joys
Kayıtlı Üye
Neden dersiniz ya hep niye?
Neden ben diye?
Neden ben?
Suçlu ararsınız her mutsuzluğunuzda
Her kapı kapandığında, her bitişte tükenişte
Terkedildiğinizde de, terk ettiğinizde
Yıkıldığınızda, duvarlar üzerinize üzerinize geldiğinde
Ağlarsınız dağları parçalar gibi.
Hazindir durumunuz gerçekten.
"Her hayat mutluluğu hak eder oysa yazık" dersiniz.
Kendinize, ona, diğerine.
Nerede hata yaptınız, neden böyle oldu?
Kendinizi suçlarsınız, siz hatalıydınız, yapmamalıydınız
Siz suçlusunuzdur, kötülüğü hak ediyorsunuzdur.
Siz kötüsünüzdür çünkü
Sonra vazgeçersiniz.
Siz niye kötü oluyormuşsunuz ki,
kötü değilsiniz
kötü de o suçlu da o.
Yapmamalıydı bunu size.
Ve başlarsınız bahtınızı suçlamaya
Zaten sizin bahtınız hep böyle,
Siz hep kötülere denk gelirsiniz.
Küsersiniz kendinize, içinize, Yaratana, herkese.
Sonra bulursunuz. Evet, O suçlu (HAAŞA)
Kaderinizi O yarattı. Sizi de O yarattı, zaten O sizi hep mutsuz eder diye.
Kötüsünü size iyisini diğerlerine verir diye.
Kıskanırsınız diğerlerini.
Evini, eşini, evliliğini, sevgilisini, eğitimini, kariyerini, arabasını, vücudunu bile belki.
Hırsın sonu yok.
Kıskanın kıskanabildiğiniz kadar.
Kıskandıkça daha dibe batarsınız.
Ve isyan edersiniz kendinize, babanıza, annenize,
Düzene, birilerine, bir şeylere.
Baş kaldırılacak o kadar çok suçlu vardır ki.
Her gün her saniye.
Kimi varır bu gidişle bir yere ruhundaki eksiklerle.
Kimi doğuştan sahiptir ihtişama, lükse, bilgiye,
sonsuza kadar onu sevecek sevgiliye.
bitmeyen ilgiye, saygıya, sevgiye vs vs vs
İnsanoğlunun isteyebileceği her şeye.
Kiminin daha vahimdir hali.
İçindeki savaşla birlikte uğraşır ötekilerle, diğerleriyle, para, evlat. aile vs sorunları ile.
Hiç hesapta yokken hazır alışmışken sorunlu düzene
O düzendeki kendisine
Durduk yere hiç hesapta yokken
aşk gelir başına.
Tam şimdi tamam oldu derken
Bir terkedilişle/terkedişle düşersiniz daha diplere.
Saniyeler geçmezken ömrünüzde
Bir bakarsınız
Onca yıl geçmiştir
İsyanlar Çırpınışlar,
Öfkeler, vazgeçişler, sorular, sorgular.
Neden derdiniz hep.
NEDEN?
Neden sen; Neden mi?
Sen istediğin için.
Bunları sen istedin.
Söz verdiniz.
Ben yaparım dediniz
Kabul ettiniz.
Şimdi sadece verdiğiniz sözü yaşıyorsunuz.
Bile bile.
Dağlar bile kaçarken bu görevden
parçalanarak O’NUN önünde…
Siz
"Evet ALLAHIM ben bu hayatı kabul ediyorum" dediniz.
Ne kadar acıtsa da canınızı,
Ne kadar kanatsa da yaşadıklarınızı.
Mecbursunuz yaşamaya.
Zalim zulmü mü kabul etti?
Evet.
Mazlum da mı?
Evet.
Katil öldürmeyi, hırsız çalmayı, sapık tecavüz etmenin azabını, çoban dağları, öksüz annesizliğin ıstırabını mı?
Evet.
Kim, neyi, niye kabul etti?
Bilmiyorum?
Kabul edilmiş bir kere. Niyesini öğrenmek neye yarar?
Tek bildiğim kabullerinizi yaşama mecburiyetiniz. Yaşadıklarınız da yaşayacaklarınız da kabulünüz.
Şimdiiii
Evet, ben her şeye rağmen hayatı, yaşananları, herkesi, K e n d i m i kabul ediyorum, affediyorum, seviyorum, onaylıyorum. Evet, kimilerini YARATANDAN ötürü
seviyorum. [ Bu kadarına şükretsinler.
