"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ölüm Anında Neden Düş Görülür?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan logii
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

logii

Kayıtlı Üye
Ölüm Anında Neden Düş Görülür?


Ölümün kıyısından dönen bazı kişilerin aktardığı sıradışı zihinsel deneyimlerin sırrı, kanın kimyasında gizli olabilir.

Slovenyalı bir grup araştırmacının kalp krizi geçirip ölümden dönen hastalar üzerinde yaptığı bir çalışma, tıp ve psikoloji literatüründe “ölüm eşiği deneyimi” olarak adlandırılan “yaşamın film gibi akması”, “büyük mutluluk hissi” “yüce kişilerle konuşma” gibi zihinsel deneyimlerinin, kandaki yüksek karbondioksit düzeylerinden kaynaklanabileceğini gösterdi.
Ölüm eşiği deneyimleri, nedenleri ve mekanizması fazla bilinmeyen, ancak, kalp krizi geçirdikten sonra yaşama dönen hastaların birçoğunca rapor edilen bir olgu. Bir tanıma göre bunlar, ölüme çok yaklaşan ya da yoğun fiziksel ve duygusal tehlike durumlarında yaşanan ve gerçekliğin ötesine geçme ya da mistik karşılaşmalar gibi motifler içeren deneyimler. Bunlarda hızlanmış düşünce süreçleri, “yaşamın sinema şeridi gibi akması” gibi bilişsel; huzur ve sevinç gibi duygusal; ya da mistik varlıklarla ya da ölmüş kişilerle karşılaşmalar gibisinden gerçeklik ötesi bileşenler olabiliyor.
Ölüm eşiği deneyimlerinin mekanizmalarıyla ilgili çeşitli teoriler öne sürülmüş bulunsa da bunların hiçbiri bu olguyu tam olarak açıklayabilmiş değil. Fizyolojik teoriler, ölüm eşiği deneyimlerini ölüm sürecine eşlik eden fizyolojik süreçlerin bir parçası olarak görüyor. Bu açıklamaya göre bu deneyimler, oksijensiz kalma, kanda karbondioksit artışı, endorfin, serotonin, ketamin düzeyleri, beynin şakak lobunun ya da duygularla ilişkili limbik sistemin anormal çalışması gibi faktörlerce tetikleniyor.
Psikolojik teoriler, ölüm eşiği deneyimlerini olaylar arasında bağların kopması, kişilikten soyutlanma, doğum anılarının canlanması ile açıklamaya çalışıyor.
Gerçeklik ötesi teoriler ise bu deneyimleri ölümden sonra yaşamın ve bedenden ayrı bir varlık olarak ruhun kanıtları olarak görüyor.

Zalika Klemenc-Ketis yönetimindeki Slovenyalı araştırmacılar, hastane dışında kalp krizi geçirip yaşama geri döndükten sonra hastanelerde yoğun bakıma alınan 52 hasta ile yüz yüze görüşmeler yapmışlar, hastalara kimliklerinin gizli tutulacağı hususunda güvence verildikten sonra, kendilerine sözkonusu deneyimleri yaşayıp yaşamadıkları sorulmuş. Yaşanan deneyimlerin varlığı ve şiddetini ortaya koymak üzere tasarlanmış “Greyson Ölüm Eşiği Deneyimleri Skalası” adlı bir anket de hastalara doldurtulmuş.
Araştırmacılar ayrıca görüşmede hastaların cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, dini inançları, ve kalp krizi öncesinde ve sonrasında ölümden duydukları korkunun derecesi gibi verileri, hastane dosyalarından da aldıkları ilaçlar, yaşama döndürülüş süreleri, kan değerleri vb. detayları toplamışlar.
Veriler üzerinde yapılan çalışma, 52 hastadan 11’inin, yani yaklaşık beşte birinin ölüm eşiği deneyimi yaşadığını ortaya koymuş.
Araştırmacıların vardığı sonuç, yaş, cinsiyet, inanç, eğitim, ölüm korkusu vb etkilerden bağımsız olarak kriz öncesi ve sırasında kandaki karbondioksit gazı düzeyinin yüksekliğinin başat rol oynadığı. Kan serumundaki potasyum düzeyinin görece düşüklüğünün de kısmi bir etkisi gözlenmiş. Ayrıca bu deneyimleri daha önce de yaşamış kişilerin aynı deneyimlere yatkınlığı da bir başka bulgu.
Araştırmacılara göre sonuçlar, karbondioksitin beyindeki asit-baz dengesini bozması ve bozulan dengenin parlak ışınlar, hayaller, vücut dışına çıkma hatta gerçeğin ötesine geçme duyguları gibi deneyimleri tetiklemesiyle açıklanabiliyor.

 
Anneannem geçen yıl vefat etti.Ölmeden yarım saat önce şöyle demişti.Can çekişirken ağrılarıda vardı sanırım.Şu an ben nerdeyim bilemessiniz çiçek bahçesindeyim her yer çiçeklerle dolu rengarenk ..Daha sonrada yıllar önce ölen kardeşine çağırıyordu yüksek sesle sanki onu görüyor gibiydi..
 
Islam inancina göre,her insan ölmeden evvel yani son nefesini verirken gidecegi yer ona göstertilir,Cennet de Cehennemde görülüyor o an,görüntüden ziyade ses ve koku da olabilir..Bana göre bu bir düs degil o insani bekleyen hayatin baslangicidir....
 
Islam inancina göre,her insan ölmeden evvel yani son nefesini verirken gidecegi yer ona göstertilir,Cennet de Cehennemde görülüyor o an,görüntüden ziyade ses ve koku da olabilir..Bana göre bu bir düs degil o insani bekleyen hayatin baslangicidir....
Evet bu yönde sahih hadisler olmakla beraber teşbihi bir anlatım olma ihtimalide kuvvetle muhtemeldir, zira Hz.Peygamber anlatım mizacında benzetmelere çok yer verirdi.. Burda ki anlatılan gösterim bir vizyon gibi degil Hz.Azrail'in kişiyi karşılaması ile belirleyicidir diye düşünüyorum..
 
Size önce bir tv programında dinlediğimi sonrada bir ayetle kendi düşüncelerimi katarak açıklama yapmak isterim.

Geçenlerde izlediğim bir tv programında ölüm eşiğindne dönen insanların dünyanın neresindne olursa olsun hangi dine mensup olursa , bu gibi bir durumda bir ışık gördüklerini ve bir tünelden geçtiklerini anlatmışlar ve yine astral seyehate benzer ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını doktorların neler yaptıklarını konuşmalarını görüp duymuşlar .Hatta hastanenin koridorlarında dolaştıklarını idia etmişler , din adamları buna olabilir ve hatta mümkün gözüyle bakarken .Bilim adamlarının çoğunluğu ve bilim ellerinde somut bir veri olmadığı için ki , biliyorsunuz bilim somut gerçeklere dayanır aksini kabul etmez yukarıda anlatıldığı gibi vücuttaki bağzı değerlerin düşüp bazı değerlerin yükseldiğini bu yüzden beyinin halüsülasyon gördüğünü iddia ediyorlar.



Bende bir ayetle kendimce konuya açıklık getireyim;
Her canlı ölümü tadacaktır ayeti kerimesinde acaba ne demek isteniyor. Eğerki her canlı ölecektir dese idi buradan sadece eninde sonunda öleceğimizi anlardırk. Fakat ayette birde tadacaktır kısmı var bura demek istenen ise yaşarken bunu tecrübe etmemizdir. Ayeti bütün olarak ele alırsak kısaca şunu demek istiyor ; Her canlı yaşarken ölümün eşiğinden dönecektir o anı yaşayacak ve ölümden geri döndürelecektir , yani ölüm bize hatırlatılacak ibret verilecek alabilirsek ne mutlu . Demek istiyorumki bu ölümden dönen insanlar bence fiziksel olarak değil bizat birerebir ölümü tadıyorlar hissediyorlar ve ölüm anı kişilere gösteriliyor kendini düzelt vaktin azılıyor der gibi.
 
