Biz insanların zaafı nedir desem ne cevap verirsiniz? Eminim ki zayıf noktaları birer birer sayabilirsiniz. Düşünün ve yorumlayın. Tabi öncelikle şu meseleye değinmek gerek. Soruyu gördüğünüzde düşündüğünüz zaaf kendinize mi, yoksa sizin dışında birine mi ait? Yoksa en iyisi deyip genelleyerek mi düşündünüz? Hangisi sizi daha çok tatmin edecekse zaten onu söylemiş bulundunuz. Tabi düşünmeyi ihmal edenlerde var. Onlara kararsız kesim diyelim de ayıp olmasın. Eğer bir cevap verdiyseniz şöyle bir değerlendirmesini yapalım. Cevap vermeyen kesim ise ''Ne diyor bu?'' diyerek okumaya devam edebilir.
İnsanoğlunun zaaflarını sıralamak için açıkcası daha çok gencim. Vaktimi insanların bu tarz kör noktalarını saymakla heba etmek ve sizlerinde vaktinden çalmak istemem. Sizlere bırakılan mirastan herhangi bir zaafın sizin kişiliğinizin bir parçası olduğunu bilerek veya görerek büyümek zaten vaktimize yapılan en büyük vurgundur. Görmek istediğimiz veya kiminin görmekten sürekli kaçtığı bu zaafların altında yatan hassaslığı tartışma konusu haline getirmeyide pek düşünmüyorum. İnsanların hatalarından ders aldığını düşündüğü halde sürekli bu hataları yenileme gereği duyduğu hissiyatın gücüne ne demeli? Tabi ki herşeyin zıttı var onu da belirtelim. Yemini, tövbesi, sözü varsa zıttıyla bunu bozmasıda var. Bu hissiyatın gücüne karşı direnip direnip en sonunda pes edenide var. Bunu alışkanlık edenlerde var. Var oğlu var.. İşin güzel yanı her zaman biri gelir ve günü kurtarır. Yok mu temiz insanların olduğunu kanıtlayan biri? Yok mu büyük konuşan insanların arasından kopup gelen bir yabancı? Yok tabi ki.. İnsan dediğimiz her varlık atasından kalan zaafını büyütmekle veya bunu görmezden gelmekle meşgul. Kimi de bunu ahlaki çerçeveye göre kendine uydurmakla meşgul. Yani biz insanlar çok meşgul varlıklarız. Bu arada kendi ırkımı kötülemiyorum yanlış anlaşılmasın. Çünkü ben insanları çok severim.
Şimdi gelelim dandirik sorunun muhteşem cevaplarına. Bu sorunun cevaplarını duymak beni neden mutlu ediyor ki? Bir amerikalınında dediği gibi lanet olsun adamım. Neyse..
Acaba zaafını kendinden örnekleyen bir insanın hayata bakış açısı nasıldır? Hayatı boyunca fikirleri değersiz görülüp taşlanmış ve sürekli insanların oluşturduğu baskı altında ezilmiş bir kafa yapısına sahip olabilir mi sizce? Belki her konuda hatayı kendinde arayan bir düşünce yapısına sahiptir. Sürekli dışlanarak her hatanın sebebi olduğunu düşünmeleri ve okların sürekli onu gösterdiğinden alışkanlık yapmış olsa gerek. Veya çok okumuştur, kafası karışıktır, duygusala bağlamıştır.. Her ne sebep olursa olsun hatayı önce kendinde aramak çok güzel bir davranış biçimidir ama malesef bu konuda yemezler canısı. Ya zaafı başka insanlardan örnekleyenlere ne diyebiliriz? Bu insanların hep haklıyım bakış açısı altında egoist ve bencilce bir düşünce yapısına sahip oldukları damgasını vurmak biraz ağır olmaz mı arkadaşlar? Hiç yakıştıramadım. Belki de kendi dışında bütün insanlardan nefret etmiştir. Kendisinin hatalarını diğer insanların yaptığı hatalara göre daha masum kaldığı fikri onu bu düşünceye itmiştir. Veya kendisinin hata yapmadığını düşünüyorda olabilir. Çünkü o bir mükemmel. Mükemmeller hiçbir zaman hata yapmaz. Yapmışsa da yanlışlıkla yapmıştır, ne dersiniz? Diyeceğim o ki asıl mesele bu insanlığı genelleyerek düşünenler. Onlar bu konuda detaylı düşünmüş ve kendisinide insanlığa dahil etmiştir. Bazı zaafları alt edebilmiştir ve bu takdir edilecek birşey. Tabi ki yalnızda değildir, etrafı kendisi gibi ileri görüşlü insanlarla çevrilidir. Öldüğünde cenazesini bile çok çok ileriden seyredecek kadar ileri görüşlü insanlar. Genellemekte böyle birşey işte.. Napalım yahu hangi cevaptan tutsak ben yine istediğim yere bağlıyorum. O yüzden pek okunacak bir yazıda değil. Sadece gözleriniz yorulsun diye yazarken şunu da düşündüm tabi;
İnsanın her zaman içinde bir şeytanlık var..
