aris
Kayıtlı Üye
İz sürme sanatının altı ilkesini şöyle özetleyebiliriz:
1. İlk ilke savaşçıların kendi savaş alanlarını seçmeleridir. Bir savaşçı, çevrenin nasıl olduğunu bilmeden asla savaşa girmez.
2. Gereksiz olan her şeyi gözden çıkarmak iz sürme sanatının ikinci kuralıdır.
3. Olayları karmaşıklaştırma, yalın ol, zira tüm savaşlar birinin yaşamına mal olur. Bir savaşçı, en son hamlesini burada ve şimdi yapacağını bilmeli, buna hazır olmalıdır. Ancak bu, aceleyle, gelişigüzel yapılacak bişey değildir.
4. Rahatla, kendini bırak, hiç birşeyden korkma. Bizi yönlendiren güçler ancak bu şekilde yolumuzu açarlar ve bize yardımcı olurlar.
5. Baş edemiyecekleri durumlarla karşılaştıklarında savaşçılar bir an için geri çekilirler. Zihinlerini rahatlatırlar. Zamanlarını başka bişeyle uğraşarak geçirirler (herhangi bi şey olabilir bu).
6. Savaşçılar zamanı iyi değerlendirirler, bir anın bile değeri vardır. Yaşamın için verdiğin savaşta, bir saniye sonsuzluktur.
Bizleri çevreliyen herşey anlaşılmaz bir gizemdir. Bu gizemi çözebilmek için uğraş vermemiz gerekir; ancak bunu başarabilme umuduna kapılmamalıyız.
Kendini çevreleyen gizemin ve görevinin farkında olan savaşçı, gizemler arasında ait olduğu yeri alır, kendisini de gizemin bir parçası olarak görür. Varlığın gizeminin sonu yoktur; bu varlık ister bir çakıl taşı, ister bir karınca, ister kişinin kendisi olsun. İşte bir savaşçının alçakgönüllülüğü burda yatar. Her şey eşittir.
1. İlk ilke savaşçıların kendi savaş alanlarını seçmeleridir. Bir savaşçı, çevrenin nasıl olduğunu bilmeden asla savaşa girmez.
2. Gereksiz olan her şeyi gözden çıkarmak iz sürme sanatının ikinci kuralıdır.
3. Olayları karmaşıklaştırma, yalın ol, zira tüm savaşlar birinin yaşamına mal olur. Bir savaşçı, en son hamlesini burada ve şimdi yapacağını bilmeli, buna hazır olmalıdır. Ancak bu, aceleyle, gelişigüzel yapılacak bişey değildir.
4. Rahatla, kendini bırak, hiç birşeyden korkma. Bizi yönlendiren güçler ancak bu şekilde yolumuzu açarlar ve bize yardımcı olurlar.
5. Baş edemiyecekleri durumlarla karşılaştıklarında savaşçılar bir an için geri çekilirler. Zihinlerini rahatlatırlar. Zamanlarını başka bişeyle uğraşarak geçirirler (herhangi bi şey olabilir bu).
6. Savaşçılar zamanı iyi değerlendirirler, bir anın bile değeri vardır. Yaşamın için verdiğin savaşta, bir saniye sonsuzluktur.
Bizleri çevreliyen herşey anlaşılmaz bir gizemdir. Bu gizemi çözebilmek için uğraş vermemiz gerekir; ancak bunu başarabilme umuduna kapılmamalıyız.
Kendini çevreleyen gizemin ve görevinin farkında olan savaşçı, gizemler arasında ait olduğu yeri alır, kendisini de gizemin bir parçası olarak görür. Varlığın gizeminin sonu yoktur; bu varlık ister bir çakıl taşı, ister bir karınca, ister kişinin kendisi olsun. İşte bir savaşçının alçakgönüllülüğü burda yatar. Her şey eşittir.