AJA
Elit Üye
Astronomlarca kabul edilmiş 88 adet takımyıldız bulunmaktadır. Antik çağlardan bu yana yıldızlar, mitolojik kişiler veya hayvanlarla özdeşleştirilen karakteristik şekiller, yani takımyıldızlar biçiminde gruplandırılmışlardır.
Koç Burcu
Croneus kralı Athamas, Phrixus ve Helle adındaki iki çocuğunun annesi olan Nephele’den sıkılınca, onu uzaklara gönderip Teb kralı Cadmus’un kızı Ino ile evlenir.
Ino da Athamas’a iki evlat verir ve zaman içerisinde de kıskançlığından krallığın gelecekte kendi çocuklarına kalmasını ister. Bunun için ilk önce krallığın kadınlarını, ekilecek mısır tohumlarını kocalarına belli etmeden kavurmaya ikna eder. Kavrulmuş tohumlar ekilince ürün vermezler ve açlık tehlikesi başgösterir.
Kral Athamas, habercilerini bir kahine gönderip tanrıların neden ülkesini cezalandırdığını öğrenmek ister. Ino, habercilere rüşvet verip kahinin cevabını değiştirmelerini, krala, açlığın sebebinin Phrixus ve Helle olduğunu söylemelerini sağlar. Kral, ilk kraliçeden olan iki çocuğunu tanrılara kurban etme fikrinden hoşlanmasa da, ülkesinin açlıktan kırılmasını göze alamaz ve çocuklarının öldürülmesi emrini verir. Nephele ise zaten çocuklarının güvenliği konusunda endişelidir ve bu nedenle saraya, Zeus’un kendisine hediye etmiş olduğu altın postlu bir koç yerleştirmiştir.
Koç, Nephele’nin çocuklarını tehlikeden haberdar eder ve onları sırtına alıp kaçırır. Okyanusun üzerinden uçarlarken, ağabeyinden daha güçsüz olan Helle, koçun postuna yeterince sıkı tutunamaz ve aşağı düşerek ölür. Düştüğü yere daha sonra Hellesponte adı verilmiştir. Phrixus kurtulur ve bir prenses ile evlenerek asalet statasünü korur. Phrixus Zeus’a şükranlarını sunmak için koçu kurban eder ve altın postunu da Colchis’e asar (bu post, Argonautlar’ın seferi başta olmak üzere, birçok efsanenin odak noktası olacaktır). Zeus ise koçun cesaretini ödüllendirmek için onu yıldızların arasına yerleştirir.
***********************************
Boğa Burcu
Taurus takımyıldızının öyküsü Suriye’li genç ve güzel bir kız olan Europa ile boğa arasında geçmektedir. Europa’nın parlak teni ve göz alıcı bakışları dillere destan olmuştur. Gezmeyi, eğlenmeyi seven Europa sabahları erken kalkar ve hemen arkadaşlarını çağırırdı. Birlikte güllerin açtığı, suların tatlı şırıltılar çıkararak aktığı bahçelere giderlerdi.
Europa ve arkadaşları deniz kenarında bulunan bahçelerde çiçek toplarken, Zeus Europa’yı görür. Europa’nın parlak beyaz teni ve güzel gözleri Olympos’un baş tanrısının çok hoşuna gider. Zeus hem karısı Hera’ya farkettirmemek hem de arzu ettiği utangaç Europa’yı ürkütmemek için bir boğa şekline girer. Kızların çiçek topladıkları bahçenin etrafında dolaşmaya başlar. Europa bu beyaz muhteşem hayvanı görür. Boğa için çiçeklerden bir taç yapar ve boynuzlarının çevresine takar. Bu uysal görünüşlü hayvanın üzerine biner, boğa aniden suya doğru ilerlemeye ve Girit’e doğru prensesi taşımaya başlar. Girit adasına vardığında, Zeus kıymetli yükünü bir çınarın gölgesine yerleştirir. Zeus tanrı şeklini alarak kendisini Europa’ya tanıtır. Europa, Zeus’un kolları arasında uyur ve bütün dünya krallarının ilki ve en iyisi olan Girit kralı Minos bu sevgiden doğar. Bu mutlu birleşmenin yapıldığı yere gölge saldığı için o günden beri çınar ağacı yapraklarını hiç dökmez.
********************
İkizler Burcu
Gemini’ın ikizleri olan yunan kahramanları Kastor ve Pollux, başta Jason ve Argonautlar’ın altın post seferi olmak üzere birçok hikayede yer alırlar.
Doğumları üzerine iki rivayet vardır. Bunların ilkinde Zeus’un Leda’dan olan ikiz oğulları olarak anlatılırlar. Diğerinde ise biri Zeus’un, diğeri Leda’nın ölümlü kocası Thestios’un oğludur.
Evlenmek istedikleri zaman Sparta kralının güzel kızlarını seçerler. Bu kızların, zaten ikizlerin kuzenleri Ideas ve Lynceus ile evli olmasına aldırmazlar. Bu olayla bile araları açılmayan kuzenler, hayvan çalmak için bir çiftliğe birlikte yaptıkları saldırıda ganimetin paylaşılması konusunda kavga ederler ve Ideas elindeki mızrakla Kastor’un ölümüne sebep olur. Pollux kaçan kuzenlerinin peşine düşer ve Lynceus’u öldürür.
Kardeşi olmadan yaşamak istemeyen Pollux, Zeus’tan kendisini de öldürmesi için yardım ister. Burada Zeus’un yaptığının ne olduğu ile ilgili iki hikaye vardır. Birinde ikizleri birlikte gökyüzüne yerleştirdiği anlatılırken, diğerinde Pollux’un yaşamının yarısını kardeşine vererek Kastor’u dirilttiği anlatılır.
Başka bir masala göre ise Hyades, bir Titan olan Atlas ile Trezene kralının kızı Aethra’nın kızıdır. Yunanlılar, evreni tanrıların yarattığına inanmazlardı. Onlara göre evren tanrıları yaratmıştı. Tanrılardan önce yer ve gök vardı. Titanlar onların çocukları, tanrılar da torunlarıydı. Yaşlı tanrılar diye anılan Titanlar, çağlar boyu evreni ellerinde tutmuşlardır. Kronos, Zeus kendisini tahttan indirinceye kadar Titanları yönetmiştir. Hyades’in kendisinden büyük bir erkek kardeşi vardır ve onun adı da Hyas’tır. Hyas cesur ve usta bir avcıdır ama birgün bir aslan tarafından öldürülmüştür. Kardeşini çok seven Hyades onun ölümünden çok etkilenmiştir. Hyades'in dinmek bilmeyen acılarını gören tanrılar, bu kardeşlere merhamet ederek onları gökyüzüne, yıldızlar arasına yerleştirirler.
********************
Yengeç Burcu
Burcun adı, Latince’de yengecin karşılığı olan Cancer’dan gelmektedir. Yengeç, devasa su yılanı Hydra’nın Herkül ile savaşı sırasında, Herkül’ü hiç sevmeyen Hera tarafından gönderilmiştir. Yengeç’in yapabildiği tek şey Herkül’ün ayak parmağını ısırmak ve sonra de üzerine basılarak öldürülmek olsa da, bu cesaret sayesinde yıldızlarda bir yer edinmiştir. Yengeç’in çok da parlak olmayan yıldızlardan oluşmasının sebebinin de Hydra karşısında Herkül’ü zayıflatamayarak verilen görevi tam olarak yerine getirememesidir.
Bir diğer mitolojik hikayeye göre, Herkül ikinci görevindeyken, onu tedirgin etmesi için gönderilen yengeçtir. Lernaean, Hydra ile savaşmış olduğu için, onu yıllardan beri kıskanan Juno, kahramanın topuklarını kıstırması için Cancer’ı gönderir. Yengeç, Herkül’ün ayakları altında ezilir fakat Juno, başarılı hizmeti nedeniyle onu göklere yerleştirir.
********************
Aslan Burcu
Herkül’ün birinci görevinde öldürdüğü, postuna demir, bronz ya da taş işlemeyen Nemea aslanıdır. Bir meteor şeklinde Ay’dan Dünya’ya indiğine ve Korint bölgesine dehşet saçtığı anlatılmıştır. Bu aslan o kadar iyi biliniyordur ki Herkül, onun iki girişi olan inini bulmakta zorlanmaz. Aslan’ın kalbine attığı ok postundan sekip yere düşse de hayvanı korkutur ve inine kaçırtır. Bir girişi taşlarla kapattıktan sonra diğerinden içeri girerek bu sefer topuzunu aslanın kafasına indirir. Topuz kırılsa da aslan sadece vuruşun şiddetinden sersemlemiştir. Silahlarıyla hayvanı öldüremeyeceğini anlayan Herkül onu boğar ve derisini yüzerek zırh olarak kullanır.
