"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Parayı Altına Cevirin.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İnanc.
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Yorumlara bakıyorum da sonu hep ''-mış , -miş'' ile biten cümleler kuruluyor. Sanırım bunun adı birşeye dolaylı yollardan körü körüne inanmak oluyor.
Milyonlarca hikaye var ve %99'undan fazlası gerçekleri yansıtmamaktadır. Gerçek olay olsa bile aynı ''Türeyiş Destanı, Ergenekon Destanı'' gibi bir hikayeye dönüşmektedir.
 
Arkadaşlar böyle birşey her insan için geçerli olsa. Kimse çalışmaz, herkes bu yolla altın yapar zengin olurdu. Fakat kimse çalışmadığı içinde üretim olmaz elimizdeki altınla alacak hiç birşey bulamazdık buda şimdikinden daha kötü bir duruma geçmemize sebep olurdu.
 
Ben bu işi hocama sordum yapılıyor dedi ama 3-4 ay kendini bir yere kapatıp çalışmak lazım diyor bence akıllı işi değil
 
simya deniyo bildigim kadarıyla buna gümüşü bakırı ve başka madenleri altına çevirebiliyomuş bazı alimler inanç meselesi
 
ya arkadaşlar bende yazıyı yeni okudum parayı değil kağıdı altın yapıyorlar amaaa çooook büyük bir özveri gerekiyor sıkı bir oruç ve ibadet faslı var biz beş vakiti ramazanı zor tutuyoruz
 
Ben denedim ama daha değişiğini yaptım 40 boş şişe aldım,40 göle gittim 40 şişenin içine 3/4 ünü doldurucak şekilde su koydum sonra 40 tane kurbağa yakaladım 40 kurbağanın kanını 40 şişenin içine 1/4 lik kalan kısmı doldurmak için kullandım sonra sabah vakti 40 gün boyunca yüzümü bu şişelerle yıkadım 40.gün tek şişeyle banyo yaptım ve artık dokunduğum her şey altın oluyor.Heheheh :D


Bence hiç komik değil arkadaşım eğlenmek istiyorsan keyifhane bölümünde eğlen bu bölümler ciddiyet ister.
 
para ıcın calısacagına manevıyat ıcın calıssa ALLAH cc rızgını ıyıce genısletır yolunu acar bereketı artırmak ıcın normal ınsanların yapacagı seyler var ama bu ıs manevıyat ıster kuvvetlı ıman ıster her ınsanın harcı deıl 5 gun yapsa cayar zaten :)
 
duanın okunusunu yazabılrımısınız.. şeddeleri olmadıgı için okumakta zorlanıyorum... demek lazım..
 
Uygulama gerçek olsa bile iyi niyetli insanlar için geçerli bir uygulamadır kesinlikle. Aksi halde Kağıdı altına çevirip ramazan-ı şerif harici zamanlarda bozdurup taksimde v.s eğlenmeyi düşünenler de yapsa bunu kabul olmaz heralde olursada bence o altın o kişinin başına bela olur.

" Ozamanın geçerli Akçesi " demek isterken günümüz çeyrek, yarım, tam altın ve atalira gibi şekillerde mi kes demek istiyo anlamadım ?
 
Bakınız efendim bu konuda şöyle bir yazı vardı...

Hz.Mevlana ve Simya

Bedreddin-i Tirmizi adında biri vardı.
Simya ile uğraşır, yani altın yapardı.

Mevlana’nın ismini, birinden duydu bu zat.
Ziyaret etmek için Konya’ya geldi bizzat.

Oğlu Sultan Veled'in evine gitti önce.
Ve niçin geldiğini arz eyledi şöylece:

Dedi: (Ben simyagerim, altın elde ederim.
Hazret-i Mevlana’yı ziyarettir dileğim.

Ayrıca, yapacağım altından, her gün biraz,
Talebeleri için, edeceğim ona arz.)

Sultan Veled, güzelce dinledi kendisini.
O akşam, pederine arz eyledi hepsini.

Hiçbirşey buyurmadı Mevlana da cevaben.
Ertesi gün, o zatın evine gitti hemen.

Kapısını çalıp da girdiğinde evine,
Baktı, altın yapmakla uğraşıyor o yine.

Bedreddin, Mevlana’nın görünce geldiğini,
İltifatlar ederek karşıladı kendini.

Ona gösterdiyse de böyle ilgi, iltifat,
Onda, meslek icabı bir gurur vardı fakat.

Zira o, mesleğini çok üstün biliyordu.
Bunu, yalnız kendisi yapar zannediyordu.

Mevlana hazretleri, üstün firasetiyle,
Onun düşündüğüne vakıf oldu ayniyle.

Kurtarmak gayesiyle onu bu gururundan,
Paslı bir demir görüp, istedi onu bundan.

Bedreddin, o demiri alıp arz ettiğinde,
Aniden altın oldu Mevlana'nın elinde.

Bu nasıl olur? diye düşünürken pek derin,
Mevlana hazretleri, buyurdu: (Ey Bedreddin!

Bu, gayet kolay iştir, niçin şaşırıyorsun?
Altın elde etmeyi bir şey mi sanıyorsun?

