"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kendinizi çaresiz hissettiğinizde neler yapıyorsunuz?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Nego
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Nego

Kayıtlı Üye
Herkese moral veren, kötü anlarında hayata tutunması için hem başkalarına hem kendime tutunacak dal bulan, bulamazsam dalın kendisi olan ben, şimdi kendimi çaresiz hissediyorum. Her zaman ölüm dışında her şeyin bir çözümü, bir çıkış yolu olduğunu düşündüm hep. Ama şu anda bütün enerjim çekilmiş, umutsuz hissediyorum. Çok zor günler geçirdim, hayatım 1 hafta içinde tepetaklak oldu. O günlerde bile umudum vardı, ama şu anda umut edemiyorum. Kötü günlerimi hep dualara tutunarak atlatmaya çalıştım. Şu an için darmadağın olan hayatımda bir değişiklik yok sadece durumu kanıksadım ve alıştım. Değiştirmeye düzeltmeye mecalim, umudum yok. Eminim herkes hayatında buna benzer zor anlar yaşamıştır. Nasıl üstesinden geldiniz, umudunuzu tekrar nasıl kazandınız?
 
Yüzeysel yazdığınız için hayatımda benzer şeyler yaşayıp yaşamadığımı bilemiyorum.Kötü dönemler herkeste tabiki oluyor,hayatım hep kusursuzdu diyen çıkmaz sanırım.Şahsım adına zor zamanlarımda özel birşey yapmıyorum.Üzülmek insanın engel olabildiği birşey değil.Farkındalık sahibi olunca,üzüldüğünüz anların bir sebebi olduğunu ,bir amaç için yaşadığınızı bilir hale geliyorsunuz.Fark bu sadece ama bu üzüntüyü bir çırpıda yok etmiyor.Zor zamanların acısını hafifleten ve ortadan kaldıran zamandır.Benim ilacım zaman olmuştuŕ her daim.Dediğim gibi olan biten sonuçlanan konularda pek birşey yapmam,çırpınmayı doğru bulmam.Bilirim ki herşey olacağına varır.Bunu defalarca tecrübe ettim.Özet olarak akışa ve zamana bırakırım ve geçen zaman umudumu da,isteğimi de,şevkimi de geri getirir.Hep böyle oldu.
 
Kendin ile alakalı ise, mutsuzluk vs, çözümün yine sen olduğunu unutma, insanın en iyi dostu kendisidir, iç hesaplaşmalarını hiç bir zaman geciktirme, yeri geldiği zaman kendine kizabilmeli insan, yaptığın hatalardan ders çıkarıp daha hesaplı davranmalı insan, diğer insanlara destek olmak elbet erdemli birşey, fakat kendinden sürekli taviz ve birşeyler verirsen mutlu etmek adına, malesef sonradan acısı senden çıkıyor, diğer bir konuda kendine güvenmek ve kendi enerjini yüksek tutmak, çok klişe gibi dursada inan senin elinde, benimde maddi ve manevi kötü zamanlarım oldu, fakat ne olursa olsun enerjimi düşürmedim, şimdilik durum bu fakat zamanla iyi olacak diye kendimi telkin ettim, diğer türlü kendini bırakırsan malesef enerjisiz umutsuz ne olacak şimdi diye sadece beklersin ve üzüldüğün ile kalırsın, işin özü Harekete geç! Bekliyorsanda hareket geçeceğin zamanı belirle, eğer sen birşey yapmazsan, hiçbirsey kendiliğinden düzelmeyecek, asıl konuyu veya yaşadıklarını bilmediğim için, bahsettiğin durum için genel çözüm budur bana göre.
 
fırtınadan çıktığında ilk girdiğin zamanki insan değilsindir. fırtına işte bu yüzden var...ama sen o fırtınadan ders almazsan fırtına gelmeye devam edecektir. insanoğlu, hatalarından ders alsaydı tarih de tekerrür etmeyecekti...nerde yanlış yapıyorsun acaba?
 
