"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ölümsüzlüğün kapısı aralanıyor

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan peril
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
ben sonsuza kadar yaşamak istemezdim bilmem nedenini ama düşünsenize aynı acılar sürekli dönecek sürekli yaşlanacaksınız ve dünyada okadr insanın acılarını göreceksiniz kimsesizliklerini ve sizin çaresizliğinizi en iyi bence genç ölmek içime doğuyor zaten ben genç öleceğim :D:D:D ama bir hiç yerine bir hastalığa boşu boşuna ölmek istemm ölürken yaralı olup ölmek lazım ölyle değilmi:D
 
sonuc sudur kı hepımız yuzyıllardır dıger ınsanlarında olduugu gıbı olecegız..bızı onemlı kılan buyuruldugu gıbı yasamak...
 
Değerli Kardeşimiz; darvin falan bizi bağlamaz bağlayan tek şey kura'n-kerim dir.Allah (cc) sözleridir.

Al-i İmran Suresi, Ayet 185- Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.

Enbiya Suresi, Ayet 35- Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

Ankebut Suresi, Ayet 57- Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.

Her nefis (canlı) ölümü tadacaktır. (Yani herkes ölecektir) Nefs, zat ve ruh mânâlarına geldiği için, bundan bazı kimseler ruhun ebedî olduğu mânâsını anlamışlardır. Çünkü tatmak, bir hayat eseridir. Ve zevk anında tadıcının bakî (ebedî) olduğunu anlatır, yoksa zevk tasavvur olunamaz. O halde mânâ:

"Her nefis bedeninin ölümünü tadacaktır" demek olur. Bu da nefsin, bedenden başka olduğunu ve bedenin ölümüyle onun ölmeyeceğini anlatır.
 
Her insanın fikirleri kendi inanç sistemine baglıdır, Darwinizm fikirleri İslama ters olsada İslam fikirleride daha başka inançlara ters gelebilir, bu baglamda fikirlere saygı duymalıyız.. Her fikirden düşünceden aslında ögrenecek o kadar çok şey var ki hiçbirisini küçümsememeliyiz, hepsi birer ışıktır yeter ki ışıgı rehber yapmayı bilelim.. Mesela ben Evrim teorisini araştırırken, Kuran'da yepyeni bir mucize ayeti keşfettim eger bu teoriyi araştırmasaydım bunu göremeyecektim.. Bu sebeple her fikre ön yargı degilde iyimser yaklaşım sergilenmeli saygı çerçevesi elden bırakılmamalı..
selam ile
 
tabi ki doğru söylüyorsun kardeşim saygı duyacağız ama ödün vermeden değilmi.ben karşı değilim kim neye inanırsa inansın lakin doğruları insanlara göstermemiz lazım vesselam...
 
ölüm denilen şey fiziksel olarak yaşlanıp bedeni terketmekle birlikte aynı zamanda ruhun gelişmesi ve evrensel enerji ile bütünleşebilmesi olgunlaşabilmesi için atlaması gereken bir evredir bana göre..dünya gezegeninde ölümsüzlük yerine başka boyutlarda daha olgun bir ruh ve öz ile yaşamak daha güzel olurdu..
 
Bedenin ölümsüzlüğü mü? Ruhun ölümsüzlüğü mü? Bedenin ölümsüzlüğü bu dünyada vuku bulabilir. Doğru deyişle: Bu evrende. Oysa bilim, bize görünen evrenin 10 milyarxmilyar yıl sonra, büzülerek, şu anki halinin 250.000 katına ineceğini gösteriyor. Frank TİPLER'a göre evrenin, o anki haliyle yaşam ve ışığın etki çemberleri, evrenin tamamına ulaşmış olacak. Aslında 21'inci yüzyılda dünyadan ayrılan ışık şu anda geri dönüş yolculuğunda. Omegaya ise daha uzun zaman var: Yukarıda da yazdığım gibi 10 milyar milyar yıl. Bu süre boyunca her şey giderek hızlanıyor olacak. TİPLER'a göre ancak son nanosaniyenin milyarda birinin milyarda birinde ise ilginç bir hale gelecek. Diriliş bir anda gerçekleşecek ve ölümsüzlüğün tadı çıkarılmaya başlanacak (başlayacağız)Ancak bu ÖLÜMSÜZLÜK, BİR NANO SANİYENİN MİLYARDA BİRİNİN BİRİ KADAR SÜRECEK.
Belki de evren büzüştükçe etki çemberi azalacak ve dolayısıyla yaşam alanı da küçücük bir alanda, ve belki de siber uzayda (evrenler üstü uzay) içindeki akıllı varlıklarla şu an mevcut evrende patlayıp sönmüş bir süper novanın çekirdeği gibi sonsuza dek sürüklenecek.
İşte olay bu yönüyle düşünülecek olursa burada sorulması gereken doğru soru: İnsanın biyolojik bedeninden ziyade, maddenin (evrenin) ölümsüzlüğü sorusudur diye düşünüyorum.
Peki ya ruhun ölümsüzlüğü meselesi? Aslında buraya sığacağını sanmıyorum. Belki ayrı bir başlık açmalıyım.
Sevgiyle kalın.
 
ölümsülük diye birseyin olduguna ve olacagina inanmiyorum, korkmayin yaaa ölüm diye tabir edilen olay, bir alemden digerine göc etmektir, kimbilir belki o alemi daha cok sevecegiz...severizde bunun icin bu alemde kollari sivamak lazim :) haydi kolay gele
 
ALLAHa inancım olduğu için ölümsüzlük bana biraz saçma geliyor lütfen beni yanlış anlamayın herkesin görüşüne saygılıyım.Bence ölümsüzlük diye bişey olamaz.O zaman ALLAHı yok saymış olmuyor muyuz?Lütfen tekrarlıyorum yazdıklarımı yanlış anlamayın
 
Sonu olan ve yok olacak bir dünyada ölümsüzlük ve onu düşünmek hayaldir...

Biyolojik olarak insan doğar,gelişir,yaşlanır ve ölür... Bu süreçte illa yaşlılık ile ölüm bir değildir... Her başlangıç=ölümdür... Çünkü ölüm bir haktır ve herkes bunu tadacaktır...

Ölümsüzlük asla bulunamaz çünkü, insan bir beden ve ruh ile var olmuştur... Bu yok olacak dünyada ve her bedende aykırı bir varlık varsa oda ruhtur...

O bu sonu olan aleme ait olmayan asıl öülümsüz varlıktır... Ruh bu sonu olan alemde olan cansız bedene hareket vermek için ve bu dünyada bedenin hayat bulması için ölümsüzlüğün olduğu alemden geldi...

Beden ruh ile buluştuğunda 2 varlık olur... Bir nefis yani insan aklı 2. si ruh yani kalp...

İşte bu 2 varlık bir ömür çatışır... İyilik ve kötülük için... Ruh aslında temiz bir alemden gelse de, burada kirlenir... Çünkü artık ruha bir söz geçiren akıl vardır... Ve akıl kötü ise ruh kirlenir ve eğer akıl iyi ise ruh insan bedeni ile buluştuğu gibi kalır... Ve ölüm geldiğinde ise ruh asıl aleme gitmek için, geçit kapısı olan kabirde bekler... Ve ruh ya temiz olarak kabre girer yada kirli olarak...

İşte bu olay da bizlerin sınanmasıdır... İnsanın bu dünyaya neden geldiğinin simgesidir...

Ölümsüz bir varlığın ceza olarak ölümlü bir et yığınına hapsedilmesidir... Onun için insan ölümsüzlüğü tarihlerdir bulmaya işte bu yüzden çalışır... Çünkü insanın içinde bir ölümsüz vardır...

O ölümsüz ruhun, ölümsüzlüğün alemine aşkı ve bir an önce o aleme kavuşma isteği; insan da bu tür düşünceye yol açar...

Ama bilinmelidir ki, ölümsüz olan bu et yığını değil; ölümsüz olan bu bizlere can veren ruhtur... Yani ölümsüzlük içimizde... Bu anlamda gerçekten ölümsüzlüğe değer verseydik ruhumuzu kirletmezdik...
 
Ölümsüzlük yerine belki mevcut bedenin canlılık süresinin uzatılması denilebilinir. Geriatri (Yaşlılık bilimi) bilim dalı bu konuda çalışmalar yapmakta. En son bir gazetede dünyanın önde gelen bir bilim adamı bu konuda yakın zamanda büyük gelişmeler olacağını söylüyordu. Bu bilim adamının tipi de aynı Hz. İsa'ya benzemekte nette araştırırsanız görebilirsiniz sanırım. Söylediği şu idi yanlış hatırmalıyorsam: vücut elemanlarının yenileriyle değişimi ile bunun başarılabileceği.
Ruhun ölümsüzlüğüne inanan birisi için bu gerekli mi? Bilmiyorum nefis bu tabii.

Syg.
 
vucuduna nasıl bakarsan o kadar iyi görünür. zamanı geldiğinde vücudun ne kadar iyi bakılmış olursa olsun Azrail A.s. ondaki canı (ruhu) çeker alır. pili çıkmış bir robottan farksız kalan beden toprağa gömülür. Aksi yoktur.
 
"Mülkü istediğime, İlmi isteyene veririm"
Sn. zenithmx'in mesajında böyle diyor.
Ya bir gün isteyene verirse bu ilmi?

o mesaj değil imzamdır.

hz.İsa ya bu ilmi vermiştir. fakat kendiliğinden Rabbimizin emri olmadan hiçbirşey gerçekleşmez. Ve bu durumlar sadece imanı kuvvetlendirmek ve bir nevi insanları davet etmek üzere olmuştur. Rabbim kendi ilmini tecelli etmek ve insanları doğru yola iletmek maksadıyla emirbuyurmuştur. Fakat ne yazikki bazı insanlar bunları da büyü olarak kabul edip Hz.İsa ve diğer mucize işleyen Peygamberlere "büyücüdür" diyerek kendi nefislerinin kurbanı olmuşlardır. Daha da şirke batmışlardır.

İmzamdaki ilim "hidayet" ilmidir. Bir insanın ulaşması gereken dini bi gerçek ve içinde olunması gereken haldir. Tanrılaşmak yada diğer isimleriyle her ne deniliyorsa kendini yüceltmek değildir. Kendini Rahman ve Rahim olan Allah'a (C.C.) doğru ulaştırmaktır. Amaç cennet yada diğer nefsi duygularla pişmiş istekler değil, bunlardan maddeden ve vücuttan kendini kurtarmak ve Rabbe yakın bir dost olabilmek onun rızasına ulaşmaktır. Selametle.
 
ölümsüzlük mümkün bencede .. beslenme tarzı , kısacası yaşam tarzına bağlı .. kesin konuşmuyorum ama olabilir ..
 
Ben nasıl ki bir kitabın sonunu merak ediyorsam hayatın da bir sonu olmalı. Bir kitap bitmeli ki yenisi okunabilsin. Körlük'ün yazarının bir kitabı vardı Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş diye. Eğer denge doğal olarak sağlanmazsa insanların dengeyi sağlamak adı altında yapacaklarını düşünemiyorum bile :S
 
Geri
Üst