Sen simya ilmi ile yaparsın bunu, ancak,
Ahirette, bu sana fayda sağlamayacak.

Bu ilim, ahirette hiç yaramaz işine.
Girmene mani olmaz Cehennem ateşine.

Çünkü sırf bu dünyada iş görür bu marifet.
Dünyada kalır yine, öldüğünde akıbet.

Sen bu gün meşgul ol ki, bir simya ilmi ile,
Ölürsen, ahirete o da gelsin seninle.)

O bir şey anlamayıp, eyledi ki ona arz:
(Efendim, o simya'yı anlatın bana biraz.)

Buyurdu: (Ey Bedreddin, ilim, amel ve ihlas,
Bu üçüne kavuş ki, bunlardır simya esas.

Eğer atabilirsen kalbinden masivayı,
Elde etmiş olursun işte asıl simyayı.)

Bedreddin, ihlas ile bağlanıp Mevlana'ya,
Kavuştu çok geçmeden, bu hakiki simyaya.
(ALINTIDIR)
 
Denemek bu kadar basit olmasa gerek Geçmiş zmanda Kadıköy de eski bir cami hocası cuma namazı için toplanmış cemaate vaiz veriyor Allah C.C. herşeye kadirdir diyor ve bu konuda açıklamalarda bulunuyor ve sonunda Besmeleyle ve kabden inanarak Allah'a sığınan bir insan adımını burdan attığı gibi boğazı yürüyerek geçer diyor tabi bunu mecaz olarak söylüyor hoca gel zman git zaman o cuma namazında bulunan bir kalbi temiz kişi hocanın yanına selam vererek yanaşıyor hocam diyor Allah sende razı olsun o gün seni dinledim ve öğrendiğim gibi uyguladım çok büyük zahmetten kurtuldum karşıya geçmek çok zahmetli idi geçincede bir hayli yolum vardı eve varmak çok büyük eziyetti benim için ama artık çok kısa zmanda eve varıp her işimi görüyorum diyor hoca şaşırıp soruyor nasıl yani arkadaş?? adam hocayı alıp hergün denize girdiği bölgeye gidip hadi hocam diyor gidelim hoca donuyor Adam YA ALLAH deyip atıyor adımını hoca şokta sen git efendi diyor çünkü kalpten inanmıyor anlattığı şeyin olacağına velhasıl bu konuda anlattığıma benzer nitelikte kalpte azıcık bir acabamı hissi oluştuysa geriye dönüşü yoktur yani kuku hiç olmayacak kadar temiz olmak lazım okadar temiz birini bulursanız anlatın hemn dener olacağında kuşkum yok

Hakan bey, anlattığınız çok güzeld, bu rivayetin tamamını düzenleyip konu olarak açabilir misiniz, ya da nereden bulabilriz? sağolun.
 
Kimyâ ilmini öğrenmeye merak eden bir kimse, Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin bu ilimdeki mahâretini, bilgisini öğrenmişti. Bir gün huzûruna çıkarak, kimyâ ilmini öğrenmek istediğini arzetti. O anda Azîz Mahmûd Hüdâyî, dergâhının bahçesinde bir asma ağacının altında istirahat ediyordu. Hiç kimseyi reddetmek âdeti olmadığı için, talebenin bu arzusunu kırmadı. Yeni talebe, bu hususta bir mârifet göstermesi için ısrar edince, Mahmûd Hüdâyî asma ağacından bir yaprak kopardı. Yaprağın üzerine bâzı duâlar okuduktan sonra, talebenin hayret dolu bakışları arasında yaprağın altın olduğu görüldü. Talebe fazla ısrar edince bu hâli üç defâ tekrâr etti. Talebenin maksadı, tekrârlar esnâsında duâyı öğrenmekti. Öğrendiğine kanâat getirince; "Bu iş çok basitmiş, ben de yapabilirim." diyerek asmadan bir yaprak aldı ve üzerine öğrendiklerini okudu. Fakat bir türlü altın olmadı. Sonra; "Efendim! Ben de sizin okuduklarınızın aynısını okuduğum hâlde yaprak altın olmadı. Sebebi nedir acabâ?" diye sordu. Azîz Mahmûd Hüdâyî de; "Evlâdım! Kimyâyı öğrenebilmek için, önce nefsi terbiye etmek icâbeder. Nefsi kimyâ etmeden, bu hallere bu mârifete kavuşulamaz." buyurdu..

Alıntıdir...
 
arkadaşlar bu tarz şeyleri denemeyin bendeki kitaplarda bu tarz şeyler var yapmak istesem yapabilirimde yanlız bu sonraki zamanlarda sapmaya ve azgınlığa neden olabilir bence yukarda bazı arkadaşların alıntı yaptığı gibi bedeni ve nefsi kimya lazım hele abdest namaz zikir haram helal bilmeyenin şeytanlaşmasına vesile olur bilesiniz ilk olarak ulvi olmalı
ulvi insanlarda bu tarz şeylere hiç tenezzül etmezler sebep mevlayla olan meşklerinden bunlar onlara adi işler olarak görünür
 
Geri
Üst