Hayat bu malesef bazen bir mutlu an oluyor, hayat bu artı durumu eksiye çekiyor.İnsanız sonuçta öfke, üzüntü, acı, mutluluk olacak çünkü cisim değiliz ki etkilenmeyelim değilmi.Düşeceğiz, yıpranacağız, hayat sert vuracak kalkacağımızı sanmaz gibi, insan olmanın getirisi daha güçlü kalkacağız, kalktığında sen eski sen olmayacaksın değişeceksin.Bu olanlar alışma değilde bir nevi fırtınaya kafa tutan bir ağaç olacak gelecek olan diğer fırtınaya aldırış etmeden eski ihtişamıyla yerinde olacak.Umud edeceğiz herşeye rağmen içimizdeki herşeyi tetikleyecek kıvılcım bu.Geleceğin ne getireceği belli değil herkesin sınavı farklı belki böyle pişmen gerekiyor.
-Spor yapın kalbinizi orda olduğunu hissedecek şekilde
-Sabahları yürüyüş tarzı koşuda olabilir yapın.
-Temiz hava çekin.
-Bağırıp haykırabileceğiniz bir alan.
-Sokakta bir hayvan sevin.
-Gökyüzünü izleyin.Esenlikle Kalın.
 
Benim elimde olmayan, sağlıkla ilgili sorunlarla başladı her şey. Önce ben, sonra annem ard arda kötü günler geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Derdi veren allah dermanı da verir deyip durumu kabullendik ve mücadele ettik. Bunun üzerine bir de bambaşka sorunlar geldi. Üstüne bir başkası, bir başkası daha...Fazla detaya girmek istemiyorum ama bütün bunlar hayatımı kökten etkileyen şeyler oldu. Ve bunların hepsi birer gün arayla oldu. Bunları yaşadığım 4 ay öncesinde bile bu kadar çaresiz ve kötü hissetmemiştim kendimi. O dönemde zamanla her şey yoluna girecek, bunların hepsi bir sınav ve ben bu sınavı kazanacağım gözüyle bakıyordum. Şimdiyse kendimi kandırıyorum sadece diyorum. Hiçbir şeyin düzeleceği yok, zaman sadece saatten, takvimden ibaret...onlar hızla akıp gidiyor ama ben olduğum yerdeyim ve adım atamıyorum.
 
Çok genel ve çok temel bir problem bence.. Maalesef :( Acizim aciz olanı istemem diye bir söz vardı galiba
 
Ben dibe vuracağım ana kadar kendimi hiçbir şekilde teselli etmemem gerektiğini düşünürüm hep. Çünkü genellikle kötü şeyler üst üste gelir benim hayatımda .Umutlarımı sürekli tamir edip yıkıldığında her yerimi kanatmaktansa dibe batana kadar aklımdakileri yaşıyorum acı çekmem gerektiği kadar acı çekiyorum , daha fazla mutsuzluğa inemeyeceğimi hissettiğim anda hayalimdeki beni karşıma alıp ona tekrar ulaşmaya çalışıyorum ve kendimi oradan kendim çıkarıyorum her seferinde daha güçlü bir şekilde umarım en kısa zamanda eski mutluluğunuza kavuşursunuz.
 
Ne zaman çöktüm artık çözümü yok desem, dışarı çıkar ve gökyüzüne bakarım. Uçsuz bucaksız derin bir sonsuzluk denizi, sonra ayağa kalkarım ve kendime şunu söylerim bu sonsuzluğun sonunu bilene kadar karşına gelecek hiçbirşeye çaresizlik ile karşılık vermeyeceksin. Bunu rüyamda duymuştum belki de ben söyledim hatırlamıyorum aradığını gözünle göremiyorsan belki de gözünün göremeyeceği kadar yakınındadır sana.
 
