Değerli üstadım, konuyu pek fazla açmadım.. Kısa olması suretiyle özet geçeyim. 27 yaşındayım, ticaretle uğraşıyorum bir oğlum bir kızım var. Oğlum 3 yaşında kızım 5 aylık.. Onlar için yaşamalısın diyenleriniz olacak. Ama nereden başlayacağımı bilmiyorum.. Ben 6 yaşında babamı kaybettim kendisi şizofren hastalığı olan bir insanmış. Eziyetler eder ve annemi bıçaklarmış defalarca. 6 yaşından sonra okulumda defalarca p** muamelesi gördüm.. Bunun için 9 yaşında okul değiştirmek zorunda kaldım.. Kendi öz abimin cinsel istismarına uğradım, kendisi 5 vakit abdestli namazlıdır. Annemle ablamı kapının deliğinden o anı izlerken gördüm ve hiç birşey yapmadıklarınıda. Sonra aynı olayı bakkal tarafından uğradım gelip anlattığımda bana inanmadılar.. Bana EVKUR diye bir mağazadan terazi verip parklara yolladılar, eve gidince bütün paramı aldılar. Pilav üstü nohutu mavi çöp poşetine koyulmuş bir şekilde çok yedim çünkü poşete koyup kapıya bırakıyorlardı onlar ne eve gelmeden eve giremezdim anahtarım yoktu. Defalarca beni dövdüler bıçak çekti annem olacak şahıs hatta kovaladı evden. Canları isteyince kapıyı açıp merdivenlerde yatan bana geç gir diyip eve alıyorlardı. Allah razı olsun 2 katlı ranzada yatırıyorlardı. Maddeye düştüm, madde dediğim 50 kuruşluk bali. Onları rezil ettiğimi ve dövdükten sonra evden gitmemi istediler. Ama bir gün bunların intikamını alacağıma yemin ettim. Bu olaylardan sonra okulda başarısız oldum liseyi dışardan okuyup askere gittim, geldim ailemin isteği üzerine evlendirildim. (23 yaşında) Sevdiğim insanla evlendim.. Sonra bu eski sorunlarım baş vermeye başladı anneme, ablama, abime olan kinim önünü alamayacak kadar büyümüştü. Her defasında büyük kavgalar çıkardım.. İnkar etmeyi sevdikleri için bunlardan dolayı eziyet çekiyorsunuz demedim... Bu üçlüyü gördüğümde şeytan görmüşe dönüyor, saldırıyordum abimin kafasını yar dım, annemi balkondan aşağı atacakken tuttular beni, ablamı sokaklarda kovaladım. Eşim bile neden bu kadar kin? dediği oldu. Yanımda eşimden başkası kalmadı onun ailesi var bugün ölsem beni gömebilecek kimse yok. Tek bir dost, arkadaş, aile yok. Eşimin ailesi kaç defa sorunlarım olduğunu anlayıp içeriğini bilmeden yardımcı olmaya çalıştılar ama başaramadılar. Kendi dükkanım var, biraz destekle açtım. Sadece çocuklarımın geleceğini düşündüğüm içindi, ben babasız büyüdüm yoksulluk çektim ama onlara çektirmeyeceğim diye. Hatta Allah'a isyan bile ettim itiraf ediyorum kaç defa, benim hayatımı mahvettin onlara karışma alacaksan da beni al diye. Üzerimde don atlet çevreyolunda tırların önüne atladığım oldu. Öz babamı istedim, bir kere görmeyi ona o kadar ihtiyacım vardı ki. Sinir krizi geçirip mezarına saldırdığım bile oldu 'beni neden bunların eline bıraktın' diye. Çok uzun yazı olmasın diye atlıyorum. Böyle bir insan manevi sevgi görmemiş çocuklarına hiç birşey katamaz. Eşimin gözlerindeki pişmanlığı hissediyor gibiyim, o durum beni daha çok mahvediyor. Çocuklarıma birşey katamayacağım, ben işe yaramaz bir insanım. Ancak evlenmemde bir kaderdi, evlenmiş olmasam beni belki yıllar önce 'Ailesini katleden çocuk' diye manşetlerde okuyabilirdiniz.. Bunu engelleyen evlilik, çocuklar beni yaşamak istemediğimi engelleyemedi. Onların dedesi, anneannesi, dayısı, teyzeleri var. Benim hiç biri yoktu. Şuanda olduğu gibi. Yani üstadlarım, eskilere dayanan bir konu ve unutamadıklarım. Ölüm en büyük acizlikse en büyük acizim. Cehennemde yanacak isem, artık acısı, azabı umurumda değil. Artık insanlara zararlı bir birey olmadan defolup gitmem gerek.