"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Japon firması sualtı şehri inşa edecek

karanlık yolcu

Banlı Kullanıcı
Japon inşaat şirketi, 5 bin kişinin yaşayabileceği ve deniz kaynaklarından enerji üretecek bir sualtı şehri planını açıkladı. 25 milyar dolarlık projeyi hayata geçirebilecek teknolojinin ise 2030’da hazır olacağı ifade ediliyor.

Birçok kişiyi sualtında yaşama fikri düşündürürken, bilim-kurgu filmleri yönetmenlerinden George Lucas da bu fikri bir filminde sualtı şehri görüntüleri ile de görselleştirmişti. Bunlardan biri de “Star Wars” serisini ilk filminde su altındaki balonlardan oluşan Gungan şehrindeydi.

Şimdi de Japon inşaat şirketi Şimizu, sualtı yaşam alanı kurma fikrinin sadece bir hayal olmadığını ve sadece 15 sene sonra 2030 yılında böyle bir şehri inşa etmeyi planladıklarını açıkladı. Şimizu şirketi sözcüsü Hideo Imamura, basına yaptığı açıklamada, "Bu bir rüya değil, gerçek bir hedeftir." dedi.

Bu ilginç ve spiral şeklindeki yapı 3 ana bölümden oluşuyor. “Okyanus Spirali” ismi verilen sualtı şehrinde, çok az kısmı deniz yüzeyinin üzerinde görünecek 500 metrelik küre şeklinde birinci bölüm bulunuyor. Şirketten açıklanan plana göre orta kısımda 15 kilometre uzunluğunda spiral şeklinde iş ve yaşam alanları ile birlikte otel odalarının olacağı ikinci bölüm bulunuyor. Bu bölüm 5 bin kişinin yaşayabileceği kapasitede olacak. Sualtında 3 ile 4 bin metre derinlikte ise spiralin bağlanacağı en alt kısım olan “dünya-fabrikası” bulunacak. Burası ise araştırma ve enerji merkezi olarak kullanılacak. Bu fabrikada “metanojen” ismi verilen mikro organizmalar kullanılarak karbondioksitten metan gazı üretilecek.




Ayrıca deniz suyundaki sıcaklık farkından da “okyanus termal enerji dönüşümü” yöntemi ile elektrik enerjisi üretilmesi planlanıyor.

Tuzdan arıtılmış su da üretecek Okyanus Spirali'nin çevresinde ise balık çiftlikleri kurulacak.

Şimizu şirketinden yapılan açıklamada, “Okyanusun çok geniş potansiyeli var ve böyle bir proje bunları pratikte kullanıma imkanı sağlayacak.” denildi.


İlginç yapının tasarımı Tokyo Üniversitesi, Japonya Deniz ve Dünya Bilimleri Ajansı ile hükümetin Balıkçılık Araştırmaları Ajansı’ndan uzmanları ortak çalışması sonucu yapıldı.

Şimizu’nun tahminlerine göre yapı 3 trilyon yene (25,6 milyar dolar) mal olacak ve yapım aşaması da 5 yıl sürecek.

Derin deniz yapıları deprem ve tsunaminden daha az etkilenme olasılığına sahipken, uzmanlar böyle bir yapının insanları deniz seviyesinin yükselmesi probleminden de kurtarabileceğini düşünüyor.

KAYNAK

http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/27631795.asp
 
Bu Japonya birde saydam kurbağa üretmişlerdi...Teknoloji konusunda adamlar çok ileri.Sudan korkmasam orada yaşamayı isterdim.Ama maalesef denizden, okyanustan korkuyorum.:offtopic: Daha neler neler göreceğiz bakalım...:)
 
Uzun zamandır beklediğim ve neden gerçekleştirilmediğini anlamadığım proje. Bu projeye çeşitli yerlerde saçma ve imkansız diyenler olmuş bir ikisine denk geldim. Şimdi o dar görüşlü insanlara diyorum ki, Abd, Rusya, Ab, Çin, Japonya ayrı ayrı AY'da üs kurmayı planlayabiliyorsa, bunu bütçeye alacak kadar hakimse, bu tarz bir su altı şehri yapmak panayır gelir. Ayrıca bilinmelidir ki, temelde bu şehir yan yana gelip modüler biçimde tasarlanmış binlerce denizaltıdan meydana gelen bir birleşke gibidir. Tek farkı sistemlerinin elbette daha büyük olması haliyle daha çok insan barındırması.
Bunun dışında, bundan sonra su altı ve yer altı şehirleri daha çokça duyulacak. Özellikle su altı bu konuda yaygınlaşacak. Çünkü su altı nükleer savaştan da, Dünya nüfusunu yer yüzünden silecek bir meteor çarpmasından bile sağ kurtulabilir. Yer yüzündeki hiçbir yapı suyun altındaki garantileri sunamaz, çünkü yer yüzündeki aynı binayı su altına da yapabilirsiniz ve size doğal ekstra su kalkanı bonus olur. Su diyip geçmeyin, su hala gerçek önemi anlaşılmadı. Bu konuda Alman çalışmaları var ancak çok şey bilinmiyor. Kısaca su altı şehirleri ve küçük uzay kolonileri önümüzdeki yüz yılda belki de mecburi tercihimiz olacaktır.
 
