Islamiyet hakkında

Doğru o konulardada bilgilenmemiz lazım " Yeri ve göğü inceleyin'de yaratmaya nasıl başladığımızı bir görün " ayeti olmasına rağmen bu konuya değinmedik hiç
islamın ilk üç asrı tam bir islam bilimi çağıydı bu ayet hakkında öyle bir hükümler çıkarmışlar ki tabiri caizse bilimde zirveye çıkmışlardır
ama sonra bu anlayışlar bazı zat-ı muhteremler tarafından terkettirildi
günümüzde felsefe denildiği zaman çoğunluğun anladığı şey tanrı varmı yokmu meselesidir oysa felsefe bundan ibaret değildir okuduğunuz bölüm dolayısıyla siz bunu benden kat kat daha iyi biliyorsunuzdur.

Evet Türklerin içinde islam kurana en yakın bir haliyle yaşanmıştır tabi önceki mesajımda bahsettiğim kadınların dışarı çıkamaması okuyamaması bizim türklerin içindede olmuştur ama en azından araplarda olan şiddetiyle değildi
Türklerin islamlaşmasını ben iki farklı sürece yayıyorum bir kılıçla müslümanlaştırılması
bunu emeviler ve abbasiler yapmışlardır ve o dönemde Türkler tam bir katı islam düşmanıydı
ama emeviler vr abbasilerden zulüm gören peygamber ailesi ( ehlibeyt ) Türklerin içine girip islamı onlardan dinlemesiyle bir kısım Türkler gönül rızasıyla müslüman olmuştur mesela bu anlayışın silsilesinden gelen hoca ahmet yesevinin talebeleri kılıçsız olarak anadoluya balkanlara geldiğinde çoğunluğu müslümanlaştırdı
ama tabi ki bu türklerin hiçbir kesiminin zorla müslüman olmadığı anlamına gelmez.

Evet birde o mesele var türk dini ile başlangıcı araplar arasında olan islam dini benzerdir diyorlardı
oysa alakası yoktur Türklerin dininde totem inancı vardır bir baş tanrı sonrasında ise onun altında farklı tanrılar vardı
meşhur bir türkolog olan Jean paul roux Türkolog'luk konusunda yegane söz sahibi kişidir bu
ikitane eseri var Türklerin tarihi pasifikten akdenize ikibinyıl - Türklerin ve moğol'ların dini isimli iki eserinden ben çok faydalandım ve şimdiye kadar bunların üzerinede eser yazılamamış duyduğum kadarıyla

Bizlerin bilmesi gereken bir çok şey var islamın ilk üç asrında müslümanlar savaş açısından olduğu gibi bilgi ve bilinç açısındanda dünya lideriyken
bu yavaş yavaş kalktı ortadan müslümanların bunlara ihtiyacı yok denildi fizik haramdır kimya haramdır
dünya ile uğraşmak haramdır diye diye ve son darbede imam gazaliyle indi
sonunda bilgi bile üretemeyen bir insanlar topluluğu haline geldik bugün bu biraz değişmeye başladı ama toplum olarak henüz katetmemiz gereken çok yol var

Konudaki birkaç arkadaşında bahsetmiş olduğu gibi 1 kelimeden onlarca ansiklopedik bilgi yada kavramsal , anlamsal bilgi çıkabiliyor.
İslamdaki Allah hukuki anlamda kadın ve erkeğin eşit olmasını emreder
ama dediğim gibi hukuki anlamda
Allah kadın ve erkeği tamamen eşit kılmamıştır burada söyleyeceklerim yanlış anlaşılmamalı ve çok dikkatli okunmalı...
Allah dediğim gibi kadın ve erkeği tamamen eşit kılmamıştır islam burada adalet için kadına da erkeğede yapıları gereği kaldırabileceği kadar yükümlülük vermiş haklarını gözetmiştir.

Daha iyi anlaşılması için bir örnek vericek olursam ;
polis,polisin göğüs göğüse çarpışmalara giren iri ve yapılı olan çevik kuvvet birimlerini ele alalım
bu birim çeşitli çatışmalara girer gaz bombası kulanır
şimdi bir çevik kuvvet polisi düşünün bir kadın hatta hamile olan karnında can taşıyan bir kadın bu kadın ciddi bir munakaşa sonucu karnına aldığı bir darbe ile çocuğunu kaybedebilir...
Baktığında bu eşitlikmi evet ama adalet mi hayır

Allah hoşgörülü olmayı , gerekmedikçe savaşmamayı , haksız yere can almamayı emreder.
Bir amerikan askerinin gidip ırakta haksız yere savaşması masum sivilleri öldürmesi yada afrikada zengin beyazların zenginliklerine zenginlik katmak için insanları köle gibi çalıştırıp açlığa mahkum etmesi , Allahın adaletsiz olduğunu göstermez
Baktığında Allah höşgörülü olunması gerektiğini belirtmiş ve yapılmaması gereken şeyleri insana söylemiştir.
Eğer bugün Allah doğrudan yeryüzüne inip afrikadaki insanlara yapılanlara dur dese bu sınavın ne anlamı kalır.
Kendisi insanlara doğru olmayı tam 3 kere 3 kitap ve büyük küçük olmak üzere yüzlerce , binlerce peygamberiyle izah etmiştir.
İnsandır bu dünyaya geldiğinden beri kadim dengeyi bozan.

