Bizzat babam uğraşmıştı. Ben kucuktum öyle korkmayayım diye söylemediler her şeyi. Varlıkları olduğunu söyleyen bir adam (ki bu şahıs bir kaç sokak ötemizde oturuyor. Babam ce arkadaşlarına şurada şu var diye söylüyor, onlarda kazıyorlardı. Amaçlarına ulaşamadılar o ayrı. Hepsi boşmuş. Değersiz çer çöp dışında. Öyle diyorum çünkü onlar heykel yahut altın peşindeydi. On dört / on üç civarında öğrendim ben de bunları bu kadar ayrıntılı. Neyse, hiçbir şey bulamıyorlar taki o güne kadar. O dağlık alana bir kaç arkadaş araba ile gitmişler. Eve geldiğinde annem ile konuşmuşlar sonra annem gekdi söyledi ağzı sıkı değildir pek. Arabanın arka tekerleklerinin metrelerce havaya kalktığını görmüşler, her yer sallanıyor gibiymiş çok dehşetli bir sahneymiş. Bunları yapanların iki metre boylarında sarı renkli adamlar olduğunu söylemiş. Ondan sonra babam bir daha hiç gitmedi. Konusuda açılmadı o kazı, definelerin. Belkide çıkan gazların etkisi ile halüsinasyon görmüş de olabilir. Takdirinize kalmış.