İlm-ü'l- Tılsımat

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan crowley
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

crowley

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
223
Tepkime puanı
28
Yaş
41
İş
kulluk
Esrarli bir kuvvet tasidigina, tabiatüstü gücü bulunduguna, birtakim sirlar sakladigina inanilan sey. Tilsim karsiliginda dilimizde sihir, büyü, efsun kelimeleri kullanilmaktadir.

Anadolu kadinlarinin baslarina taktiklari metal süs esyasina da tilsim denir. Bas süslemelerinde kullanilan tilsimin, kisiyi, nazar, iftira ve kötü ruhlardan koruduguna inanilir (Ibn Haldun, Mukaddime, çev. Z.K. Ugan Ankara, 1957, 111, 2 vd.). Tilsim gümüs, altin vb. degerli metallerden yapildigi gibi, bunlarin taklidlerinden, mücevherlerden, deniz kabuklarindan da olabilir. Tilsimin Manî inanciyla da iliskisi bulunmaktadir. Anadolu folklorunda tilsim genellikle büyünün etkisini saglayan araçlari ifade eder. Define vb. gizli seyleri bulmak, kapali yerleri açmak için ehlinin bildigi sözlere veya vasitalara da tilsim denir (Meydan Larousse, XIX, 11508). Bulasici hastaliklarin tesirini önlemek ve insanlarla hayvanlarin kötülüklerinden korkmamak için de tilsim yapilir (M.Z. Pakalin, Osmanli Tarih Deyimleri Sözlügü, 111, 494).

Tilsim, insanlari koruduguna veya ugur getirdigine inanilan tabiat veya insan eseri olan nesnelerin tamamini içine alir. Tilsimlari insanlar bizzat kendileri üzerlerinde tasiyabilecekleri gibi, tesirli olmasi istenen arazi, dam çatisi, vb. yerlerde de saklayabilirler. Insan yapisi tilsimlar, daha çok hayvan veya esyalarin küçük modelleriyle, üzerinde dinî yazilar bulunan madalyonlar ve yazili kâgitlardan olusur. Bazi metal ve muskalarin tilsim için kullanildigi da oldukça yaygin uygulamadir.

Inanisa göre tilsimlarin etkili olabilmesi, tabiattaki bazi güçlerle iliski kurulmasina ve ugurlu bir zamanda dinî törenle yapilmasina baglidir. Tilsimdan medet ummanin mazisi oldukça eskilere gitmektedir. Papirüslerin incelenmesi Eski Misir'da 75 kadar tilsimin mevcut oldugunu ortaya çikarmistir. Eski Misir'da "Dogan Günes" tilsiminin, ölümden sonra yeniden dirilmeyi sagladigina inanilmistir. Yine eski Misir'da ölüyle birlikte gömülen "Menat" tilsiminin, ölüyü tanrisal koruma altina aldigina kesin gözüyle bakilmistir.

Hristiyanlik dünyasinda da tilsimin çesitli sekilleriyle kullanildigi bilinmektedir. Bu kullanim, din adamlarinin asirlar süren mücadelelerine ragmen hâlâ tam olarak önlenebilmis degildir. Hristiyan halkin birtakim bâtil inançlarindan da kaynaklanan tilsim inanci, sihir, büyük ve efsunla beslenmektedir.

Yahudilikte uygulanan tilsim çesitleri Hristiyanlik'tan çok daha yaygindir. Bunun sebebi, geç dönem Kabalacilarinin tilsima büyük ilgi göstermeleridir. Bundan dolayi tilsim hazirlamak hahamlarin görevleri arasinda yer almistir. Nitekim, lohusaya zarar verdigine inanilan Lilit'ten korumak için dogum odasina tilsimli esyalar asilmasi, yahudi toplumlarinda hâlâ yaygin bir gelenek olarak varligini sürdürmektedir (Ana Britannica, XX, 619).

Bazi degisik sekiller göstermekle beraber tilsim hemen her toplumda vardir. Eski Bâbil, Asur ve Persler'de tilsim bir teknik olarak uygulanmistir. Islâm disindaki bütün bâtil ve muharref dinlerin tören ve âyinlerinde her zaman tilsimdan izler bulmak mümkündür. Birçok tarihçi ve sosyolog tilsimi, bâtil ve muharref dinlerin bir parçasi gibi ele almistir. Tilsimla ilgili yazili tarih öncesi bilgiler noksan olmakla beraber, Yunan ve Misir papirüslerindeki bilgiler oldukça doyurucudur.

