marble
Kayıtlı Üye
- Tanrı uğruna bir şeyler yapmak anlamında her türlü ibadet, açık bir biçimde hürmetsizliktir. Çünkü insanın tanrı için bir şeyler yapabilmesi, Tanrının insandan bir şeyler beklemesi anlamına gelir. Her şey Tanrıda olduğuna göre, insanın ona sunabileceği hiçbir şey yoktur.
- Ona sunabileceğimiz tek hizmet, Onun kusursuzluğunu kendi yaşamlarımızda sergilemektir. Sonuç olarak Ona sunabileceğimiz tek hizmet, tanrısal bir yaşamdır.
- Babaya sadakatin sunulması için belirli bir zamanın olmadığı ilkesi ile karşılaşırız. O zaman göre işlemez.
- Onun için kutsal günler, Kutsal zamanlar, dua saatleri ya da Sebt (Sebt veya bir sebt çoğunlukla haftalık bir dinlenme günü ya da ibadet zamanı) günleri olmaz.
- Sahip olduğumuz niteliklerin tümü, Ondandır. Ve O’ndan gelir.
- İnsan olmak, tanrının belirli niteliklerinin bireyleşmesinden başka bir şey olamaz.
- İnsan hiçbir şeyi kendi başına yapamaz. İnsanın tüm etkinlikleri, aslında Tanrının niteliklerinin hareket ve hareketsizlik koşulları çerçevesinde kendisini ifade etme yoludur.
- Tanrı bizim içimizde işler. Bu gerçek eylemsizlik doktrinidir.
- Maddenin süptil kısmı havadır. Havanınki candır, canınki zihindir, Zihininki tanrıdır.
- Tanrı nihai ilahi özdür. Tanrı zihnin içindedir. Zihni bir araç olarak kullanarak altındakilerin tümü üzerindeki etkinliğinde kendini tezahür ettirir. Zihin canın içindedir. Can aracılığıyla nüfus eder ve tezahür eder. Bu şekilde zihnin, can aracılığıyla havada etkinlik göstermesine izin verilir. Süptil hava maddededir. Maddeye nüfus eder ve onu araç olarak kullanır. Böylelikle madde ve tüm materyal formlardaki etkinlikte tezahür edebilir. Objektif dünyanın, Bir’in Muazzam bedeni olduğunu söyleyebiliriz. Madde onun eterik karşılığıdır. Hava madde ile can arasındaki bağlantıyı kuran ilkelerdir.
- Can, candır ve zihin, ruhtur. Tanrı ruhun içinde gizli olan benlik ya da Ego’dur.
- Her şey tek bir uyumlu bütündür, bütünün bedeni doğa ve canı Tanrıdır.