Aslan eski çağlarda gücün sembolüydü. M.Ö. 3000’li yıllara ait heykellerde, eski sembol olan boğanın yerine aslanın kullanılmaya başladığı görülmektedir. Krallar, yanlarında şaha kalkmış bir aslanla betimlenmeye başlamışlardır.
Mısırlılar, yaradılıştan sonra Güneş’in ilk kez Leo takımyıldızında yer alan Denebola’nın hemen yanından doğduğuna inanıyorlardı. Yaz gündönümü ve Nil’in taşma zamanlarında görülmeye başladığı için de gökyüzündeki kutsal şekillerden bir tanesiydi.
Kildaniler de yaz gündönümünde güneşin gökyüzünün bu bölümünde bulunması dolayısıyla Leo’yu Güneş ile ilişkilendirmişlerdi.
Regulus yıldızının cennetin bekçiliğini yaptığına inanılıyordu.
********************
Başak Burcu
Başak burcunun Yunan tanrıçası Astrea ile ilgili olduğu rivayet edilir. Efsaneye göre dünyanın titanların yönetimindeki altın çağında tanrılar insanların arasında yaşardı. Tanrılar titanları yenip dünyanın yönetimini ele geçirince insanları köle olarak görmeye başladılar ve Zeus, hükümdarlığının ilk zamanlarında insanlara hayvanmış gibi muamele etmeye başladı.
Promete’nin insanların yanında yer alması ve ateşi tanrılardan çalıp kendilerine getirmesine öfkelenen Zeus, sadece Promete’yi cezalandırmakla yetinmedi, aynı zamanda Pandora’nın Kutusu vasıtasıyla insanları zorlayan tüm kötülükleri de yaşamlarına soktu. Kötülükler yüzünden tanrılar Olympos Dağı’na kaçtılar. Olympos’a en son çıkan erdem tanrıçası Astrea idi. Efsaneye göre Astrea, hala dünyaya geri döneceği günü beklemektedir.
Koç Burcu
Croneus kralı Athamas, Phrixus ve Helle adındaki iki çocuğunun annesi olan Nephele’den sıkılınca, onu uzaklara gönderip Teb kralı Cadmus’un kızı Ino ile evlenir.
Ino da Athamas’a iki evlat verir ve zaman içerisinde de kıskançlığından krallığın gelecekte kendi çocuklarına kalmasını ister. Bunun için ilk önce krallığın kadınlarını, ekilecek mısır tohumlarını kocalarına belli etmeden kavurmaya ikna eder. Kavrulmuş tohumlar ekilince ürün vermezler ve açlık tehlikesi başgösterir.
Kral Athamas, habercilerini bir kahine gönderip tanrıların neden ülkesini cezalandırdığını öğrenmek ister. Ino, habercilere rüşvet verip kahinin cevabını değiştirmelerini, krala, açlığın sebebinin Phrixus ve Helle olduğunu söylemelerini sağlar. Kral, ilk kraliçeden olan iki çocuğunu tanrılara kurban etme fikrinden hoşlanmasa da, ülkesinin açlıktan kırılmasını göze alamaz ve çocuklarının öldürülmesi emrini verir. Nephele ise zaten çocuklarının güvenliği konusunda endişelidir ve bu nedenle saraya, Zeus’un kendisine hediye etmiş olduğu altın postlu bir koç yerleştirmiştir.
Koç, Nephele’nin çocuklarını tehlikeden haberdar eder ve onları sırtına alıp kaçırır. Okyanusun üzerinden uçarlarken, ağabeyinden daha güçsüz olan Helle, koçun postuna yeterince sıkı tutunamaz ve aşağı düşerek ölür. Düştüğü yere daha sonra Hellesponte adı verilmiştir. Phrixus kurtulur ve bir prenses ile evlenerek asalet statasünü korur. Phrixus Zeus’a şükranlarını sunmak için koçu kurban eder ve altın postunu da Colchis’e asar (bu post, Argonautlar’ın seferi başta olmak üzere, birçok efsanenin odak noktası olacaktır). Zeus ise koçun cesaretini ödüllendirmek için onu yıldızların arasına yerleştirir.
***********************************
Boğa Burcu
Taurus takımyıldızının öyküsü Suriye’li genç ve güzel bir kız olan Europa ile boğa arasında geçmektedir. Europa’nın parlak teni ve göz alıcı bakışları dillere destan olmuştur. Gezmeyi, eğlenmeyi seven Europa sabahları erken kalkar ve hemen arkadaşlarını çağırırdı. Birlikte güllerin açtığı, suların tatlı şırıltılar çıkararak aktığı bahçelere giderlerdi.
Europa ve arkadaşları deniz kenarında bulunan bahçelerde çiçek toplarken, Zeus Europa’yı görür. Europa’nın parlak beyaz teni ve güzel gözleri Olympos’un baş tanrısının çok hoşuna gider. Zeus hem karısı Hera’ya farkettirmemek hem de arzu ettiği utangaç Europa’yı ürkütmemek için bir boğa şekline girer. Kızların çiçek topladıkları bahçenin etrafında dolaşmaya başlar. Europa bu beyaz muhteşem hayvanı görür. Boğa için çiçeklerden bir taç yapar ve boynuzlarının çevresine takar. Bu uysal görünüşlü hayvanın üzerine biner, boğa aniden suya doğru ilerlemeye ve Girit’e doğru prensesi taşımaya başlar. Girit adasına vardığında, Zeus kıymetli yükünü bir çınarın gölgesine yerleştirir. Zeus tanrı şeklini alarak kendisini Europa’ya tanıtır. Europa, Zeus’un kolları arasında uyur ve bütün dünya krallarının ilki ve en iyisi olan Girit kralı Minos bu sevgiden doğar. Bu mutlu birleşmenin yapıldığı yere gölge saldığı için o günden beri çınar ağacı yapraklarını hiç dökmez.
********************
İkizler Burcu
Gemini’ın ikizleri olan yunan kahramanları Kastor ve Pollux, başta Jason ve Argonautlar’ın altın post seferi olmak üzere birçok hikayede yer alırlar.
Doğumları üzerine iki rivayet vardır. Bunların ilkinde Zeus’un Leda’dan olan ikiz oğulları olarak anlatılırlar. Diğerinde ise biri Zeus’un, diğeri Leda’nın ölümlü kocası Thestios’un oğludur.
Evlenmek istedikleri zaman Sparta kralının güzel kızlarını seçerler. Bu kızların, zaten ikizlerin kuzenleri Ideas ve Lynceus ile evli olmasına aldırmazlar. Bu olayla bile araları açılmayan kuzenler, hayvan çalmak için bir çiftliğe birlikte yaptıkları saldırıda ganimetin paylaşılması konusunda kavga ederler ve Ideas elindeki mızrakla Kastor’un ölümüne sebep olur. Pollux kaçan kuzenlerinin peşine düşer ve Lynceus’u öldürür.
Kardeşi olmadan yaşamak istemeyen Pollux, Zeus’tan kendisini de öldürmesi için yardım ister. Burada Zeus’un yaptığının ne olduğu ile ilgili iki hikaye vardır. Birinde ikizleri birlikte gökyüzüne yerleştirdiği anlatılırken, diğerinde Pollux’un yaşamının yarısını kardeşine vererek Kastor’u dirilttiği anlatılır.
Başka bir masala göre ise Hyades, bir Titan olan Atlas ile Trezene kralının kızı Aethra’nın kızıdır. Yunanlılar, evreni tanrıların yarattığına inanmazlardı. Onlara göre evren tanrıları yaratmıştı. Tanrılardan önce yer ve gök vardı. Titanlar onların çocukları, tanrılar da torunlarıydı. Yaşlı tanrılar diye anılan Titanlar, çağlar boyu evreni ellerinde tutmuşlardır. Kronos, Zeus kendisini tahttan indirinceye kadar Titanları yönetmiştir. Hyades’in kendisinden büyük bir erkek kardeşi vardır ve onun adı da Hyas’tır. Hyas cesur ve usta bir avcıdır ama birgün bir aslan tarafından öldürülmüştür. Kardeşini çok seven Hyades onun ölümünden çok etkilenmiştir. Hyades'in dinmek bilmeyen acılarını gören tanrılar, bu kardeşlere merhamet ederek onları gökyüzüne, yıldızlar arasına yerleştirirler.
********************
Yengeç Burcu
Burcun adı, Latince’de yengecin karşılığı olan Cancer’dan gelmektedir. Yengeç, devasa su yılanı Hydra’nın Herkül ile savaşı sırasında, Herkül’ü hiç sevmeyen Hera tarafından gönderilmiştir. Yengeç’in yapabildiği tek şey Herkül’ün ayak parmağını ısırmak ve sonra de üzerine basılarak öldürülmek olsa da, bu cesaret sayesinde yıldızlarda bir yer edinmiştir. Yengeç’in çok da parlak olmayan yıldızlardan oluşmasının sebebinin de Hydra karşısında Herkül’ü zayıflatamayarak verilen görevi tam olarak yerine getirememesidir.
Bir diğer mitolojik hikayeye göre, Herkül ikinci görevindeyken, onu tedirgin etmesi için gönderilen yengeçtir. Lernaean, Hydra ile savaşmış olduğu için, onu yıllardan beri kıskanan Juno, kahramanın topuklarını kıstırması için Cancer’ı gönderir. Yengeç, Herkül’ün ayakları altında ezilir fakat Juno, başarılı hizmeti nedeniyle onu göklere yerleştirir.
********************
Aslan Burcu
Herkül’ün birinci görevinde öldürdüğü, postuna demir, bronz ya da taş işlemeyen Nemea aslanıdır. Bir meteor şeklinde Ay’dan Dünya’ya indiğine ve Korint bölgesine dehşet saçtığı anlatılmıştır. Bu aslan o kadar iyi biliniyordur ki Herkül, onun iki girişi olan inini bulmakta zorlanmaz. Aslan’ın kalbine attığı ok postundan sekip yere düşse de hayvanı korkutur ve inine kaçırtır. Bir girişi taşlarla kapattıktan sonra diğerinden içeri girerek bu sefer topuzunu aslanın kafasına indirir. Topuz kırılsa da aslan sadece vuruşun şiddetinden sersemlemiştir. Silahlarıyla hayvanı öldüremeyeceğini anlayan Herkül onu boğar ve derisini yüzerek zırh olarak kullanır.
Aslan eski çağlarda gücün sembolüydü. M.Ö. 3000’li yıllara ait heykellerde, eski sembol olan boğanın yerine aslanın kullanılmaya başladığı görülmektedir. Krallar, yanlarında şaha kalkmış bir aslanla betimlenmeye başlamışlardır.
Mısırlılar, yaradılıştan sonra Güneş’in ilk kez Leo takımyıldızında yer alan Denebola’nın hemen yanından doğduğuna inanıyorlardı. Yaz gündönümü ve Nil’in taşma zamanlarında görülmeye başladığı için de gökyüzündeki kutsal şekillerden bir tanesiydi.
Kildaniler de yaz gündönümünde güneşin gökyüzünün bu bölümünde bulunması dolayısıyla Leo’yu Güneş ile ilişkilendirmişlerdi.
Regulus yıldızının cennetin bekçiliğini yaptığına inanılıyordu.
********************
Başak Burcu
Başak burcunun Yunan tanrıçası Astrea ile ilgili olduğu rivayet edilir. Efsaneye göre dünyanın titanların yönetimindeki altın çağında tanrılar insanların arasında yaşardı. Tanrılar titanları yenip dünyanın yönetimini ele geçirince insanları köle olarak görmeye başladılar ve Zeus, hükümdarlığının ilk zamanlarında insanlara hayvanmış gibi muamele etmeye başladı.
Promete’nin insanların yanında yer alması ve ateşi tanrılardan çalıp kendilerine getirmesine öfkelenen Zeus, sadece Promete’yi cezalandırmakla yetinmedi, aynı zamanda Pandora’nın Kutusu vasıtasıyla insanları zorlayan tüm kötülükleri de yaşamlarına soktu. Kötülükler yüzünden tanrılar Olympos Dağı’na kaçtılar. Olympos’a en son çıkan erdem tanrıçası Astrea idi. Efsaneye göre Astrea, hala dünyaya geri döneceği günü beklemektedir.