])
Sevgi bile derece derece değil mi? Herkesi eşit sevemezsiniz.
Diyorum.
İyi forumlar.
Alıntı Değildir.
Sevgilerimle...
Neden ben diye?
Neden ben?
Suçlu ararsınız her mutsuzluğunuzda
Her kapı kapandığında, her bitişte tükenişte
Terkedildiğinizde de, terk ettiğinizde
Yıkıldığınızda, duvarlar üzerinize üzerinize geldiğinde
Ağlarsınız dağları parçalar gibi.
Hazindir durumunuz gerçekten.
"Her hayat mutluluğu hak eder oysa yazık" dersiniz.
Kendinize, ona, diğerine.
Nerede hata yaptınız, neden böyle oldu?
Kendinizi suçlarsınız, siz hatalıydınız, yapmamalıydınız
Siz suçlusunuzdur, kötülüğü hak ediyorsunuzdur.
Siz kötüsünüzdür çünkü
Sonra vazgeçersiniz.
Siz niye kötü oluyormuşsunuz ki,
kötü değilsiniz
kötü de o suçlu da o.
Yapmamalıydı bunu size.
Ve başlarsınız bahtınızı suçlamaya
Zaten sizin bahtınız hep böyle,
Siz hep kötülere denk gelirsiniz.
Küsersiniz kendinize, içinize, Yaratana, herkese.
Sonra bulursunuz. Evet, O suçlu (HAAŞA)
Kaderinizi O yarattı. Sizi de O yarattı, zaten O sizi hep mutsuz eder diye.
Kötüsünü size iyisini diğerlerine verir diye.
Kıskanırsınız diğerlerini.
Evini, eşini, evliliğini, sevgilisini, eğitimini, kariyerini, arabasını, vücudunu bile belki.
Hırsın sonu yok.
Kıskanın kıskanabildiğiniz kadar.
Kıskandıkça daha dibe batarsınız.
Ve isyan edersiniz kendinize, babanıza, annenize,
Düzene, birilerine, bir şeylere.
Baş kaldırılacak o kadar çok suçlu vardır ki.
Her gün her saniye.
Kimi varır bu gidişle bir yere ruhundaki eksiklerle.
Kimi doğuştan sahiptir ihtişama, lükse, bilgiye,
sonsuza kadar onu sevecek sevgiliye.
bitmeyen ilgiye, saygıya, sevgiye vs vs vs
İnsanoğlunun isteyebileceği her şeye.
Kiminin daha vahimdir hali.
İçindeki savaşla birlikte uğraşır ötekilerle, diğerleriyle, para, evlat. aile vs sorunları ile.
Hiç hesapta yokken hazır alışmışken sorunlu düzene
O düzendeki kendisine
Durduk yere hiç hesapta yokken
aşk gelir başına.
Tam şimdi tamam oldu derken
Bir terkedilişle/terkedişle düşersiniz daha diplere.
Saniyeler geçmezken ömrünüzde
Bir bakarsınız
Onca yıl geçmiştir
İsyanlar Çırpınışlar,
Öfkeler, vazgeçişler, sorular, sorgular.
Neden derdiniz hep.
NEDEN?
Neden sen; Neden mi?
Sen istediğin için.
Bunları sen istedin.
Söz verdiniz.
Ben yaparım dediniz
Kabul ettiniz.
Şimdi sadece verdiğiniz sözü yaşıyorsunuz.
Bile bile.
Dağlar bile kaçarken bu görevden
parçalanarak O’NUN önünde…
Siz
"Evet ALLAHIM ben bu hayatı kabul ediyorum" dediniz.
Ne kadar acıtsa da canınızı,
Ne kadar kanatsa da yaşadıklarınızı.
Mecbursunuz yaşamaya.
Zalim zulmü mü kabul etti?
Evet.
Mazlum da mı?
Evet.
Katil öldürmeyi, hırsız çalmayı, sapık tecavüz etmenin azabını, çoban dağları, öksüz annesizliğin ıstırabını mı?
Evet.
Kim, neyi, niye kabul etti?
Bilmiyorum?
Kabul edilmiş bir kere. Niyesini öğrenmek neye yarar?
Tek bildiğim kabullerinizi yaşama mecburiyetiniz. Yaşadıklarınız da yaşayacaklarınız da kabulünüz.
Şimdiiii



Sevgi bile derece derece değil mi? Herkesi eşit sevemezsiniz.

İyi forumlar.
Alıntı Değildir.
Sevgilerimle...