Evet aynısı rahmetli Babaannem ölmeden önce bize buna benzer birşeyler söyledi. Kanser hastasıydı son günlerinde çok zayıflamıştı yemek yiyemiyor, su içemiyor mecbur kalmadıkça konuşmuyordu. Bir an babannem uyuyormuş biz bişey oldugunu düşünerek irktik uyandırdık, ama bize öyle bir kızdıki birden neden uyandırdınız beni gittiğim yer çok güzeldi çiçekler içindeydim hiç bir yerim ağrımadan yatıyordum dedi. O an anladıkki babannem son nefesını verırken onu uyandırmışız zaten bu olaydan yaklaşık bir hafta sonrada gitti oraya Allah rahmet eylesin..
 
mehaba,

Kayıtsız kalamayacğım bir konu.
Ben de fikrimi belirtmek isterim.

Konuya bilimsel açıdan baktığımız da beyin; ölüm ve doğum anında şiddetli sarsıntı geçirir. Bu yüzden, bu süreç hatırlanmaz.
Ölüm anın da rüya vb. duyguların yaşanması bedenimiz de bulunan minarel ve besinlerle ve dış dünyanın,rüyalarımız da algıladığımız gibi bilinçaltında şekil bulmasıdır. ışığın bir güneşe dönüşmesi ya da su sesinin bir şelaleye...
Bunlar bilimin söyledikleri.
Din ise; "uyku, ölümün , küçük kardeşidir" der.
Yani, her gece uyuduğumuz da bir parça ölürüz. Ruhumuz, düşünce, ibadet, bilinç altı, algılama yetimiz, bilinç seviyemiz, duygularımız...bizi biz yapan özelliklerimize göre seyahate çıkar. Bu durum şu an hiç bir teknolojiyle açıklanamaz. Kimimiz yaradan'a giderken, bazılarımız gelecek hayatlarla ilgili yeni deneyimleri önceden yaşar.
Her uykuda ölüp, her uyanışta diriliriz.
Düşünsenize, rüyalarımız da uçar, hiç görmediğimiz ülkelere gideriz. Hiç bilmediğimiz dleri konuşur, ya da geçmişte yolculuk yaparız.
Ölüm anın da rüya görmenin iki zıt açıklaması.
Dilediğinize inanın.
Sevgi ile kalın.
 
Beden ölümü gerçekleştikten kısa bir süre daha beyin etraftaki konuşmalar olsun,kişiler olsun,odanın her yönündeki her hareketi algılayabiliyor aynı anda.
 
Anneannem geçen yıl vefat etti.Ölmeden yarım saat önce şöyle demişti.Can çekişirken ağrılarıda vardı sanırım.Şu an ben nerdeyim bilemessiniz çiçek bahçesindeyim her yer çiçeklerle dolu rengarenk ..Daha sonrada yıllar önce ölen kardeşine çağırıyordu yüksek sesle sanki onu görüyor gibiydi..
Başınız sağolsun.
 
bütün insanlar yeşillikler içinde görüyor lendini hiç sıkıntılı hisseden yok, yani herkesin sonu iyi cennetlikler herhelde....
 
Benim anannem de bundan yalan olmasın aşşa yuakrı 8 yıl önce öldü.. Göğüs kanserinden vefat etti. Aynı şekilde Benden su istediği zamanlarda Bak şelale akıyo yukardan diyordu kendisi.. Küçük bi cocuktum korkuyodum tabi .. Ama bu tarz şeylere inanırım gerçekten Azrahil Eğer iyi ameli olan bir kişiyse ölüm'e yaklaşan Yeni yaşamının başlangıcından kareler gösterebiliyor.. Sevdiği kişileri ve şeyleri gösteriyorki , ölümün acısını hissetmemesi için. Kötü ameli olan kişiye ise ölümü azap dolu oluyor ve birde kabir azabı var tabi. Teşekkürler. İçimi dökebildiğim için mutluyum :)
 
Azrail Bazı İnsanlara da En Sevdigi Kişinin Şekline Girerek gorunuyor..
Tasavvufta bir de ölüm anında cekilen ssusuzluk karsıısında Şeytanın İman Karşılıgında Güzel Tertemız Su verdıgı ( Aslında Pis Kokulu Rezil su) yada vermeye calıstıgı olayı gecer.. Kişiyi gelip o halden kurtaran biri olur.. o da kendi Mürşidi kamili
 
arkadaşlar 2 hafta önce benim 6 saniye kalbim durmuştu nedenini bilmiyoruz o an tek gördüğüm karanlık bir tüneldi ileride çıkış vardı mavi gökyüzü ve kırmızı çiçeklerden oluşmuş bir bahçe...
 
