilerlemesi sağlanmıştır.
Çünkü bu şekilde antik Mısır medeniyeti kablosuz elektrik ile aydınlanmaktaydı.Mısır hiyeroklif yazılarında da bu bilgiye yer verilmiştir.Ayrıca helikoptere benzeyen araçlar da çizilmiştir.Kimisi disk biçiminde kimisinde ise bizimkilere benzer şekillerde araçlar kullandıkları bilinmektedir.Bu araçları her gören ilk önce dünya dışı yaşam formu benzetmesi yapmaktadır Ancak kimse dünya dışı yaşam formlarının sayesinde gelişmiş bir medeniyet olduklarını düşünmek istememiştir.Belki sonları büyük bir felaket ile geldiği için olabilir .Ancak bu gerçeği değiştirmez .Zamanında bizden daha teknolojik yaşayan medeniyetler vardı.Bu değişmez gerçektir.Ve bizlerinde gelişmesinde bu medeniyetlerden kalan bilgi kırıntıları büyük rol oynar.Hala daha piramitler ile ilgili teoriler sunulmaktadır Genellikle elektrik yaratmasını yalanlar niteliktedir.Bunun nedeni insanları gercek olmayan fikirlere oyalamalarıdır.
ABD ve İsrail ortak yapım büyük silah HAARP ı duymuşsunuzdur Bu kocaman küre de bu piramitler gibi iletken yalıtkan iletken yalıtkan malzemelerce yapılmış olup ortasındaki malzemenin ahit sandığı yada buna benzer bir madde olduğu kesindir HAARP Da tıpkı piramitlerin altındaki su kanalları olmadan bir hiçtir.Bu büyük devasa küre birbirine paralel düzlemde oturtulup suyun üzerinde durmaktadır.HAARP ile iklimlerin kontrol edilmesine Bulutların renginin değiştirilmesine ya da fırtınalar oluşturup ses yaratmaya deprem,sel,gb felaketler yapmasına kadar bir çok negatif etkileri vardır.Piramitler o dönemlerde de böyle heybetli olduklarına göre sadece elektrik kaynağı değil aynı zamanda hava değişikliği olarak da kullanılmaktaydı.Bu kadarı bize yeter ancak umuyoruz ki teknoloji gelişirken kötüye değil iyiye kullanılsın Aksi olursa elbetteki bunu önleyecek seviyedeki bedenli bedensiz enerjiler olacaktır Dünyamızı korumak için ve insanlığımızı korumak için Başka enerjilere ihtiyacımız olmaması dileğiyle Ne yazıkki insanın en büyük dostu insan değildir.Hoşçakalın
Piramitlerin En büyüğü olan 'Keops' piramidi İlk yapıldığında ve bizim Antik dediğimiz çağlarda Çok kullanışlı bir 'elektirik' üreticisiydi.
Keops Piramidinin en uçunda Süper iletken olan Altın bir kaplama bulunuyordu.En iyi iletken olan altın piramidin en uçunda elektriği sorunsuz bir şekilde iletmek için kaplıydı. Piramitlerin yapımında kullanılan Granit taşı ise iletken olup içindeki maddelerde radyoaktif özellikler taşır.
Granit tabakasının altında kireç taşı adı verilen tabaka bulunmaktadır Kireç taşıbilindiği üzere iletken bir maddedir ara tabakalardaysa yalıtkan olan harçlar kullanılmıştır.Ve piramidin altında derin su kanalları bulunur bu su kanalları Nil nehrine kadar uzayıp giderdi.Ve en önemli noktalardan biri olan "Ahit Sandığı" piramidin tam ortasına sukanallarının üzerine yerleştirilmiştir. Ahit sandık piramidin en uç noktasına kadar uzanacak şekilde dik bir açı ile yerleştirilmiştir.Bu sandığın içini ancak O altın çağ adı verilen dönemde piramitte yaşayan büyük firavun tarafından özel giysiler giyip açabilirdi.Temizlemek için dahi olsa Ahit sandığın bulunduğu odaya hiç kimse özel kıyafet giymeden yaklaşamazdı .Ahit sandığın içinde ne olduğu da bilinmemektedir .
Sandığın kendisi yüksek derecede radyasyon sağlıyordu.
Ahit sandık daha sonra Kaçırılmış ve kaçıran kişilere hastalık ve ölüm getirmişti.Çünkü onlar çıplak eller ve vucutlarda onu taşımaya çalışmış ve onun yanında fazla duruşlardı . Sandığa yaklaşanlar bir iki saatte hastalanıyor ağır ağrılar çekiyor vucutlarının her yerinde büyük yaralar çıkıyor ve derhal ölüyorlardı.Sandığı geri yollayarak bu durumdan kurtuldular Ancak onu lânetli ilan ettiler Çünkü asıl sebebin 'radyasyon'oldugunu asla bilemezlerdi.
Şuan Ahit sandık tam anlamıyla kayıptır.Vatikan Kilisesi'nde olduğu söylenen sandık aslında kayıptır.Zaten kayıp olmasaydı büyük felaketler getirebilirdi.Ancak kaybolduğu zamana kadar olan sürede sandığı incelemişler ve nasıl bu sekilde elektrik sağladığını bulmuşlar ise o zaman muhtemelen teknolojinin bu denli ilerlemesi sağlanmıştır.
Çünkü bu şekilde antik Mısır medeniyeti kablosuz elektrik ile aydınlanmaktaydı.Mısır hiyeroklif yazılarında da bu bilgiye yer verilmiştir.Ayrıca helikoptere benzeyen araçlar da çizilmiştir.Kimisi disk biçiminde kimisinde ise bizimkilere benzer şekillerde araçlar kullandıkları bilinmektedir.Bu araçları her gören ilk önce dünya dışı yaşam formu benzetmesi yapmaktadır Ancak kimse dünya dışı yaşam formlarının sayesinde gelişmiş bir medeniyet olduklarını düşünmek istememiştir.Belki sonları büyük bir felaket ile geldiği için olabilir .Ancak bu gerçeği değiştirmez .Zamanında bizden daha teknolojik yaşayan medeniyetler vardı.Bu değişmez gerçektir.Ve bizlerinde gelişmesinde bu medeniyetlerden kalan bilgi kırıntıları büyük rol oynar.Hala daha piramitler ile ilgili teoriler sunulmaktadır Genellikle elektrik yaratmasını yalanlar niteliktedir.Bunun nedeni insanları gercek olmayan fikirlere oyalamalarıdır.
ABD ve İsrail ortak yapım büyük silah HAARP ı duymuşsunuzdur Bu kocaman küre de bu piramitler gibi iletken yalıtkan iletken yalıtkan malzemelerce yapılmış olup ortasındaki malzemenin ahit sandığı yada buna benzer bir madde olduğu kesindir HAARP Da tıpkı piramitlerin altındaki su kanalları olmadan bir hiçtir.Bu büyük devasa küre birbirine paralel düzlemde oturtulup suyun üzerinde durmaktadır.HAARP ile iklimlerin kontrol edilmesine Bulutların renginin değiştirilmesine ya da fırtınalar oluşturup ses yaratmaya deprem,sel,gb felaketler yapmasına kadar bir çok negatif etkileri vardır.Piramitler o dönemlerde de böyle heybetli olduklarına göre sadece elektrik kaynağı değil aynı zamanda hava değişikliği olarak da kullanılmaktaydı.Bu kadarı bize yeter ancak umuyoruz ki teknoloji gelişirken kötüye değil iyiye kullanılsın Aksi olursa elbetteki bunu önleyecek seviyedeki bedenli bedensiz enerjiler olacaktır Dünyamızı korumak için ve insanlığımızı korumak için Başka enerjilere ihtiyacımız olmaması dileğiyle Ne yazıkki insanın en büyük dostu insan değildir.Hoşçakalın