Türk toplumlarinda tilsim ve tilsima benzer uygulamalarin mazisi Islâm öncesine kadar uzanir. Islâm'dan sonraki dönemlerde ise eski Iran, Mezopotamya ve Misir kültürlerinin tesiriyle tilsim az da olsa varligini sürdürmüstür (Dinler Tarihi Ansiklopedisi, Istanbul, 1976, III, 606). Cahiliye dönemi Araplarinda fal oklari atmak, çesitli anlamlara gelen taslar dikmek, yildizlara bakarak mana çikarmak, birtakim kareler içinde harf veya rakamlar yazarak tilsim yapmak oldukça yaygin bir uygulama idi.

Anadolu'da tilsim ve tilsima benzer uygulamalar, Hristiyanlik, eski putperest dinler ve komsu kültürlerin tesiriyle âdetâ kurumlasmis, büyücülük-le içiçe yürümüstür.

Tilsimi dinden uzak tutmak ve onu din ile karistirmamaya özen göstermek gerekir. Tilsim ile tilsimdan sonra ortaya çikacak durum arasinda sebep sonuç münasebeti bulunmasina ragmen, her dinden insanin tilsim ve tilsima benzer uygulamalardan medet ummalari cidden düsündürücüdür.

Islâm tilsim yapilmasini da, tilsima inanilmasini da yasaklamis, medet umarak onu meslek edinmeyi siddetle reddetmistir. Ayrica Islâm, tilsimin mucize ve keramete benzetilmemesine özen göstermis, onu müsrik ve kâfirlere özgü bir faaliyet olarak degerlendirmistir. Islâm'a göre tilsim, Allah'tan gelen bilgilere dayanmaz. Kur'an-i Kerîm, tilsim ve ona benzer faaliyetleri bâtil ve seytan isi saymis (el-Âraf, 7/102), sâhir sözüyle de büyü ve tilsim yapanlari kastetmistir (el-Âraf, 7/109, 113; et-Tûr, 52/15; el-Hicr, 99/14-15). Hz. Muhammed'e gelen ilâhî vahye inanmayanlar ona sihirbaz, büyücü ve tilsimci iftirasinda bulunmus ve sözlerini de sihir saymislardir (el-Müddessir, 74/24).

Hz. Peygamber, yedi büyük günahtan birincisinin Allah'a sirk kosmak oldugunu açiklamis, ikincisi de "sihir ve tilsimla ilgilenmektir" buyurmustur.

Genellikle ilâhiyat ve sosyoloji ile ilgilenen bilginlere göre tilsimin tesiri daha çok psikolojiktir. Halk tilsimin etkisini görünce onu yapan kisiye baglanir ve âdeta onun müsterisi olur. Kendisine tilsim yapilan kisi, bunun tesirinden kurtulmak için Hz. Peygamber'in yaptigi gibi Ihlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini üç kere okuyarak bütün "bedenine üflemelidir. Bu hareketin üfürükçülükle bir ilgisinin bulunmadigini, aksine Kur'an-i Kerîm'den sifa ummaya dayandigini belirtmekte fayda vardir. Kur'an-i Kerîm ve Hadis-i Serif'ler, Allah'in iradesi disinda hiç kimsenin kimseye fayda veya zarar vermeyecegini defalarca vurgulamis, tilsim yapan kiside olaganüstü bir güç bulunduguna inanmayi kesinlikle reddetmistir (el-Mâide, 5/90; Tâhâ, 20/69).


alıntıdır
 

whitekristal

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Mar 2009
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Konum
Dünyada bir yerde
İş
Yönetici
Güzel bir paylaşım olmuş...teşekkürler arkadaşım.Tılsımın psikolojik etkilerine katılıyorum. Ancak şu da var ki her şeyde bir enerji olduğuna ve bu enerjilerinde o eşyalarla birlikte hareket ettiğine de inanıyorum.Belki de tılsımın gücü buradan gelmektedir.Yoksa bunun başka bir açıklaması olduğunu sanmıyorum. Mesela iyi niyetlerle yapılan bir kızın çeyiz eşyası ona mutluluk getirebilir....ya da kötü niyetle yapılan kötü enerji taşıyan birisinin yaptığı yemek mideyi bozabilir...! Nacizane benim düşüncem tabi bu. Ama tılsım denilerek yapılan şeylerin gerçekliğine pek inanmadığımı söyleyebilirim.:)
 
Üst