Cennet mükafatı olarak sayılan ve inanan kişilere en çok saldırılan konulardan bir taneside huri lerdir.
mesela bir ayet...

'' Ve onlara (cennettekilere) orada (cennette) temiz eşler vardır. ''
bakara 2/25

Oysa burada anlatılmak istenen cennette kadın-erkek herkesin evli olması, temiz eşlere sahip olmasıdır. Erkekler ve kadınlar çoğul olarak zikredildiği için, onların eşleri olarak zikredilen zevceler ve zevcler de çoğul olarak zikredilmiştir. Yani her erkeğin temiz zevcesi ve her kadının da temiz zevci vardır denmek isteniyor.


Bu ifade, bir öğretmenin yıl sonunda talebelere hitaben, “Şimdi karnelerinizi dağıtacağım.” demesi gibidir. Bu ifadeden bir talebeye birden fazla karne verileceği manası çıkmaz. Aksine her birine bir karne verileceği anlaşılır. Talebeler çoğul olduğu için karne de çoğul olarak zikredilmiştir. Bu tür ifadeleri yanlış anlamada, konu hakkında bilgi sahibi olmamanın rolü büyüktür.

Huriler , insan kadınlara yardım etmesi için cennete özgü varlıklardır
kadınlar onlardan daha üstün ve güzel olacaktır çünkü cennetlik kadınlar dünyada salih ameller işleyip Allahın mükafatını kazanmış kişilerdir.
Ayrıca insanlar cennette kusursuz bir güzelleğe sahip olucaktır.
Hurilerin cennetteki rolü cariyeler gibidir işlerde yardım eder.

kuran ayrımcılık yapmaz kafir olanla arkadaşlık etmeyin derken demek istediğine gelicek ve düşünecek olursak
o zamnki müslümanlara itafen anlatılmıştır
O zamanda kafirler Allahın biriğini inkar etmektedir ama arkadaşlık kurmayın demesinin sebebi
mevcut kişinin düşman olması senin canına kast edebilecek olmasıdır
kaldıki kafir olan mekkelilerin müslümanlara tutumları bu yöndedir
Hz.Ali , Hz.ömer gibi islam halifeleri dinene bakmaksızın insanlarının haklarına saygı duymuş ve canlarına , mallarına kast edecek bir harakette bulunmamıştır.
Ve halifelerin çeşitli dinlerden insanlrla muhabbet içinde olup karşılıklı diyalok ve sohbette bulundukları bilinmektedir.

İslam bugün özellikle arap ülkelerinde arap kültürüne göre uygulanmakta ve çok kötü bir şey olmakla birlikte cahiliye devrinden kalma kültürlerinide devam ettirmektedirler.
mesela müta nikahı , cahiliye devrinden kalma ve çok sapkın bir kültür olması nedeni ile islamca yasaklanmıştır
müta nikahı kolayca açıklacak olursak bildiğiniz devlet kontrolünde yapılan zina dır
ne yazıkki araplar bunu devam ettirmektedir.

Araplar Hz.Peygamberin ölmesi ile birlikte kötü olaylar yaşamışlardır.
Özellikle emeviler arapları üstün olarak görüp diğer ırktan olan kişilere zulüm ile yaklaşmışlardır.
Emeviler zorla insanları islama katmakla birlikte onlara 2.sınıf vatandaş muamellesi yapmışlar ve hor görmüşerdir.
Kürtler bu baskıcı rejim sonucu müslüman olmuslardır tıpkı türklerin bir bölümünün olduğu gibi...
Fakat ne türk nede türklerin tamamı birden müslüman olmuştur
emevilerin anadoluya kadar ilerlemesi ile bölde halkına zorla dinlerini aşılamışlardır fakat kürtlerin büyük bir bölümü bu zorlamalara boyun eğmemiştir
o sırada orta asyada olan hazar türklerine zorla islamı kabul ettimek iztensede hazar türkleri direnmiştir.
mesela bizans ve çin kaynaklarında geçen bir olay vardır fransız bir tarih çi bunu gün yüzüne çıkarmıştır ama o dönemin arapları bundan bahsetmemişlerdir

olay 60 bin göçebe türk atlısıyla , 20 bin milis emevi imparatorluğu askerleri arasında cereyan etmiştir
bizans , pers , çin kaynakları türk şamanlarının arapların üstüne dolu yağdırdığını yazar
yağmur taşı adı verilen bir taşla.
aslında türk ordusunun içindeki casus olayı önceden arap komutana bildirdiysede komutan buna hurafe gözü ile bakar.
casus komutana kaçın şamanlar sabah şafakla birlikte üstünüze dolu yağdırıcak ve atlıları üstünüze saldırıcak der.
komutan ise sen artık müslüman oldun bu tür hurafelere inanma der
mevcut arap ordusunun tamamı hazar türkleri tarafından bertaraf edilir.
olayların gidişatı ile birlikte hazarlarda karşı saldırıya geçer emeviler hazar lar saldırmasın diye orta asyadaki geçit niteliğinde olan vadilerin önünü kapatır.
emeviler dönemi edebiyatında bu olaylara yer verilmezken , adalet ve özgürlük asasları ile halkı hoşgörü ile yöneten abbasi devletinde bu konulara itafen eserler vardır.

İslam devrinin altın çağları kadar çok kötü şekilde cereyan eden olaylarıda vardır.
Felsefe hocam hep bunu derdi
'' insanın olduğu yerde iyilikte vardır kötülükte ''