Niçin yaşıyorsunuz?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Madem öleceğiz niye yaşıyoruz gibi saçma bi soru geldi aklıma..
Şarkının sonu var diye ondan zevk almayacağımız anlamına gelmiyor tabii.

Hayat amacı sorusuna gelince işte cevap;


İKİNCİ REMİZ

İsm-i Hayyın bir cilve-i âzamı ve ism-i Muhyînin bir tecellî-i eltafı olan bu hayatın Birinci Remizdeki fihristesi, zikredilen bütün mertebeleri ve vasıfları ve vazifeleri beyan etmek, o vasıflar adedince risaleler yazmak lâzım geldiğinden, Risale-i Nur’un eczalarında o vasıfların, o mertebelerin, o vazifelerin bir kısmı izah edildiğinden, kısmen tafsilâtı Risale-i Nur’a havale edip, burada birkaç tanesine muhtasaran işaret edeceğiz.

İşte, hayatın yirmi dokuz hassalarından yirmi üçüncü hassasında şöyle denilmiştir ki: Hayatın iki yüzü de şeffaf, kirsiz olduğundan, esbab-ı zâhiriye ondaki tasarrufât-ı kudret-i Rabbâniyeye perde edilmemiştir.

Evet, bu hassanın sırrı şudur ki: Kâinatta gerçi herşeyde bir güzellik ve iyilik ve hayır vardır. Ve şer ve çirkinlik gayet cüz’îdir ve vâhid-i kıyasîdirler ki, güzellik ve iyilik mertebelerini ve hakikatlerinin tekessürünü ve taaddüdünü göstermek cihetiyle, o şer ise hayır ve o kubh dahi hüsün olur. Fakat zîşuurların nazar-ı zâhirîsinde görünen zâhirî çirkinlik ve fenalık ve belâ ve musibetten gelen küsmekler ve şekvâlar Zât-ı Hayy-ı Kayyûma teveccüh etmemek için, hem aklın zâhirî nazarında habis, pis görünen şeylerde, kudsî, münezzeh olan kudretin bizzat ve perdesiz onlarla mübaşereti kudretin izzetine münâfi gelmemek için, zâhirî esbablar o kudretin tasarrufâtına perde edilmişler. O esbab ise icad edemiyorlar; belki haksız olan şekvâlara ve itirazlara hedef olmak ve izzet ve kudsiyet ve münezzehiyet-i kudreti muhafaza içindirler.

Yirmi İkinci Sözün İkinci Makamının Mukaddimesinde beyan edildiği gibi, Hazret-i Azrâil (a.s.) kabz-ı ervah vazifesi hususunda Cenâb-ı Hakka münâcât etmiş, demiş: “Senin kulların benden küsecekler.” Cevaben ona denilmiş: “Senin vazifen ile vefat edenlerin ortasında hastalıklar ve musibetler perdesini bırakacağım. Vefat edenler sana değil, belki itiraz ve şekvâ oklarını o perdelere atacaklar.”

Bu münâcâtın sırrına göre, ölümün ve vefatın ehl-i iman hakkında hakikî güzel yüzünü görmeyen ve ondaki rahmetin cilvesini bilmeyenlerin küsmeleri ve itirazları Zât-ı Hayy-ı Kayyûma gitmemek için Hazret-i Azrâil’in (a.s.) vazifesi de bir perde olduğu gibi, sair esbablar dahi zâhirî perdedirler. Evet, izzet, azamet ister ki, esbab perdedâr-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Fakat vahdet ve celâl ister ki, esbab ellerini çeksinler tesir-i hakikîden.

Fakat hayatın hem zâhirî, hem bâtınî, hem mülk, hem melekût vecihleri kirsiz, noksansız, kusursuz olduğundan, şekvâları ve itirazları davet edecek maddeler onda bulunmadığı gibi, izzet ve kudsiyet-i kudrete münâfi olacak pislik ve çirkinlik olmadığından, doğrudan doğruya, perdesiz olarak, Zât-ı Hayy-ı Kayyûmun “ihyâ edici, hayat verici, diriltici” isminin eline teslim edilmişlerdir. Nur da öyledir, vücut ve icad da öyledir. Onun içindir ki, icad ve halk, doğrudan doğruya, perdesiz, Zât-ı Zülcelâlin kudretine bakar. Hattâ yağmur bir nevi hayat ve rahmet olduğundan, vakt-i nüzulü bir muttarid kanuna tâbi kılınmamış—tâ ki her vakt-i hâcette eller dergâh-ı İlâhiyeye rahmet istemek için açılsın. Eğer yağmur, güneşin tulûu gibi, bir kanuna tâbi olsaydı, o nimet-i hayatiye, her vakt-i hâcette rica ile istenilmeyecekti.

Otuzuncu Lema
 
Sanırım tek cümleyle ifade etmeye çalıştığım için biraz eksik anlaşıldı.

Benim düşüncem insanların ölüp başka aleme geçme amacıyla zamanın bizim için akması ve büyümemiz. insanlar küçükken de ölebilirler elbette ama onlar için de sonuçta zaman akmış, bir miktarda olsa büyümüş daha sonra da ölmüşler. Yani az da olsa büyümelerindeki nedenselliğin ölüme ulaşma amacıyla olduğunu düşünüyorum. Tabiki bu şahsi fikrim
 
Seninle aynı şeyi soruyoruz dostum.Bu soruyu bana değil "insan ölmek için büyür" diyen souldare arkadaşımıza sorman lazımdı.Ölmek için büyümek gerekmiyor demek istemiştim yorumumda.anlamadın galiba.
Bende sana büyümeden ölenler de var demek istiyorum tıpkı benim gibi ;) dünyaya doğmak ölümdü zaten büyümemi beklemedi.
 
İnsanlar ölümden sonra başka bir hayata geçeceğini zannediyor yada yeniden farklı bir bedende doğucağını
cennet ve cehenneme ne demeli? git şunu öldür cennettesin katlet kes öldür sorgulama emirlere itaat et tap dua et şunu yapma cehennemliksin
aslında 2014 'de öğrendiğim bir çok şey vardı ve sizler görmediğiniz duymadığınız cennet ve cehenneme inanıp yaşıyorsunuz bazılarınızın beyni daha özgür
bazılarınızın ise sargılı her neyse bu bir dipnot 'du, niçin yaşadığımı bilmiyorum sadece okur düşünür sorgularım çağırdığım şeyle konuşur bilgi alırım aslında
08.01.2014 'de iyiydim aslında yaşadığım şeyler beni etkiledi belki yaşamasaydım kendim hakkında bazı şeyleri öğrenememeycektim neyse.
 
Yaşıyorum sayılmaz,öbür tarfa gidince söylecem bu seferki sayılmaz doğru dürüst göndersinler.
 
Allah'ın sevgisini rızasını almak onun salih amelli kulları olabilmek için..Alla için cihad etmek zalimlerin mazlumlara zulmünü engellemek hayırlı işler yapmak için..
 
hiç bilmediğim bir evrenin içinde ne için ne amaçla yaşadığımı bilmiyorum , gerçekten hiç bir şey bilmiyorum . saçma sapan evrenin sisteminde yaşıyoruz , tiksinti resmen
 
Bizlere sorulmadan yaratıldık ve bizi yaratanda siz şunun için yaratıldınız diye emrini biz insanlığa gönderdi ama bununla birlikte bu emre uymama özgürlüğünüzde var denildi,ona kulluk etmek için yaratıldık ama bunu nekadar yapabiliyoruz orası muamma kendi adıma konuşucak olursam ben hiç yapamıyorum
iyi bir kul olamıyorum ama kimseyede bir zararım yok
herkez kendisine bir misyon belirler yaşamı içinde
kimisi evleneyim çoluk çocuğa karışayım der amacı bu olur çevresel kültüre uyar
benim yaşama amacım ise daha farklı elindeki gücü zulüm için kullananların elinden o gücü almak
bunun için bir çok plan ve projeler geliştirdim geriye en zoru kaldı onları hayata geçirmek
baştan şöyle bir sıralıcak olursak hastalığım yüzünden 5 sene evden çıkamadım doğal olarak ta çalışamadım
Öncelikle panik atak terapisi yaptırıcam kendime şu dışarı çıkamama sorununu çözücem
sonrasında tanesi 120.000 tl değerinde 10 tane sanat eseri yaparak satıp o 5 seneyi fazlasıyla telafi edicem maddi açıdan
bunun gelirleriyle konusunu tamamiyle belirlediğim filmimi yaptırıcam
bunun gelirleriylede kendime bir iş hanı gibi birşey yaptırıp geleceğimi maddi açıdan garantiye alıcam
sonrasında burada açıklamak istemediğim ama ekonomi dengelerini değiştiricek projelerimi hayata geçiricem tabi kendime bir ev aldıktan sonra :D
sonrasında yazımın başında belirlediğim hedefe doğru ilerleyecem Allah nasip ederse
biz her kulun kaderini kendi çabasına bağlı kıldık buyurmuş.

bunlardan sonra ne olacağını zaman göstericek
yada evdeki hesap çarşıya uyucakmı bilemiyorum
 
Neden yaşadığımı idrak etmek için yaşıyorum.Tekamülün sonunda ki süprizi körü körüne beklemenin heyecanıyla.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst