Yoğun melankolik aşklar zaten psikoz tavrında etki yaratır. Kişi eğer aşkın sonunda hayatını idame ettiremeyecek kadar travmatik yoksunluklar yaşıyorsa, durum geçici olarak psikiyatrik destekle kontrol altına alınabilir. Ancak şu var, kişinin "aşk" üretebilmesi, yaşayacağı ileriki aşkların niteliği, bu tür travma sonunda ruhunda geliştireceği anlayış ile şekillenecektir, öyle olmak da zorundadır. Zira ikinci üçüncü aşklarda da bu tip travmalar beklenmemelidir kişide.
Tavsiyem bireysel aktivitelerle kendinize emek vermeniz, seyahate çıkmanız, daha önce yapmadığınız bir şeyler yapmanız. Bu arada arkadaşlarıma da genel tavsiyem sürekli olarak, birden fazla ancak çok bölmeyecek şekilde aktiviteler edinmek, yaşam amaçlarını bulmak ve bunlar için emek harcamak yönünde. İnsanlar gelirler, giderler, kimse kimseyi garanti edemez, ama en azından öncelikli olarak kendi benliğimiz üzerinde samimi emek harcayarak hem kendimiz, hem de biraz da çevremiz için anlamlı hayatlar kurabiliriz. Kendimizi uğrunda tamamen kaybetmemek şartıyla manevi dünyamızı da ihmal etmemeliyiz bu arada.