İnsanın zihni bazen bir depo misali dolar ve taşar.Bu durumdada artık küçücük şeyler bile bize ağır gelmeye başlar.
Zihninizi rahatlatmalısınız.
Bazen değişik aktiviteler de buna imkan verebiliyor.Kişinin sevdiği şeylere göre değişiyor bu.
Kimisine yüzmek iyi gelir kimisine meditasyon gibi rahatlatıcı şeyler benim gibilerine ise doğada 15 dk yürüyüş bile yetiyor.
Size neyin iyi geleceğini kendiniz belirleyin ve bütün düşüncelerden arınarak belirlediğiniz şeyi yaparken kendinizi dinleyin.
Bilinçaltı çalışmalarından eft yi yapmanızı da öneririm.
 
Hiç birşey yapmam.Ben yüzleşen tiplerden değil kaçan tiplerdenim çünkü.Kulaklıklarımı takar,müziği son sese getirir,dış dünyayla bağlantımı keserim.Hayal dünyama sığınırım.Her şarkıda başka biri olurum.Yeni benler,yeni hayatlar,yeni hikayeler.Gerçekliğe kendimi kapatırım.Kendimi kandırmak biliyorum ama küçücük dünyamda mutluyum ben.
 
Herkese moral veren, kötü anlarında hayata tutunması için hem başkalarına hem kendime tutunacak dal bulan, bulamazsam dalın kendisi olan ben, şimdi kendimi çaresiz hissediyorum. Her zaman ölüm dışında her şeyin bir çözümü, bir çıkış yolu olduğunu düşündüm hep. Ama şu anda bütün enerjim çekilmiş, umutsuz hissediyorum. Çok zor günler geçirdim, hayatım 1 hafta içinde tepetaklak oldu. O günlerde bile umudum vardı, ama şu anda umut edemiyorum. Kötü günlerimi hep dualara tutunarak atlatmaya çalıştım. Şu an için darmadağın olan hayatımda bir değişiklik yok sadece durumu kanıksadım ve alıştım. Değiştirmeye düzeltmeye mecalim, umudum yok. Eminim herkes hayatında buna benzer zor anlar yaşamıştır. Nasıl üstesinden geldiniz, umudunuzu tekrar nasıl kazandınız?

Öncelikle merhaba sevgili Nego. İnsanlar bazen böylesine çaresiz hissedebilir. Herşeyin zıttıyla varolduğu bu dünyada her zaman umutla veya mutlu yaşamayı beklemek zaten hata olur. Daha 1 saat öncesine kadar bende aynı düşünceler içinde debeleniyorken şuan sapasağlam karşındayım. İnsanın bu düşünceleri anlık olmalı ki, aldığı derste çabuk olsun. Biz insanoğlu herşeyi büyütmekte üstümüze yok. Bazen herşeyin ne kadar basit olduğunu görmemiz şarttır. Tutunacak dalınız olmasa bile sizi siz taşıyabilirsiniz, ki zaten bunu yapmışsınız. Herşeye alıştıysanız kendinize destek olmayada alışmanız gerek. Çünkü buna ihtiyacınız var. Bu gibi çaresizlik hislerinin önüne geçebilmek için geniş bakmakta fayda var. Yarar ve zarar tablosunu net şekilde görebilirsek bunların önünede geçebiliriz. Şunu bilmelisiniz ki verdiğiniz savaş bitmeyecek o yüzden dersinizi alıp kalkmanızı tavsiye ederim.
 