İnsanoğlunun zaaflarını sıralamak için açıkcası daha çok gencim. Vaktimi insanların bu tarz kör noktalarını saymakla heba etmek ve sizlerinde vaktinden çalmak istemem. Sizlere bırakılan mirastan herhangi bir zaafın sizin kişiliğinizin bir parçası olduğunu bilerek veya görerek büyümek zaten vaktimize yapılan en büyük vurgundur. Görmek istediğimiz veya kiminin görmekten sürekli kaçtığı bu zaafların altında yatan hassaslığı tartışma konusu haline getirmeyide pek düşünmüyorum. İnsanların hatalarından ders aldığını düşündüğü halde sürekli bu hataları yenileme gereği duyduğu hissiyatın gücüne ne demeli? Tabi ki herşeyin zıttı var onu da belirtelim. Yemini, tövbesi, sözü varsa zıttıyla bunu bozmasıda var. Bu hissiyatın gücüne karşı direnip direnip en sonunda pes edenide var. Bunu alışkanlık edenlerde var. Var oğlu var.. İşin güzel yanı her zaman biri gelir ve günü kurtarır. Yok mu temiz insanların olduğunu kanıtlayan biri? Yok mu büyük konuşan insanların arasından kopup gelen bir yabancı? Yok tabi ki.. İnsan dediğimiz her varlık atasından kalan zaafını büyütmekle veya bunu görmezden gelmekle meşgul. Kimi de bunu ahlaki çerçeveye göre kendine uydurmakla meşgul. Yani biz insanlar çok meşgul varlıklarız. Bu arada kendi ırkımı kötülemiyorum yanlış anlaşılmasın. Çünkü ben insanları çok severim.
Şimdi gelelim dandirik sorunun muhteşem cevaplarına. Bu sorunun cevaplarını duymak beni neden mutlu ediyor ki? Bir amerikalınında dediği gibi lanet olsun adamım. Neyse..
Acaba zaafını kendinden örnekleyen bir insanın hayata bakış açısı nasıldır? Hayatı boyunca fikirleri değersiz görülüp taşlanmış ve sürekli insanların oluşturduğu baskı altında ezilmiş bir kafa yapısına sahip olabilir mi sizce? Belki her konuda hatayı kendinde arayan bir düşünce yapısına sahiptir. Sürekli dışlanarak her hatanın sebebi olduğunu düşünmeleri ve okların sürekli onu gösterdiğinden alışkanlık yapmış olsa gerek. Veya çok okumuştur, kafası karışıktır, duygusala bağlamıştır.. Her ne sebep olursa olsun hatayı önce kendinde aramak çok güzel bir davranış biçimidir ama malesef bu konuda yemezler canısı. Ya zaafı başka insanlardan örnekleyenlere ne diyebiliriz? Bu insanların hep haklıyım bakış açısı altında egoist ve bencilce bir düşünce yapısına sahip oldukları damgasını vurmak biraz ağır olmaz mı arkadaşlar? Hiç yakıştıramadım. Belki de kendi dışında bütün insanlardan nefret etmiştir. Kendisinin hatalarını diğer insanların yaptığı hatalara göre daha masum kaldığı fikri onu bu düşünceye itmiştir. Veya kendisinin hata yapmadığını düşünüyorda olabilir. Çünkü o bir mükemmel. Mükemmeller hiçbir zaman hata yapmaz. Yapmışsa da yanlışlıkla yapmıştır, ne dersiniz? Diyeceğim o ki asıl mesele bu insanlığı genelleyerek düşünenler. Onlar bu konuda detaylı düşünmüş ve kendisinide insanlığa dahil etmiştir. Bazı zaafları alt edebilmiştir ve bu takdir edilecek birşey. Tabi ki yalnızda değildir, etrafı kendisi gibi ileri görüşlü insanlarla çevrilidir. Öldüğünde cenazesini bile çok çok ileriden seyredecek kadar ileri görüşlü insanlar. Genellemekte böyle birşey işte.. Napalım yahu hangi cevaptan tutsak ben yine istediğim yere bağlıyorum. O yüzden pek okunacak bir yazıda değil. Sadece gözleriniz yorulsun diye yazarken şunu da düşündüm tabi;
İnsanın her zaman içinde bir şeytanlık var..