dynamic apnea
Kayıtlı Üye
Birinci Hayat Tabakası
Bizim hayatımızdır ki, birçok şekilde sınırlandırılmıştır.
İkinci Hayat Tabakası
Hz. Hızır ve Ilyas'in hayatlarıdır, bir derece serbesttir. Yani bir anda pek çok yerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyetin gerektirdikleriyle sınırlı değillerdir. Bazen istediklerinde bizim gibi yiyip içebilirler ama mecbur değillerdir. Gözleri bazı manalara açık keşişlerin hızır ile maceraları bu hayat tabakasını bize ispat eder. Hatta makamlar arasında bir makam 'hızır makamı' olarak tabir edilir. Bu makama gelen bir veli, hızırdan ders alır ve onunla görüşür. Bazen de bu makama gelen kişiler yanlış anlaşılarak hızır ile karıştırılır.
Üçüncü Hayat Tabakası
Hz. İdris ve Isa'nın hayatları bu tabakadadır. Tüm beşeriyetin gerektirdiklerinden soyutlanarak melek gibi bir hayata girerek nurânilik kazanmışlardır. Hayali bir vücut, gökteki nurani yıldızlara benzeyen dünyevi bedenleriyle göklerde bulunurlar.
Dördüncü Hayat Tabakası
Şehitlerin hayatıdır. Normal kabir ehlinin üzerinde bir hayat tabakaları vardır.
Şehitler dünya hayatlarını hak yolda feda ettikleri için onlara dünya hayatına benzer ama zahmetsiz bir hayat verilir. Kendilerini ölmüş bilmezler. Ama daha iyi bir yere gittiklerini bilirler. Ve mutlulukla doludurlar. Ölümdeki ayrılık acısını hissetmezler.
Diğer kabir ehlinin de ruhları ölümsüzdür ancak kendilerini ölmüş bilirler. Onların aldığı lezzet şehitlerinkine ulaşamaz.
İki adamın cennet gibi güzel bir saraya girip birinin rüyada olduğunu bilmesi gibi bir durumdur. Bu durumda alacağı lezzet de eksik olur. Uyandığında biteceğini bilir. Diğeri bilmediği için gerçek bir mutluluk yaşar.
İşte bunun gibi ölüler ve şehitlerin diğer alemden istifadesi farklıdır. Birçok olayla şehitlerin bu hayat tarzına sahip oluşu ve kendilerini hayatta bildikleri kesindir. Hatta birçok olayda şehitlerin efendilerinin, kendisine sığınanları koruması, dünyevi işlerini gördürmesi, bu hayat tabakasını ispat etmiştir.
Beşinci Hayat Tabakası
Kabir ehlinin nurani hayatlarıdır. Ölüm, yer değiştirmedir. Ruhun özgür kalmasıdır. Çok sayıda evliya ruhlarının temessülü, keşişlere görünmeleri ve birçok kabir ehlinin uykuda ve uyanık bizlerle ilişkisi, bazı olayları bizlere haber vermeleri gibi birçok delil bu hayat tabakasını ispat eder.
Alıntı / Derleme
Bizim hayatımızdır ki, birçok şekilde sınırlandırılmıştır.
İkinci Hayat Tabakası
Hz. Hızır ve Ilyas'in hayatlarıdır, bir derece serbesttir. Yani bir anda pek çok yerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyetin gerektirdikleriyle sınırlı değillerdir. Bazen istediklerinde bizim gibi yiyip içebilirler ama mecbur değillerdir. Gözleri bazı manalara açık keşişlerin hızır ile maceraları bu hayat tabakasını bize ispat eder. Hatta makamlar arasında bir makam 'hızır makamı' olarak tabir edilir. Bu makama gelen bir veli, hızırdan ders alır ve onunla görüşür. Bazen de bu makama gelen kişiler yanlış anlaşılarak hızır ile karıştırılır.
Üçüncü Hayat Tabakası
Hz. İdris ve Isa'nın hayatları bu tabakadadır. Tüm beşeriyetin gerektirdiklerinden soyutlanarak melek gibi bir hayata girerek nurânilik kazanmışlardır. Hayali bir vücut, gökteki nurani yıldızlara benzeyen dünyevi bedenleriyle göklerde bulunurlar.
Dördüncü Hayat Tabakası
Şehitlerin hayatıdır. Normal kabir ehlinin üzerinde bir hayat tabakaları vardır.
Şehitler dünya hayatlarını hak yolda feda ettikleri için onlara dünya hayatına benzer ama zahmetsiz bir hayat verilir. Kendilerini ölmüş bilmezler. Ama daha iyi bir yere gittiklerini bilirler. Ve mutlulukla doludurlar. Ölümdeki ayrılık acısını hissetmezler.
Diğer kabir ehlinin de ruhları ölümsüzdür ancak kendilerini ölmüş bilirler. Onların aldığı lezzet şehitlerinkine ulaşamaz.
İki adamın cennet gibi güzel bir saraya girip birinin rüyada olduğunu bilmesi gibi bir durumdur. Bu durumda alacağı lezzet de eksik olur. Uyandığında biteceğini bilir. Diğeri bilmediği için gerçek bir mutluluk yaşar.
İşte bunun gibi ölüler ve şehitlerin diğer alemden istifadesi farklıdır. Birçok olayla şehitlerin bu hayat tarzına sahip oluşu ve kendilerini hayatta bildikleri kesindir. Hatta birçok olayda şehitlerin efendilerinin, kendisine sığınanları koruması, dünyevi işlerini gördürmesi, bu hayat tabakasını ispat etmiştir.
Beşinci Hayat Tabakası
Kabir ehlinin nurani hayatlarıdır. Ölüm, yer değiştirmedir. Ruhun özgür kalmasıdır. Çok sayıda evliya ruhlarının temessülü, keşişlere görünmeleri ve birçok kabir ehlinin uykuda ve uyanık bizlerle ilişkisi, bazı olayları bizlere haber vermeleri gibi birçok delil bu hayat tabakasını ispat eder.
Alıntı / Derleme