kısaca tasavuuf

Tasavvuf felsefesine göre evren tek bir varlıktır. Bu tek varlık Tanrı’dır. Ezelî ve ebedî olan, yani sonsuzdan gelip sonsuza giden Tanrı zaman ve mekân (yer) varolmadan önce vardır, hep varolacaktır. Bu tek varlığa, Tanrı’ya, Vücud-i Mutlak denir. Vücud-i Mutlak, yani Tanrı, bütün güzellikleri, iyilikleri, olgunlukları da içerir, onun için de, aynı zamanda, Cemâl-i Mutlak, Hüsn-i Mutlak, Hayr-i Mutlak, Kemâl-i Mutlak’tır. Tanrı önceleri kendi evreninde, güzelliğin görkemiyle çevresine ışık saçmaktaydı. Ama bu güzelliği görecek yoktu. Oysa güzellik görünmek ister. Tanrı da görünmek, Tecelli etmek istemiş, bir aynaya bakar gibi, Adem-i Mutlak’a, yani yokluğa bakmış, “Kün” emrini vermiştir. “Kün”, yani ol deyince evren oluşmuştur. Demek ki bu evrende görülen her şey Vücud-i Mutlak’ın Adem-i Mutlak’a yansımasıdır, yani evren Tanrı’nın yoklukta yansıyan görüntüsüdür. Öyleyse insan da Tanrı’nın görüntüsünden bir parçadır, Tanrı’dan bir parçadır. Tanrı o aynadan yüz çevirince, ki aslında o ayna da bir kuruntu, bir hayaldir, bütün evren yok olacaktır. Yani Vücud-i Mutlak Adem-i Mutlak’a bakmadığı anda bu hayal alemi, görüntünün aynadan siliniyi gibi silinecek, o ayna bile yok olacak, yalnızca Tanrı kalacaktır.
kaynak:dunyadinleri.com

ne denilebilir ki

Paylaşımın için teşekkürler Şaman.

Tasavvufu niye tek Vahdetul Vucuddan ibaret görüyorsunuz hiç anlamıyorum.Vagdet-i Vucud belirli meşreblerde vardır.Çoğu tarikte yoktur.Ama ünlü tariklerden bir kısmında vardır.O yüzden Vahdet-i Vucud eşittir tasavvuf demek yanlıştır.Tasavvufun kayanğının dışta aramksa(bu yazı için söylemiyorum) tasavvufu bilmemek.Açalım bir tasavvuf kitabı okuyalım.Tasavvuf size LÂ(red) ve İLLÂ(kabûl)ü derinlemesine öğretir.İslâmda bunlar üzerine kuruludur.Bir insân Allahu Tealaya inanmasına rağmen başka bir şeye dua ediyorsa o Allahı birlememiştir.Yani ona tam bir inancı yoktur aslında.Meselâ bir insan yürür ama bu eylemin yaratıcısı Alında Hak Tealadır.Kişi yalnızca o eylemi yapmayı dileyebilir-isteyebilir.O eylemi ve tüm herşeyi Yaratan Allahu Tealadır.Birleme yani.Tasavvufta ilerledikçe kişi herşeyde Rabbini daha yakından birler.Yemeğini ona ibadet için yer.Giysisini yine ona ibadet için giyer, yaşaması bile onun içindir.Ölümünüde şehitlik ister, onun için ölmek ister.Öldürecekse de onun için öldürmek ister.Bu böyle uzayıp gider.Artık Allahu Tealayla alakasız olan bir isteği kalmaz.Burda Fenâ olur işte.

-Tasavvuf, İslam Dininin Arkeoloji'sidir.Din felsefesidir,dinin hakikat ve marifet boyutudur.
-Dinin bir eğitim sürecine tabi kılınmış programın adıdır.
Sufiler bu programı;şeriat,tarikat,hakikat,marifet diye dört mertebeye ayırır.
-Tasavvuf kişideki tekamülü gerçekleştirdikten sonra, kişideki hakikatler açığa çıkar.
-Tasavvuf, Allah'ın seni senden öldürmesi ve kendisiyle diriltmesidir.
-Tasavvuf, hiçbir şeyle ilgili olmaksızın,Allah ile olmaktır.

Alıntılardan derleme

SÖZLER GÜZEL.ama gerçek olan şudur, yüce allah şöyle buyurmuştur. habibim muhammede iman etmedikçe bana iman etmiş sayılmazsınız diye buyurmuştur. yani allaha iman ve peygambere iman a giden yol. sevgiden geçer,gerçekten seven kişi iman eder.ve tabii olur o yola, aşık olan birisi nasıldır, her an sevdiğini düşünür, onunla konuşmak ister,yani niyeti temizdir adildir varlığını onun yolunda heba edecek kadar çok sever. islamda tasavvufta en yüksek makam aşıklık makamıdır. nedemiş hacı bektaşi veli hz. ne ararsan ara kendinde ara