Eminim çok büyük bir tasarım olacaktır böyle bir yapı ve bunun yanı sıra güven içinde hissedilebilecek bir alan da olması muhtemel. Lakin düşünceme göre böyle bir tasarımda öncelikle ulaşımla ilgili problemler yoğun olacaktır. Daha deniz ya da okyanuslardaki birçok noktaya basınç nedeniyle ulaşılamazken nasıl bir ulaşım yolu izleyecekler şüpheli. Bu problem için suyun çok derinliklerine inilmeyecek denilebilir. O zaman da benim aklımda yaratmış olduğum güven ve korunaklı bölgeden çıkar bu şehir.

Bunun yanı sıra suyun basınç kuvveti ile içinde ayrılmış bir bölümün ne kadar güvenli olduğunu bilemem ben. Ya o basınca dayanmaz ve denizin aşındırıcı gücü ile küçük bir çatlak tonlarca kiloluk basınçla felakete yol açarsa ihtimali var birde. Şahsen denemek istemezdim şu an :D
 
Eminim çok büyük bir tasarım olacaktır böyle bir yapı ve bunun yanı sıra güven içinde hissedilebilecek bir alan da olması muhtemel. Lakin düşünceme göre böyle bir tasarımda öncelikle ulaşımla ilgili problemler yoğun olacaktır. Daha deniz ya da okyanuslardaki birçok noktaya basınç nedeniyle ulaşılamazken nasıl bir ulaşım yolu izleyecekler şüpheli. Bu problem için suyun çok derinliklerine inilmeyecek denilebilir. O zaman da benim aklımda yaratmış olduğum güven ve korunaklı bölgeden çıkar bu şehir.

Bunun yanı sıra suyun basınç kuvveti ile içinde ayrılmış bir bölümün ne kadar güvenli olduğunu bilemem ben. Ya o basınca dayanmaz ve denizin aşındırıcı gücü ile küçük bir çatlak tonlarca kiloluk basınçla felakete yol açarsa ihtimali var birde. Şahsen denemek istemezdim şu an :D
500 metre derinlik yeter de artar güvenli bölge için. Basınç ise sorun değil. Şuan öyle malzeme ve teknikler var ki, saydığımız negatif etkiler bu teknolojiyle insan için artık sadece yavaşlatıcı şeyler asla birer aşılmaz engel değil.
Mesela şuan öyle giysiler var ki, elimizde tornavida ile tam 700 metre derinlikte tamirat yapabiliyoruz. Araçla ise tam 6.8 mil yani 11 km (daha önce 6 km idi) derindeki Mariana bölgesinde su altında gezi yapabiliyoruz.

Nükleer silahları su altı etkilerinde ne kadar derinlikte patladığı, türü ve gücü önemlidir.
3 Sovyet 5 Amerikan su altı nükleer testi yapıldı. Hepsi farklı derinliklerde ve etkilerde oldu. (61 metre-4880 metre arası deneyler)
Dersek ki tam su altı şehrinin yakınında patlatılacak o zaman zaten buna dayanacak hiçbir şey yok. Nükleer patlama diyoruz zira.
Kara-Su altı dersek su altında daha güvenli olunuyor. Kırım'da bugün nükleer silah patlasa Karadenizdeki kentlerimizin hemen hepsi etkilenir. Aynı uzaklık su altında etkisiz kalır. Yani su altında yaşasaydı insan, Rusya'daki patlamanın ancak titreşimlerini 8-9 kere şok dalgaları olarak hissederdik Karadeniz kentlerimizden . Bu da bize zarar vermezdi. Anlatmak istediğim bu.

Şuan su altı denizaltı yuva, operasyon, gözlem üsleri mevcut durumda ve suyun 500 metre altına bu şehri inşa etmek imkansız değil. Standart beton-çelikten çok daha farklı malzemeler kullanılır bu durumda. Şuan denizlerin 10.000 metre altına inip araştırma yapabiliyor diğer ülkeler. Bizim boğaz su altı tüp geçidini örnek almayalım bu konu için.. Tamam büyük başarıdır ama Dünya üstündeki son teknolojiye ait değildir.

Su altında aşınma sorunu da nano teknolojik materyal ve çöpçü balığı modelli robotlarla da dert olmaktan çıkar. Şuan bu robotlar da var, özel nano teknolojik kaplamalar da.. Kısacası adamlar zaten 5 yıl sonra başlayacak burada imkansız mı değil mi konuşmak anlamsız. Asıl soru bu şehirler kaç kişilik olacak. Şuan bütün dert bu. Daha fazla insanı tek seferde nasıl alırız.

Su altındaki ulaşım için de, su altı asansörü, denizaltı ile ulaşım gibi yollarla çok rahat çözülür. Şehrin içinde de hava olduğundan ister mini arabayla gezilir, ister hastahanelerdeki gibi ''torpido'' gibi olan hava tüpleri kullanılabilir ya da basitçe yürürüz..

Şuan Güneş Sistemi içinde yaşayan insan için, imkansız olan tek şey Güneş'e ve Dünya'nın çekirdeğine şehir kurmaktır, bunun dışında yeterli para ve destekle insan oğlunun hakim olamayacağı, yaşayamayacağı hiçbir yer yok Güneş Sistemi içinde.
 
Geri
Üst