Bende yemek yerken genzime mutlaka ekmek tıkanır,ve tıkandığında o 5-10 saniyede neler düşünmüştüm bilemezsiniz. Zaten bunu araştırmıştım ve insan beyni o anda 4.000 kat dha hızlı düşünürmüş. Ama düşündüğüm en garip şeyde öksürdüğümde sanki öksürüğümü duymuyorlarmış gibi geliyordu,beni kurtaramıcaklar,ben ölünce ne yapıcaklar gibi şeyler.Gerçekten çok kötüydü.
 
Düş doğru bir terim değil aslında, algı değişikliği yaşandığı bilimsel açıdan doğru. Ölüm anında veya ölüm tehditi esnasında salgılanan DMT molekülünün aşırılığı gerçeklik algımızı tamamen bozar, o an bir gökdelenin tepesinde de olabiliriz, çiçek bahçelerinin içinde veya cehennemin ağzında da

ancak algının değişmiş hali mi gerçektir, şuanki algımız mı gerçektir, bu subjektif inançlarımızın cevaplayabileceği bir şey ve kanıtı şimdilik imkansız.
 
Bizimde bir tanıdık geleceği görmüştü ozamanlar bizim bahcede cok az agaç vs vardı yeşillik yoktu. Bizim bahceye bakarak suna bak ne kadar yeşillik olmus çamlar nasıl büyümüş öğle vs demişti çok begenmiş sonra 2-3 gün sonra vefat etmiş. Suan bahcenin hertarafı yesillik çamların boyu evi geçmiş durumda. Yani geleceğide görebilirlermi acaba.
 
Size önce bir tv programında dinlediğimi sonrada bir ayetle kendi düşüncelerimi katarak açıklama yapmak isterim.

Geçenlerde izlediğim bir tv programında ölüm eşiğindne dönen insanların dünyanın neresindne olursa olsun hangi dine mensup olursa , bu gibi bir durumda bir ışık gördüklerini ve bir tünelden geçtiklerini anlatmışlar ve yine astral seyehate benzer ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını doktorların neler yaptıklarını konuşmalarını görüp duymuşlar .Hatta hastanenin koridorlarında dolaştıklarını idia etmişler , din adamları buna olabilir ve hatta mümkün gözüyle bakarken .Bilim adamlarının çoğunluğu ve bilim ellerinde somut bir veri olmadığı için ki , biliyorsunuz bilim somut gerçeklere dayanır aksini kabul etmez yukarıda anlatıldığı gibi vücuttaki bağzı değerlerin düşüp bazı değerlerin yükseldiğini bu yüzden beyinin halüsülasyon gördüğünü iddia ediyorlar.



Bende bir ayetle kendimce konuya açıklık getireyim;
Her canlı ölümü tadacaktır ayeti kerimesinde acaba ne demek isteniyor. Eğerki her canlı ölecektir dese idi buradan sadece eninde sonunda öleceğimizi anlardırk. Fakat ayette birde tadacaktır kısmı var bura demek istenen ise yaşarken bunu tecrübe etmemizdir. Ayeti bütün olarak ele alırsak kısaca şunu demek istiyor ; Her canlı yaşarken ölümün eşiğinden dönecektir o anı yaşayacak ve ölümden geri döndürelecektir , yani ölüm bize hatırlatılacak ibret verilecek alabilirsek ne mutlu . Demek istiyorumki bu ölümden dönen insanlar bence fiziksel olarak değil bizat birerebir ölümü tadıyorlar hissediyorlar ve ölüm anı kişilere gösteriliyor kendini düzelt vaktin azılıyor der gibi.
Her canlı ölümü tadacaktır ayeti kerimesinde bahsettiği şudur:Ölüm diye bir şey yok siz sadece bunun nasıl bir şey olduğunu deneyimleyip(tadıp) ahiret alemine geçişinizi yapacaksınız.Ölümden sonraki hayata değil Ölümü tattıktan sonraki hayata inanıyoruz aslında.
 
Ölüm ve doğum gibi olağanüstü hallerde beyin tıpkı ''herşey iyi olacak, al iç şunu'' diyerekten DMT molekülü salgılar ve olaylar olaylar.. :)
 
Geri
Üst