Kalp krizleri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ori
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kalp krizi geçiren biri o çarpıntının etkisi altında şükretseydi, acaba Allahın o an hangi esmalarının etkisi altında kaldığını görebilseydi, kalp krizi diye bir şey olmazdı. Kalbin doku ömrü 900 yıldır.

Korku ile ümit arasında kalmamız tavsiye edilir Kuranda. Bu tamamen kalbi korumaya yönelik bir içsel talimdir. Elinde Istaka ile 800 metre yüksekteki bir ipte yürüyen cambazın merkezi ve çeperdeki dengelerine sürekli müdahale ederek sağlayabilmesi gibidir bu. Korku fazla olursa Allahın güvenini hatırlamak, rehavet fazla olursa gaflet tuzağına düşmekten sürekli sakınmak gerek. Yani kalbin ahvalini sürekli tartmak, onu sorgulamak gerek. Kalpler ancak Allahın zikri ile mutmain olur.
 
Son düzenleme:
Eskiden çocuğu olmayan, cinsel hayatı iyi olmayan erkekler ağırlık kaldırırlar, ağır işler yaparlardı testestoronlarını arttırmak için. Hatta hasta olmamak için bile ağır işler yaparlardı.


Şimdi iş döndü dolaştı, kolay yoldan parçalı fizik inşa etmek için testestoronu dışarıdan alma yoluna gitti.


Nerden nereye.

Kalp krizleri tabi ki artacak. Mantalitenin temeli işlevsellikten çıktı tamamen şekilciliğe dönüştü. Sadece kadınlar değil, erkekler de soyundular 100 yıl öncesine kıyasla.

Güçlü erkek yağlı olur. Yani öyle tulumba işkembeli değil. Kas dokuyu hermetik ve izometric bir şekilde kaplayan bir yağ doku olur.

Kalp krizi geçirme yaşı 23'e düştü body building camiasında da.
 
Dünya bizim tapulu malımız değil, kaynaklar sınırlı. Kimse ölmesin ama yenileri doğsun, öyle bir dünya yok. Görevini tamamlayan yada bir şekilde oyun dışı olan sistemden atılır. Hayvanlar, bitkiler nasıl vakti gelince gidiyor ve bu normal karşılaşıyorsa insanlar için de aynı şey geçerli. İnsan evrendeki en değerli varlık değil, ölmesi değersiz olduğu anlamına gelmez, başka boyutlarda yaşam devam ediyor sonuçta.
Dünya nüfusunun azaltılması projesi kapsamında ilaçlar vb yollarla hastalıklar tetikleniyor.
 
Kalbinin sesini dinleyemeyenlerin kalbi yavaş yavaş köreliyor galiba. Kalbe ayetlerde de çok fazla vurgu var. İmanın, İnanç bilincinin, inancını marifetli olarak kullanabilmenin ancak kalpte tastik bulduğu, kalplerinde mühürlenme olanlar, kalpleri tatmin olamadan da yaşayanlar ama sürekli bir boşluğa gark olarak anlam kaymasında kalanlar ilk aklıma gelenler.


Kalp biraz da konfor alanına alışınca zayıflamaya başlıyor. Bu konfor alanını Kozmik ölçeğe uyarlarsak, kalbi duygularını 3b'de tutanlar bir çeşit materyalist bazlı kaçış sendromuna sıkışırlar diyebiliriz. Maddi kazanımlardan ötesi ile ilgilenmezler, hissederler, birseyler var, bir Gizem var anlaşılmayı bekliyor bilirler, ama gönül gözleri işlenmemiş hamur gibi olduğu için bir zaman sonra sadece kalplerinin sesini bastırmaya, icsel çağlıralını otelemeye gayret ederler.


Evrenin hayret uyandıran, yüce hisler ve gizemlerle dolu, kalbi heyecanlara sürükleyecek mimarisi ile meşgul olamayan herkes 3B'ye geriler. 5 duyu, haz ve biriktirme mesaisi. Bu da kalbi yavaş yavaş köreltir. Kalp küt küt atmak için var çünkü. Yüksek heyecanlara erken yaşta uyanmak ve ömür boyu huşu denen heybetli hallere şahitlik olarak bunun pratiği ile meşgul olmak için var.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Arkadaşlar gözle görülür bir şekilde kalp krizi vakaları ve ölümleri artıyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Merhaba sağlıkçı olarak cevap yazmak istedim. Her şeyden önce organik sebeplere ve yaşam kalitesinin düşmesine bağlı (: tüketilen besinlerin serbest radikal değerleri çok yüksek bu da insanları hücresel boyutta zehirliyor. Ayrıca karşılaştığım komplike vakaların büyük kısmı Dr kontrolüne gitmek istemeyen, kan dahi vermeyen hastalıklar üst üste binince soluğu hastanede alan insanlardan oluşuyor, yani bilinç burda maalesef ikinci sebep. Bunun dışında aile içinde insanlar birbirinin sağlığını bırakın sosyal ihtiyaçlarını dahi görmezden geliyorsa çevre çok alakadar değilse ki genelde bu da diğer bir etmen oluyor. Son olarak sadece kalp değil beyin anevrizma, iskemik svo, hemorajik vakalar hatta çocuk cerrahi vakaları da giderek artıyor diye gözlemliyorum. Selam ve dua ile kalın
 
Bilinirlik artıyor. Daha çok kişiden ve olaylardan haberdarız artık. Hatta bunu düşündüm geçen gün. Sürekli hastalık, ölüm, vb haberleri o kadar sık duyuyorum ki haberdar olmamak daha iyi olurdu. Zira bana sayılar çok gibi geliyor lakin eskiye oranla ölümlü hastalıkları azalıyor. Yaşam kalitesinde ciddi bir artış var.

İstatistikleri incelerseniz ölümlü vaka sayısını düştüğünü görürsünüz . Hatta ABD yüzde 90 azalma var.
 
Geri
Üst