İnsan rabbinin aynasıdır. Onun ruhundan tezahür etmiştir. Yine rabbinin izin verdiği aralıkta bu yaşamda bulunmaktadır. Bu izin verilen aralıkta tüm seçimler bize aittir. İyisiyle kötüsüyle tüm seçimler bizim olduğundan sonsuz olasılıkta bir yaşama sahibiz. Bunun zenginlik, fakirlik, akıllı akılsız veya başka bir birimi yok. Hepsi bizim seçimimizdir. Sürekli yol ayrımları gelir ve birini seçeriz veya birilerinin seçmesine izin veririz. Yine de bu bizim seçimimizdir. Seçimlerimiz bizi ulaşmamış gereken yere doğrudan veya dolaylı olarak ulaştırır. Kimisi bu yolda tarumar olur. Kimisi tek çizik bile almadan amacına ulaşır. Biz bize tanınan sonsuz olasılıktan 1 olasılığı yaşarız. Ve sonucunu görürüz. Başka bir olasılık başka bir sonuç doğracaktır. En iyi örneğimiz; İstanbul'da doğan bir bebekken KEVSER isimli bir kıza sevdalanırız ama bir şekilde seçimlerimiz bizi KADRİYE isimli bir kıza yönlendirir. Onunla evlenir ve çocuklarımız olur. Aklımız o kızda kaldığı için onunla aynı şehirde yapamayacağımızdan doğan çocuklarımız İstanbul yerine İzmir'de dünyaya gelir. Tam tersi bir olasılıkta İstanbul'da Kevser ile evlenilir. İstanbul'da çocuklarınız olur. Çocukların okulu nedeniyle İzmir'e taşınırsınız. Hayat devam ederken Kadriye ile tanışır ve onunla yasak ilişki yaşarsınız. Bu ilişkiden de İzmir'de çocuğunuz olur. Bunu öğrenen Kevser dikkatsizlik nedeniyle trafik kazasında ölür. Bu ölümün ne şekilde olduğunu ne siz ne de Kadriye bilir. Siz de bir şekilde Kadriye ile tekrar evlenirsiniz. Toparlamak gerekirse seçimler bizim seçimlerimiz. İyisiyle veya kötüsüyle kötüyü seçtik diye kötü olacak diye bir kaide yok. Biz bize verilen misyonu yerine getiriyoruz. Gururlu ve mutlu olmalıyız. Her daim ve bize bu fırsatı veren Rabbe şükretmeli ve her an onu anmalıyız. Böylece huzur bizi her zaman bulacaktır.
 
Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. İnanın çok büyük moral oldu yazdıklarınız bana, kendimi çok daha iyi hissediyorum. Yaşadığım şeyler çok kötü ve ağır. Belki de hayata karşı gardımı düşürdüğüm bir anda yaşadım bunları ondan daha ağır geldi bilemiyorum. Ama inşallah her şey düzelecek. Umudumu yeşettiniz.
 
Ölüm dahil çözümü O'nda ararım. Ölümle düşünce ve pratikte derdim yok olmaz da inşallah, ''ölüm hariç her şeyin çaresi vardır'' lafına istinaden söyledim. O isterse her şeyin çözümü vardır, gerektiğinde bir peygambere mucize için de olsa insan dirilttiren, denizleri yardıran, çamurdan kuşa hayat verdiren, bir sepetteki az kişilik balık ve ekmeği, sepetten aldıkça yerine dolduran, her şeyi geçtim, ayak parmağımın bile kopyasını çocuğuma benden ayrılan tek bir hücre ile geçiren eşsiz sistemi yaratan, kısaca her anı ve hali mucize ve/veya gazap ile çepe çevre saran O'nun bilincinde olmak, en çaresiz anda bile umut verdiriyor. Bilerek de olsa, bilmeyerek de olsa başıma iş açtığımda bunun bilerek olup olmamasına bakmazsızın, O'na hayırlı sonuç için döndüğümde bana sonsuz bir şefkat ile bir yol çıkarmışsa benim için mesele bitmiştir. Buna ben mucize derim, denizin yarılmasına veya ölünün dirilmesine gerek yok. Herkesin bu tarz mucizeler yaşadığını düşünüyorum. Bazen de bu gazap olarak üstümüze çökebilir. İş ki, hatada bile O'na dönüldüğünde bir yol çıkaran rahmeti ve şefkati sonsuz olanın, başımıza iş geldiğinde de bir hesabı olduğunu hatırlayabilelim.
Allah'ım sen bizi, yolunda gazabın olmadan da ders alabilecek, başımıza kötü şeyler gelmeden de sana yakınlaşabilecek kudreti, sevgiyi, saygıyı ve bilişi bize ihsan eyle. Umutsuzluğa düşeceğimiz durumları yaşamadan da umut edebilmeyi, çaresizlikten değil, sevgimiz ve bilişimizden dolayı seni tespih edebilme mutluluğunu bahşet bizlere.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst